Search
English Turkish Sentence Translations Page 156808
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Certainly will. Thank you, Seth. | Hiç olmaz mı? Teşekkürler, Seth. Yetmez olur mu? Sağol, Seth. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Hey, thank you. | Teşekkür ederim. Teşekkürler. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You dropped your purse, ma'am. | Çantanızı düşürdünüz, teyze. Çantanızı düşürdünüz hanımefendi. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Would you like some help? | Yardım ister miydiniz? Alışveriş yapmanıza yardım edeyim mi? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Well, that would be lovely, young man. | Çok makbule geçer, delikanlı. Çok sevinirim delikanlı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Would you like me to buy you alcohol? | Sana içki almamı ister miydin? Sana içki almamı ister misin? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That would be lovely. | Çok makbule geçer. İstemez olur muyum hiç. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Enjoy your remaining years. I will. | Allah uzun ömürler versin. Oldu. Geri kalan hayatınızda iyi eğlenceler. Eğleneceğim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Enjoy fucking Jules. I will. | Jules'u doya doya becer. Oldu. Sana da Jules'u sikerken başarılar. Başaracağım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Don't do it, kid. | Yapma, delikanlı. Sakın yapma çocuk. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I never had a choice. | Bana başka şans bırakmadın. Başka şansım kalmadı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You fucking killed her! | Öldürdün lan teyzeyi! Öldürdün karıyı! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Where's all the stolen liquor? Did you hide it up your butt? | Nerede çaldığın içkiler? Hepsini kıçına mı soktun? Nerede çaldığın içkiler? Götüne mi sakladın? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Piss off! I was gonna do it, but there was a security breach. | Siktir! Çalacaktım, ama güvenlik sorunu vardı. Kafamı bozma! Çalacaktım ama güvenlik görevlisi vardı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You never would've done it. | Sen bu kadarını da yapamazdın. Sen de çalamazdın. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Let's go to a liquor store and watch your stupid ID get rejected. | Bir içki dükkanına gidip aptal kimliğinin geri çevrilmesini izleyelim. İçki dükkanına gidip senin o salak kimliğinin reddedilmesini izleyelim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Wait, I'm gonna go put my vest back in my locker. | Bekleyin. Yeleğimi dolabıma koyacağım. Bekleyin, yeleği dolabıma koyup geliyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
All right. Here we are. This is it. | Pekâlâ. İşte burası. Evet. İşte geldik. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You ready? Yeah? Yeah. | Hazır mısın? Evet. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Here's the money and the list. Change is yours. Keep the change. | İşte para, işte liste. Paranın üstü senin olsun. Al sana para ve liste. Üstü senin. Sende kalsın. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Thank you. What's the list for? The alcohol. | Sağol. Ne listesi? İçki listesi. Sağol. Bu ne listesi? İçki. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
We're gonna get alcohol for the whole party, okay? | Tüm partiye alkol alacağız. Partideki bütün içkiyi biz alacağız. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
We put a lot of time into this list, so don't fuck it up. | Listeyi hazırlamak çok zamanımızı aldı. Sıçıp batırma. Bu liste için çok vakit harcadım, sakın piç etme. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's perfect. | Mükemmel oldu. Mükemmel. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Ouzo, bourbon, spiced rum, Goldslick... | Uzo, burbon viski, rom, altuni... Uzo, burbon, baharatlı rom, Goldslick... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Goldslick Vodka. That's for Becca. Don't forget that. | Altuni votka. Becca için. Unutayım deme. Goldslick Votka. Becca istedi. Sakın unutma. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Raspberry vodka, Scotch... | Ahududulu votka, skoç viski... Ahududu votkası, Scotch... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
And Kyle's Killer Lemonade. A six pack. | Altılı Efes light. Bir de Kyle's Killer Lemonade. Altılı olacak. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
This is a lot. I don't know if I can get away with all this. | Bunlar çok fazla. Tüm bunları alabilir miyim bilmiyorum. Bu kadarı çok ama. Hepsini alabilir miyim bilmiyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What difference does it make? | Fazla olması ne farkettirir ki? Ne kadar olduğu ne farkeder ki? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I don't know, man. I'm, like, really nervous. | Bilmiyorum, abi. Çok gerginim. Bilemiyorum. Biraz gerginim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Are you okay? No, man. I should have wore the vest. | İyi misin? Hayır, abi. Yeleği giymeliydim. İyi misin? Hayır. Yeleği çıkarmamalıydım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Calm down. What the fuck are you doing? | Sakin ol. Ne yaptığını sanıyorsun lan sen? Sakin ol. Ne bok yiyorsun sen? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What if I go in and they turn me down, man? | Ya beni geri çevirirlerse? Beni geri çevirirlerse ne yapacağım? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Then we're in the same place we're in now. | O zaman bulunduğumuz noktada oluruz. O zaman şu anda bulunduğumuz yere geri döneriz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Who cares? It's fucking humiliating! | Ne olur ki? Küçük düşerim lan! Kime ne? Küçük düşerim! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Everybody sees them kicking me out. | Herkes sepetlendiğimi görür. Beni kovduklarını herkes görür. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What if they make me put the liquor back? I can't do that. | Ya içkileri yerlerine yerleştirmemi isterlerse? Yapamam. Ya içkileri geri bırakmamı isterlerse? Bunu yapamam. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
This whole thing is bigger than you, Fogell! | Bu olay senden daha önemli, Fogell! Yiyemeyeceğin yarağın altına yatma, Fogell! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
So grow a pair of nuts and fucking walk in there and buy the alcohol! | Biraz taşaklı ol, dal içeri ve al şu içkileri! Biraz adam ol ve içeri girip al içkileri! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What if I don't feel like it anymore, Seth? What? | Ya yapamam dersem, Seth? Ne olur? Diyelim ki canım içki almak istemiyor, Seth. Ne olacak? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Then I'll fucking kill you, okay? | O zaman gebertirim lan seni! O zaman belanı sikerim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I'll stab you through your fucking heart. | Amına koduğum kalbinden bıçaklarım. Elime bir bıçak alıp kalbine saplarım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No, you can do this, man. Come on. | Yapabilirsin, abi. Hadi bakalım. Haydi ama dostum, yapabilirsin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Killing me won't get you alcohol. I'm the one with the fake ID. | Beni öldürmek sana içki sağlamaz ki. Sahte kimliği olan benim. Beni öldürünce içkiye kavuşamazsın. Sahte kimliği olan benim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Then I'll cut your dumb fucking face off... | O zaman o meymenetsiz suratını keser... O zaman o ebleh suratını söküp... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...throw it over mine and get your ID and buy it my fucking self! | ...kendiminkinin üstüne koyar, içkiyi kendim alırım! ...kendi yüzüme takarım ve sahte kimliğini de alıp içkiye kavuşurum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Oh, really? You don't have the technology or the steady hands... | Yok canım? Böyle bir operasyonu yapacak ne teknoloji... Öyle mi? Böyle bir operasyonu yapacak teknolojiye ya da... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...to pull off a procedure like that, so ha! | ...ne de cerrah elleri var sende. Yani pışık! ...hassas ellere sahip değilsin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Peace. | Eyvallah. Huzur ver biraz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Fogell, just be cool, man. Get in and get out. | Fogell, sakin ol yeter abi. İçeri girip çıkacaksın alt tarafı. Fogell, sakin ol. Girdiğin gibi çık. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You're the hero. | Kahramanım benim. Seni kesseler acımaz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Is there a problem here, sir? | Bir sorun mu var, bayım? Bir sorun mu var bayım? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No. No problem whatsoever. | Yok. Bir sorun falan yok. Hayır. Sorun falan yok. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Sir, did you do this? On the floor? | Yerdekini siz mi yaptınız, bayım? Bunları siz mi düşürdünüz? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
And you should really clean this up. | Temizlesen iyi edersin. Biri düşüp bir tarafını kırabilir. Burayı temizleseniz iyi olur. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Someone could really hurt themselves. | Biri düşüp yaralanabilir. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Fuck my life. | Böyle hayatın amına koyayım. Sokayım böyle hayata. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
We're so fucked. We're so fucked. | Boku yedik. Boku yedik. Resmen siki tuttuk. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
This plan's been fucked since Jump Street. | Bu plan baştan sakat. Ta başından belliydi bu planın bir boka yaramayacağı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Okay, just calm down. Just calm down, all right? | Sakin ol, tamam mı? Tamam, sakin ol. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Hey, so did you bring a condom for tonight? | Bu gece için yanına prezervatif aldın mı? Bu gece için yanına prezo aldın mı? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You brought a condom with you? | Sen aldın mı? Sen prezo mu aldın? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. I figured I might as well, you know? | Evet. Alsam iyi olur dedim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I brought a little bottle of spermicidal lube too. | Küçük bir şişe sperm öldürücü krem de getirdim. Küçük bir şişe de sperm öldürücü krem aldım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You laughed in my face when I said I'd be having sex tonight. | Bu gece seks yapacağım dediğimde yüzüme gülmüştün. Ama bu gece seks yapacağımı söylediğimde bana gülmüştün. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That doesn't mean you shouldn't always be prepared. | Hazırlıklı olmamalı demek değil ki bu. Güldüysek hazırlıksız yakalanacak değiliz ya. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You didn't even bring a condom? No. | Sen prezervatif bile mi getirmedin? Getirmedim. Sen bir prezo bile almadın mı? Hayır. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No, Evan, that wasn't part of the plan. | Planımızda bu yoktu, Evan. Hayır, Evan. Planda bu yoktu. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You did this without consulting with me. | Görüşümü almadan getirdin onları. Bana danışmadan hareket etmişsin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
We've never discussed, like, any plan, but you keep saying we have a plan. | Plan deyip duruyorsun, ama biz plan falan yapmadık ki. Planımız var demedik ki. Sen kendi kendine plan da plan deyip durdun. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I had, like, a general outline. You know? | Kafamda bir taslak vardı. Ana hatlarını belirlemiştim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I was gonna go down on her for, like, several hours, okay? | Kıza birkaç saat oral yapacaktım. Kızın bir kaç saat ağzına verecektim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
She would love that. She'd be smitten. She'd go out with that. | Bayılacaktı. Abayı yakacaktı. Şimdilik idare edecekti. Bayılacaktı. Büyülenecekti. Götü tavana vuracaktı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Or I dry hump the shit out of her leg. | Veya bacağına sürtünüp boşalacaktım. Ya da bacağına sürttürüp attıracaktım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Well, I just... I don't see the harm in bringing one little condom. | Küçücük bir prezervatif getirmenin zararını anlayamadım. İyi de bir prezo getirmenin ne zararı var, anlamıyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
And one little bottle of spermicidal lube? | Küçük bir şişe sperm öldürücü krem de getirdin. Bir şişe de sperm öldürücü krem almışsın. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, one little bottle of spermicidal lube. | Evet, küçük bir şişe sperm öldürücü krem getirdim. Evet, küçük bir şişe de sperm öldürücü krem. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Evan, that's psycho shit, man. No, it's not. | Evan, bu tam sapıklık abi. Hiç de bile. Evan, sapıklık bu. Hayır, değil. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That's, like, Charles Manson shit. | Tam Nuri Alço'luk bir hareket. Charles Manson musun sen? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What, do you think Becca's gonna be psyched that you brought lube? | Ne yani, getirdiğin krem Becca'yı hayran mı bırakacak? Becca'nın o kreme hasta olacağını mı sanıyorsun? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
"Oh, Evan. Thank you for bringing that lube for my pussy. | "Evan'cığım, amcığımı düşünüp o kremi getirdiğin için sağol. "Evan, amıma krem getirdiğin için teşekkür ederim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I never would've been able to handle your fucking 4 inch dick... | Kayganlaştırıcı olmazsaydı 10 santimlik bamyanı hayatta alamazdım." Amcığıma o devasa şişeden kayganlaştırıcı... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...inside my pussy without that gigantic bottle of lube." | ...sürmeseydin 10 santimlik sikini hayatta alamazdım." | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Okay, that's... That's enough. Fuck. | Peki. Bu kadarı yeter. Siktir lan. Tamam. Yeter artık. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
These girls are 18, they're not dried up old ladies. | Bu kızlar 18 yaşında. Kurumuş kokonalar değiller. Bu kızlar 18 yaşında; muşmulaya dönmüş moruk değiller. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
They're good to go. Then I won't bring the lube. | Kayılmaya hazırlar. O zaman kremi götürmem. Amlarını ayırmış bekliyorlar. O zaman kremi almıyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Hello, Mindy. | Merhaba, Mindy. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I love that stuff. Been drinking it for years. | Onlara bayılıyorum. Yıllardır içerim. Bu biraya bayılıyorum. Yıllardır içerim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You know, I heard they recently decided to add more hops to it. | Duyduğum kadarıyla içine daha fazla şerbetçi otu koyacaklarmış. İçine daha fazla şerbetçiotu koyacaklarmış diye duydum geçenlerde. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I'm gonna need to see some identification. | Kimlik görmem gerek. Kimliğini görmem gerek. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Makes me feel young again. There you go. | Kendimi yeniden genç hissettim. Al bakalım. Kendimi tekrar genç hissettim. Buyur. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Oh, shit, it's Cary Hutchins. | Şuradaki Cary Hutchins. Hasiktir. Şuradaki Cary Hutchins. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
She had the biggest tits I've ever seen. | Gördüğüm en büyük göğüsler onda. Hatun gördüğüm en büyük memelere sahip. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I heard she got breast reduction surgery. | Göğüs küçültme ameliyatı olduğunu duymuştum. Meme küçültme ameliyatı olmuş diye duydum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What? Making your tits smaller? | Ne? Göğüsleri küçültmek mi? Ne? Memelerini mi küçültmüş? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That's like slapping God for giving you a gorgeous gift. | Bahşettiği nimet için Tanrı'ya itiraz etmek gibi bir şey bu. Sana muhteşem bir hediye bahşetti diye Tanrı'ya tokat atmaya benziyor bu. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
She had back problems, man. | Sırt rahatsızlığı çekiyormuş abi. Sırtında sorun varmış dostum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
And it's not just making them smaller. They completely reshape them. | Ayrıca sadece küçültmüyorlar. Şekillendiriyorlar da. Hem sadece küçültemişler, yeniden şekil de vermişler. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
They make them more supple and symmetrical. | Daha vücuda uygun ve simetrik yapıyorlar. Daha esnek ve simetrik yapmışlar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |