• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 157922

English Turkish Film Name Film Year Details
She's a serious piece of talent. Man, she's way out of his league. Taş gibi kız. Onu bir hayIi aşar. Taş gibi kız. Onu bir hayli aşar. Taş gibi kız. Onu bir hayli aşar. Taş gibi kız. Onu bir hayli aşar. Swordfish-2 2001 info-icon
Sit on the ex wife's house. You got it. Eski karısının evini gözetIeyin. Tamamdır. Eski karısının evini gözetleyin. Tamamdır. Eski karısının evini gözetleyin. Tamamdır. Eski karısının evini gözetleyin. Tamamdır. Swordfish-2 2001 info-icon
I don't have a suit. You don't need one. Mayom yok. Gerek yok ki. Mayom yok. Gerek yok ki. Mayom yok. Gerek yok ki. Mayom yok. Gerek yok ki. Swordfish-2 2001 info-icon
Come on, Stan. Later. Haydi Stan. BeIki daha sonra. Haydi Stan. Belki daha sonra. Haydi Stan. Belki daha sonra. Haydi Stan. Belki daha sonra. Swordfish-2 2001 info-icon
Some view. Let's get a drink. Pool lights on. Ne manzara ama. İceIim. Havuz ışıklarını aç. Ne manzara ama. İçelim. Havuz ışıklarını aç. Ne manzara ama. İçelim. Havuz ışıklarını aç. Ne manzara ama. İçelim. Havuz ışıklarını aç. Swordfish-2 2001 info-icon
So how did you do it? Do what? Bunu nasıI yaptın? Neyi? Bunu nasıl yaptın? Neyi? Bunu nasıl yaptın? Neyi? Bunu nasıl yaptın? Neyi? Swordfish-2 2001 info-icon
I dropped a logic bomb through the trapdoor. Arka kapıdan bir mantık bombası attım. Swordfish-2 2001 info-icon
What'll you have? Scotch. Ne aIırsın? Viski. Ne alırsın? Viski. Ne alırsın? Viski. Ne alırsın? Viski. Swordfish-2 2001 info-icon
You can do better than that. I used a password sniffer. Daha inanıIır bir şey söyIe. Bir şifre arayıcı kuIIandım. Daha inanılır bir şey söyle. Bir şifre arayıcı kullandım. Daha inanılır bir şey söyle. Bir şifre arayıcı kullandım. Daha inanılır bir şey söyle. Bir şifre arayıcı kullandım. Swordfish-2 2001 info-icon
I don't know exactly. I see the code in my head. I can't explain it. Tam oIarak biImiyorum. KodIarı kafamda canIandırıyorum. Bunu açıkIayamam. Tam olarak bilmiyorum. Kodları kafamda canlandırıyorum. Bunu açıklayamam. Tam olarak bilmiyorum. Kodları kafamda canlandırıyorum. Bunu açıklayamam. Tam olarak bilmiyorum. Kodları kafamda canlandırıyorum. Bunu açıklayamam. Swordfish-2 2001 info-icon
What kind of cipher? A Vernam encryption. Ne tür bir sifre? Bir Vernam sifreIemesi. Ne tür bir şifre? Bir Vernam şifrelemesi. Ne tür bir şifre? Bir Vernam şifrelemesi. Ne tür bir şifre? Bir Vernam şifrelemesi. Swordfish-2 2001 info-icon
And it's a true 128 bit encryption. Ayrıca gerçek 1 28 bitIik sifreIeme kuIIanır. Ayrıca gerçek 128 bitlik şifreleme kullanır. Ayrıca gerçek 128 bitlik şifreleme kullanır. Ayrıca gerçek 128 bitlik şifreleme kullanır. Swordfish-2 2001 info-icon
Well, actually, we're talking a 512 bit. AsIında biz 51 2 bit'ten söz ediyoruz. Aslında biz 512 bit'ten söz ediyoruz. Aslında biz 512 bit'ten söz ediyoruz. Aslında biz 512 bit'ten söz ediyoruz. Swordfish-2 2001 info-icon
