Search
English Turkish Sentence Translations Page 15422
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
One condition, though... | Tek şartı... Beni geri istiyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You should do what they want, Debbie. | İstediklerini yapmalısın Debbie. Bana zarar vermezler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's not about that, Josh. | Olayın bununla alâkası yok Josh. Bak, onlar kötü insanlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You don't belong with them. | Onlara ait değilsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And I promised you a new start. I can't just hand you back. | Sana yeni bir başlangıç için söz verdim. Seni öylece geri veremem. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So... | Pekâlâ, nereye gideceğiz? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I arranged a meeting in the desert. | Buluşmayı çölde ayarladım. Buraya 16 kilometre uzaklıkta. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Billingham's going to bring Charlie there. | Billingham Charlie'yi oraya getirecek. Pekâlâ, o zaman oraya gidelim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay, then let's go there. | Pisliğin tekiyim. Evet, öylesin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, we will. | Evet gideceğiz. Ama önce alışveriş yapmamız gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
İşte buradasın! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Ofisteki evrak işleri beni öldürecek. Pekâlâ, burada olman güzel. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Weren't you supposed to be | Şimdiye Amerika yolunu yarılamış olman gerekmiyor muydu senin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
My plans changed. | Planlarım değişti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Golan Cohen... | Golan Cohen Emma Wilson ile tanış. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It was all a lie. | Hepsi bir yalandı. Bir oyun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
A few weeks ago, I met a man in a restaurant | Birkaç hafta önce, restaurantta bir adamla tanıştım... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
who asked me if I wanted to make some extra money. | ...fazladan para kazanmak isteyip istemediğimi sordu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He made it all sound so innocent, | Söylediği her şey masumcaydı birine bir tür şaka yapacak gibiydi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And he wanted me to get your attention. | Benden dikkatini çekmemi istedi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Me? He told me what to say, | Benim mi? Ne söyleyeceğimi... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
how to behave, | ...nasıl davranacağımının en ince detaylarını anlattı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Even had me dye my hair red. | Hatta saçımın boysını bile. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That night, | O gece... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
after I said good bye to you, I met with the man who hired me. | ...sana veda ettikten sonra, beni tutan adamla buluştum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I thought he was going to give me my money. | Paramı vereceğini sandım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Instead, he grabbed me and he threw me into a car. | Onun yerine, beni bir arabanın içine attı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It was cold. There were rats. | Soğuktu. Fareler vardı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Every day, I thought I was going to die. | Her gün, öleceğimi düşündüm. Zihnimde insanlara veda ediyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
My parents, my friends, people I love... | Aileme, arkadaşlarıma, sevdiğim insanlara... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And then this morning, I heard them talking | Sonra bu sabah, beni gerçekten öldürmek hakkında konuştuklarını duydum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I pretended to be sick. | Hasta numarası yaptım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And then when one of the guards came close, 1 | Sonra korumalardan biri yakınıma geldiğinde, yüzünü yırttım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
When they asked you to dye your hair red... | Senden saçını kızıla boyamanı isteyenler... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
they say why? | ...nedenini söylediler mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
All I know is, somebody who knows you | Tek bildiğim, seni tanıyan biri onlara çok özel bilgiler veriyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Uh, yeah! | Evet! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Liat. Hey, what's up? | Liat. Selam, nasılsın? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Did you hear? What? | Duydun mu? Neyi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Peter Connelly never made it on the plane. | Peter Connelly uçağa binmemiş. Ne? Nasıl? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He escaped from the guards when they got to his hotel. | Oteldeyken korumalardan kaçmış. Aman Tanrım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Did you put out an APB? I wanted ask you first. | Arama Emri çıkardınız mı? Önce sana sorayım dedim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I didn't... just in case you didn't want anyone... | Yapmadım... Ne olur ne olmaz diye... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, that's good. That's right. | Hayır, sorun yok. Tamam. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Before he left the Consulate, | Konsolosluğu terk etmeden önce bunu araştırmamı istedi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He wanted me to take a look at this key that he found. | Bulduğu bu anahtara göz atmamı istedi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Turns out it fits a safety deposit box | Anahtar Hillel caddesindeki Tel Aviv bankasındaki bir kiralık kasaya uyuyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Might help us figure out where he is. | Belki bu bize nerede olduğu hakkında yardımcı olabilir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Oh, I have a pretty good place to start. | Başlayacak oldukça iyi bir yerim var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hold on, one more. | Dayan, bir tane kaldı. Tamamdır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'll get this to the lab, have them run it for DNA. | Bunu laboratuvara götüreyim DNA araması yapsınlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The night we met, | Tanıştığımız gece cebimin içine bir taş koydun. Neden? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Because they told me to. | Çünkü yapmamı söyledilerde ondan. Nedenini söylemediler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And Yussef Khalid was in your apartment. | Yussef Khalid senin dairendeydi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
How did he know... Because you didn't | Nereden biliyordu... Çünkü onu orada... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
follow him there. He led you there. | ...takip etmedin. Seni oraya o götürdü. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Whatever's going on has a lot to do with you. | Her ne oluyorsa seninle fazlasıyla alâkası vardı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This man who hired you... would you recognize him again? | Seni tutan şu adam... Yeniden görsen tanıyabilir misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Kim o? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Lynn Monahan. Shit. | Lynn Monahan. Kahretsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This way. | Şu taraftan. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Peter Connelly was supposed to get on a flight tonight. | Peter Connelly bu gece uçakta olmalıydı. Hiç binmedi. Şaşırmadım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He has seemed a little obsessed with this case. | Bu davaya biraz kafayı takmış görünüyordu. Biraz demek? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And not just the case. | Sadece davaya değil. Kurbanada öyle. 1 | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hmm. You've seen for yourself. | Kendin de gördün. Şüpheli itiraf etti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Whatever Peter Connelly is thinking, | Peter her ne düşünüyorsa sadece o bilebilir. Seninle irtibata geçmedi mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, we weren't exactly having a lovefest ourselves yesterday. | Son zamanlarda aramız biraz limoniydi. İrtibata geçseydi bana haber verirdin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And if I don't? | Eğer vermezsem? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Fine. Give this to him. | İyi. Bunu ona ver. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What is it? It's information he wanted | Bu nedir? Kiralık kasa hakkında istediği bilgi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Located at the Tel Aviv Credit Union on Yafo. | Yafo'daki Tel Aviv Bankasında bulunuyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Görüşürüz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
She's not gonna stop until she finds you. | Seni bulana kadar durmayacak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We gotta get to that basement | Bunu yapanları kaybetmeden o bodrumu bulmalıyız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You think you can find your way back? | Dönüş yolunu bulabilir misin? Denerim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So anybody can just come in here | Yani herhangi biri buraya gelip evine bu şeyleri alabilir mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Anybody who's got the money to pay for it. | Parasını ödeyebilecek herhangi biri. Paramız var mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well... that's actually where you come in. | Aslında, buraya gelmenin asıl sebebi o. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Come on. Yeah, here. | Hadi. Evet, burası. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You see this clock right here? | Şuradaki saati görüyor musun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
In exactly one minute from now, | Tam bir dakika sonra çığlık atmaya başlaman gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Like at the top of your lungs. | Avazın çıktığı kadar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Louder than you've ever screamed before in your life. | Hayatında daha önce attıklarının en gürültülüsü. Yapabilir misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I can try. | Denerim. Josh... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
we're a team, you and me. | ...biz bir takımız, sen ve ben. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What's wrong? Aaah! | Sorun ne? Canın mı yanıyor? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are you here with someone? Aah! | Buraya biriyle mi geldin? Bu çocuğun ailesi burada mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Aah! Take him to the office. | Ofise götürelim. Unut gitsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That place looks familiar. | Burası tanıdık geliyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Which way? | Ne tarafa? Sanırım şu köşeden geldim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What, right here? | Ne burası mı? Emin misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I was chained to that wall. | Bu duvara bağlıydım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It was long enough to lie on that mat | Uzun bir süre bu hasırın üzerinde yattım ve bu kovadan yedim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Look at this. | Şuna bak. Bize bir veda hediyesi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Gonna get this to the lab, along with the fingernail swab. | Bunu laboratuvara tırnaklarından çıkan izlerle birlikte götüreyim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Got shards of glass here. | Burada bardak kırıkları var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Covered in blood. | Kan içinde. Benim kanım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's mine. | Tamamdır, tutum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That's how I got out. | İşte böyle kurtuldun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Makeup. | Makyaj. Ölmüşüm gibi göstermek için. | Dig-1 | 2015 | ![]() |