Search
English Turkish Sentence Translations Page 158274
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Come on, lover boy! Let's go, mate! | Hadi, aşık! Gidelim, dostum! Hadi, aşk çocuğu! Gidelim, dostum. | Takers-2 | 2010 | |
| Got a job to do, baby. Come on. | Yapacak işimiz var, bebeğim. Hadi. Yapman gereken işin var bebeğim. Hadi. | Takers-2 | 2010 | |
| Let's go, let's go! | Gidelim, gidelim! Hadi gidelim. Hadi gidelim. | Takers-2 | 2010 | |
| Naw. I'm okay. | Hayır. Ben iyiyim. Hayır. Böyle iyiyim. | Takers-2 | 2010 | |
| Hey, Jack. Carver wants to see you. | Hey, Jack. Carver seni görmek istiyor. Jack. Carver seni görmek istiyor. | Takers-2 | 2010 | |
| Not now, Max. We're getting close on this FedCal job. | Şimdi olmaz, Max. FedCal işinde sonuca varmak üzereyiz. Şimdi olmaz, Max. Federallerin aradığı adamlara çok yaklaştık. | Takers-2 | 2010 | |
| It's not a request, Detective Welles. | Bu bir rica değil, Detektif Welles. Bu bir rica değil, Dedektif Welles. | Takers-2 | 2010 | |
| Orders, Jack. | Emirler böyle, Jack. Emirler, Jack. | Takers-2 | 2010 | |
| This is chicken shit, Chief. | Tamamen saçmalık, Şef. Bu ödleklik, şef. | Takers-2 | 2010 | |
| The Haitian, the Russians. I make judgment calls every day. | Haitililer, Ruslar. Her gün kararlar veriyorum. Haitililer, Ruslar. Her gün onları yargılamaya çalışıyorum. | Takers-2 | 2010 | |
| The union says I get an attorney... Before you go on about this, | Sendika da aynı bu alçaklar gibi... İş o noktaya varmadan önce... Birliğin dediği gibi vekilimi getireceğim... Bunu yapmadan önce... | Takers-2 | 2010 | |
| you need to... ...just like the assholes | ...avukat hakkımın olduğunu söylüyor. ...ihtiyacın olan... Göt heriflerle... | Takers-2 | 2010 | |
| I gotta deal with out there. Jack, stop! | Bununla savaşmalıyım. Jack, yeter! Orada başa çıkacağım! Jack, dur! | Takers-2 | 2010 | |
| Look, if you still want to see a lawyer in five minutes, you can have one. | Bak, beş dakika sonra hâlâ avukat istersen, sana birini tahsis ederiz. Bak, hâlâ beş dakika içinde avukatını görmek istiyorsan, görebilirsin. | Takers-2 | 2010 | |
| Get down! Get on the ground! Get on the ground! Spread your legs! | Yat yere! Yat yere! Yere yat! Ayaklarını ayır! Yere yat! Yere yat! Yere yat! Bacaklarını aç! | Takers-2 | 2010 | |
| Keep your head down. The day you busted the Haitian, | Başını aşağıda tut. Haitilileri bastığınız gün... Kafanı yerde tut. Haitililere baskın yaptığın gün... | Takers-2 | 2010 | |
| Narcotics had surveillance set up in the building across the street. | ...narkotik o binanın karşısına gözetim kameraları yerleştirmiş. Narkotik karşıdaki binaya gözetim sistemi kurmuştu. | Takers-2 | 2010 | |
| Shut up! Stay down! I said they'd give you money! | Kes sesini! Yerde kal! Sana para verebileceklerini söyledim! Kapa çeneni! Yat yere! Parayı sana verebilirim! | Takers-2 | 2010 | |
| What? What money? Money, right there! | Ne? Ne parası? Para, hemen şimdi! Ne? Ne parası? Para, tam oradaki! | Takers-2 | 2010 | |
| Stay there, don't move! All right. All right, get out of here. Go. | Orada kal, kımıldama! Tamam. Tamam, kaybol gözümden. Hadi. Orada kal. Sakın kıpırdama! Pekala. Pekala. Defol buradan. Git! | Takers-2 | 2010 | |
| Turn it off. All right, turn it off. | Kapatın. Tamam, kapatın. Kapat şunu. Tamam. Kapat şunu. | Takers-2 | 2010 | |
| I wanted you to know who you were working with. | Kiminle çalıştığını bilmeni istedim. Beraber çalıştığın kişiyi bilmek istiyorum. | Takers-2 | 2010 | |
| Felt I owed you that much. | Sana bu kadarını borçlu olduğumu hissettim. Bu kadarını bana borçlusun. | Takers-2 | 2010 | |
| Internal Affairs is bringing charges. Papers are being drawn up today. | İçişleri suçlamaları hazırlıyor. Dosyalar bugün ulaşır. İçişleri masrafları ayarlıyor. Kağıtlar bugün hazır olacak. | Takers-2 | 2010 | |
| You wanna drop Hatcher? I understand. | Hatcher'ı bırakmak istiyor musun? Bunu anlayışla karşılarım. Hatcher'i bırakmak istiyor musun? Bunu anlarım. | Takers-2 | 2010 | |
| No, no. No. No. | Hayır, hayır. Hayır. Hayır. Hayır. Hayır. Hayır. | Takers-2 | 2010 | |
| You know, same old, same old. | Bilirsin, aynı tas aynı hamam. Bilirsin. Aynı şeyler, aynı şeyler. | Takers-2 | 2010 | |
| Shouldn't have roughed up that drug dealer, you know? | O uyuşturucu satıcısına sert davranmamalıydım. Tartaklamadığımız uyuşturucu satıcını biliyor musun? | Takers-2 | 2010 | |
| That's the beef? That's it? Yeah. | Şikayet bu mu? Bu kadar mı? Evet. Şikâyet mi ediyorlar? Öyle mi? Aynen. | Takers-2 | 2010 | |
| Warning, short and sweet. | Uyarı, kısaca ve güzelce. Kısa ve tatlı bir uyarı. | Takers-2 | 2010 | |
| Check it out. That's our guy. We got him. | Şuna bak. Bizim adamımız. Onu yakaladık. Şuna bak. İşte adamımız. Yakaladık onu. | Takers-2 | 2010 | |
| Time to turn up the heat on Mr. Cozier. Let's go pay him a visit. | Bay Cozier'i sıkıştırmanın vakti geldi. Hadi onu bir ziyaret edelim. Bay Cozier'i terletme zamanı geldi. Hadi onu ziyaret edelim. | Takers-2 | 2010 | |
| All right, we're hot. Ready to rock, man. | Pekala, hazırız. Patlamaya hazırız, dostum. Pekala, sıcağız. Sallanmaya hazır olun, adamım. | Takers-2 | 2010 | |
| All right. Kill the traffic light. | Tamam. Trafik ışıklarını devre dışı bırakın. Pekala. Trafik ışıklarını söndür bakalım. | Takers-2 | 2010 | |
| Let's go. | Hadi. Hadi git! | Takers-2 | 2010 | |
| Officer on duty. | Memur iş başında. Memur görevde. | Takers-2 | 2010 | |
| All right, Officer. Package is due in five minutes. | Tamam, Memur. Paket beş dakikaya orada. Pekala, memur bey. Paket beş dakika içinde gelmeli. | Takers-2 | 2010 | |
| Crow's nest. Put an eye on him. | Gözcü. Ona dikkat et. Gözcü. Gözün üzerinde olsun. | Takers-2 | 2010 | |
| You're driving. | Sen kullan. Sen sürüyorsun. | Takers-2 | 2010 | |
| Come on, let's go! | Hadi, gidelim! Hadi, hadi gidelim. | Takers-2 | 2010 | |
| Come on, man. What's wrong with you? | Hadi, dostum. Senin derdin ne? Hadi adamım. Neyin var senin? | Takers-2 | 2010 | |
| Why'd you take the money? | Parayı neden aldın? Neden parayı aldın? | Takers-2 | 2010 | |
| What are you... What are you talking about? | Sen neden bahsediyorsun? Ne... Ne diyorsun sen? | Takers-2 | 2010 | |
| They got it on tape. | Kayda almışlar. Bizi kaydetmişler... | Takers-2 | 2010 | |
| Shit, man. | Ha siktir. Siktir, adamım. | Takers-2 | 2010 | |
| Monica's laid off. We got a mortgage. Insurance doesn't pay shit. | Monica işten çıktı. İpoteğimiz var. Monica işten atıldı. Kredilerimiz var. Sigorta hiçbir boku karşılamıyor. | Takers-2 | 2010 | |
| It was right there. It was right there, and I took it. | Para önümdeydi. Önümdeydi ve ben de aldım. Oradaydı. Oradaydı ve ben aldım. | Takers-2 | 2010 | |
| I'm Eddie's godfather. | Ben Eddie'nin vaftiz babasıyım. Ben Eddie'nin Büyük babası sayılırım. | Takers-2 | 2010 | |
| Come on. You're like my brother. | Hadi. Sen benim kardeşim gibisin. Hadi. Biz kardeş gibiydik. | Takers-2 | 2010 | |
| The kind of money I'm talking about, you couldn't save it in a lifetime. | Bahis konusu meblağı hayatında bir arada göremezsin. Bahsettiğim parayı ömür boyu toparlayamazdın. | Takers-2 | 2010 | |
| Look, you've had my back for the last six years. | Altı yıldır arkamı kolluyorsun. Bak, son altı yıldır sırtımı sana dayamışım. | Takers-2 | 2010 | |
| I'm gonna do whatever it takes to help you, okay? | Sana yardım etmek için ne gerekirse yapacağım, tamam mı? Size yardım etmek için, ne gerekiyorsa yapacağım, tamam mı? | Takers-2 | 2010 | |
| Must've gotten hung up. They'll be here. Goddamn! Get off my ass. | Gecikmiş olmalılar. Birazdan gelirler. Lanet olsun! Düşüm yakamdan. Bir yerde takılmış olmalılar, gelecekler. Lanet olsun! Düş yakamdan. | Takers-2 | 2010 | |
| This is not good. This is not good. | Bu hiç iyi değil. Hiç iyi değil. Bu iyi değil. Bu iyi değil. | Takers-2 | 2010 | |
| Let me know, G. I'm ready. | Haber ver, G. Ben hazırım. Hazırım G. Söylediğinde... | Takers-2 | 2010 | |
| Come on, boys, have some faith. | Hadi, beyler, biraz güvenin. Hadi çocuklar. Biraz inanın. | Takers-2 | 2010 | |
| I never trusted this guy. This is bad, we gotta do something. | Bu adama hiç güvenmedim. Bu kötü, bir şey yapmalıyız. Bu adama hiç güvenmemeliydik. Bu kötü, bir şeyler yapmalıyız. | Takers-2 | 2010 | |
| This is LA, man. Nothing runs on time. | Burası LA, dostum. Hiçbir şey zamanında olmaz. Burası Los Angeles. Hiçbir şey zamanında olmaz. | Takers-2 | 2010 | |
| Damn all that. We got a shitload of C 4, and we're live down here. Come on. | Hepsinin belasını versin. Burada C 4'ün içine gömülmüş bekliyoruz. Hadi. Lanet olsun. Üzerimiz C 4 dolu ve biz burada oturuyoruz. | Takers-2 | 2010 | |
| Just be cool, all right? | Sakin ol, tamam mı? Nerede kaldı, Hayalet? Sakin olun, tamam mı? | Takers-2 | 2010 | |
| Say the word, G. I'll send it. | Söyle yeter, G. Ben hallederim. Kelimeyi söyle, G. Bekliyorum. | Takers-2 | 2010 | |
| Y'all need to relax. I told you they coming. Damn! | Sakin olmalısınız. Gelecekler dedim. Lanet olsun! Sakin olmalısınız. Söyledim size, gelecekler. Lanet olsun! | Takers-2 | 2010 | |
| G, we gotta make a move. Come on, man. | G, harekete geçmeliyiz. Hadi, dostum. G, harekete geçmeliyiz. Hadi adamım. | Takers-2 | 2010 | |
| I know you up there, son of a bitch. | Yukarıda olduğunu biliyorum, aşağılık herif. Yukarıda bir yerde olduğunu biliyorum, piç kurusu. | Takers-2 | 2010 | |
| Well? Is there anDhing? | Var mı bir gelişme? Yok. Kaçarsa bu son şansımız olabilir. Pekala? Bir şey var mı? | Takers-2 | 2010 | |
| G. Everybody, stay sharp. | G. Millet, hazırda bekleyin. G. Herkes gösteriye hazırlansın. | Takers-2 | 2010 | |
| They'll be here, G. Theyjust running a little behind. | Burada olacaklar, G. Sadece biraz geciktiler. Burada olacaklar, G. Sadece biraz arkadalar. | Takers-2 | 2010 | |
| We gotta do something. Come on. | Bir şey yapmalıyız. Hadi. Bir şeyler yapmalıyız. Hadi ama. | Takers-2 | 2010 | |
| Come on, bitch. Where are you? | Hadi be ibne. Neredesin? Hadi, sürtük. Neredesin? | Takers-2 | 2010 | |
| Take him out. | İndir onu. Vur onu. | Takers-2 | 2010 | |
| They're here! They're here, God damn it! I told you they were coming! | Geldiler. Geldiler, nihayet! Size geleceklerini söylemiştim. Oradalar. Oradalar. Lanet olası! Geleceklerini söylemiştim! | Takers-2 | 2010 | |
| All right, hold up, hold up! | Tamam, bekle, bekle. Tamam. Bekle, bekle. | Takers-2 | 2010 | |
| Buckle up, boys! | Toparlanın, çocuklar. Kabul edin, çocuklar! | Takers-2 | 2010 | |
| They're turning down the ramp now. | Şimdi rampadan aşağı iniyorlar. Rampadan aşağı iniyorlar. | Takers-2 | 2010 | |
| Train's about to leave the station. | Tren gardan ayrılmak üzere. Tren istasyonunu terk edin. | Takers-2 | 2010 | |
| A'ight, G. Here they come. | Tamam, G. İşte geliyorlar. Pekala, G. Geldiler. | Takers-2 | 2010 | |
| Merging onto 4th. | Dördüncü şeritten yaklaşıyorlar. Dördüncü şeritten. | Takers-2 | 2010 | |
| God damn it. You kidding me? | Lanet olsun. Şaka mı bu? Lanet olsun. Dalga mı geçiyorsun? | Takers-2 | 2010 | |
| What's the holdup? | Niye duruyoruz? Neyi bekliyoruz? | Takers-2 | 2010 | |
| Come on, guys, I'm holding traffic. Just give me the word. | Hadi, beyler, trafiği tutuyorum. Haber verin yeter. Hadi, beyler. Trafiği durdurdum. Söyleyin işte. | Takers-2 | 2010 | |
| All right, boys, we've still got cars inside the cones here. | Çocuklar, konilerin orada hâlâ arabalar var. Pekala, çocuklar. Kamyonların arasında araçlar var. | Takers-2 | 2010 | |
| All right, keep me posted. | Tamam, bana haber ver. Pekala, beni haberdar et. | Takers-2 | 2010 | |
| Come on, already! Yo, what's up? | Hadisene. Ne oldu? Hadisene. Neyin var senin? | Takers-2 | 2010 | |
| Let's go! You gonna move this or what? | Gidelim. Hareket etsene artık! Hadi ama! İzin verecek misin, yoksa ne yapacaksın? | Takers-2 | 2010 | |
| Cones look clear to me. Holla at me. | Konilerin orası boşaldı. Bana bakın! Kamyonların yeri boşaldı mı bana haber verin. | Takers-2 | 2010 | |
| Go on ahead and wave them through, Officer. | Bırak geçsinler, Memur Bey. Devam et, bitirelim şu işi memur bey. | Takers-2 | 2010 | |
| Finally! | Sonunda! Sonuna! | Takers-2 | 2010 | |
| All right, it's on. All right, here we go. | Tamamdır. Tamam, başlıyoruz. Pekala, zaman geldi. Pekala, işte başlıyoruz. | Takers-2 | 2010 | |
| It's on! It's in your hands now! | Tamamdır. Artık sizin elinizde! Üstte. Artık elinizde! | Takers-2 | 2010 | |
| Let's get paid, man! | Hadi biraz para kazanalım! Hadi para alalım, adamım! | Takers-2 | 2010 | |
| Fifty yards! | 50 adım! 20 adım! 10 adım! 50 metre! | Takers-2 | 2010 | |
| Look out! Bike! Hit it! | Dikkat et! Bisiklet! Patlatın! Dikkat et! Bisiklet. Patlat! | Takers-2 | 2010 | |
| Holy shit! Goddamn bicyclist! | Lanet olsun! Kahrolası bisikletçi! Hay sikeyim! Koduğumun bisikleti! | Takers-2 | 2010 | |
| Jesus Christ! You all right? | Ulu Tanrım! İyi misin? Tanrım! İyi misiniz? | Takers-2 | 2010 | |
| Damn it, too soon! | Kahretsin, çok erken oldu! Lanet olsun, erken patlattınız! | Takers-2 | 2010 | |
| I still see the trucks! | Kamyonları hâlâ görüyorum! Kamyonları hâlâ görebiliyorum! | Takers-2 | 2010 | |
| We missed! Where is it? | Tutturamadık! Nerede? Kaçırdık! Nerede? | Takers-2 | 2010 | |
| Truck stopped short. What's going on? | Kamyon az kala durdu. Neler oluyor? Kamyon çok yakında! Neler oluyor? | Takers-2 | 2010 | |
| Shit! God damn it, Jake, you went too early. | Ha siktir! Kahretsin, Jake, erken davrandın. Siktir! Lanet olsun, Jake. Erken patlattın. | Takers-2 | 2010 | |
| Shut up, Ghost, shut up! | Kapa çeneni, Hayalet, kapa çeneni! Kapa çeneni, Ghost. Kapa çeneni. | Takers-2 | 2010 |