That's definitely not possible. What if I give you 10 million dollars? Bu kesinIikIe mümkün değiI. Sana 1 0 miIyon vereceğimi söyIesem? Bu kesinlikle mümkün değil. Sana 10 milyon vereceğimi söylesem? Bu kesinlikle mümkün değil. Sana 10 milyon vereceğimi söylesem? Bu kesinlikle mümkün değil. Sana 10 milyon vereceğimi söylesem? Swordfish-2 2001 info-icon
It won't bite you. I promise. Seni ısırmam. Söz. Swordfish-2 2001 info-icon
This is not just a multi screen system. It has a DS 3 connection. Bu basit birçok ekranIı sistem değiI. DS 3 bağIantısı var. Bu basit birçok ekranlı sistem değil. DS 3 bağlantısı var. Bu basit birçok ekranlı sistem değil. DS 3 bağlantısı var. Bu basit birçok ekranlı sistem değil. DS 3 bağlantısı var. Swordfish-2 2001 info-icon
It has a central encryption you have to crack to utilize the system. Sistemi kuIIanabiImek icin merkezi şifreyi kırmaIısın. Bir dene. Sistemi kullanabilmek için merkezi şifreyi kırmalısın. Bir dene. Sistemi kullanabilmek için merkezi şifreyi kırmalısın. Bir dene. Sistemi kullanabilmek için merkezi şifreyi kırmalısın. Bir dene. Swordfish-2 2001 info-icon
It'll be hard without a gun to my head. Kafama siIah dayaIı oImadıkça, çok zor. Kafama silah dayalı olmadıkça, çok zor. Kafama silah dayalı olmadıkça, çok zor. Kafama silah dayalı olmadıkça, çok zor. Swordfish-2 2001 info-icon
Maybe I should put a gun to your head. BeIki de kafana siIah dayamaIıyım. Belki de kafana silah dayamalıyım. Belki de kafana silah dayamalıyım. Belki de kafana silah dayamalıyım. Swordfish-2 2001 info-icon
I thought you were Gabriel's. GabrieI'in sevgiIisi oIduğunu sanıyordum. Gabriel'in sevgilisi olduğunu sanıyordum. Gabriel'in sevgilisi olduğunu sanıyordum. Gabriel'in sevgilisi olduğunu sanıyordum. Swordfish-2 2001 info-icon
I'm not what you think I am. Ginger. Düşündüğün gibi değiIim. Ginger. Düşündüğün gibi değilim. Ginger. Düşündüğün gibi değilim. Ginger. Düşündüğün gibi değilim. Ginger. Swordfish-2 2001 info-icon
Morning. You mean afternoon? Günaydın. İyi akşamIar mı diyecektin? Günaydın. İyi akşamlar mı diyecektin? Günaydın. İyi akşamlar mı diyecektin? Günaydın. İyi akşamlar mı diyecektin? Swordfish-2 2001 info-icon
There you go. Thank you. AI bakaIım. SağoI. Al bakalım. Sağol. Al bakalım. Sağol. Al bakalım. Sağol. Swordfish-2 2001 info-icon
Hey, Stan, if you're going to see Holly... HoIIy'yi görmeye gideceksen. . . Holly'yi görmeye gideceksen... Holly'yi görmeye gideceksen... Holly'yi görmeye gideceksen... Swordfish-2 2001 info-icon
...I suggest you re evaluate the way you look. . . .görünüşünü gözden geçirmeni tavsiye ederim. ...görünüşünü gözden geçirmeni tavsiye ederim. ...görünüşünü gözden geçirmeni tavsiye ederim. ...görünüşünü gözden geçirmeni tavsiye ederim. Swordfish-2 2001 info-icon
Mom late again? She'll be here in a minute. Annen yine mi gecikti? Her an geIebiIir. Annen yine mi gecikti? Her an gelebilir. Annen yine mi gecikti? Her an gelebilir. Annen yine mi gecikti? Her an gelebilir. Swordfish-2 2001 info-icon
Hi. Can I have the phone number for Yellow Cab? Merhaba. Taksi servisinin numarasını aIabiIir miyim? Merhaba. Taksi servisinin numarasını alabilir miyim? Merhaba. Taksi servisinin numarasını alabilir miyim? Merhaba. Taksi servisinin numarasını alabilir miyim? Swordfish-2 2001 info-icon
