Search
English Turkish Sentence Translations Page 156807
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Sh... We're screwed. | Sıçtık. Siki tuttuk. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Okay? We're screwed. Okay. | Anladın mı? Sıçtık. Anladım. Siki tuttuk. Tamam. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That's what we fucking get for trusting Fogell. | Fogell hödüğüne güvenirsen olacağı budur. Fogell'e güvenirsen işte böyle yarağı enlemesine yersin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
He pussied out. I know it. He fucking pussied out. | Korktu. Biliyordum. Korkudan altına sıçtı. İbnelik yaptı. Biliyordum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
How'd he get into Dartmouth? I don't get it. He's got shit for brains. | Dartmouth'a nasıl kabul edildi ki? Kafam basmıyor. Herifte beyin nanay. Dartmouth'u nasıl kazandı anlamıyorum. Kafasında beyin yerine bok var. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
All right, how else can we get alcohol? | Peki, başka nasıl içki alırız? Başka nasıl içki alabiliriz? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yo, guys! What's up? Fogell, where have you been, man? | N'aber beyler? Fogell, neredeydin abi? N'aber çocuklar? Fogell, nerelerdesin sen? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You almost gave me a goddamn heart attack. | Neredeyse kalpten gidiyordum. Senin yüzünden az kalsın kalp krizi geçirecektim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Let me see it. Did you pussy out? No, no, man. I got it. | Bakayım. Fıydın mı yoksa? Yok be abi. Aldım. Göster bakalım. Alamadın mı yoksa? Hayır dostum. Aldım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's flawless. Check it. | Kusursuz olmuş. Bak istersen. Kusursuz. Baksana. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
All right, that's good. It's hard to trace, I guess. | Peki, böylesi daha iyi. Herhalde takip edilmesi zor olur. Evet, güzel olmuş. Sahte olduğu zor anlaşılır. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Wait, you changed your name to McLovin? | Dur lan, soyadını McLovin diye mi seçtin? Dur biraz, adını McLovin olarak mı değiştirdin? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. McLovin? | Evet. McLovin mi? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What kind of a stupid name is that? Are you an Irish R & B singer? | Ne madi bir isimdir bu böyle? İrlandalı ile rap'çi kırması mısın sen? Ne salak bir isim bu. İrlandalı R&B şarkıcısı mısın sen? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
They let you pick any name you want when you're there. | İstediğin ismi alabiliyordun. İstediğin ismi seçmene izin veriyorlar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
And you landed on McLovin? | Bula bula McLovin'i mi buldun? Sen de McLovin'i mi seçtin? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, it was between that or Mohammad. | Evet. Ya bu olacaktı, ya da Muhammet. Evet. Muhammed'le bu isim arasında karar veremedim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Why the fuck would it be between that or Mohammad? | Niye ya bu, ya da Muhammet olacaktı lan? Neden Muhammed'le bu isim arasında kaldın? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Why not just pick a common name? | Niye daha yaygın bir isim almadın? Neden çok kullanılan bir isim seçmedin? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Mohammad is the most common name on earth. Read a fucking book. | Dünyadaki en yaygın isim Muhammet'tir. Oku da öğren. Muhammed dünyada en çok kullanılan isim. Biraz kitap oku. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Have you ever met anyone named Mohammad? | Hayatında Muhammet adında biriyle tanıştın mı? Hiç Muhammed isminde birini tanıyor musun? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Have you ever met anyone named McLovin? | Ya sen McLovin adında biriyle tanıştın mı? Sen McLovin isminde birini tanıyor musun? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No, that's why you picked a dumb fucking name. | Hayır. İşte bu yüzden sen abudik gubidik bir isim almış oldun. Hayır, işte bu yüzden seçtiğin isim çok salakça. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Fuck you. Give me that. | Siktirin lan. Ver şunu bana. Siktir git. Ver şunu. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
All right. You look like a future pedophile in this picture, number one. | Peki. Öncelikle bu resimde müstakbel sübyancı gibi duruyorsun. Pekâlâ. Birincisi, bu resimde geleceğin sübyancısı gibi çıkmışsın. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Number two, it doesn't even have a first name. It just says McLovin! | İkincisi, kimlikte ad bile yok. Soyadı McLovin yazıyor sadece! İkincisi, ilk ismin bile yok. Sadece McLovin yazıyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What? One name? | Nasıl yani? Ad yok mu? Ne? Tek isim mi var? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
One name? Who are you, Seal? | Evcil hayvan mısın da tek adın var? Tek isim mi? Sen kendini Seal mi sanıyorsun? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Fogell, this ID says you're 25 years old. | Fogell, kimliğe göre 25 yaşındasın. Akşam görüşürüz. Tamam. Fogell, burada 25 yaşında olduğun yazıyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Why wouldn't you just put 21, man? | Niye 21 yazdırmadın abi? Neden 21 yazdırmadın? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Seth, Seth, Seth. Listen up, ass face. | Seth, Seth, Seth. Az dinle, yarrağım benim. Seth, Seth, Seth. Beni dinle göt suratlı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Every day, hundreds of kids go into the liquor store with their fake IDs... | Her gün, yüzlerce küçük çocuk Tekel dükkanlarına dalıp... Her gün yüzlerce çocuk sahte kimlikle içki dükkanına giriyor... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...and every single one says they're 21. | ...sahte kimliklerini gösterip 21 yaşında olduğunu söylüyor. ...ve hepsi de 21 yaşında olduğunu söylüyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
How many 21 year olds are in this town? | Bu şehirde kaç tane 21 yaşında insan vardır? Bu kasabada kaç tane 21 yaşında genç var sanıyorsun? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's called fucking strategy. | Buna strateji denir. Buna strateji denir, anladın mı? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Let's stay calm, okay? Let's not lose our heads. | Sakin olun ya. Kafamızı toplayalım biraz. Sakin olalım, tamam mı? Sinirlenmeye gerek yok. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's a fine ID. It'Il... It's gonna work. It's passable, okay? | Düzgün bir kimlik bu. İşe yarar. Geçerli, değil mi? Nerde kaldı bu bok yığını Fogell? Burada olduğunu söylemişti. Güzel bir kimlik. İşe yarayacak. Rahatça içki alırsın. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
This isn't terrible. I mean, it's up to you, Fogell. | Kötü değil ki bu. Her şey sana bağlı, Fogell. O kadar da kötü değil. Gerisi sana bağlı, Fogell. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
This guy's gonna think, "Here's a kid with a fake ID"... | Dükkandaki herif ya "Aha, sahte kimlikli bir çocuk..." Satıcı ya "işte yine sahte kimlikli bir çocuk" diye düşünecek... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...or "Here's McLovin, the 25 year old Hawaiian organ donor." | ...veya "Aha McLovin, 25 yaşında Hawaiili organ bağışçısı" diyecek. ...ya da "İşte McLovin. 25 yaşında Hawaiili organ donörü" diyecek. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Okay? So, what's it gonna be? | Hangisi olacak? Tamam mı? Hangisi olacak? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I am McLovin. | Bendeniz McLovin. Ben McLovin'im. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No, you're not. No one's McLovin. McLovin's never existed... | Değilsin. Kimse McLovin değil. McLovin diye biri yok... Başardık. Hayır, değilsin. Hiç kimse McLovin değil. McLovin diye biri hiç varolmadı... Başardık. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
...because that's a made up, dumb, fucking fairy tale name, you fuck! | ...çünkü uyduruk, aptalca, masallara layık bir ad, dangalak! ...çünkü salak bir peri masalından uydurulmuş bir isim. Amcık seni! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Jeez, man. It'll work. Give it a chance. | Yapma be abi. İşe yarayacak. Bir fırsat ver. İşe yaracayak dostum. Hele bir deneyelim. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Did you move my...? | Arabamın yeri... Araba mı sen mi...? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Oh, my God, man. | Şu işe bak. Aman Tanrım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What did I say to you? I told you not to park here. | Ben ne demiştim? Parketmemeni söylemiştim. Ne dedim ben sana? Arabanı buraya bırakma dedim değil mi? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Why would you park in the staff parking lot? | Niye arabanı hocaların yerine park ettin ki? Neden personel otoparkına bıraktın arabanı? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Shut the fuck up, Fogell. | Kapa lan çeneni, Fogell. Kes sesini, Fogell. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I mean, because you're not staff. | Hoca değilsin ki sen. Sen okul personeli değilsin ki. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I know that, Fagell! I know that! | Biliyorum, Fagell! Farkındayım, Göte gel! Farkındayım! | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Evan, let's go to your house. | Evan, senin eve gidelim. Sizin eve gidelim, Evan. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Wait, are you guys still picking me up from work? | Durun biraz. Beni yine de işten alacak mısınız? Durun. Beni ders çıkışı alacak mısınız? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Can you answer me? | Bir cevap verseydiniz. Cevap verir misiniz? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Man, don't you have any non infant clothes? | Bebe kıyafeti dışında giysin yok mu abi? Bebek kıyafeti olmayan giysin yok mu hiç? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It'll be fine. Yeah. | Bu olur belki. Her neyse. Evet. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Why don't you just wear what you wore to school? | Neden okulda giydiklerinle gitmiyorsun? Okula giderken giydiğin kıyafetlerden giysene. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I can't do that. I can't let Jules see me in what I wore to school. | Yapamam. Jules, beni okulda giydiklerimle göremez. Giyemem. Jules'un beni okul kıyafeti içinde görmesini istemiyorum. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's completely unbecoming. | Hiç yakışık almaz. Hiç uygun olmaz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No one's gotten a handjob in cargo shorts since Nam. | Vietnam'dan bu yana kargo şortlu kimseye el peşrevi çekilmemiştir. Vietnam savaşından beri hiçbir kadın kısa pantolonlu bir erkeğe muamele çekmedi. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I have to kill these guys. You don't negotiate with terrorists. | Şu herifleri öldürmem gerek. Teröristlerle pazarlık yapamazsın. Şu herifleri öldürmeliyim. Teröristlerle anlaşma yapılmaz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Really? Yeah, that's what we should be talking about right now. | Yok canım? Şu an konuşmamız gereken mesele tam da bu. Sahi mi? Teröristler hakkında konuşmanın tam sırasıydı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Then why don't you go and get some of your own clothes? | Niye eve gidip üstünü değiştirmiyorsun? Eve gidip kendi kıyafetlerini alsana. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That's the dumbest thing ever. | Yapılacak en aptalca şey bu. Hayatta olmaz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
My parents will see that my car's been towed and I'll be grounded. | Bizimkiler arabamın çekildiğini farkedip bana ceza verirler. Annemler arabamın çekildiğini öğrenirse ağzıma sıçarlar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
These fucking terrorists multiply like bunnies. | Bu yavşak teröristler tavşan gibi çoğalıyor. Bu soktuğumun teröristleri de tavşan gibi çoğalıyor. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Where did I leave the M16? | M16'yı nerede bırakmıştım? M 16'mı nereye koydum? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Do you have any bigger clothes or do you only shop at babyGap? | Daha büyük giysilerin var mı, yoksa hep Bambi'den mi giyiniyorsun? Daha büyük kıyafetlerin var mı, yoksa sadece BabyGap'ten mi alışveriş yapıyorsun? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Fuck me. I can't... | Siktir lan. Olmuyor... Hassiktir ya... | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
That's fun. Why do they make that? | Dalga geçiyorlar. Niye böyle yaparlar ki? Aman ne eğlenceli. Bunu neden yapıyorlar? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
If you can't even win, then why am I fucking playing? | Kazanmam mümkün değilken niye oynuyorum ki? Kazanamadıktan sonra oynamanın ne anlamı var ki? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Do you wanna go see what my dad has? | Babamın giysilerine bakmak ister misin? Babamın kıyafetlerine bakmak ister misin? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What the fuck? | Bu da ne lan? Hay sokayım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
What the hell is that? | Bu da ne böyle? Bu ne yahu? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's a fucking vest, dumbass. | Yelek işte, lavuk. Yelek işte, kör müsün? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I'm trying to look older. You look like Pinocchio. | Büyük görünmeye çalışıyorum. Pinokyo gibi görünüyorsun. Yaşımı büyük göstermeye çalışıyorum. Ama Pinokyo'ya benzemişsin. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
It's just a vest. They got a lot of booze in there. | Alt tarafı yelek. İçerde tonla içki var. Sadece bir yelek. İçeride sürüsüne bereket içki var. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
If we get it now, we can get to the party faster with Jules' shit. | Şimdi alırsak Jules'un partisine çabucak gideriz. Hemen girersek, Jules'un içkisini alıp bir an önce partiye gideriz. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
No way, man. I work there. They know I'm not 25. | Olmaz, abi. Orada çalışıyorum. 25 yaşında olmadığımı biliyorlar. Olmaz. Ben orada çalışıyorum. 25 yaşında olmadığını biliyorlar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Nobody said anything about you, dick mouth. | Senden bahseden mi oldu, düdük? Senin hakkında konuşan olmadı, amcık ağızlı. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You really fucked me on this one. | Beni hayal kırıklığına uğrattın. Senin yüzünden götüme giren girdi. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
So now I'm gonna steal the booze. | O yüzden içkiyi ben çalacağım. İçkileri çalacağım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Don't do this. I promise you I'll get the liquor later. | Yapma. Sana söz, içkiyi sonra alırım. Sakın ha. Söz veriyorum, içkileri daha sonra alacaksın. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Mike Snider's ID always works. So will mine, man. | Mike Snider'ın kimliği her zaman işe yaradı. Benimki de yarayacaktır. Mike Snider'ın yaptığı kimlikler her zaman işe yarar. Benimki de yarayacak. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Mike Snider's ID doesn't have one fucking name on it! Okay? | Mike Snider'ın kimliğinde adı ve soyadı vardı! Tamam mı? Mike Snider'ın yaptığı kimliklerde tek isim olmaz! Tamam mı? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I thought you Dartmouth guys would be smart enough to understand that. | Siz Dartmouth'lu beylerin bunu kavrayacak kadar zeki olduğunuzu sanırdım. Darthmouth'u kazanacak kadar akıllı olduğunuza göre bunu da anlarsınız sanmıştım. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Now Seth's gotta pick up all the pieces. | Artık tüm parçaları Seth toplayacak. Seth kendi işini kendisi halleder. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
He won't do it. Don't worry. | Çalmayacak. Merak etme. Yapamayacak. Endişelenme. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
I forgot to tell you, my mom said we can have the TV from the basement... | Söylemeyi unuttum. Annem bodrumdaki TV'yi alıp... Söylemeyi unuttum, annem bodrumdaki TV'yi götürebileceğimizi söyledi. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Shut the fuck up, he's gonna hear you. | Kapa çeneni. Seni duyacak. Kes sesini. Duyacak. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Just be quiet. Wait until he goes away. | Sus. Uzaklaşana kadar bekle. Sessiz ol. Uzaklaşana kadar bekle. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You still haven't told him that we're rooming together? | Aynı odada kalacağımızı hâlâ söylemedin mi? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Fogell, shut the fuck up. | Fogell, kapa çeneni. Fogell, kes sesini. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
And take off your vest. You look like Aladdin. | Şu yeleği de çıkar. Alaaddin'e dönmüşsün. Ayrıca şu yeleği de çıkar. Alaaddin'e benziyorsun. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Okay. You got it. | Tamam. Nasıl istersen. Peki. Nasıl istersen. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Hope piggy can run. | İnşallah pergeller çalışır. Umarım domuzcuk kaçabilir. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Twenty two. | 22. Yirmiiki. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
You certainly are. That'll be 80 dollars. | Di mi yani? 80 dolar tuttu. Belli oluyor. Borcun 80 dolar. | Superbad-1 | 2007 | ![]() |
Thank you kindly. Will that do? | Çok teşekkür ederim. Bu olur mu? Çok teşekkür ederim. Bu yeter mi? | Superbad-1 | 2007 | ![]() |