Search
English Turkish Sentence Translations Page 157321
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Okay, uh, turn right. | Tamam, uh, sağa dön. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
You make the turn? | Döndün mü? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Yeah, i made the turn! | Evet, döndüm! | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Move this thing along a little faster! | Acele et! | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
All right, you see a road up ahead? | Tamam, ileride bir yol gözüküyor mu? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Wait, yes, i see it! | Bekle, evet, gördüm! | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Okay, turn left. What?! | Tamam, sola dön. Ne? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
All right, now what? | Tamam, ya şimdi? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Go exactly 7/10ths of a mile and stop. | Tam olarak 7/10 mil git ve dur. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Stop? Exactly 7/10ths, dean. | Durayım mı? Tam olarak 7/10 Dean. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
7/10ths, 7/10ths. | 7/10, 7/10. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Dean, are you still there? | Dean, hala orada mısın? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Yeah. What's happening? | Evet. Neler oluyor? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
It's just staring at me. What do i do? | Bana bakıyor. Ne yapayım? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Just what you are doing... bringing it to you. | Her ne yapıyorsan... sana doğru gelsin. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Dean, you're where the church was. | Dean, kilisenin olduğu yerdesin | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
What church? | Ne kilisesi? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
The place cyrus burned down and murdered all those kids. | Cyrus'un yakıp bütün o çocukları öldürdüğü yer. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
There's not a whole lot left. | Kalan pek bir şey yok. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Church ground is hallowed ground | Kilise arazisi kutsal topraktır | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Whether the church is still there or not. | kilise artık olmasa da. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Evil spirits cross over hallowed ground, | Kutsal araziye giren kötü ruhlar, | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Sometimes they're destroyed. | bazen yok olurlar. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
So i figured maybe that would get rid of it. | Ben böyle kurtulabileceğini düşündüm. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Maybe? | Belki de | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Maybe?! | Belki mi? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
What if you were wrong?! | Ya yanılsaydın? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Honestly, that thought hadn't occurred to me. | Açıkçası bu hiç aklıma gelmedi. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
"Well, that honestly didn't occur to me." | "Bu da benim aklıma hiç gelmedi." | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
My mother says to tell you thanks again. | Annem tekrardan teşekkür ediyor. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
This was a better goodbye than the last time. | Bu son seferkinden daha iyi bir vedaaydı. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Yeah, well, maybe this time | Evet, belki şimdiki | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
It'll be a little less permanent. | daha az kalıcı olur. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
I'm a realist. | Ben gerçekçiyim. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
I don't see much hope for us, dean. | İkimiz için bir umut yok Dean. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Well, i've seen stranger things happen. | Çok garip şeyler olduğunu gördüm. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Hell of a lot stranger. | Çok daha gariplerini. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Goodbye, dean. | Hoşça kal Dean. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
I'll see you, cassie. | Seni tekrar göreceğim Cassie. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
You meet someone like her, | Öyle biriyle tanıştığında, | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Ever make you wonder if it's worth it... | değer mi diye düşünüyorsun... | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Putting everything else on hold, doing what we do? | her şeyi bir yana koymak, yaptıklarımızdan vazgeçmek? | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Why don't you wake me up when it's my turn to drive? | Benim sıram geldiğinde uyandır. | Supernatural Route 666-1 | 2006 | ![]() |
Tomorrow we hunt the devil. | Yarın şeytanla çarpışacağız. Bu, dünyadaki son günümüz. Yarın şeytanı avlayacağız. Yarın şeytanı avlayacağız. Yarın şeytanı avlayacağız. Yarın şeytanla çarpışacağız. Bu, dünyadaki son günümüz. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Take this thing to Lucifer and empty it into his face. | Bunu Lucifer'a doğrult ve alnının ortasına sık. Bununla Lucifer'a gidip suratında bir delik açın. Bununla Lucifer'a gidip suratında bir delik açın. Bununla Lucifer'a gidip suratında bir delik açın. Bunu Lucifer'a doğrult ve alnının ortasına sık. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
You know I'd never hurt you. | Sana asla zarar vermeyeceğimi biliyorsun. Beni dinle! Seni bizzat ben öldüreceğim! Sana asla zarar vermeyeceğimi biliyorsun. Sana asla zarar vermeyeceğimi biliyorsun. Sana asla zarar vermeyeceğimi biliyorsun. Sana asla zarar vermeyeceğimi biliyorsun. Beni dinle! Seni bizzat ben öldüreceğim! | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
You listen to me, you son of a bitch. | Dinle beni o. çocuğu. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I'm going to rip your heart out! | Kalbini yerinden sökeceğim! Kalbini söküp çıkaracağım! Kalbini söküp çıkaracağım! Kalbini söküp çıkaracağım! Kalbini yerinden sökeceğim! | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
That's good, Sam. | Bu iyi, Sam. Ateşi körüklemeye devam ediyorsun. Bu iyi Sam. Bu iyi Sam. Bu iyi Sam. Bu iyi, Sam. Ateşi körüklemeye devam ediyorsun. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
You keep fanning that fire in your belly... | İçindeki tüm öfkeyi alevlendirmeye... | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
All that pent up rage. | Bastırılmış onca öfke... Buna ihtiyacım olacak. ...devam et. ...devam et. ...devam et. Bastırılmış onca öfke... Buna ihtiyacım olacak. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
The nurses tell me | Hemşire ilaçlarını almadığını söyledi. Neden almadığını söylemek ister misin? Hemşire bana... Hemşire bana... Hemşire bana... Hemşire ilaçlarını almadığını söyledi. Neden almadığını söylemek ister misin? | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
That, uh, you're not taking your medication. | ...ilaçlarını almadığını söyledi. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
You want to tell me why? | Nedenini söyler misin? | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
The pills make me sleepy, | Haplar uykumu getiriyor. Ama uyuyamam... İlaçlar uykumu getiriyor ama... İlaçlar uykumu getiriyor ama... İlaçlar uykumu getiriyor ama... Haplar uykumu getiriyor. Ama uyuyamam... | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
But I can't... | ...ben uyuyamam. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
If I sleep, it'll come. | Uyursam, gelecektir. Uyursam o gelir. Uyursam o gelir. Uyursam o gelir. Uyursam, gelecektir. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
You mean the monster. | Canavardan bahsediyorsun yani. Bunu daha önce konuşmuştuk. Yaratıktan mı bahsediyorsun? Yaratıktan mı bahsediyorsun? Canavardan bahsediyorsun yani. Bunu daha önce konuşmuştuk. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Now, we have talked about this. | Bunu konuşmuştuk. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
But it killed Annie. | Ama o Annie'yi öldürdü. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Susan, you're schizophrenic. | Susan, sen şizofrensin. Aklın sana oyun oynuyor. Susan, sen şizofrensin. Susan, sen şizofrensin. Susan, sen şizofrensin. Susan, sen şizofrensin. Aklın sana oyun oynuyor. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Your mind plays... tricks on you. | Aklın sana oyunlar oynuyor. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
You get confused. | Kafan karışmış olmalı. Bazen bir şeyler görüyorsun. Kafan karışıyor. Kafan karışıyor. Kafan karışıyor. Kafan karışmış olmalı. Bazen bir şeyler görüyorsun. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Sometimes you see things. | Bazen olmayan şeyler görüyorsun. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Like I can see my dead son standing right behind you... | Ölmüş oğlumu arkanızda görmem gibi... Onun gerçek olmadığını biliyorum. Ölmüş oğlumu şuan arkanda görüyorum ve... Ölmüş oğlumu şuan arkanda görüyorum ve... Ölmüş oğlumu şuan arkanda görüyorum ve... Ölmüş oğlumu arkanızda görmem gibi... Onun gerçek olmadığını biliyorum. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I know he's not real. | ...bunun gerçek olmadığını biliyorum. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
But the monster... it is real. | Ama canavar, gerçek. Ama o yaratık, o gerçek. Ama o yaratık, o gerçek. Ama o yaratık, o gerçek. Ama canavar, gerçek. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Annie was your room mate, | Annie, senin oda arkadaşındı ve ona olanlar çok üzücüydü. Hepimiz için. Annie senin oda arkadaşındı ve... Annie senin oda arkadaşındı ve... Annie senin oda arkadaşındı ve... Annie, senin oda arkadaşındı ve ona olanlar çok üzücüydü. Hepimiz için. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
And what happened to her was painful... | ...onun başına gelenlere hepimiz çok üzüldük. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Perhaps it's easier for you to conjure up a monster | Belki de bu canavarı, intiharının ne kadar trajik olduğuyla... Belki de onun intiharı ile yüzleşmektense... Belki de onun intiharı ile yüzleşmektense... Belki de onun intiharı ile yüzleşmektense... Belki de bu canavarı, intiharının ne kadar trajik olduğuyla... | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Than to face how tragic her suicide really was. | ...yüzleşemediğin için oluşturmuşsundur. ...bunu bir yaratığın yaptığını düşünmen senin için daha kolay. ...bunu bir yaratığın yaptığını düşünmen senin için daha kolay. ...bunu bir yaratığın yaptığını düşünmen senin için daha kolay. ...yüzleşemediğin için oluşturmuşsundur. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I can hear it at night, | O şeyi her akşam duyabiliyorum. Duvarın içinde. Lütfen. Onu geceleri duvarların... Onu geceleri duvarların... Onu geceleri duvarların... O şeyi her akşam duyabiliyorum. Duvarın içinde. Lütfen. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
In the walls. | ...içinde duyuyorum. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
you have to believe me. | Bana inanmak zorundasınız. Bana inanmalısın. Bana inanmalısın. Bana inanmalısın. Bana inanmak zorundasınız. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Susan... | Susan. Canavar diye bir şey yoktur. Susan. Susan. Susan. Susan. Canavar diye bir şey yoktur. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
There is no such thing as monsters. | Yaratık diye bir şey yoktur. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
They're starting early tonight. | Bu gece erken başladılar. Bu gece erken başlamışsın. Bu gece erken başlamışsın. Bu gece erken başlamışsın. Bu gece erken başladılar. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Hurry! | Acele edin! Acele et! Acele et! Acele et! Acele edin! | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
It's coming! | Geliyor! Yardım edin! Geliyor! Geliyor! Geliyor! Geliyor! Yardım edin! | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
You were referred to me by a Dr. Babar in Chicago. | Chicago’dan Doktor Babar tarafından yollanmışsınız. Doğru. Sizi bana Chicago'dan Dr. Babar göndermiş. Sizi bana Chicago'dan Dr. Babar göndermiş. Sizi bana Chicago'dan Dr. Babar göndermiş. Chicago’dan Doktor Babar tarafından yollanmışsınız. Doğru. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Isn't there a children's book about an elephant | Babar adından bir fili anlatan çocuk kitabı yok muydu? Çocuk kitaplarının birinde Babar adında... Çocuk kitaplarının birinde Babar adında... Çocuk kitaplarının birinde Babar adında... Babar adından bir fili anlatan çocuk kitabı yok muydu? | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
named Babar? | ...bir fil yok muydu? | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I don't know. | Bilmiyorum. Benim hiç filli kitabım olmadı. Bilmiyorum. Bilmiyorum. Bilmiyorum. Bilmiyorum. Benim hiç filli kitabım olmadı. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I don't have any elephant books. | Hiç fil ile ilgili kitabım yok. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Look, doctor, I I think that... | Bakın, sanırım doktor bununla ne yapacağını bilmiyordu. Bakın doktor sanırım... Bakın doktor sanırım... Bakın doktor sanırım... Bakın, sanırım doktor bununla ne yapacağını bilmiyordu. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
The doc was in over his head with this one | ...diğer doktor için bu zor bir olay. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
'cause my brother's, uh... | Çünkü benim kardeşim... Çünkü kardeşim biraz... Çünkü kardeşim biraz... Çünkü kardeşim biraz... Çünkü benim kardeşim... | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Okay, fine. Thank you. | Tamam, güzel. Teşekkürler. Bu, gerçekten gereksizdi. Tamam anladım. Teşekkürler. Tamam anladım. Teşekkürler. Tamam anladım. Teşekkürler. Tamam, güzel. Teşekkürler. Bu, gerçekten gereksizdi. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
That's... that's really not necessary. | Buna gerek yok. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Why don't you tell me how you're feeling, Alex? | Neden sen nasıl hissettiğini anlatmıyorsun, Alex? Neden bana neler hissettiğini söylemiyorsun Alex? Neden bana neler hissettiğini söylemiyorsun Alex? Neden bana neler hissettiğini söylemiyorsun Alex? Neden sen nasıl hissettiğini anlatmıyorsun, Alex? | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I'm fine. | Ben, iyiyim. Sadece biraz baskı altındayım, o kadar. Ben iyiyim. Ben iyiyim. Ben iyiyim. Ben, iyiyim. Sadece biraz baskı altındayım, o kadar. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I mean, okay, a little depressed, I guess. | Yani biraz moralim bozuk gibi. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
All right. Any idea why? | Pekâlâ. Peki, neden böyle hissediyorsun? Tamam. Peki neden? Tamam. Peki neden? Tamam. Peki neden? Pekâlâ. Peki, neden böyle hissediyorsun? | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
Probably because I started the apocalypse. | Muhtemelen kıyameti başlattığım içindir. Muhtemelen kıyameti başlattığım için. Muhtemelen kıyameti başlattığım için. Muhtemelen kıyameti başlattığım için. Muhtemelen kıyameti başlattığım içindir. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
The apocalypse? | Kıyameti mi? Aynen. Kıyamet mi? Kıyamet mi? Kıyamet mi? Kıyameti mi? Aynen. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
And you think you started it. | Ve bunu başlattığını düşünüyorsun? Senin başlattığını mı düşünüyorsun? Senin başlattığını mı düşünüyorsun? Senin başlattığını mı düşünüyorsun? Ve bunu başlattığını düşünüyorsun? | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I I mean | Açıkçası Lilith denen şeytanı öldürdüm ve kazayla Lucifer'ı serbest bıraktım. Yani şeytan Lilith'i... Yani şeytan Lilith'i... Yani şeytan Lilith'i... Açıkçası Lilith denen şeytanı öldürdüm ve kazayla Lucifer'ı serbest bıraktım. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
I killed this demon, Lilith... | ...ben öldürdüm. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
and I accidentally freed Lucifer from hell. | Böylece kazara Lucifer'i cehennemden çıkarmış oldum. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |
So, now he's topside, and we're trying to stop him. | Şimdi yeryüzünde ve biz de onu durdurmaya çalışıyoruz. Şimdi o dışarıda ve biz de onu durdurmaya çalışıyoruz. Şimdi o dışarıda ve biz de onu durdurmaya çalışıyoruz. Şimdi o dışarıda ve biz de onu durdurmaya çalışıyoruz. Şimdi yeryüzünde ve biz de onu durdurmaya çalışıyoruz. | Supernatural Sam, Interrupted-1 | 2010 | ![]() |