I missed you so much. Oh, I missed you too, baby. Seni cok özIedim. Ben de seni özIedim. Seni çok özledim. Ben de seni özledim. Seni çok özledim. Ben de seni özledim. Seni çok özledim. Ben de seni özledim. Swordfish-2 2001 info-icon
I brought you something. Oh, my gosh. It's so cute. Sana bir şey getirdim. Vay canına. Çok şeker. Sana bir şey getirdim. Vay canına. Çok şeker. Sana bir şey getirdim. Vay canına. Çok şeker. Sana bir şey getirdim. Vay canına. Çok şeker. Swordfish-2 2001 info-icon
Oh, Dad. If Mom finds out, she'll have you thrown in jail. Annem burada oIduğunu öğrenirse seni tekrar hapse attırır. Annem burada olduğunu öğrenirse seni tekrar hapse attırır. Annem burada olduğunu öğrenirse seni tekrar hapse attırır. Annem burada olduğunu öğrenirse seni tekrar hapse attırır. Swordfish-2 2001 info-icon
It's okay, baby. You want a lift home? Sorun değiI. Seni eve bırakayım mı? Sorun değil. Seni eve bırakayım mı? Sorun değil. Seni eve bırakayım mı? Sorun değil. Seni eve bırakayım mı? Swordfish-2 2001 info-icon
Of course I do. Come here. All right. Tabii ki. Buraya geI. Tamam. Tabii ki. Buraya gel. Tamam. Tabii ki. Buraya gel. Tamam. Tabii ki. Buraya gel. Tamam. Swordfish-2 2001 info-icon
Nice car. Hey, thanks. GüzeI araba. SağoI. Güzel araba. Sağol. Güzel araba. Sağol. Güzel araba. Sağol. Swordfish-2 2001 info-icon
Is that Mommy's car? Is she home? Annenin arabası mı? Evde mi? Swordfish-2 2001 info-icon
I found a way for us to be together. Tekrar biraraya geImemiz için bir yoI buIdum. Tekrar biraraya gelmemiz için bir yol buldum. Tekrar biraraya gelmemiz için bir yol buldum. Tekrar biraraya gelmemiz için bir yol buldum. Swordfish-2 2001 info-icon
I don't want anything to happen to you. Sana bir şey oImasını istemiyorum. Sana bir şey olmasını istemiyorum. Sana bir şey olmasını istemiyorum. Sana bir şey olmasını istemiyorum. Swordfish-2 2001 info-icon
I love you, Daddy. I love you. Come here. Seni seviyorum baba. Seni seviyorum. Buraya geI. Seni seviyorum baba. Seni seviyorum. Buraya gel. Seni seviyorum baba. Seni seviyorum. Buraya gel. Seni seviyorum baba. Seni seviyorum. Buraya gel. Swordfish-2 2001 info-icon
I miss you. I miss you too. Go. Seni özIedim. Ben de seni. Git. Seni özledim. Ben de seni. Git. Seni özledim. Ben de seni. Git. Seni özledim. Ben de seni. Git. Swordfish-2 2001 info-icon
It's okay. Go. Go. Tamam. Git. Git. Swordfish-2 2001 info-icon
A friend of a friend. Shit. Bir dostun dostu. Lanet oIsun. Bir dostun dostu. Lanet olsun. Bir dostun dostu. Lanet olsun. Bir dostun dostu. Lanet olsun. Swordfish-2 2001 info-icon
No, I'm not arresting you. Hayır, seni tutukIamıyorum. Hayır, seni tutuklamıyorum. Hayır, seni tutuklamıyorum. Hayır, seni tutuklamıyorum. Swordfish-2 2001 info-icon
What are you doing in L.A.? Vacationing. L.A.'de ne isin var? TatiIdeyim. L.A.'de ne işin var? Tatildeyim. L.A.'de ne işin var? Tatildeyim. L.A.'de ne işin var? Tatildeyim. Swordfish-2 2001 info-icon
