Search
English Turkish Sentence Translations Page 156803
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I can't imagine what you're gonna do without each other next year. | Gelecek sene birbirinizden ayrı düşünce ne yapacaksınız acaba? Önümüzdeki yıl birbirinizden ayrılınca ne yapacaksınız merak ediyorum. Önümüzdeki yıl birbirinizden ayrılınca ne yapacaksınız merak ediyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Evan told me you didn't get into Dartmouth. | Evan, Dartmouth üniversitesine gitmeyeceğini söyledi. Evan, Dartmouth'a giremediğini söyledi. Evan, Dartmouth'a giremediğini söyledi. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I got into some schools, some pretty good ones. So I'll be fine. | Çok güzel bazı okullara başvurdum. Beni merak etme. Başka okulları kazandım. Oldukça iyi okullar. İdare ederim. Başka okulları kazandım. Oldukça iyi okullar. İdare ederim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You gonna miss each other? No. Miss each other? No, thank you. | Birbirinizi özlemeyecek misiniz? Özlemek mi? Daha neler. Birbirinizi özleyecek misiniz? Özlemek mi? Sağol, almayayım. Birbirinizi özleyecek misiniz? Özlemek mi? Sağol, almayayım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I don't... I don't miss each other. | Ben özlemeyeceğim. Birbirimizi özlemeyeceğiz. Birbirimizi özlemeyeceğiz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I'm gonna cry myself to sleep every night. | Her gece gözümde yaşlarla uyuyacağım. Her gece ağlamaktan gözüme uyku girmeyecek. Her gece ağlamaktan gözüme uyku girmeyecek. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Me too. When I'm out partying. | Aynen. Dışarda eğlenirken. Benim de. Partilere gittiğim için. Benim de. Partilere gittiğim için. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Go to school, boys. | Okulunuza yollanın, çocuklar. Okuyun çocuklar. Okuyun çocuklar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Bye, Mom. Bye, Jane. | Hoşça kal, anne. Hoşça kal, Jane. Hoşçakal anne. Hoşçakal, Jane. Hoşçakal anne. Hoşçakal, Jane. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I am truly jealous you got to suck on those tits when you were a baby. | Bebekken o göğüsleri emdiğin için seni öyle kıskanıyorum ki. Bebekken o memeleri emmeni nasıl kıskanıyorum bilemezsin. Bebekken o memeleri emmeni nasıl kıskanıyorum bilemezsin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, well, at least you got to suck on your dad's dick. | Sen de babanın babafingosunu emmiş olmakla yetin. Sen de hiç değilse babanınkini emdin. Sen de hiç değilse babanınkini emdin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Hey, Seth, you can't park in the faculty lot. | Seth, hocaların alanına park etme. Arabanı fakülte otoparkına bırakamazsın, Seth. Arabanı fakülte otoparkına bırakamazsın, Seth. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Don't be such a vagine, man. I gotta get a Red Bull before class. | Bırak bu korkaklığı abi. Dersten önce bir Red Bull içmem lazım. Bu kadar salak olma dostum. Dersten önce bir Red Bull içmem lazım. Bu kadar salak olma dostum. Dersten önce bir Red Bull içmem lazım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You're being an idiot. You shouldn't have parked there. | Öküzlük ediyorsun. Oraya park etmemeliydin. Aptallık ediyorsun. Oraya park etmemeliydin. Aptallık ediyorsun. Oraya park etmemeliydin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Fuck it. I'm about to graduate. | Siktir et. Mezun olmak üzereyim. Siktiret. Nasıl olsa mezun olmama az kaldı. Siktiret. Nasıl olsa mezun olmama az kaldı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
They should be sucking on my ball sac. | Taşaklarımı yalamaları gerekir. Taşaklarımı emseler yeridir. Taşaklarımı emseler yeridir. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's the least they could do for stealing three years of my life. | Hayatımın üç yılını çaldıkları için bu kadarı az bile. Hayatımdan üç yıl çalmalarının karşılığında az bile. Hayatımdan üç yıl çalmalarının karşılığında az bile. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Oh, fuck me. Look at those nipples. | Hassiktir lan. Şu memişlere bir bak. Hasiktir be. Meme uçlarına bak. Hasiktir be. Meme uçlarına bak. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
They're like little baby toes. | Bebe parmakları gibi. Bebek parmağı gibiler. Bebek parmağı gibiler. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's not fair they get to flaunt that stuff... | O mallarla gösteriş yaparlarken... Bunu böyle teşhir ediyorlar... Bunu böyle teşhir ediyorlar... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...and I have to hide every erection I get. | Kesinlikle. O çok fazlasıyla seksiydi, işi bok eden de bu. ...aletim kalktığında gizlemek zorunda olmam haksızlık. ...sonra ben ereksiyonumu saklamak zorunda kalıyorum. Resmen haksızlık. Sadece kalkanı görmek isterler. Yaşamak istediğim dünya bu işte. ...sonra ben ereksiyonumu saklamak zorunda kalıyorum. Resmen haksızlık. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You know what I do? I flip my boner up into my waistband. | Bak ben ne yapıyorum. Kalkmış sikimi kemerimin altına sıkıştırıyorum. Ben ne yapıyorum biliyor musun? Babafingoyu kaldırıp kemerime sıkıştırıyorum. Ben ne yapıyorum biliyor musun? Babafingoyu kaldırıp kemerime sıkıştırıyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It hides it and it feels awesome. | Hem gizliyor, hem de bir hoş yapıyor. Hem saklanmış oluyor, hem de acayip bir his veriyor. Hem saklanmış oluyor, hem de acayip bir his veriyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I almost blew a load into my bellybutton. | Neredeyse göbek deliğime boşalır gibi oluyorum. Hatta az kalsın göbek deliğime attıracaktım. Hatta az kalsın göbek deliğime attıracaktım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I mean, just imagine if girls weren't weirded out by our boners... | Kızların kalkmış aletlerimize tuhaf tuhaf bakmayıp da... Kızların kalafatlarımızdan ürkmediğini ve... Kızların kalafatlarımızdan ürkmediğini ve... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...and just, like, wanted to see them. | ...görmeye can attıklarını düşünsene. ...onları görmek istediklerini hayal etsene. ...onları görmek istediklerini hayal etsene. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I mean, that's the world I one day wanna live in. | Günün birinde böyle bir dünyada yaşamak isterdim. Bir gün yaşamak istediğim dünya böyle bir yer işte. Bir gün yaşamak istediğim dünya böyle bir yer işte. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's been two years since I've seen an actual human female nipple. | Sahici bir kadın memesi görmeyeli iki yıl oldu. İki yıldan beri gerçek kadın memesi görmüyorum. İki yıldan beri gerçek kadın memesi görmüyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Shauna? Shauna was two years ago now? | Shauna mı? Shauna'dan bu yana iki yıl geçti mi? Ya Shauna? Shauna'yla iki yıl önce mi çıkmıştın? Ya Shauna? Shauna'yla iki yıl önce mi çıkmıştın? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, I guess so. But she was insanely hot. | Galiba öyle. Ama manyak ateşli bir hatundu. O kadar oldu galiba. Ama inanılmaz seksiydi. O kadar oldu galiba. Ama inanılmaz seksiydi. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Exactly. She was too hot, okay? That's what sucks. | Aynen. Fazla ateşliydi. Kötü olan da buydu. Kesinlikle. Çok seksiydi. Canımı sıkan da buydu ya. Kesinlikle. Çok seksiydi. Canımı sıkan da buydu ya. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
How can that suck? I'd be psyched if I got with her. | Niye kötü diyorsun ki? Onunla çıksam dibim düşerdi. Seksi olması nasıl can sıkabilir? Benim manitam olsa kafayı yerdim. Seksi olması nasıl can sıkabilir? Benim manitam olsa kafayı yerdim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You got, like, two dozen handjobs. | Sana yirmi, yirmibeş el peşrevi çekmiştir. Onlarca defa eline verdin. Onlarca defa eline verdin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yes, and three quarters of a blowjob, but who's counting? | Evet, bir saksonun da dörtte üçünü. Ama sayının ne önemi var ki? Evet, dört defa da ağzına verdim ama sayan kim? Evet, dört defa da ağzına verdim ama sayan kim? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Look, it was the peak of my ass getting career... | Göt ele geçirme kariyerimin zirvesiydi, ama fazla erken oldu. O kız, hatun tavlama kariyerimin zirvesiydi... O kız, hatun tavlama kariyerimin zirvesiydi... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...and it happened way too early. | ...ve çok erken oldu. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You're like Orson Welles. Exactly! | Orson Welles gibisin desene. Aynen! Orson Welles gibi adamsın. Kesinlikle! Orson Welles gibi adamsın. Kesinlikle! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
If I'd paced myself, I'd be having at least steady sex... | Hızımı doğru ayarlasaydım düzgün bir kızla düzenli bir seks hayatım olurdu. Tempomu ayarlamış olsaydım, eli yüzü düzgün bir kızla... Tempomu ayarlamış olsaydım, eli yüzü düzgün bir kızla... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...with a decent Iooking girl. | ..düzenli bir seks hayatım olurdu. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I honestly see now why Orson Welles ate his fat ass to death. | Orson Welles'in o koca kıçını niye yırttığını şimdi anlıyorum. Orson Welles'in neden ölene kadar götünü büyüttüğünü şimdi anlıyorum. Orson Welles'in neden ölene kadar götünü büyüttüğünü şimdi anlıyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You'll have sex in college, everyone does. | Üniversitede seks yapacaksın. Herkes gibi. Üniversitede seks yaparsın; herkes yapar. Üniversitede seks yaparsın; herkes yapar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
But the point is to be good at sex by the time you get to college. | Ama mesele üniversiteye gitmeden sekste iyi olmak. Evet ama üniversiteye başlayana kadar seks işinde ilerleme kaydetmek lazım. Evet ama üniversiteye başlayana kadar seks işinde ilerleme kaydetmek lazım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You don't want girls thinking you suck dick at fucking pussy. | Kızlar amcık sikme konusunda yarraklarda olduğunu düşünürler yoksa. Kızların beni, ama giren sikleri emen biri olarak düşünmesini istemem. Kızların beni, ama giren sikleri emen biri olarak düşünmesini istemem. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I still think you have a chance with Jules. | Bence Jules ile hâlâ şansın var. Ben hâlâ Jules'la şansını denemen gerektiğini düşünüyorum. Ben hâlâ Jules'la şansını denemen gerektiğini düşünüyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
She got incredibly hot over last summer... | Geçen yazdan bu yana bir afet olmuş ve senin ona ilgini anlamış olmadığı açık... Geçen yaz boyunca acayip seksiydi... Geçen yaz boyunca acayip seksiydi... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...and she obviously hasn't realized it yet... | ...ama hâlâ seninle konuştuğu ve flört ettiği için... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...because she's still talking to you and flirting with you. | ...çünkü seninle konuşup flört ediyor. ...belli ki bunun farkına varmadı. ...belli ki bunun farkına varmadı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Are you out of your mind? Look at Jules' dating record, okay? | Sen kafayı mı yedin? Jules'un çıktıklarına bir baksana. Aklını mı kaçırdın sen? Jules'un flört listesine bak bir kere. Aklını mı kaçırdın sen? Jules'un flört listesine bak bir kere. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
She dated Dan Remick, who's had a six pack since, like, kindergarten. | Yuvadan beri süper karın kasları olan Dan Remick ile çıktı. Dan Remick'le çıktı. Herif ana okulundan beri altılık biralardan içiyor. Dan Remick'le çıktı. Herif ana okulundan beri altılık biralardan içiyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Jason Stone, who looks like fucking Zack Morris. And Matt Muir. | Şu dizideki Zack'e benzeyen Jason Stone var sonra. Bir de Matt Muir. Jason Stone. O da Zack Morris'e benziyor. Sonra Matt Muir var. Jason Stone. O da Zack Morris'e benziyor. Sonra Matt Muir var. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Matt Muir. He's the sweetest guy ever. | Matt Muir. Gelmiş geçmiş en tatlı çocuk. Matt Muir. Acayip tatlı biri. Matt Muir. Acayip tatlı biri. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Have you ever stared into his eyes? | Hiç çocuğun gözlerine dikkatle baktın mı? Hiç gözlerine baktın mı? Hiç gözlerine baktın mı? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It was like the first time I heard the Beatles. | Beatles'ı ilk dinlediğim zamanki hissi yaşadım. Beatles'ı ilk kez dinlediğim zamanki gibi bir his veriyor. Beatles'ı ilk kez dinlediğim zamanki gibi bir his veriyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Why would she end her high school career with me? | Jules niye lise cinsel hayatını benimle bitirsin ki? Neden lise kariyerine benimle birlikte son verdi ki? Neden lise kariyerine benimle birlikte son verdi ki? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Becca dated Eric Rosecrantz for like two years. | Becca, Eric Rosecrantz ile iki yıl kadar çıktı. Becca iki yıl boyunca Eric Rosecrantz'le çıktı. Becca iki yıl boyunca Eric Rosecrantz'le çıktı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, but he's a fucking idiot. You're a step up from that dick Ioad. | Evet, ama herif gerzeğin tekiydi. Sen o dingilden bir gıdım zekisin. Evet ama o herif salağın tekidir. Sen o sik kafalıdan bir adım öndesin Evet ama o herif salağın tekidir. Sen o sik kafalıdan bir adım öndesin | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That's why you need to stop... Will you get this? | İşte bu yüzden... Bunu da öder misin? Bu yüzden... Şunun parasını sen verir misin? Bu yüzden... Şunun parasını sen verir misin? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That's why you need to stop being a pussy and nail her. | Asıl boktan şey, evet bence güzel bir şey. İşte bu yüzden korkaklığı bırakıp kızı sikmelisin. Bu yüzden ödlekliği bırakıp onu sikmen lazım. Bu yüzden ödlekliği bırakıp onu sikmen lazım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You could bang her before you leave. | Mezun olmadan önce becermelisin. Okula gitmeden önce iki ay pompalayabilirsin onu. Okula gitmeden önce iki ay pompalayabilirsin onu. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
And I'm not gonna dance around it, she looks like a good fucker. | Lafı evirip çevirmeyeceğim. Sikişken bir kız gibi geliyor bana. Lafı dolandırmayacağım, o kız çok iyi sikişen birine benziyor. Lafı dolandırmayacağım, o kız çok iyi sikişen birine benziyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I'm tired of you talking about her like that, man. | Onun hakkında böyle konuşman beni baydı be abi. Onun hakkında bu şekilde konuşmandan bıktım. Onun hakkında bu şekilde konuşmandan bıktım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What, you can talk about her all day and if I say one thing, it's blasphemy? | Sen sürekli konuşuyorsun ama. Dinime küfreden Hristiyan olsa bari. Sen bütün gün konuşurken bir şey yok da... Sen bütün gün konuşurken bir şey yok da ben tek kelime edince küfür mü sayılıyor? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Well, I don't constantly insult her. | Ben onu sürekli aşağılamıyorum ama. Ben ona sürekli hakaret etmiyorum ama. Ben ona sürekli hakaret etmiyorum ama. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I'm not trying to insult her. | Aşağılamak niyetinde değildim. Benim hakaret etmek gibi bir amacım yok. Benim hakaret etmek gibi bir amacım yok. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I'm just saying that she looks like a good fucker, okay? | Yalnızca sikişken gibi geliyor bana dedim. Tamam mı? Sadece iyi sikişen birine benzediği söyledim, o kadar. Sadece iyi sikişen birine benzediği söyledim, o kadar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
She looks like she can take a dick. | Kız iyi alır gibi geliyor bana. Alışı kuvvetli birine benziyor. Alışı kuvvetli birine benziyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Some women pride themselves on their dick taking abilities. | Bazı hatunlar yarrak alma kapasiteleriyle övünür. Bazı kadınlar alış yetenekleriyle gurur duyar. Bazı kadınlar alış yetenekleriyle gurur duyar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Dick taking abilities? You think that's good to say about someone? | Yarrak alma kapasitesi mi? Sence övünülecek bir şey mi bu? Alış yeteneği mi? Sence bir kız hakkında bu şekilde sözler söylemek doğru mu? Alış yeteneği mi? Sence bir kız hakkında bu şekilde sözler söylemek doğru mu? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
The fucked up thing is, I actually do, okay? | İşin boktan tarafı, bence öyle. Bence doğru, tamam mı? Bence doğru, tamam mı? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
If a woman tried to compliment me on my dick giving abilities, I'd be psyched. | Hatunun biri yarrak verme kapasitemi övseydi, sikim tavana değerdi. Bir kadın benim sokma yeteneklerimi övseydi götüm tavana vururdu. Bir kadın benim sokma yeteneklerimi övseydi götüm tavana vururdu. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Hey, yo, Seth. | Az baksana, Seth. Hey, Seth. Hey, Seth. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Did you hear I'm having a big grad party next Saturday? | Bu cumartesi mezuniyet partisi verdiğimi duydun mu? Önümüzdeki Cumartesi büyük bir mezuniyet partisi vereceğimi duydun mu? Önümüzdeki Cumartesi büyük bir mezuniyet partisi vereceğimi duydun mu? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No. Yeah. | Duymadım. Öyle. Hayır. Öyle mi? Hayır. Öyle mi? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Oh, shit! You're not coming. | Siktir! Sen gelmiyorsun. Hassiktir! Sen davetli değilsin. Hassiktir! Sen davetli değilsin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Tell your fucking faggot friend he can't come either. | İbne arkadaşına söyle, o da gelemez. Şu sikişken ibne arkadaşına söyle, o da davetli değil. Şu sikişken ibne arkadaşına söyle, o da davetli değil. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
So Jesse wanted me to tell you... | Jesse sana şöyle dememi istedi: Jesse, sana ibne olduğunu ve verdiği... Jesse, sana ibne olduğunu ve verdiği... Jesse, sana ibne olduğunu ve verdiği... Jesse, sana ibne olduğunu ve verdiği... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...you're a fucking faggot and can't come to his party. | İbneymişsin ve verdiği partiye gidemezmişsin. ...partiye davetli olmadığını söylememi istedi. ...partiye davetli olmadığını söylememi istedi. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You really bitched out back there, man. | Amma tırsıp kaldın be abi. Herifin karşısında götün üç buçuk attı. Herifin karşısında götün üç buçuk attı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I bitched out? | Ben mi tırstım? Benim mi götüm üç buçuk attı? Benim mi götüm üç buçuk attı? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You bitched out, man, you fucking Judas. | Sen tırstın esas, kalleş amcık. Asıl sen üç buçuk attın. Koduğumun Yahuda'sı. Asıl sen üç buçuk attın. Koduğumun Yahuda'sı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You fucking left me hanging. | Herif beni ipe çekerken kılını kıpırdatmadın. Tükürüğün önüne mi atlasaydım? Sap gibi bıraktın beni. Sap gibi bıraktın beni. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Did you want me to dive in front of his spit? | Tükürüğünün önüne atlamamı mı istiyordun? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Come on, guys, let's go! | Hadi arkadaşlar. Daha hızlı! Hadi çocuklar! Koşun! Hadi çocuklar! Koşun! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
This is bullshit. | Saçmalık lan bu. Ağzına sıçayım. Ağzına sıçayım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Pussy. | Amcık. Dingil. Dingil. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
If I equals the square root of negative one... | i, eksi birin kareköküyse... Eğer I, eksi 1'in kareköküne eşitse... Eğer I, eksi 1'in kareköküne eşitse... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...then I squared equals negative one. Okay? | ...i'nin karesi eksi bire eşittir. Tamam mı? ...I'nın karesi, eksi 1'e eşit olur. ...I'nın karesi, eksi 1'e eşit olur. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
In other words, if you consider I as a constant... | Bir başka deyişle, i'yi sabit olarak düşünürseniz... Bir başka deyişle, I'yı sabit tutarsanız... Bir başka deyişle, I'yı sabit tutarsanız... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...you can then define the square roots of all the negative numbers. | ...bütün negatif sayıların karekökünü tanımlayabilirsiniz. ...bütün negatif sayıların kareköklerini belirleyebilirsiniz. ...bütün negatif sayıların kareköklerini belirleyebilirsiniz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
So I is an imaginary number. It doesn't really exist. | Yani i, bir sanal sayıdır. Gerçekte yoktur. Yani I, bir sanal sayıdır. Gerçekte böyle bir sayı yoktur. Yani I, bir sanal sayıdır. Gerçekte böyle bir sayı yoktur. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...then I squared equals negative one. | ...i'nin karesi eksi bire eşittir. ...I'nın karesi, eksi 1'e eşittir. ...I'nın karesi, eksi 1'e eşittir. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Is this making s...? Okay. | Anlaşıldı mı? Tamam. Anladınız mı...? Anladınız mı...? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Okay, bye. Evan! | Tamam, hoşça kal. Evan! Tamam, hoşçakal. Evan! Tamam, hoşçakal. Evan! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Evan, hey. Hey, Becca. | Evan, selam. Selam, Becca. Evan, merhaba. Merhaba, Becca. Evan, merhaba. Merhaba, Becca. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Hey, thank you for your pen. Hey. | Kalem için sağol. Kalem için teşekkür ederim. Kalem için teşekkür ederim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No problem. No, no, don't worry. No worries. You keep it. | Sorun değil canım. Sende kalabilir. Rice ederim. Önemli değil. Sende kalsın. Rice ederim. Önemli değil. Sende kalsın. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You won't have to borrow one again because you'll have that one. | Sende kalırsa yine ödünç alman gerekmez. Sende kalırsa bir daha başkasından istemen gerekmez. Sende kalırsa bir daha başkasından istemen gerekmez. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Thank you so much, that's... You're welcome. Don't worry about it. | Çok sağol ya. Bir şey değil. Değmez. Çok teşekkür ederim. Rica ederim. Hiç önemli değil. Çok teşekkür ederim. Rica ederim. Hiç önemli değil. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
So I was gonna ask you... | Şeyi soracaktım sana... Sana bir şey soracaktım... Sana bir şey soracaktım... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...did you hear about Jesse's grad party next weekend? | Jesse'nin hafta sonu vereceği mezuniyet partisini duydun mu? ...önümüzdeki Cumartesi Jesse'nin mezuniyet partisi var, duydun mu? ...önümüzdeki Cumartesi Jesse'nin mezuniyet partisi var, duydun mu? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |