Search
English Turkish Sentence Translations Page 157924
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ...for an ex Mossad agent named Gabriel Shear. | ...Gabriel Shear için verdiği diş kayıtlarına tıpatıp uyuyor. | Swordfish-2 | 2001 | |
| I checked all the hospitals and morgues, and I can't find her body. | Tüm hastaneleri ve morgları kontrol ettim ama cesedini bulamadım. | Swordfish-2 | 2001 | |
| ... in a full theater. You know how he did that? | ... bir fili bile yok edebilirdi. Nasıl, biliyor musun? | Swordfish-2 | 2001 | |
| You all right? Yeah, I'm good. | Sen iyi misin? Evet, iyiyim. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Thank you. You're done? Yes, I'm full. | Teşekkürler. Bitti mi? Evet, doydum. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Holbrook. Holbrook. | Holbrook. Holbrook. | Swordfish-2 | 2001 | |
| So what's in Holbrook? The Petrified Forest, Dad. | Holbrook'da ne var? Korku Ormanı. | Swordfish-2 | 2001 | |
| I think you take the l 40 to the 180. Cool. | Sanırım l 40'tan 180'e gitmeliyiz. Harika. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Are you okay, Dad? Yeah, I'm fine, sweetheart. | İyi misin baba? Evet, iyiyim tatlım. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Don't worry, Dad. It's going to be okay. | Merak etme baba. Her şey düzelecek. | Swordfish-2 | 2001 | |
| We're going to be fine. I know, honey. | İyi olacağız. Biliyorum hayatım. | Swordfish-2 | 2001 | |
| I'd like to transfer money from my employer's account. | İşverenimin hesabından para aktarmak istiyorum. | Swordfish-2 | 2001 | |
| May I have your account number and password, please? | Hesap numarası ve şifre? | Swordfish-2 | 2001 | |
| 356127G. Password: Swordfish. | 356127 G. Şifre: Kılıçbalığı. | Swordfish-2 | 2001 | |
| Subtitles by FredDKfeine [Te@mFDK] | Altazilar: SDI Media Group | Swordfish-2 | 2001 | |
| "Meet our demands or the pretty blond gets it in the head. "Bam, splat. | ''TaIepIerimizi yerine getirin yoksa sarışının beynini dağıtırım. '' Güm. "Taleplerimizi yerine getirin yoksa sarışının beynini dağıtırım. " Güm. "Taleplerimizi yerine getirin yoksa sarışının beynini dağıtırım. " Güm. "Taleplerimizi yerine getirin yoksa sarışının beynini dağıtırım. " Güm. | Swordfish-3 | 2001 | |
| It wouldn't work. How come? | İşe yaramazdı. Neden? İşe yaramazdı. Neden? İşe yaramazdı. Neden? İşe yaramazdı. Neden? | Swordfish-3 | 2001 | |
| What are you doing? I'm handling this! | Ne yapıyorsun? Bu işi bitiriyorum! Ne yapıyorsun? Bu işi bitiriyorum! Ne yapıyorsun? Bu işi bitiriyorum! Ne yapıyorsun? Bu işi bitiriyorum! | Swordfish-3 | 2001 | |
| What type of work do you do? I'm a consultant. | Ne tür bir iş yapıyorsunuz? Danısmanım. Ne tür bir iş yapıyorsunuz? Danışmanım. Ne tür bir iş yapıyorsunuz? Danışmanım. Ne tür bir iş yapıyorsunuz? Danışmanım. | Swordfish-3 | 2001 | |
| They know he's working for us? It's unlikely. | Bizim için çaIıştığını biIiyorIar mı? Hic sanmam. Bizim için çalıştığını biliyorlar mı? Hiç sanmam. Bizim için çalıştığını biliyorlar mı? Hiç sanmam. Bizim için çalıştığını biliyorlar mı? Hiç sanmam. | Swordfish-3 | 2001 | |
| So we haven't been compromised? I'm not sure. I'm working on that. | Henüz tehIikede değiIiz yani. Emin değiIim. Öğrenmeye çaIışıyorum. Henüz tehlikede değiliz yani. Emin değilim. Öğrenmeye çalışıyorum. Henüz tehlikede değiliz yani. Emin değilim. Öğrenmeye çalışıyorum. Henüz tehlikede değiliz yani. Emin değilim. Öğrenmeye çalışıyorum. | Swordfish-3 | 2001 | |
| I'm Ginger. Ginger, huh? | Adım Ginger. Ginger mi? Adım Ginger. Ginger mi? Adım Ginger. Ginger mi? Adım Ginger. Ginger mi? | Swordfish-3 | 2001 | |
| I just want to talk with Holly. It's Saturday. She's at soccer. | HoIIy'Ie konuşmak istiyorum. Bugün Cüumartesi. Futbol idmanında. Holly'le konuşmak istiyorum. Bugün Cumartesi. Futbol idmanında. Holly'le konuşmak istiyorum. Bugün Cumartesi. Futbol idmanında. Holly'le konuşmak istiyorum. Bugün Cumartesi. Futbol idmanında. | Swordfish-3 | 2001 | |
| Look, I just.... I just want to see my baby. | Bak, ben. . . Sadece kızımı görmek istiyorum. Bak, ben... Sadece kızımı görmek istiyorum. Bak, ben... Sadece kızımı görmek istiyorum. Bak, ben... Sadece kızımı görmek istiyorum. | Swordfish-3 | 2001 | |
| What did he say? He said IKEA is Swedish. | Ne dedi? Ikea İsvec maIı dedi. Ne dedi? Ikea, İsveç malı dedi. Ne dedi? Ikea, İsveç malı dedi. Ne dedi? Ikea, İsveç malı dedi. | Swordfish-3 | 2001 | |
| How much do you weigh? How much do I weigh? | Kac kiIosun? Kaç kiIo muyum? Kaç kilosun? Kaç kilo muyum? Kaç kilosun? Kaç kilo muyum? Kaç kilosun? Kaç kilo muyum? | Swordfish-3 | 2001 | |
| I don't know his name. You work for him. You don't know? | Adını biImiyorum. Sana iş veriyor ve adını biImiyorsun? Adını bilmiyorum. Sana iş veriyor ve adını bilmiyorsun? Adını bilmiyorum. Sana iş veriyor ve adını bilmiyorsun? Adını bilmiyorum. Sana iş veriyor ve adını bilmiyorsun? | Swordfish-3 | 2001 | |
| Impossible? Nothing's impossible. | İmkansız mı? Hiçbir şey imkansız değiI. İmkansız mı? Hiçbir şey imkansız değil. İmkansız mı? Hiçbir şey imkansız değil. İmkansız mı? Hiçbir şey imkansız değil. | Swordfish-3 | 2001 | |
| Is this an interview? Sort of. Marco. | Bu bir görüşme mi? ÖyIe sayıIır. Marco. Bu bir görüşme mi? Öyle sayılır. Marco. Bu bir görüşme mi? Öyle sayılır. Marco. Bu bir görüşme mi? Öyle sayılır. Marco. | Swordfish-3 | 2001 | |
| Get away from me. I really want to help you, Stan. | Uzak dur benden. Sana yardım etmek istiyorum. Uzak dur benden. Sana yardım etmek istiyorum. Uzak dur benden. Sana yardım etmek istiyorum. Uzak dur benden. Sana yardım etmek istiyorum. | Swordfish-3 | 2001 | |
| With your little $100,000? | Yüz bin doIarcıkIa mı? Yüz bin dolarcıkla mı? Yüz bin dolarcıkla mı? Yüz bin dolarcıkla mı? | Swordfish-3 | 2001 | |
| I'm thinking that you'll put a gun to my head just to see if I can | Bence nereIere girebiIeceğimi görmek için başıma siIah dayayacak. . . Bence nerelere girebileceğimi görmek için başıma silah dayayacak... Bence nerelere girebileceğimi görmek için başıma silah dayayacak... Bence nerelere girebileceğimi görmek için başıma silah dayayacak... | Swordfish-3 | 2001 | |
| I'm concerned about our new friend. Oh, now, don't be jealous. | Yeni dostumuzdan endişeIiyim. Kıskanma. Yeni dostumuzdan endişeliyim. Kıskanma. Yeni dostumuzdan endişeliyim. Kıskanma. Yeni dostumuzdan endişeliyim. Kıskanma. | Swordfish-3 | 2001 | |
| His wife is in some of the videos. I know. She's like an actress. | Bazi fiImIerde karısını kuIIanıyor. BiIiyorum. O bir tür aktrist. Bazi filmlerde karısını kullanıyor. Biliyorum. O bir tür aktrist. Bazi filmlerde karısını kullanıyor. Biliyorum. O bir tür aktrist. Bazi filmlerde karısını kullanıyor. Biliyorum. O bir tür aktrist. | Swordfish-3 | 2001 | |
| I don't have a suit. You don't need one. | Mayom yok. Gerek yok ki. Mayom yok. Gerek yok ki. Mayom yok. Gerek yok ki. Mayom yok. Gerek yok ki. | Swordfish-3 | 2001 | |
| You can do better than that. I used a password sniffer. | Daha inanıIır bir şey söyIe. Bir şifre arayıcı kuIIandım. Daha inanılır bir şey söyle. Bir şifre arayıcı kullandım. Daha inanılır bir şey söyle. Bir şifre arayıcı kullandım. Daha inanılır bir şey söyle. Bir şifre arayıcı kullandım. | Swordfish-3 | 2001 | |
| That's definitely not possible. What if I give you 10 million dollars? | Bu kesinIikIe mümkün değiI. Sana 1 0 miIyon vereceğimi söyIesem? Bu kesinlikle mümkün değil. Sana 10 milyon vereceğimi söylesem? Bu kesinlikle mümkün değil. Sana 10 milyon vereceğimi söylesem? Bu kesinlikle mümkün değil. Sana 10 milyon vereceğimi söylesem? | Swordfish-3 | 2001 | |
| I'm not what you think I am. Ginger. | Düşündüğün gibi değiIim. Ginger. Düşündüğün gibi değilim. Ginger. Düşündüğün gibi değilim. Ginger. Düşündüğün gibi değilim. Ginger. | Swordfish-3 | 2001 | |
| I missed you so much. Oh, I missed you too, baby. | Seni cok özIedim. Ben de seni özIedim. Seni çok özledim. Ben de seni özledim. Seni çok özledim. Ben de seni özledim. Seni çok özledim. Ben de seni özledim. | Swordfish-3 | 2001 | |
| I brought you something. Oh, my gosh. It's so cute. | Sana bir şey getirdim. Vay canına. Çok şeker. Sana bir şey getirdim. Vay canına. Çok şeker. Sana bir şey getirdim. Vay canına. Çok şeker. Sana bir şey getirdim. Vay canına. Çok şeker. | Swordfish-3 | 2001 | |
| Of course I do. Come here. All right. | Tabii ki. Buraya geI. Tamam. Tabii ki. Buraya gel. Tamam. Tabii ki. Buraya gel. Tamam. Tabii ki. Buraya gel. Tamam. | Swordfish-3 | 2001 | |
| I love you, Daddy. I love you. Come here. | Seni seviyorum baba. Seni seviyorum. Buraya geI. Seni seviyorum baba. Seni seviyorum. Buraya gel. Seni seviyorum baba. Seni seviyorum. Buraya gel. Seni seviyorum baba. Seni seviyorum. Buraya gel. | Swordfish-3 | 2001 | |
| I miss you. I miss you too. Go. | Seni özIedim. Ben de seni. Git. Seni özledim. Ben de seni. Git. Seni özledim. Ben de seni. Git. Seni özledim. Ben de seni. Git. | Swordfish-3 | 2001 | |
| I did what the judges wouldn't do! You broke the law! | HakimIerin yapamadığı şeyi yaptım! Yasayı çiğnedin! Hakimlerin yapamadığı şeyi yaptım! Yasayı çiğnedin! Hakimlerin yapamadığı şeyi yaptım! Yasayı çiğnedin! Hakimlerin yapamadığı şeyi yaptım! Yasayı çiğnedin! | Swordfish-3 | 2001 | |
| You're in way over your head. I know. | Başın büyük dertte. BiIiyorum. Başın büyük dertte. Biliyorum. Başın büyük dertte. Biliyorum. Başın büyük dertte. Biliyorum. | Swordfish-3 | 2001 | |
| Lady, it's you? | Leydim, siz misiniz? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I'm Ling. | Ben Ling. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I'm the one who gave you your name. | sana ismini ben verdim. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Lots of thread. | bir sürü iplik. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| It's getting longer and longer. What do you get? | ohoo uzarda uzar. ne işliyorsunuz? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| This dragon is nicely sewn. The Dragon matches the Phoenix. | bu ejderha ince işçilik ister. Ejderha ile Anka kuşu uyumlu olmalı. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Go on, see what else can be pulled out! | devam edelim, bakalım başka neler var! | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I've made a mistakes. I'll help you. | ben bir hata yaptım. size yardım edeceğim. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| There are 2 dragons now. | şimdi 2 ejderha var. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Dragon against dragon, here comes a jealous phoenix. | ejdarhaya karşılık ejderha buraya gel kıskanç anka kuşu. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I didn't come for you actually. | ben gerçekte sizin için gelmedim. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| But I do want to look for you. | ama ben sizi aradım. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Now, I've found you. | ve şimdi buldum. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Is this your room? | senin odan mı? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Are you married? | evlimisin? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Someone's coming. | Birisi geliyor | Swordsman II-1 | 1992 | |
| We'll take a revenge for Chimp. | Chimp için alınacak bir intikamımız var. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Maybe Dawn's discovered me. | belki Dawn's beni fark etti. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| So he sends somebody for me. | ondan benim için birini gönderdi | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Now you are in danger too. | sende şimdi tehlikedesin. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| It's hard for me to talk to you like this. | Sizinle böyle konuşmak benim için oldukça zor. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Why not take advantage of that. Let me take you out. | niçin ondan yararlanmadın. izin verin sizi götüreyim. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Let's check in different direction. | hadi her tarafı kontrol edin | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Disguise yourself. | gizlenin. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| As they have not yet arrived. | onlar henüz gelmediler | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Let's go with the hookers, so they can't find us. | hadi çengilerin yanına gidelim orda bizi bulamazlar | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Just relax, I've looked around. | sakin olun,etrafa baktım | Swordsman II-1 | 1992 | |
| No one is coming, let's take a rest. | gelen kimse yok, izin ver dinlenelim | Swordsman II-1 | 1992 | |
| We can have a good look of this moon. | Ay çok güzel görünüyor. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I'm bringing along with your bottle. | senin şişenide yanımda getirdim | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Why don't you talk? | niye konuşmuyorsun? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Human's language has too much meaning. | İnsanın dili çok fazla şeyler ifade edebilir | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Someone likes flattering! | birini göklere çıkarabilirsin! | Swordsman II-1 | 1992 | |
| This is what trouble come from. | bu belanın nerden geldiğiyle ilgilidir | Swordsman II-1 | 1992 | |
| How you know what I'm talking? | ne dediğimi anlıyor musun? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| We are grown in the troubled world. | biz bu sıkıntılı dünyada büyüdük. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| When we join in the troubled world, we grow older and older. | ne zaman ki dünyaya geldik, büyüdük ,yaşlandık ve daha fazla yaşlandık. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| People love to seize their power. | insanlar gücü elde etmeyi ister | Swordsman II-1 | 1992 | |
| But I prefer drinking! | ama ben içmeyi tercih ederim! | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I don't think you'd understand it, now or in future. | bunu ne şimdi ne de sonra anlayabileceğini sanmıyorum | Swordsman II-1 | 1992 | |
| So we'll never have hatred. | işte bu yüzden asla içimizde nefret olmayacak | Swordsman II-1 | 1992 | |
| If everybody is like us. | eğer herkes bizim gibiyse. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| We don't have to leave for peace. | barış için ayrılmak zorunda kalmayız | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I'll fix it. | ben bunu düzelteceğim | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Chief, what's the matter? | Usta, sorun ne? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| I came from the capital city. | Ben başkentten geldim. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| What are you trying to do? | sen ne yapmaya çalışıyorsun? | Swordsman II-1 | 1992 | |
| There's a cliff over there. | işte orada bir uçurum var. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Fortunately, it is not made with fine steel. | sansıma, iyi çelikten yapılmamış. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Time to eat. | Yemek vakti | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Don't talk or there won't be a meal for you. | konuşma, yoksa yemek yok | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Sun Moon Sect conquers the world. | Güneş ay tarikatı dünyayı fethedecek | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Long live the Sect. | çok yaşa tarikatımız. | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Long live the Sun Moon Sect. | çok yaşa güneş ay tarikatı | Swordsman II-1 | 1992 | |
| Why don't you kill Ling? | Niçin Ling'i öldürmüyoruz? | Swordsman II-1 | 1992 |