Fuck you. Fuck you? Oh? Çanın cehenneme. Senin de. Canın cehenneme. Senin de. Canın cehenneme. Senin de. Canın cehenneme. Senin de. Swordfish-2 2001 info-icon
I can help you with your daughter. Kızın için sana yardım edebiIirim. Kızın için sana yardım edebilirim. Kızın için sana yardım edebilirim. Kızın için sana yardım edebilirim. Swordfish-2 2001 info-icon
You help me, I'll help you. Bana yardım et, ben de sana edeyim. Swordfish-2 2001 info-icon
You'll have to forgive me. The fact that... Kusura bakma ama beni hapse. . . Kusura bakma ama beni hapse... Kusura bakma ama beni hapse... Kusura bakma ama beni hapse... Swordfish-2 2001 info-icon
...you put me in jail doesn't inspire trust. . . .senin tıkmış oIman pek güven teIkin etmiyor. ...senin tıkmış olman pek güven telkin etmiyor. ...senin tıkmış olman pek güven telkin etmiyor. ...senin tıkmış olman pek güven telkin etmiyor. Swordfish-2 2001 info-icon
You put a virus in an FBI program and set it back two years. Bir FBI programına virüs koyup, programı iki yıI geriye attın. Bir FBI programına virüs koyup, programı iki yıl geriye attın. Bir FBI programına virüs koyup, programı iki yıl geriye attın. Bir FBI programına virüs koyup, programı iki yıl geriye attın. Swordfish-2 2001 info-icon
They were reading ISP subscribers' e mail. It was illegal. ISP aboneIerinin e postaIarını okuyorIardı. Bu yasadışıydı. ISP abonelerinin e postalarını okuyorlardı. Bu yasadışıydı. ISP abonelerinin e postalarını okuyorlardı. Bu yasadışıydı. ISP abonelerinin e postalarını okuyorlardı. Bu yasadışıydı. Swordfish-2 2001 info-icon
I did what the judges wouldn't do! You broke the law! HakimIerin yapamadığı şeyi yaptım! Yasayı çiğnedin! Hakimlerin yapamadığı şeyi yaptım! Yasayı çiğnedin! Hakimlerin yapamadığı şeyi yaptım! Yasayı çiğnedin! Hakimlerin yapamadığı şeyi yaptım! Yasayı çiğnedin! Swordfish-2 2001 info-icon
Nice trip down memory lane, but if you aren't arresting me... GüzeI bir anı yoIcuIuğu oIdu ama beni tutukIamıyorsan. . . Güzel bir anı yolculuğu oldu ama beni tutuklamıyorsan... Güzel bir anı yolculuğu oldu ama beni tutuklamıyorsan... Güzel bir anı yolculuğu oldu ama beni tutuklamıyorsan... Swordfish-2 2001 info-icon
I ran into your friend Torvalds the other day. Geçen gün dostun TorvaIds'Ia karsıIastım. Geçen gün dostun Torvalds'la karşılaştım. Geçen gün dostun Torvalds'la karşılaştım. Geçen gün dostun Torvalds'la karşılaştım. Swordfish-2 2001 info-icon
I'm just a sucker for Disneyland. Ben DisneyIand hayranıyım. Ben Disneyland hayranıyım. Ben Disneyland hayranıyım. Ben Disneyland hayranıyım. Swordfish-2 2001 info-icon
Tell Torvalds I said hello. TorvaIds'a seIam söyIe. Torvalds'a selam söyle. Torvalds'a selam söyle. Torvalds'a selam söyle. Swordfish-2 2001 info-icon
You're in way over your head. I know. Başın büyük dertte. BiIiyorum. Başın büyük dertte. Biliyorum. Başın büyük dertte. Biliyorum. Başın büyük dertte. Biliyorum. Swordfish-2 2001 info-icon
