Search
English Turkish Sentence Translations Page 155970
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Seven songs will I sing for you to pick | Yedi şarkı söyleyeceğim Canlanacaksınız siz de. | Stella-1 | 1955 | |
| The one you'll sing to make me say I love you | Bir şarkı söyleyeceksin sen de Seni seviyorum diyeceğim ben de. | Stella-1 | 1955 | |
| Stella, Aleko is here. | Stella, Aleko geldi. | Stella-1 | 1955 | |
| My daughter isn't happy. | Kızım mutlu değil. | Stella-1 | 1955 | |
| She always sings first, as if Stella is the star. | Her zaman önce kızım söylüyor, sanki Stella bir yıldız. | Stella-1 | 1955 | |
| That's what we agreed on from the beginning. | En baştan beri anlaşmamız bu. | Stella-1 | 1955 | |
| But now we have offers galore. | Ama artık bir çok teklif alıyoruz. | Stella-1 | 1955 | |
| But it's Stella who packs them in. | Ama insanları buraya toplayan Stella. | Stella-1 | 1955 | |
| She's trying out a new number and she's all nerves. | Yeni bir şeye çalışıyor, bütün sinirleri üstünde. | Stella-1 | 1955 | |
| Hello, Aleko. What was my mom grumbling about? | Selam Aleko. Annem yine ne şikayet ediyor? | Stella-1 | 1955 | |
| She resents your going on before Stella. | Stella'dan önce çıkmana içerliyor. | Stella-1 | 1955 | |
| She's ambitious for her daughter. | Kızı konusunda çok hırslı. | Stella-1 | 1955 | |
| Some ambition! Singing in a taverna! | Ne hırs ama! Tavernada şarkı söylemek! | Stella-1 | 1955 | |
| I'll check if Stella's ready. | Stella hazır mı bir bakayım. | Stella-1 | 1955 | |
| Getting plainer every day while Stella blooms. | Stella çiçek açarken ben hergün yaprak döküyorum. | Stella-1 | 1955 | |
| Thanks to you... a gentleman. Not a bum, like the others. | Şükür ki sen bir beyefendisin. diğerleri gibi serseri değilsin. | Stella-1 | 1955 | |
| Isn't that so, Mitso? Keep me out of it. | Öyle değil mi Mitso? Beni karıştırma. | Stella-1 | 1955 | |
| And when she's through with you, she'll go back to her bums. | Ve senden ayrıldığı zaman serserilerine geri dönecek. | Stella-1 | 1955 | |
| Why are you telling me this? Something she said? | Niye bunu söylüyorsun? Bir şey mi dedi? | Stella-1 | 1955 | |
| She doesn't care about money. She's proud that way. | O paraya önem vermez ve bununla gururlanır. | Stella-1 | 1955 | |
| But when she falls for a guy, it's all the way. | Ama bir adama tutulduğu zaman her zaman olan budur. | Stella-1 | 1955 | |
| And after a couple of months, she gets over it, right? | Birkaç ay sonra herşey geçer, değil mi? | Stella-1 | 1955 | |
| It's the fault of you men, she says, for being so selfish. | Bu kadar bencil olmasının siz erkeklerin suçu olduğunu söylüyor. | Stella-1 | 1955 | |
| In other words, my time is up? | Başka bir deyişle, zamanım doldu öyle mi? | Stella-1 | 1955 | |
| The lights! Lights out! | Işıklar! Işıkları söndürün! | Stella-1 | 1955 | |
| New tricks tonight? She's going to dance in a spotlight. | Yeni bir gösteri mi var? Spot ışığında dans edecek. | Stella-1 | 1955 | |
| She saw it in the movies and liked it. | Bir filmde görüp beğenmiş. | Stella-1 | 1955 | |
| Drums! | Davullar! | Stella-1 | 1955 | |
| What's that bastard doing? | Bu salak ne yapıyor? | Stella-1 | 1955 | |
| I find her disgusting. The men don't. | Bu çok iğrenç. Erkekler öyle düşünmüyor. | Stella-1 | 1955 | |
| Out of my way! | Çekil şurdan! | Stella-1 | 1955 | |
| That old witch! She put the jinx on me. | O yaşlı cadı yüzünden! Bana uğursuzluk getiriyor. | Stella-1 | 1955 | |
| I don't care if she is Anneta's mother. Send her packing. | Anetta'nın annesi olması umurumda değil. Kov onu. | Stella-1 | 1955 | |
| May I offer my congratulations? | Tebriklerimi sunabilir miyim? | Stella-1 | 1955 | |
| Are you putting me on? | Dalga mı geçiyorsun? | Stella-1 | 1955 | |
| Just once I try to do something artistic... | Bir kerecik sanatsal bir şey yapayım dedim... | Stella-1 | 1955 | |
| and I make a fool of myself. | ...kendimi aptal durumuna düşürdüm. | Stella-1 | 1955 | |
| Some joint! | Tam bir batakhane! | Stella-1 | 1955 | |
| What's wrong with it? It doesn't even have a piano! | Nesi varmış burasının? Bir piyano bile yok! | Stella-1 | 1955 | |
| It has a whole orchestra. | Koca bir orkestra var. | Stella-1 | 1955 | |
| Try doing a classy number with bouzouki music! | Buzuki müziği ile klas bir şey yapmaya çalış bakalım! | Stella-1 | 1955 | |
| I'll get myself a piano, you wait! | Kendim bir piyano alacağım, bekle gör. | Stella-1 | 1955 | |
| Be patient and I'll get it for you, doll! | Sabırlı ol, sana bir tane alacağım fıstık. | Stella-1 | 1955 | |
| I'm not patient. You know me. | Hiç sabırlı değilimdir bilirsin. | Stella-1 | 1955 | |
| Sure I do. A heart of gold. Right, Aleko? | Tabii ki bilirim. Atın bir kalbin var. Değil mi Aleko? | Stella-1 | 1955 | |
| Not even a smile for me? Lay off, Aleko. | Bir gülümseme de mi yok? Bulaşma Aleko. | Stella-1 | 1955 | |
| Come on, it wasn't so tragic. For me it was! I'm not Anneta. | Yapma, o kadar trajik değil. Benim için öyle! Ben Anneta değilim. | Stella-1 | 1955 | |
| What was she going on about? Nothing that matters. | Neler söylüyor? Önemli bir şey değil. | Stella-1 | 1955 | |
| Think I don't know? It's always the same. | Bilmediğimi mi sanıyorsun? Her zaman aynı şey. | Stella-1 | 1955 | |
| Whenever I'm stuck on someone, she tries to snatch him away. | Ne zaman birisine takılsam, onu uzaklaştırmaya çalışır. | Stella-1 | 1955 | |
| And the lies she tells! | Ya söylediği yalanlar! | Stella-1 | 1955 | |
| Deep down, she's fond of you. | Aslında kalbinin derinliklerinde seni seviyor. | Stella-1 | 1955 | |
| Trouble is, she's too set on getting married... | Sorun onun evlilik için çok hevesli olmasında... | Stella-1 | 1955 | |
| and that's not healthy, not in our line of work. | ki bu çok sağlıksız, bizim işimizde olmaz. | Stella-1 | 1955 | |
| And you, Stella? What do you want? You know what I want. | Ya sen Stella? Ne istiyorsun? Ne istediğimi biliyorsun. | Stella-1 | 1955 | |
| To sing, dance and have all the men at my feet. | Şarkı söylemek, dans etmek ve bütün erkeklerin ayaklarıma kapanması. | Stella-1 | 1955 | |
| What's wrong? Nothing. | Ne var? Hiçbir şey. | Stella-1 | 1955 | |
| And the man who loves you? | Ya seni sevecek adam? | Stella-1 | 1955 | |
| He'll love me and be happy I'm his. | Beni sever ve onun olduğum için mutlu olur. | Stella-1 | 1955 | |
| Do you love me, Stella? | Beni seviyor musun Stella? | Stella-1 | 1955 | |
| Careful! My piano! | Dikkat edin piyanoma! | Stella-1 | 1955 | |
| Congratulations. Thanks. | Kutlarım. Teşekkürler. | Stella-1 | 1955 | |
| You swear you can afford it? | Buna paran yettiğine yemin eder misin? | Stella-1 | 1955 | |
| You wanted a piano, didn't you? | Bir piyano istememiş miydin? | Stella-1 | 1955 | |
| I adore it. | Deli gibi. | Stella-1 | 1955 | |
| I'm coming. Help me up. | Geliyorum. Yardım et çıkayım. | Stella-1 | 1955 | |
| Are you going to sit up there? | Orda mı oturacaksın? | Stella-1 | 1955 | |
| Where else? Leave my piano alone? | Başka nerde olacak? Piyanomu yalnız bırakır mıyım? | Stella-1 | 1955 | |
| Slow down. We're going past the competition! | Yavaşla. Rakiplerin önünden geçiyoruz! | Stella-1 | 1955 | |
| Come on out! | Dışarı gelin! | Stella-1 | 1955 | |
| What's going on? I want Pepe, the pianist. | Ne oluyor? Piyanist Pepe'yi istiyorum. | Stella-1 | 1955 | |
| Okay. Hey, Antigone! | Tamam. Hey, Antigone! | Stella-1 | 1955 | |
| They want Pepe! | Pepe'yi soruyorlar! | Stella-1 | 1955 | |
| Where's Pepe? He isn't here. | Pepe nerede? Burda değil. | Stella-1 | 1955 | |
| Is he playing somewhere? Wherever they ask him. | Bir yerde çalıyor mu? Nerden çağırırlarsa oraya gidiyor. | Stella-1 | 1955 | |
| I've got work for him. I need him right away. | Ona göre bir iş var. Kendisi hemen bana lazım. | Stella-1 | 1955 | |
| He's playing at some wedding. | Bir düğünde çalıyor. | Stella-1 | 1955 | |
| Where? In Piraeus, the little port. | Nerede? Pire'de, küçük limanda. | Stella-1 | 1955 | |
| First we'll drop the piano at the Paradise. | İlk önce piyanoyu Cennet'e bırakalım. | Stella-1 | 1955 | |
| To your health, Pepe! | Yaşa Pepe sağlığına! | Stella-1 | 1955 | |
| To the happy couple! | Mutlu çiftin şerefine! | Stella-1 | 1955 | |
| To your health, Milto! | Sağlığına Milto! | Stella-1 | 1955 | |
| A beautiful piano, all black and shiny! | Çok güzel bir piyano, tamamen siyah ve pırıl pırıl. | Stella-1 | 1955 | |
| What make? The best there is. | Markası ne? En iyisi. | Stella-1 | 1955 | |
| Who's that good looking guy? Looks familiar. | Bu yakışıklı da kim? Tanıdık geliyor. | Stella-1 | 1955 | |
| It's Milto, the soccer player. | O Milto, futbolcu. | Stella-1 | 1955 | |
| The best! The greatest. | En iyisi! En büyüğü! | Stella-1 | 1955 | |
| So, Pepe, like we said... tonight. | Yani Pepe, konuştuğumuz gibi... Bu akşam. | Stella-1 | 1955 | |
| Leaving so soon? Yes. | Bu kadar çabuk mu gidiyorsun? Evet. | Stella-1 | 1955 | |
| Why? Keep your hand to yourself! | Niye? Ellerine hakim ol! | Stella-1 | 1955 | |
| What's your name? Your hand! | Adın ne? Elini çek! | Stella-1 | 1955 | |
| Mine's Milto. So what? | Benimki Milto. Ee, ne olmuş? | Stella-1 | 1955 | |
| Where are you going? Anywhere I like. | Nereye gidiyorsun? Nereye istersem. | Stella-1 | 1955 | |
| I'd like you to stay. | Kalmanı istiyorum. | Stella-1 | 1955 | |
| Something tells me we like different things. | İçimden bir ses farklı şeyleri sevdiğimizi söylüyor. | Stella-1 | 1955 | |
| Something tells me you're wrong. | Bir ses de bana yanıldığını söylüyor. | Stella-1 | 1955 | |
| It's getting light. | Hava aydınlanıyor. | Stella-1 | 1955 | |
| That Paradise poster down there is new? | Oradaki Cennet afişi yeni mi? | Stella-1 | 1955 | |
| It was my idea. I like to look at it. | Benim fikrimdi. Ona bakmak hoşuma gidiyor. | Stella-1 | 1955 | |
| My hair needs dyeing. | Saçımın boyanması lazım. | Stella-1 | 1955 |