Search
English Turkish Sentence Translations Page 156618
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It's not due today, is it? | Bugün son gün değil, değil mi? Bugün değil, di mi? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| No. It's not. | Hayır, bugün değil. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Every man in this room fell for exactly the same thing. | Bu odadaki herkes bunu yemişti. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Does that include you? | Buna sen de dahil misin? Buna sende dahil misin? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| No. No, it doesn't. | Hayır. Tabii ki de hayır. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Thank you, gentlemen. | Beyler, teşekkür ederim. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Peanuts, gluten, strawberries. | Fıstık, glüten, çilek. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| What is this? A shopping list? | Bu da ne? Alışveriş listesi mi? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| No, it's just a list of foods that I'm allergic to, | Aslında benim alerjim olan yiyeceklerin listesi... Aslında benim alerjim olan yiyeceklerin listesi, | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| so when you select the venue, | ...yani menüyü seçerken... yani menüyü seçerken, | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| these foods are not to be on the menu. | ...menüde bulunmayacak yiyeceklerin listesi. menüde bulunmayacak yiyeceklerin listesi. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| A venue for what? | Ne menüsü? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| No one told you? | Kimse sana söylemedi mi? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| No one told me. Oh, drats. | Kimse söylemedi. Lanet olsun. Neyi söylemedi mi. Oh, lanet. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Well, a long standing Pearson Hardman tradition | Pearson Hardman'ın uzun süredir olan geleneği... Pearson Hardman'ın uzun süredir olan geleneği | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| is the rookie dinner, | ...yani çaylak yemeği... yani çaylak yemeği, | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| which means you, the... | ...bu da demek oluyor ki sen... burada sen ... | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Rookie. Yes. That's right. | Çaylak. Evet. Aynen öyle. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Are to host a dinner for your fellow associates. | Çalışma arkadaşların için bir yemek düzenleyeceksin. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Well, come on. Don't look so blue. | Hadi ama. Bu kadar mavi olmana gerek yok. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Oh, it's okay. It's really easy. | Sorun yok. Gerçekten kolay. Oh, çok kolay. Gerçekten kolay. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| All you have to do is just find a unique location | Tek yapacağın şey özel bir yer seçip... Tek yapacağın güzel, özel bir yer seçip | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| and then coordinate with 50 other associates. | ...50 arkadaşının katılacağı bir organizasyon yapmak. 50 arkadaşının katılacağı bir organizasyon yapmak. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| It's really simple. No pressure. | Çok basit. Baskı yok. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| And you're allergic to chicken? | Senin tavuğa da mı alerjin var? Sen tavuğa da mı alerjiksin? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| No, I just don't like it. | Yok, sadece sevmiyorum. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Oh, by the way, what was so important | Bu arada benden önce Harvey'e... Bu arada benden önce Harvey'e | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| that you had to see Harvey before you came to see me? | ...gitmeni gerektirecek kadar önemli şey neydi? gitmeni gerektirecek önemli şey neydi? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Louis, Harvey doesn't really | Louis, Harvey gerçekten... Louis, Harvey gerçekten | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Can we Can we Can we Can we just Shut up. | Sadece... sadece... çeneni kapatırmısın. Biz Biz biz Biz bir Kapa çeneni. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Let me just get something straight, okay? | Bir şeyi iyi anlamanı istiyorum. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| When I ask you a question, | Ben soru sorduğum da... Ben soru sorduğumda, | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I just expect an answer. | ...senden cevap vermeni beklerim. senden cevap vermeni beklerim. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| McKernon Motors. | McKernon Motors. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I was working on the due diligence. | Durum tespiti üzerinde çalışıyordum. Ben durum tespiti yapıyordum. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| And why would that require you to look at the bylaws? | Peki, bu neden şirket yönetmeliklerine bakmanı gerektiriyor? Peki bu neden şirket yönetmeliklerine bakmanı gerektiriyor ? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| State law requires a summary be prepared | Eyalet yasaları satış işlemi sırasında... Eyalet yasaları satış işlemi sırasında | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| in the event of a sale. | ...satışın özetini ister. özet ister. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Privately held corporations are exempted. | Özel şirketler buna dahil değildir. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Not if the sale exceeds 150 million. | Eğer meblağ 150 milyondan fazlaysa dahildir. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| The state's website. | Eyalet sitesine göre. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I like to be thorough. | Her şeyden emin olmak isterim. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Well, put it there, buddy. | Helal olsun, dostum. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Are you fricking serious? | Allah aşkına saçmalama. Allah aşkına saçmalama? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I understand Stensland is throwing a large amount | Stensland'ın Mckernon Motor'u satması bizim... Stensland'ın Mckernon Motor'u satması bizim | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| of legal work our way with the McKernon Motors factory sale. | ...için yüklü bir iş sağlayacaktır. için yüklü bir iş sağlayacaktır. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| How'd you know that? | Sen nereden biliyorsun? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I hear things. | Bazen bir şeyler duyarım. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| You taking care of him? | Onunla ilgileniyor musun? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I am. | Tabii ki. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| By the way, for when it is due. | Bu arada, zamanı geldiğinde. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| It's a cashier's check for $500,000. | 500.000$'lık banka çeki. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| You had this the whole time. | En başından beri yanındaydı. En başından beri yanındamıydı. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I've had the money since I set my sights on senior partner. | Kıdemli ortaklığa gözümü koyduğumdan beri para yanımdaydı. Kıdemli ortaklığa gözümü koyduğumdan beri para yanımda. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Nice of you to finally make it. | Sonunda gelebilmen ne kadar güzel. Sonunda gelmeyi başarman ne güzel. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Why does everybody keep saying that? | Niye herkes bunu bana söyleyip duruyor? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Because you're supposed to be here | Çünkü burada olman gerektiğinde... Çünkü burada olman gerektiğinde | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| when you're supposed to be here. | ...burada olmalısın. burada olmalısın. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Doesn't seem to apply to you. | Senin için geçerli değil gibi. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I'm not the topic of this conversation. | Bu konuşmanın başlığı ben değilim. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Now what'd you find me on McKernon Motors? | McKernon Motor ile ilgili neler buldun? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| The board can't vote for at least 24 hours | Yönetim kurulu, CEO herhangi bir... Yönetim kurulu CEO herhangi bir | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| after the CEO presents a deal | ...satış teklifi sunduktan sonra... satış teklifi sunduktan sonra | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| involving the sale of company land. | ...24 saat geçmeden oy kullanamaz. 24 saat geçmeden oy kullanamaz. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| But Stensland already presented it to the board. | Ama Stensland teklifi sundu bile. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Right, but Stensland isn't CEO. | Doğru, ama Stensland CEO değil. Doğru, ama Stensland CEO değil. 287 00:12:14,550 > 00:12:17,652 O yönetmelikleri ben kendim yazdım. Adam CEO. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I wrote those bylaws myself. He's CEO. | O yönetmelikleri ben kendim yazdım. Adam CEO. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Hmm. Page 238, clause 137 | Sayfa 238, 137. madde... Hmm. Sayfa 238, 137. madde | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| states if the CEO dies, | ...belirtiyor ki, eğer CEO ölürse... belirtiyor ki, eğer CEO ölürse | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| an interim CEO will be appointed | ...geçici CEO'nun gerçek CEO olması için... geçici CEO'nun gerçek CEO olması için | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| until the board convenes an election vote, | ...yönetim kurulu bulunulan mali yılda bir sonraki döneme kadar... yönetim kurulu bulunulan mali yılda bir sonraki döneme kadar 292 00:12:27,764 > 00:12:29,932 toplanıp oy kullanamaz. Bu da | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| which can't be called till the next fiscal quarter, | ...toplanıp oy kullanamaz. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| in this case next Thursday. | Bu da gelecek Perşembe oluyor. gelecek Perşembe oluyor. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| So they can't vote him in until Thursday? | Yani gelecek perşembeye kadar herhangi bir karar alamıyorlar mı? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Well, prepare the due diligence | Sen, Stensland'a götürmem için... Sen durum tespit raporunu hazırlamaya bak ama | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| for me to take to Stensland, | ... durum tespit raporunu hazırla... imzalanmaya hazır olmasınlar, | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| but I don't want anything ready to sign. | ...ama imzaya hazır olmasını istemiyorum. ben Stensland'a götürürüm. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Where are you going? Out. | Sen nereye gidiyorsun? Dışarı. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I have until Thursday to find a new CEO. | Perşembeye kadar yeni bir CEO bulmam lazım. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Huh. What? | Ne oldu? Huh. Ne oldu? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Oh, nothing. Uh, you know, just six hours, | Hiçbir şey. Bilirsin, sadece 6 saat... Uh, yok bir şey. Uh, bilirsin sadece 6 saat, | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| 1,500 pages, and I, uh, | ...1,500 sayfa ve ben... 1,500 sayfa ve ben, uh, | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I found your mistake. | Senin hatanı buldum. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Yeah, you found the one mistake I made | Tabii ya, bundan 12 yıl önce... Tabii ya, bundan 12 yıl önce, | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| while drafting those bylaws a dozen years ago | ...senden 2 yaş küçükken... senden 2 yaş küçükken | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| when I was two years younger than you. | ...yaptığım karalama bir kararnamede minik bir hata buldun. yaptığım karalama bir kararnamede minik bir hata buldun. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| A mistake, by the way, | Ayrıca bu hata sayesinde... Ayrıca bu hata sayesinde | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| that's gonna help me get rid of Stensland. | ...Stensland'dan kurtulma şansım var. Stensland'dan kurtulma şansım var. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Excuse me, Mr. Specter? | Pardon, Mr. Specter? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I was wondering if you might need a hand sometime | Merak ediyordum da eğer herhangi bir | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| with one of your matters. | işinizde fazladan bir çift el işinize yarar mı. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Uh, any one. | Uh, ne olursa. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Well, Allen | Aslında, Allen | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| It's Aaron. | Aaron. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I think that says it all, don't you? | Bence bu her şeyi açıklıyor? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Uh, I'm looking for a restaurant. | Uh, restoran bakınıyorum. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| Where did you go for your rookie dinner? | Çaylak davetinde sen nerede yapmıştın? | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| I came into the league a sophomore. | Ben üniversite ikinci sınıfken geldim buraya. | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| You better not be prioritizing that | Bu daveti Mckernon Motor'dan | Suits Inside Track-1 | 2011 | |
| over McKernon Motors. | öne koymuyorsundur umarım. | Suits Inside Track-1 | 2011 |