You want me to watch him? Yeah, set it up. Onu izIeyeyim mi? Evet, bir pIan yap. Onu izleyeyim mi? Evet, bir plan yap. Onu izleyeyim mi? Evet, bir plan yap. Onu izleyeyim mi? Evet, bir plan yap. Swordfish-2 2001 info-icon
I've had a shitty day so far, but I think it just got worse. Çok kötü günIer yaşadım ama her şey daha da kötü oIdu gibi. Çok kötü günler yaşadım ama her şey daha da kötü oldu gibi. Çok kötü günler yaşadım ama her şey daha da kötü oldu gibi. Çok kötü günler yaşadım ama her şey daha da kötü oldu gibi. Swordfish-2 2001 info-icon
I can't tell you. Sana söyIeyemem. Sana söyleyemem. Sana söyleyemem. Sana söyleyemem. Swordfish-2 2001 info-icon
I deserve to know who's playing me. Beni kimin kuIIandığını biImeye hakkım var. Beni kimin kullandığını bilmeye hakkım var. Beni kimin kullandığını bilmeye hakkım var. Beni kimin kullandığını bilmeye hakkım var. Swordfish-2 2001 info-icon
I'm DEA, Stanley. Ben Narkotik'tenim StanIey. Ben Narkotik'tenim Stanley. Ben Narkotik'tenim Stanley. Ben Narkotik'tenim Stanley. Swordfish-2 2001 info-icon
We're after Gabriel. Give him the worm... Senin değiI, GabrieI'in peşindeyiz. Ona soIucanı ver. . . Senin değil, Gabriel'in peşindeyiz. Ona solucanı ver... Senin değil, Gabriel'in peşindeyiz. Ona solucanı ver... Senin değil, Gabriel'in peşindeyiz. Ona solucanı ver... Swordfish-2 2001 info-icon
...take the money and get out of here. That's all. . . .parayı aI ve toz oI. Tek yapman gereken bu. ...parayı al ve toz ol. Tek yapman gereken bu. ...parayı al ve toz ol. Tek yapman gereken bu. ...parayı al ve toz ol. Tek yapman gereken bu. Swordfish-2 2001 info-icon
You know me, I'm a friendly girl. Beni tanırsın. Dost canIısıyımdır. Beni tanırsın. Dost canlısıyımdır. Beni tanırsın. Dost canlısıyımdır. Beni tanırsın. Dost canlısıyımdır. Swordfish-2 2001 info-icon
Here you go. Thank you. Buyrun. SağoI. Buyrun. Sağol. Buyrun. Sağol. Buyrun. Sağol. Swordfish-2 2001 info-icon
Ever heard of Operation Swordfish? No. KıIıçbaIığı Operasyonu'nu duydun mu? Hayır. Kılıçbalığı Operasyonu'nu duydun mu? Hayır. Kılıçbalığı Operasyonu'nu duydun mu? Hayır. Kılıçbalığı Operasyonu'nu duydun mu? Hayır. Swordfish-2 2001 info-icon
Two. Okay. İki tane. Tamam. İki tane. Tamam. İki tane. Tamam. İki tane. Tamam. Swordfish-2 2001 info-icon
In the '80s, the DEA set up a network of dummy corporations... SeksenIerin başında Narkotik, uyuşturucu parası akIamak. . . Seksenlerin başında Narkotik, uyuşturucu parası aklamak... Seksenlerin başında Narkotik, uyuşturucu parası aklamak... Seksenlerin başında Narkotik, uyuşturucu parası aklamak... Swordfish-2 2001 info-icon
...as a front to launder drug money and gather evidence. . . .ve kanıt topIamak amacıyIa bir paravan şirketIer ağı kurdu. ...ve kanıt toplamak amacıyla bir paravan şirketler ağı kurdu. ...ve kanıt toplamak amacıyla bir paravan şirketler ağı kurdu. ...ve kanıt toplamak amacıyla bir paravan şirketler ağı kurdu. Swordfish-2 2001 info-icon
In 1986, when it was terminated, $400 million was in these accounts. 1 986'da operasyon sona erdiriIdiğinde hesapIarında 400 miIyon $ vardı. 1986'da operasyon sona erdirildiğinde hesaplarında 400 milyon $ vardı. 1986'da operasyon sona erdirildiğinde hesaplarında 400 milyon $ vardı. 1986'da operasyon sona erdirildiğinde hesaplarında 400 milyon $ vardı. Swordfish-2 2001 info-icon
It didn't disappear. It sat, earning interest. Yok oImadı. Bankada kaIıp, faiz kazandı. Yok olmadı. Bankada kalıp, faiz kazandı. Yok olmadı. Bankada kalıp, faiz kazandı. Yok olmadı. Bankada kalıp, faiz kazandı. Swordfish-2 2001 info-icon
That's 15 years ago. You know how much money that is today? 1 5 yıI önce o kadardı. Bugünkü değerini düşünebiIiyor musun? 15 yıl önce o kadardı. Bugünkü değerini düşünebiliyor musun? 15 yıl önce o kadardı. Bugünkü değerini düşünebiliyor musun? 15 yıl önce o kadardı. Bugünkü değerini düşünebiliyor musun? Swordfish-2 2001 info-icon
This is a sweet deal. We go in over the phone lines, pop the firewall... GüzeI is. TeIefon hatIarından iceri girip, ateş duvarını imha ederek. . . Güzel iş. Telefon hatlarından içeri girip, ateş duvarını imha ederek... Güzel iş. Telefon hatlarından içeri girip, ateş duvarını imha ederek... Güzel iş. Telefon hatlarından içeri girip, ateş duvarını imha ederek... Swordfish-2 2001 info-icon
...drop in the hydra and wait for the money. . . .hidrayı bıraktıktan sonra parayı bekIeyeceğiz. ...hidrayı bıraktıktan sonra parayı bekleyeceğiz. ...hidrayı bıraktıktan sonra parayı bekleyeceğiz. ...hidrayı bıraktıktan sonra parayı bekleyeceğiz. Swordfish-2 2001 info-icon
Know how long that'll take to find? Not a problem. Look behind you. Bunu buImak ne kadar sürer? Sorun değiI. Arkana bak. Bunu bulmak ne kadar sürer? Sorun değil. Arkana bak. Bunu bulmak ne kadar sürer? Sorun değil. Arkana bak. Bunu bulmak ne kadar sürer? Sorun değil. Arkana bak. Swordfish-2 2001 info-icon
These fellows might wear Armani... AdamIar Armani giyiyor oIabiIir. . . Adamlar Armani giyiyor olabilir... Adamlar Armani giyiyor olabilir... Adamlar Armani giyiyor olabilir... Swordfish-2 2001 info-icon
...but they have the swagger of ex military. . . .ama kesinIikIe eski askere benziyorIar. ...ama kesinlikle eski askere benziyorlar. ...ama kesinlikle eski askere benziyorlar. ...ama kesinlikle eski askere benziyorlar. Swordfish-2 2001 info-icon
It was leased two weeks ago by a blind corporation. İki hafta önce biIinmeyen bir sirket tarafından kiraIandı. İki hafta önce bilinmeyen bir şirket tarafından kiralandı. İki hafta önce bilinmeyen bir şirket tarafından kiralandı. İki hafta önce bilinmeyen bir şirket tarafından kiralandı. Swordfish-2 2001 info-icon
In college, I created the source code for the worm I use. Üniversitede, yıIIarca kuIIandığım soIucanın kaynak kodunu yarattım. Üniversitede, yıllarca kullandığım solucanın kaynak kodunu yarattım. Üniversitede, yıllarca kullandığım solucanın kaynak kodunu yarattım. Üniversitede, yıllarca kullandığım solucanın kaynak kodunu yarattım. Swordfish-2 2001 info-icon
In the basement is the only PDP 10 still active and on the Internet. Bir bodrum odasında haIa aktif ve internete bağIı tek PDP 1 0 var. Bir bodrum odasında hala aktif ve internete bağlı tek PDP 10 var. Bir bodrum odasında hala aktif ve internete bağlı tek PDP 10 var. Bir bodrum odasında hala aktif ve internete bağlı tek PDP 10 var. Swordfish-2 2001 info-icon
It's an ITS machine, kept online for historical sake. Tarihi amacIar icin caIısır durumda tutuIan bir ITS makinesi. Tarihi amaçlar için çalışır durumda tutulan bir ITS makinesi. Tarihi amaçlar için çalışır durumda tutulan bir ITS makinesi. Tarihi amaçlar için çalışır durumda tutulan bir ITS makinesi. Swordfish-2 2001 info-icon
I hid my worm there, where no one would ever look. SoIucanımı oraya sakIadım, kimsenin bakmayacağı bir yere. Solucanımı oraya sakladım, kimsenin bakmayacağı bir yere. Solucanımı oraya sakladım, kimsenin bakmayacağı bir yere. Solucanımı oraya sakladım, kimsenin bakmayacağı bir yere. Swordfish-2 2001 info-icon
Senator. Seems you're in a predicament. Senatör. Başına iş almışsın galiba. Swordfish-2 2001 info-icon
Senator... You know where I got these? Senatör... Bunları nereden aldım biliyor musun? Swordfish-2 2001 info-icon
From the deputy director of the FBI. He thought I might be interested. FBI'ın başkan yardımcısından. İlgilenebileceğimi düşünmüş. Swordfish-2 2001 info-icon
Sir, do you think there is any aspect of this operation I am not aware of? Bu operasyonda gözden kaçırdığım bir şey olduğunu mu sanıyorsunuz? Swordfish-2 2001 info-icon
A vacation? Have I ever failed you, sir? Tatil mi? Sizi hiç hayal kırıklığına uğrattım mı? Swordfish-2 2001 info-icon
That's not really the point, is it? It's my point. Konu bu değil, değil mi? Bence öyle. Swordfish-2 2001 info-icon
...let's just say you've got a 200 pound Rottweiler. ...diyelim ki 100 kiloluk bir Rottweiler'ın var. Swordfish-2 2001 info-icon
It's his job to protect you. Görevi seni korumak. Swordfish-2 2001 info-icon
Yes, I do understand, senator. Anlıyorum senatör. Swordfish-2 2001 info-icon
I think we got a team on the West Coast. Fort MacArthur. Sanırım Batı kıyısında bir ekibimiz var. Fort MacArthur. Swordfish-2 2001 info-icon
Network IP range. Confirmed. Bilgisayar ağ IP menzili. Onaylandı. Swordfish-2 2001 info-icon
Three percent, please. Oh, fuck. I'm fucked. Yüzde üç lütfen. Lanet olsun. Başaramadım. Swordfish-2 2001 info-icon
I'm rusty. Rusty. Paslanmışım. Paslanmışım. Swordfish-2 2001 info-icon
Okay. Time to disguise you... Tamam. Seni dahili bir yıkım olarak... Swordfish-2 2001 info-icon
...as an internal destruction. ...saklamanın vakti geldi. Swordfish-2 2001 info-icon
Now I've just got to modify the code. Kodları değiştirmelisin. Swordfish-2 2001 info-icon
The bank's IDS logs every packer... Bankanın IDS'i. 22 ve 80 TCP haricindeki programları kaydediyor. Swordfish-2 2001 info-icon
Okay, Ch�teau Attigue 1996. White, white. Tamam, Château Attigue 1996. Beyaz, beyaz. Swordfish-2 2001 info-icon
Twenty six. Ninety six. Nine... Yirmi altı, doksan altı. Doksan... Swordfish-2 2001 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 157917
  • 157918
  • 157919
  • 157920
  • 157921
  • 157922
  • 157923
  • 157924
  • 157925
  • 157926
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact