Search
English Turkish Sentence Translations Page 157920
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| What's he doing? We have a strong wind condition. | Ne yapıyor bu? Rüzgar çok şiddetli. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Tell him to climb! Climb, goddamn it! Climb! | Yükselmesini söyle! Yüksel kahrolası! Yüksel! | Swordfish-1 | 2001 | |
| Down! Everybody down! | Herkes eğilsin! | Swordfish-1 | 2001 | |
| Add action or excitement, or change the direction of the entire campaign. | Olaya biraz heyecan katın yoksa tüm kampanyayı değiştiririz. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Maybe we ought to rethink the visuals. | Belki görselliği gözden geçirmeliyiz. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Secure a perimeter around the building. | Binanın etrafını kuşatın. | Swordfish-1 | 2001 | |
| l want everybody out of this lobby right now. | Herkesin lobiden çıkmasını istiyorum. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Secure the elevators and stairs! Anybody coming out, detain them! | Asansörleri, merdivenleri gözetleyin. Dışarı çıkanları tutuklayın. | Swordfish-1 | 2001 | |
| What's going on? The elevators to the roof? | Hey, neler oluyor? Çatıya çıkan asansörler? | Swordfish-1 | 2001 | |
| Up there. And the freight elevator? | Surada. Yük asansörü? | Swordfish-1 | 2001 | |
| Rear of the building. That way. | Binanın arkasında, şu kapılar. Su tarafa. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Stan man. | Stan. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Take care of your girl. Maybe l'll see you around. | Holly'ye iyi bak. Belki görüşürüz. | Swordfish-1 | 2001 | |
| No! lt's not going to end like this. | Hayır! Böyle bitmeyecek. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Come on, Stan. | Yapma Stan. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Not everything ends as you think it should. | Her şey, tahmin ettiğin gibi bitmez. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Besides. . . | Ayrıca seyirciler mutlu sonlara bayılır. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Stay here! | Burada dur. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Shit! Come on. | Lanet olsun! Haydi. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Move, move! | Haydi! Açılın! | Swordfish-1 | 2001 | |
| No, Stanley! Come on. | Hayır, Stanley! Haydi! | Swordfish-1 | 2001 | |
| Secure that weapon. | Silahı alın. | Swordfish-1 | 2001 | |
| you here to identify the body? | Cesedi teşhis etmeye mi geldiniz? | Swordfish-1 | 2001 | |
| The dentals match those the lsraeli government sent us. . . | Dişler, İsrail hükümetinin eski Mossad ajanı... | Swordfish-1 | 2001 | |
| . . .for an ex Mossad agent named Gabriel Shear. | ...Gabriel Shear için verdiği diş kayıtlarına tıpatıp uyuyor. | Swordfish-1 | 2001 | |
| The DEA has no record of any Ginger Knowles working for them. | Narkotik'te, Ginger Knowles adında biri çalışıyor gözükmüyor. | Swordfish-1 | 2001 | |
| l checked all the hospitals and morgues, and l can't find her body. | Tüm hastaneleri ve morgları kontrol ettim ama cesedini bulamadım. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Look again. Bodies just don't disappear. | Tekrar bak. Cesetler yok olmaz. | Swordfish-1 | 2001 | |
| He could make an elephant disappear... | Kalabalık bir tiyatroda... | Swordfish-1 | 2001 | |
| ...in a full theater. You know how he did that? | ... bir fili bile yok edebilirdi. Nasıl, biliyor musun? | Swordfish-1 | 2001 | |
| Misdirection. | Yanlış yönlendirme. | Swordfish-1 | 2001 | |
| I'm DEA, Stanley. | Ben Narkotik'tenim. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Give him the worm, take the money and get out of here. | Ona solucanı ver, parayı al ve git. | Swordfish-1 | 2001 | |
| What the eyes see and the ears hear, the mind believes. | Beyin, gözün gördüğü ve kulakların duyduğu şeylere inanır. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Misdirection, Stan. | Yanlış yönlendirme Stan. | Swordfish-1 | 2001 | |
| This is a bad guy. Nobody's going to miss him. | Kötü adam bu Stanley. Kimse onu özlemeyecek. | Swordfish-1 | 2001 | |
| you all right? yeah, l'm good. | Sen iyi misin? Evet, iyiyim. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Why don't you get out of here? Go see your daughter. | Neden gitmiyorsun? Kızını görmeye. | Swordfish-1 | 2001 | |
| We'll be in touch. | Sonra konuşuruz. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Thank you. you're done? yes, l'm full. | Teşekkürler. Bitti mi? Evet, doydum. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Good. Let's go. | Güzel, gidelim. | Swordfish-1 | 2001 | |
| So, navigator, where's our next stop? | Evet navigatör, bir sonraki durağımız nerede? | Swordfish-1 | 2001 | |
| holbrook. holbrook. | Holbrook. Holbrook. | Swordfish-1 | 2001 | |
| So what's in holbrook? The Petrified Forest, Dad. | Holbrook'da ne var? Korku Ormanı. | Swordfish-1 | 2001 | |
| l think you take the l 40 to the 1 80. Cool. | Sanırım l 40'tan 180'e gitmeliyiz. Harika. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Are you okay, Dad? yeah, l'm fine, sweetheart. | İyi misin baba? Evet, iyiyim tatlım. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Don't worry, Dad. lt's going to be okay. | Merak etme baba. Her şey düzelecek. | Swordfish-1 | 2001 | |
| We're going to be fine. l know, honey. | İyi olacağız. Biliyorum hayatım. | Swordfish-1 | 2001 | |
| l'd like to transfer money from my employer's account. | İşverenimin hesabından para aktarmak istiyorum. | Swordfish-1 | 2001 | |
| May l have your account number and password, please? | Hesap numarası ve şifre? | Swordfish-1 | 2001 | |
| 3561 27G. Password: Swordfish. | 356127 G. Şifre: Kılıçbalığı. | Swordfish-1 | 2001 | |
| how much would you like to transfer? | Ne kadar aktaracaksınız? | Swordfish-1 | 2001 | |
| All of it. Evenly over these accounts. | Hepsini. Şu hesaplara eşit şekilde. | Swordfish-1 | 2001 | |
| lt's done. | Tamam. | Swordfish-1 | 2001 | |
| ... was killed today in an unexplained explosion... | ... Akdeniz'de bir yattaki açıklanmayan bir patlamayla öldüğü sanılıyor. | Swordfish-1 | 2001 | |
| ... the U. S. embassy bombing in Istanbul earlier this month. | ... İstanbul'da ABD elçiliğinin bombalanmasından sorumlu tutuluyordu. | Swordfish-1 | 2001 | |
| Subtitles by SDl Media Group | Altazilar: SDI Media Group | Swordfish-1 | 2001 | |
| I'm not some wannabe filmmaker... | Esrar dumanı arasında varoIuşçuIuğu. . . Esrar dumanı arasında varoluşçuluğu... Esrar dumanı arasında varoluşçuluğu... Esrar dumanı arasında varoluşçuluğu... | Swordfish-2 | 2001 | |
| ...searching for existentialism through a haze of bong smoke. | . . .arayan beş para etmez bir fiIm yapımcısı değiIim. ...arayan beş para etmez bir film yapımcısı değilim. ...arayan beş para etmez bir film yapımcısı değilim. ...arayan beş para etmez bir film yapımcısı değilim. | Swordfish-2 | 2001 | |
| No, it's easy to pick apart bad acting, shortsighted directing... | Kötü aktörIüğü, berbat yönetmenIiği ve. . . Kötü aktörlüğü, berbat yönetmenliği ve... Kötü aktörlüğü, berbat yönetmenliği ve... Kötü aktörlüğü, berbat yönetmenliği ve... | Swordfish-2 | 2001 | |
| ...and a moronic stringing together of words the studios term as prose. | . . .stüdyo terimIerini eIeştirmek koIay. ...stüdyo terimlerini eleştirmek kolay. ...stüdyo terimlerini eleştirmek kolay. ...stüdyo terimlerini eleştirmek kolay. | Swordfish-2 | 2001 | |
| No, I'm talking about the lack of realism. Realism. | Ben gerçekçiIiğin oImamasından söz ediyorum. Ben gerçekçiliğin olmamasından söz ediyorum. Ben gerçekçiliğin olmamasından söz ediyorum. Ben gerçekçiliğin olmamasından söz ediyorum. | Swordfish-2 | 2001 | |
| The cinematography, the acting, the screenplay, all topnotch. But... | Sinematografi, aktörIük, senaryo, hepsi bir numara. Ama. . . Sinematografi, aktörlük, senaryo, hepsi bir numara. Ama... Sinematografi, aktörlük, senaryo, hepsi bir numara. Ama... Sinematografi, aktörlük, senaryo, hepsi bir numara. Ama... | Swordfish-2 | 2001 | |
| ...they didn't push the envelope. | . . .sınırIarı zorIamadıIar. ...sınırları zorlamadılar. ...sınırları zorlamadılar. ...sınırları zorlamadılar. | Swordfish-2 | 2001 | |
| "Meet our demands or the pretty blond gets it in the head. " Bam, splat. | ''TaIepIerimizi yerine getirin yoksa sarışının beynini dağıtırım. '' Güm. "Taleplerimizi yerine getirin yoksa sarışının beynini dağıtırım. " Güm. "Taleplerimizi yerine getirin yoksa sarışının beynini dağıtırım. " Güm. "Taleplerimizi yerine getirin yoksa sarışının beynini dağıtırım. " Güm. | Swordfish-2 | 2001 | |
| ...to reverse its policy on hostages? | . . .pencereye yapıştırmak gerekir? ...pencereye yapıştırmak gerekir? ...pencereye yapıştırmak gerekir? ...pencereye yapıştırmak gerekir? | Swordfish-2 | 2001 | |
| How quickly would the media make a frenzy? In hours. | Modern medya oIayı ne kadar sürede çıIgınIığa dönüştürür? Birkaç saatte. Modern medya olayı ne kadar sürede çılgınlığa dönüştürür? Birkaç saatte. Modern medya olayı ne kadar sürede çılgınlığa dönüştürür? Birkaç saatte. Modern medya olayı ne kadar sürede çılgınlığa dönüştürür? Birkaç saatte. | Swordfish-2 | 2001 | |
| It would be the biggest story from Boston to Budapest. | Boston'dan, Budapeşte'ye kadar en büyük haber oIurdu. Boston'dan, Budapeşte'ye kadar en büyük haber olurdu. Boston'dan, Budapeşte'ye kadar en büyük haber olurdu. Boston'dan, Budapeşte'ye kadar en büyük haber olurdu. | Swordfish-2 | 2001 | |
| I don't think so, but... | ÖyIe düşünmüyorum ama. . . Öyle düşünmüyorum ama... Öyle düşünmüyorum ama... Öyle düşünmüyorum ama... | Swordfish-2 | 2001 | |
| ...just a thought. | . . .sadece bir düsünce. ...sadece bir düşünce. ...sadece bir düşünce. ...sadece bir düşünce. | Swordfish-2 | 2001 | |
| I mean, it's not... | Bu, geIenekseI sinemanın. . . Bu, geleneksel sinemanın... Bu, geleneksel sinemanın... Bu, geleneksel sinemanın... | Swordfish-2 | 2001 | |
| ...within the realm of conventional cinema, but... | . . .dağarcığında yer aImıyor ama. . . ...doğarcığında yer almıyor ama... ...doğarcığında yer almıyor ama... ...doğarcığında yer almıyor ama... | Swordfish-2 | 2001 | |
| ...what if? | . . .ya böyIe oIsaydı? ...ya böyle olsaydı? ...ya böyle olsaydı? ...ya böyle olsaydı? | Swordfish-2 | 2001 | |
| There's a problem with that movie. Really? | O fiImde bir sorun var. Gercekten mi? O filmde bir sorun var. Gerçekten mi? O filmde bir sorun var. Gerçekten mi? O filmde bir sorun var. Gerçekten mi? | Swordfish-2 | 2001 | |
| It wouldn't work. How come? | İşe yaramazdı. Neden? İşe yaramazdı. Neden? İşe yaramazdı. Neden? İşe yaramazdı. Neden? | Swordfish-2 | 2001 | |
| Audiences love happy endings. Pacino escapes with the money. | SeyirciIer mutIu sonu sever. Pacino parayIa kaçıyor. Seyirciler mutlu sonu sever. Pacino parayla kaçıyor. Seyirciler mutlu sonu sever. Pacino parayla kaçıyor. Seyirciler mutlu sonu sever. Pacino parayla kaçıyor. | Swordfish-2 | 2001 | |
| No? No. | Hayır mı? Hayır. Hayır mı? Hayır. Hayır mı? Hayır. Hayır mı? Hayır. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Bad guy can't win. It's a morality tale. | Kötü adam kazanamaz. Bu bir ahIak dersi. Kötü adam kazanamaz. Bu bir ahlak dersi. Kötü adam kazanamaz. Bu bir ahlak dersi. Kötü adam kazanamaz. Bu bir ahlak dersi. | Swordfish-2 | 2001 | |
| You know, guys, I gotta go. | ÇocukIar, ben gitmeIiyim. Çocuklar, ben gitmeliyim. Çocuklar, ben gitmeliyim. Çocuklar, ben gitmeliyim. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Move. I won't say it again. | ÇekiIin. Bir daha söyIemeyeceğim. Çekilin. Bir daha söylemeyeceğim. Çekilin. Bir daha söylemeyeceğim. Çekilin. Bir daha söylemeyeceğim. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Don't worry, folks, it's almost over. Is she done? | Merak etmeyin. Neredeyse bitti. Hazır mı? | Swordfish-2 | 2001 | |
| She's done. Move her out. | Hazır. Onu dısarı cıkartın. Hazır. Onu dışarı çıkartın. Hazır. Onu dışarı çıkartın. Hazır. Onu dışarı çıkartın. | Swordfish-2 | 2001 | |
| What are you doing? I'm handling this! | Ne yapıyorsun? Bu işi bitiriyorum! Ne yapıyorsun? Bu işi bitiriyorum! Ne yapıyorsun? Bu işi bitiriyorum! Ne yapıyorsun? Bu işi bitiriyorum! | Swordfish-2 | 2001 | |
| They're also taped with 15 pounds of stainless steel ball bearings. | Ayrıca 7 kiIo çeIik biIyeIer sarıIı. Ayrıca 7 kilo çelik bilyeler sarılı. Ayrıca 7 kilo çelik bilyeler sarılı. Ayrıca 7 kilo çelik bilyeler sarılı. | Swordfish-2 | 2001 | |
| I got this guy on the phone! | Adam teIefonda! Adam telefonda! Adam telefonda! Adam telefonda! | Swordfish-2 | 2001 | |
| I'm done playing with this asshole! | O itIe oynamaktan bıktım. O itle oynamaktan bıktım. O itle oynamaktan bıktım. O itle oynamaktan bıktım. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Stand down! Get back! | Orada kaIın! Geri cekiI! Orada kalın! Geri çekil! Orada kalın! Geri çekil! Orada kalın! Geri çekil! | Swordfish-2 | 2001 | |
| Get back! Officer, stand down now! | Geri cekiI! Orada kaIın! Geri çekil! Orada kalın! Geri çekil! Orada kalın! Geri çekil! Orada kalın! | Swordfish-2 | 2001 | |
| Jesus. Shit! You guys, come on! | Tanrım. Çık oradan! Haydi! Tanrım. Çık oradan! Haydi! Tanrım. Çık oradan! Haydi! Tanrım. Çık oradan! Haydi! | Swordfish-2 | 2001 | |
| How long will you be here? One week. | Ne kadar kaIacaksınız? Bir hafta. Ne kadar kalacaksınız? Bir hafta. Ne kadar kalacaksınız? Bir hafta. Ne kadar kalacaksınız? Bir hafta. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Business or pleasure? Hopefully both. | İş için mi, eğIence mi? Umarım her ikisi de oIur. İş için mi, eğlence mi? Umarım her ikisi de olur. İş için mi, eğlence mi? Umarım her ikisi de olur. İş için mi, eğlence mi? Umarım her ikisi de olur. | Swordfish-2 | 2001 | |
| What type of work do you do? I'm a consultant. | Ne tür bir iş yapıyorsunuz? Danısmanım. Ne tür bir iş yapıyorsunuz? Danışmanım. Ne tür bir iş yapıyorsunuz? Danışmanım. Ne tür bir iş yapıyorsunuz? Danışmanım. | Swordfish-2 | 2001 | |
| How long will this take? A few minutes. | Bu ne kadar sürecek? Birkac dakika. Bu ne kadar sürecek? Birkaç dakika. Bu ne kadar sürecek? Birkaç dakika. Bu ne kadar sürecek? Birkaç dakika. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Sit down, relax. I'll be right back. | Oturun, merak etmeyin, hemen döneceğim. | Swordfish-2 | 2001 | |
| It's going up. Stairs. | Yukarı çıkıyor. MerdivenIerden cıkaIım. Yukarı çıkıyor. Merdivenlerden çıkalım. Yukarı çıkıyor. Merdivenlerden çıkalım. Yukarı çıkıyor. Merdivenlerden çıkalım. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Sir, could you please...? | BizimIe geIin Iütfen. Bizimle gelin lütfen. Bizimle gelin lütfen. Bizimle gelin lütfen. | Swordfish-2 | 2001 | |
| When was this? Within the last two hours. | Ne zaman? Son iki saat icinde. Ne zaman? Son iki saat içinde. Ne zaman? Son iki saat içinde. Ne zaman? Son iki saat içinde. | Swordfish-2 | 2001 | |
| According to my FBI source, he was nabbed in customs at LAX. | FBI'daki kaynağıma göre Los AngeIes HavaaIanında enseIenmis. FBI'daki kaynağıma göre Los Angeles Havaalanında enselenmiş. FBI'daki kaynağıma göre Los Angeles Havaalanında enselenmiş. FBI'daki kaynağıma göre Los Angeles Havaalanında enselenmiş. | Swordfish-2 | 2001 | |
| They know he's working for us? It's unlikely. | Bizim için çaIıştığını biIiyorIar mı? Hic sanmam. Bizim için çalıştığını biliyorlar mı? Hiç sanmam. Bizim için çalıştığını biliyorlar mı? Hiç sanmam. Bizim için çalıştığını biliyorlar mı? Hiç sanmam. | Swordfish-2 | 2001 | |
| It was a routine check. Torvalds freaked out. They got lucky. | Rutin bir aramaymış ve TorvaIds deIirmis. SansIarı varmıs. Rutin bir aramaymış ve Torvalds delirmiş. Sanşları varmış. Rutin bir aramaymış ve Torvalds delirmiş. Sanşları varmış. Rutin bir aramaymış ve Torvalds delirmiş. Sanşları varmış. | Swordfish-2 | 2001 |