Search
English Turkish Sentence Translations Page 155486
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Well, we're... We're working on it. | Şey, biz... Üzerinde çalışıyoruz. Biz... Üzerinde çalışıyoruz. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
I was Harvard law review. | Ben Harvard hukuk gözetmeniydim. Harvard hukuk dergisi editörüydüm. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
I was Chief Counsel of the US Army corps of engineers. | Amerikan ordusu mühendisler birliğinin baş hukuk müşaviriydim. Amerikan Ordusu İstihkâm Sınıfı baş avukatıydım. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Prior to that, I was an appellate advocate for Hartshorne & Slaughter, | Ayrıca, Hartshorne & Slaughter'da temyiz avukatıydım.... Ondan önce, New York şehrindeki en saygın dava... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
one of the most prestigious litigation boutiques in all New York City. | ...New York şehrinde sınırlı sayıda müşterisi olan, prestijli bir firmada. ...şirketlerinden Hartshorne & Slaughter'ın temyiz avukatıydım. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Believe me, I can handle | İnanın bana, ellerinde papirüs kağıdı olan... İnanın bana, bir yığın papirüsü... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
three tribal elders with a stack of papyrus. | ...3 kabile lideri ile başa çıkabilirim. ...olan üç kabile yaşlısıyla başa çıkabilirim. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Some time ago, | Bir süre önce... Bir süre önce,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
a number of human worlds were attacked and destroyed from space, | ...Wraith tarafından değil, ama başka birileri tarafından... ...bir grup insan gezegeni uzaydan saldırılıp yok edildi,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
not by the Wraith, but by someone else. | ...bazı insan gezegenleri uzaydan saldırıya uğrayıp yok oldular. ...Wraith'ler tarafından değil, başka birileri tarafından. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Little is known of this mysterious race | Bu gizemli ırk hakkında... Bu esrarengiz ırk hakkında çok az şey biliniyor. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
except that they possess incredibly advanced technology, | ...inanılmaz seviyede gelişmiş bir teknolojiye sahip olmaları ve... Tek bilinen inanılmaz derecede gelişmiş teknolojilerinin olduğu... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
and are rumored to be allies of Atlantis. | ...Atlantis'in müttefikleri oldukları hakkında dedikodular dışında çok az şey biliniyor. ...ve Atlantis'in müttefiki oldukları söylentisi. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
I think I know who you're referring to, and believe me, | Sanırım kimlerden bahsettiğinizi biliyorum ve inanın bana... Sanırım, kimden bahsettiğinizi anladım, inanın bana,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
they are not our allies. | ...bizim müttefikimiz değiller. ...onlar bizim müttefikimiz değiller. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
They're called Replicators. | Onlara Çoğalıcılar deniyor. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
They were created by the Ancients. | Kadimler tarafından yaratıldılar. Eskiler tarafından yaratıldılar. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
If you wish to know the truth of who we are, | Eğer hakkımızdaki gerçeği öğrenmek istiyorsanız... Kim olduğumuz hakkındaki gerçeği bilmek istiyorsanız,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
I will show you. | ...size göstereceğim. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
The Ancients, as you call them, were desperate in their search | Sizin onlara verdiğiniz adla, Kadimler, Wraith'le savaşmada yeni yollar... Eskiler diye bahsettikleriniz, Wraith'lerle savaşmanın daha iyi bir... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
for a better way to fight the Wraith. | ...bulmada umutsuz durumdaydılar. ...yolunu bulma arayışlarında çaresizdiler. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Though greatly outnumbered, they relied on their technological superiority | Sayıca ezilmiş durumda olmalarına rağmen, teknolojik üstünlüklerinin... Sayıca azınlıkta olmalarına rağmen, kendilerine gereken avantajı sağlamak için... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
to give them a needed advantage. | ...onlara gereken avantajı sağlayacağına inanıyorlardı. ...teknolojik üstünlüklerine güvendiler. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Instead of building bigger, more powerful weapons, | Daha büyük, daha güçlü silahlar yapmak yerine... Daha büyük, daha güçlü silahlar yapmak yerine,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
they chose to build smaller ones. Nanites. | ...daha küçüklerini yapmayı seçtiler. Nanitler. ...daha küçüklerini yapmayı tercih ettiler. Nanitler. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
In these tiny killing machines, the Ancients imbued an aggression | Bu küçük ölüm makinelerinin içini düşmanlarınınkini bile bastıran... Eskiler, bu küçük ölüm makinelerinin içine düşmanlarınınkini... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
that surpassed even that of their enemy. | ...bir saldırganlık ile doldurdular. ...bile aşan bir saldırganlık doldurdular. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
The technology allowed for organic assimilation | Teknoloji organik asimilasyona... Teknoloji etkilerini artırmak için organik... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
and self replication to increase their effectiveness. | ...ve yararlılıklarını arttırmak için kendi kendine çoğalmaya olanak tanıyordu. ...özümsemeye ve çoğalmaya imkan tanıyordu. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
And replicate they did. | Ve onlar da çoğaldılar. Onlar da çoğaldılar. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
They grew in numbers, evolving at a rate | Sayıca büyüdüler, ve öyle bir seviyede evrim geçirdiler ki... Sayıları arttı, Eskileri şaşırtan... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
that took the Ancients by surprise. | ...Kadimler bile buna şaştı kaldı. ...derecede gelişme gösterdiler. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
The molecular machines began interlocking, | Moleküler makineler dizilmeye... Moleküler makineler kenetlenmeye, daha... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
assembling themselves to form even more complex organisms, | ...kendilerini en efektif ve etkin forma sokana kadar... ...karmaşık yapılar oluşturmak için birleşmeye başladılar,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
eventually evolving into the most effective | ...çok daha karmaşık organizmalara... ...nihayetinde bildikleri en etkili... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
and efficient form they knew of. | ...çevirmeye başladılar. ...ve verimli şekli oluşturdular. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
This is how we were born. | Biz bu şekilde doğduk. İşte bu şekilde doğduk. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
When the Ancients concluded that we would never become | Kadimler asla onların istedikleri silah olmayacağımız... Eskiler yaratmayı amaçladıkları silah... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
the weapon they desired to create, | ...sonucunda karar kıldıklarında... ...olmayacağımızı anladıklarında,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
they decided to end it. | ...bizi sonlandırmaya karar verdiler. ...buna bir son vermeye karar verdiler. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
So they chose to destroy us, | Böylece bizi yok etmeyi... Bizden geriye hiçbir iz bırakmamak için... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
to leave no trace of us behind. | ...arkamızda hiç bir iz bırakmamayı seçtiler. ...bizi yok etmeyi tercih ettiler. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Some of them managed to survive. That's right. | Bazıları kurtulmayı başardı. Evet. Bazıları hayatta kalmayı başardı. Evet. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
And as the name suggests, they replicated | İsimleri gibi, çoğalıp... Ve isimlerinden anlaşılacağı gibi, çoğaldılar... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
and rebuilt themselves into a powerful force. | ...kendilerini güçlü bir kuvvet haline getirdiler. ...ve kendilerini etkili bir güç haline getirdiler. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
No kidding. | Hadi be. Yok artık. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
But why would they attack human worlds? | Ama neden insan gezegenlerine saldırdılar? | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
It was a strategy they developed in their campaign against the Wraith... | Wraith'e karşı yürüttükleri savaşta buldukları bir stratejiydi... Wraith'lere karşı mücadelelerinde geliştirdikleri bir stratejiydi. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Eliminate the enemy's food supply. | Düşmanın yemek kaynağını yok etmek. Düşmanın besin kaynağını yok etmek. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
There's one thing I don't understand. | Anlamadığım bir şey var, Bay Woolsey. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
If, as you suggest, they were originally designed to fight the Wraith, | Eğer, dediğiniz gibi, Wraith'le savaşmaları için dizayn edildiyseler... Eğer söylediğiniz gibi Wraith'lerle savaşmak üzere tasarlandılarsa,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
why did they wait until now? | ...neden bu zamana kadar beklediler? ...neden şimdiye kadar beklediler? | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
I got the ZPM. We're leaving. Wait a minute. We can't go. | ZPM'i aldım. Gidiyoruz. Bekle bir dakika. Gidemeyiz. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
What are you talking about? Can't get the hyperdrive back online? | Neden bahsediyorsun? Sen hipersürücüyü tekrar devreye alabileceğini söylemiştin. Neden bahsediyorsun? Hipersürücüyü devreye sokabileceğini söylemiştin. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
I mean, we can, but not yet. Look, while Elizabeth's been connected, | Yani, gidebiliriz, ama daha değil. Bak, Elizabeth'in bağlı olduğu süre boyunca... Yani, gidebiliriz, ama daha değil. Bak, Elizabeth bağlanmışken,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
I've been going over the Replicators' base code, | ...ben de Çoğalıcıların temel kodunu inceliyordum... ...Çoğalıcıların ana kodunun üzerinden geçiyordum,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
and I found this. | ...ve şunu buldum. ...ve bunu buldum. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
What is that? | O da ne? O nedir? | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
The Holy Grail. It's their whole reason for being. | Kutsal Kase. Var olma sebepleri. Kutsal Kase. Yaşama nedenleri. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
It's a command code that directs them to attack the Wraith. | Onlara Wraith'e saldırmalarını emreden komuta kodu. Onları Wraith'lere saldırmaya yönelten komut kodu. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
But they don't attack the Wraith. | Evet, ama Wraith'e saldırmıyorlar. Evet, ama Wraith'lere saldırmıyorlar. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
They've been sitting on their nanite asses for 10,000 years. | 10 bin yıldır nanit kıçlarının üzerinde oturuyorlar. Nanit kıçlarının üstünde 10.000 yıldır oturuyorlar. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
That's because it's been deactivated. | Çünkü bu komut kapatılmış. Çünkü devre dışı bırakılmış. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Are you telling us | Siz bize... Söylemeye çalıştığınız,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
that you are the ones that activated the attack code? | ...saldırı komutunu aktif hale getirenlerin siz olduğunu mu söylüyorsunuz? ...saldırı kodunu sizin etkinleştirdiğiniz mi? | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
We didn't know they were going to target human worlds. | İnsan gezegenlerine saldıracaklarını bilmiyorduk. İnsan gezegenlerini hedef alacaklarını bilmiyorduk. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Because you acted rashly, without considering the consequences. | Hayır, çünkü sonuçlarını göze almadan tedbirsiz hareket ettiniz. Evet, çünkü düşüncesizce hareket ettiniz, sonuçlarını düşünmeden. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
We had an opportunity, | Bir daha önümüze gelmeyecek... Bir daha elimize... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
one that wasn't going to present itself again. | ...bir fırsatımız vardı. ...geçmeyecek bir fırsat yakalamıştık. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Believe me, Councilors, this decision was not taken lightly. | İnanın bana, Konsey üyeleri, karar kolayca verilmedi. İnanın bana konsey üyeleri, bu karar umursamazca alınmadı. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
In fact, | Aslında... Hatta,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
it cost us one of our best people. | ...bizim en iyi adamlarımızdan birine mal oldu. ...en iyi insanlarımızdan birinin hayatına mal oldu. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Get to the Jumper. | Jumper'a gidin. Jumper'a dönün. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
You're coming with us. | Bizimle geliyorsun. Sen de bizimle geliyorsun. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
I can't keep them frozen much longer. | Onları daha fazla donmuş bir şekilde tutamam. Onları daha fazla donmuş halde tutamam. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
We're not leaving you behind. | Seni geride bırakmıyoruz. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
If you don't leave right now, | Eğer şimdi gitmezseniz... Şimdi gitmezseniz,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
none of us will get out of here, so go! That's an order! | ...hiçbirimiz buradan kurtulamayacak, o yüzden gidin! Bu bir emirdir! ...hiçbirimiz buradan çıkamayacak, o yüzden gidin! Bu bir emirdir! | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Come on! | Gel haydi! Haydi! | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
One of your people died, and you consider this | Adamlarınızdan biri öldü ve siz bunu... İnsanlarınızdan biri öldü, ve bunu büyük bir fedakârlık... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
a grave sacrifice? | ...ağır bir kayıp olarak mı görüyorsunuz? ...olarak mı görüyorsunuz? | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
As a matter of fact, I do. Then imagine how we feel... | Aslına bakarsanız, evet öyle. O zaman biz binlerin ölümünü... Evet, öyle görüyorum. O zaman bizlerin, binlerce kişinin... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Those of us who have witnessed the deaths of thousands. | ...görenlerin nasıl hissettiğini bir hayal edin. ...ölümüne şahit olanlarımızın, neler hissettiğini hayal edin... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
We cannot be held responsible for the actions of the Replicators. | Çoğalıcıların hareketlerinden biz sorumlu tutulamayız. Çoğalıcıların faaliyetlerinden sorumlu tutulamayız. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Colonel Sheppard made the same argument in respect to the Wraith, | Yarbay Sheppard, Wraith için de aynı lafı söyledi... Yarbay Sheppard de Wraith'ler hakkında aynı şeyi söyledi... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
and in that case I might be inclined to agree with him. | ...ve belki ona inanmak niyetindeyim. ...ve o konuda onunla aynı fikirde olmaya meyilliyim. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
By your own admission, these Replicators are machines. | Sizin de kabul ettiğiniz gibi, Çoğalıcılar makineler. Kabul ettiğiniz gibi bu Çoğalıcılar makinelerdir. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
So if I were to set a detonator, can I then later deny responsibility | Yani ben bir patlatıcıyı ayarlasam, sonra bombanın sebep olduğu... Yani ben bir fitil yakarsam, daha sonra bombanın faaliyetleri için sorumlu... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
for the actions of the bomb? | ...şeylerden sorumlu tutulamaz mıyım? ...olmadığımı söyleyebilir miyim? | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
By that logic, you might as well blame the Ancients. | O mantığınıza göre, Kadimleri suçlamanız gerek. O mantıkla, Eskileri de suçlamanız gerekiyor. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
They created them. | Onları Kadimler yarattı. Onları Eskiler yarattı. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
The Ancients, as you call them, aren't here to answer for their actions. | Onlara verdiğiniz isimle, Kadimler, hareketlerine cevap vermek için burada değiller. Eskiler diye bahsettikleriniz, yaptıkları için hesap vermek üzere burada değiller. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
You are. | Siz öylesiniz. Siz buradasınız. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
We know for certain of six human worlds that were destroyed by the Replicators. | 6 insan gezegeninin Çoğalıcılar tarafından yok edildiğini kesin olarak biliyoruz. Kesin olarak biliyoruz ki, altı insan gezegeni Çoğalıcılar tarafından yok edildi. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
But we also know | Ama ayrıca... Ama aynı zamanda biliyoruz ki,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
of at least a dozen hive ships that were destroyed, | ...o yıl içinde toplama yapacak olan ve yok edilen yaklaşık bir düzine de kovan... ...en azından bir düzine Kovan gemisi yok edildi,... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
hive ships that would almost certainly have culled within a year. | ...gemisi olduğunu da biliyoruz. ...bir yıl içinde kesin toplama yapacaklardı. | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
One could make the argument that, on balance, more lives were saved | Bu sebeple, diyebiliriz ki, arada bir orantı yaparsak, kaybedilenden... Bilançoya göre kaybedilenden daha fazla hayat... | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
than were lost. On balance? | ...daha fazla hayat kurtarıldı diyebiliriz. Orantı mı? ...kurtarıldığını söyleyebiliriz. Bilanço mu? | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |
Is that what we are to you? | Biz sizin için sadece o muyuz? Sizin için bu muyuz? | Stargate: Atlantis Inquisition-1 | 2008 | ![]() |