Search
English Turkish Sentence Translations Page 15419
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Is this about me not coming to the hospital last night? | Bunların hepsi dün gece hastaneye gelmememle mi ilgili? Bunların hepsi dün gece hastaneye gelmememle mi ilgili? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Because I apologized for that. | Çünkü onun için özür dilemiştim. Onunla hiç bir alâkası yok. Çünkü onun için özür dilemiştim. Onunla hiç bir alâkası yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm a legal attache. You're my deputy. | Ben sorumlu ateşeyim. Sen benim yardımcımsın. Ben sorumlu ateşeyim. Sen benim yardımcımsın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm telling you what to do. | Sana ne yapman gerektiğini söylüyorum. Sana ne yapman gerektiğini söylüyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Peter, I think I got something. | Peter sanırım bir şey yakaladım. Peter sanırım bir şey yakaladım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What? The symbol showed up | Ne? Sembol altı ay önce... Ne? Sembol altı ay önce... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
with a match | ...Jerusalem'de kayıp dosyası açılan biri ile eşleşti. ...Jerusalem'de kayıp dosyası açılan biri ile eşleşti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Gregory Donaldson. | Gregory Donaldson. Üç gün sonra delirmiş, baygın bir hâlde bulunmuş. Gregory Donaldson. Üç gün sonra delirmiş, baygın bir hâlde bulunmuş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Still alive? Yup. | Hala yaşıyor mu? Evet. Hala yaşıyor mu? Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It looks like they admitted him | Görünüşe göre onu Shalvata Piskiyatri Enstitüsü'ne yerleştirmişler. Görünüşe göre onu Shalvata Piskiyatri Enstitüsü'ne yerleştirmişler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We usually keep him heavily sedated | Genelde onu kendine zarar vermesin diye yüksek güvenlikli odalarda tutyoruz. Genelde onu kendine zarar vermesin diye yüksek güvenlikli odalarda tutyoruz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Or anyone else, for that matter. | Ya da bir başkasına. Gregory bir ziyaretçin var. Ya da bir başkasına. Gregory bir ziyaretçin var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
My name's Peter Connelly. | Adım Peter Connelly. Amerikan Konsolosluğu adına buradayım. Adım Peter Connelly. Amerikan Konsolosluğu adına buradayım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'd like to ask you a few questions, if that's okay. | Senin için sorun yoksa birkaç soru sormak istiyorum. Senin için sorun yoksa birkaç soru sormak istiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We believe his psychotic state is a form of Jerusalem Syndrome. | Jerusalem Sendromu'nun bir çeşidine yakalandığına inanıyoruz. Neye? Jerusalem Sendromu'nun bir çeşidine yakalandığına inanıyoruz. Neye? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Oh, we see hundreds of cases a year. | Yılda yüzlercesini görüyoruz burada. Jerusalem'e gelen hacılar, turistler... Yılda yüzlercesini görüyoruz burada. Jerusalem'e gelen hacılar, turistler... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
become overwhelmed by the history, | ...tarihi yoğunluk ve dini hararetle eziliyorlar. ...tarihi yoğunluk ve dini hararetle eziliyorlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They hallucinate, lose track of time, | Halüsinasyonlar görüyorlar, zamanlarını şaşırıyorlar, sesler duyuyorlar. Halüsinasyonlar görüyorlar, zamanlarını şaşırıyorlar, sesler duyuyorlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Can I see his, um... | Şeyi görebilir miyim... Şeyi görebilir miyim... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Can I take a look at this, please, Gregory? | Bakabilir miyim Gregory? Bakabilir miyim Gregory? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What is this? Gregory, this symbol here, | Bu nedir? Gregory buradaki sembol, nedir bu? Bu nedir? Gregory buradaki sembol, nedir bu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Jehoshaphat? | Jehoshaphat? Jehoshaphat? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What does that mean, Gregory? | Bu ne demek Gregory? Jehoshaphat. Bunu neden yazın? Bu ne demek Gregory? Jehoshaphat. Bunu neden yazın? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm very sorry. | Çok üzgünüm. Genelde, ilaçları sebebiyle çok sakindir. Çok üzgünüm. Genelde, ilaçları sebebiyle çok sakindir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's fine. | Sorun değil. Hiç ziyaretçisi oluyor mu? Sorun değil. Hiç ziyaretçisi oluyor mu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Someone I can talk to about him? | Onun hakkında konuşabileceğim birileri? Arkadaşları veya ailesi falan? Onun hakkında konuşabileceğim birileri? Arkadaşları veya ailesi falan? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hila, Gregory Donaldson'a gelenlerin listesini verebilir misin? Hila, Gregory Donaldson'a gelenlerin listesini verebilir misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
There is a young woman who has been visiting consistently. | Sürekli ziyarete gelen genç bir kadın varmış. Sürekli ziyarete gelen genç bir kadın varmış. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They seem very close. | Çok yakın görünüyorlardı. Çok yakın görünüyorlardı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Can I get Gregory's last known address in Jerusalem, please? | Gregory'nin Jerusalem'daki son adresini alabilir miyim, lütfen? Gregory'nin Jerusalem'daki son adresini alabilir miyim, lütfen? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Nasıl gidiyor? Nasıl gidiyor? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bunu dışarıda buldum. Burada çalışan birinin olabilir mi? Bunu dışarıda buldum. Burada çalışan birinin olabilir mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bu barmenimiz Eli'nin. Bu onun adresi mi? 1 Bu barmenimiz Eli'nin. Bu onun adresi mi? 1 | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Vardiyası saat beşte başlıyor. Bunu ona veririm. Vardiyası saat beşte başlıyor. Bunu ona veririm. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Yerinde olsam onu beklemezdim. Yerinde olsam onu beklemezdim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Hi, do you speak English? | Merhaba, İngilizce konuşabiliyor musunuz? Benim adım Peter Connelly. Merhaba, İngilizce konuşabiliyor musunuz? Benim adım Peter Connelly. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm with the consulate here. | Konsolosluktan geliyorum. Size yardım edemem. Gidin buradan. Konsolosluktan geliyorum. Size yardım edemem. Gidin buradan. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Wait. Hold on. | Durun. Bekleyin. Durun. Bekleyin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm just trying to find out | Sadece bunun hakkında bir şeyler bilen birini bulmaya çalışıyorum. Sadece bunun hakkında bir şeyler bilen birini bulmaya çalışıyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I mean, I couldn't think what to say that wouldn't sound crazy. | Delice gelmeyecek şekilde nasıl söyleneceğini bulamadım. Delice gelmeyecek şekilde nasıl söyleneceğini bulamadım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Listen, first thing tomorrow morning, | Dinle yarın ilk iş, yüz yüze söyleriz. Dinle yarın ilk iş, yüz yüze söyleriz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They haven't seen me in, like, three years. | Beni üç yıldır görmediler. Beni üç yıldır görmediler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I was just looking in the mirror, and... | Aynaya bakıyordum da... Aynaya bakıyordum da... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I look older. | Yaşlanmış görünüyorum. Hâlâ çok güzelsin. Yaşlanmış görünüyorum. Hâlâ çok güzelsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I got a 20 on their location. | Bizimkilerin kaldığı yeri buldum. 17.'nci Yol'daki Sahara Springs Motel'nde. Bizimkilerin kaldığı yeri buldum. 17.'nci Yol'daki Sahara Springs Motel'nde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Don't do anything yet. | Şimdilik bir şey yapma. Birilerini gönderiyorum. Şimdilik bir şey yapma. Birilerini gönderiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Üzgünüm. Uykusuzum. Üzgünüm. Uykusuzum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Elena kim? Elena kim? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Nasıl... Onu nereden tanıyorsun? Nasıl... Onu nereden tanıyorsun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Onun adını sayıklıyordun. Onun adını sayıklıyordun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Onu... Onu... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
...rüyamda gördüm. ...rüyamda gördüm. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Sence... Sence... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Sadece düşünsen bile günaha girmiş sayılırsın. Sadece düşünsen bile günaha girmiş sayılırsın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Arınmanın yolları var. Arınmanın yolları var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Kurtarılmanın. Kurtarılmanın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Shabbat için burada durmamız gerek. Shabbat için burada durmamız gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Burası işimizi görür. Burası işimizi görür. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Ya geri gelirlerse. Gelmezler. Ya geri gelirlerse. Gelmezler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
İşte burada yapacağız. Kefaretin için. İşte burada yapacağız. Kefaretin için. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
We met at a cafe called Sergei. | Sergei denen bir kafede buluştuk. Sergei denen bir kafede buluştuk. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He was a very sweet American. | Çok nazik bir Amerikalıydı. Çok nazik bir Amerikalıydı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We moved in together after a couple of weeks. | Birkaç hafta sonra birlikte yaşamaya başladık. Birkaç hafta sonra birlikte yaşamaya başladık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Then one day, he got a package in the mail. | Sonra bir gün, ona bir paket geldi. Üç yaşındayken babası ölmüş. Sonra bir gün, ona bir paket geldi. Üç yaşındayken babası ölmüş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
On Gregory's 21st birthday, his adoption file was unsealed, | Gregory 21 yaşındayken evlatlık edinme belgesini buldu... Gregory 21 yaşındayken evlatlık edinme belgesini buldu... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
and he received the letter from his father. | ...ve gerçek babasından mektup aldı. ...ve gerçek babasından mektup aldı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What did the letter say? I don't know. | Mektupta ne diyordu? Bilmiyorum. Mektupta ne diyordu? Bilmiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I just know he wasn't the same man after that. | Sadece bu olaydan sonra aynı adam olmadığını biliyorum. Sadece bu olaydan sonra aynı adam olmadığını biliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What people? | Kimlerden? Kimlerden? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He called them The Order of Moriah. | Onlara Moriah Tarikatı diyordu. Kendini adamların gizli bir topluluk... Onlara Moriah Tarikatı diyordu. Kendini adamların gizli bir topluluk... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And they found him a week later in the tunnels | Bir hafta sonra eski şehrin oralardaki tünellerde bulundu. Bir hafta sonra eski şehrin oralardaki tünellerde bulundu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He had carved that thing into his chest. | Göğsüne o işareti oymuştu. Göğsüne o işareti oymuştu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I should have believed what he was telling me. | Bana söylediği şeylere inanmalıydım. Bana söylediği şeylere inanmalıydım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Do you still have the package? | Paket hâlâ sizde mi? Shin Bet yada polisten... Paket hâlâ sizde mi? Shin Bet yada polisten... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
came to the house few days later. | ...birileri birkaç gün sonra geldiler. Her şeyi aldılar. ...birileri birkaç gün sonra geldiler. Her şeyi aldılar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay. | Pekâlâ. Sağ olun. Pekâlâ. Sağ olun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I lost someone close to me. | Bana yakın olan birini kaybettim. Ne kadar acı verdiğini bilirim. Bana yakın olan birini kaybettim. Ne kadar acı verdiğini bilirim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They took everything but this. | Bu hariç her şeyi aldılar. Bu hariç her şeyi aldılar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't know what it is or where it opens. | Ne olduğunu veya neyi açtığını bilmiyorum. Ne olduğunu veya neyi açtığını bilmiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But I know Greg wouldn't have wanted them to have it. | Ama Greg'in bunu bulmalarını istemeyeceğini biliyorum. Ama Greg'in bunu bulmalarını istemeyeceğini biliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Liat, I need a favor. | Alo Liat, bir iyiliğe ihtiyacım var. Sadece aramızda kalsın. Alo Liat, bir iyiliğe ihtiyacım var. Sadece aramızda kalsın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm gonna send you a picture of a key. | Sana anahtarın fotoğrafını göndereceğim. Üzerinde seri numarası yazıyor. Sana anahtarın fotoğrafını göndereceğim. Üzerinde seri numarası yazıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I need you to try and track it for me. | Benim için takibe almanı istiyorum. Pekâlâ. Teşekkürler. Benim için takibe almanı istiyorum. Pekâlâ. Teşekkürler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What's up? | Ne oldu? Sanırım katili bulduk. Ne oldu? Sanırım katili bulduk. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
İşe yarayacağına emin misin? İşe yarayacağına emin misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
What? | O ne? O ne? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Bu duayı bilmiyorum. Bu duayı bilmiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
You warm enough? | Üstünü örteyim mi? Evet. Üstünü örteyim mi? Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But I want you to know you're safe. | Güvende olduğunu bilmeni istiyorum. Sana asla zarar vermem. Güvende olduğunu bilmeni istiyorum. Sana asla zarar vermem. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'd never let anyone hurt you. | Kimsenin sana zarar vermesine izin vermem. Kimsenin sana zarar vermesine izin vermem. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We don't need that anymore, right? | Artık buna ihtiyacımız yok, değil mi? Artık buna ihtiyacımız yok, değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't know. | Bilmiyorum. Bir şeyler doğru gelmiyor. Bilmiyorum. Bir şeyler doğru gelmiyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. Well, looks can be deceiving. | Görünene aldanmamak gerek değil mi? Görünene aldanmamak gerek değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You sometimes pass for a cop. | Bazen bir polis olarak zorlamaman lazım. Bazen bir polis olarak zorlamaman lazım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Think about it. What's this guy's connection | Bir düşün. Bu adamın Yussef Khalid ile ne gibi bir bağlantısı olabilir? Bir düşün. Bu adamın Yussef Khalid ile ne gibi bir bağlantısı olabilir? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The clay pot with the ashes, Jerusalem Heritage Center? | İçi kül dolu toprak saksı, Jerusalem Miras Merkezi? İçi kül dolu toprak saksı, Jerusalem Miras Merkezi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He worked at Cafe Sergei. | Kafe Sergei'de çalışıyormuş. Giriş izni var. Kafe Sergei'de çalışıyormuş. Giriş izni var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So we don't have a connection yet. | Bir bağlarını bulamadık daha. Ama bu olmadığı anlamına gelmez. Hayır. Bir bağlarını bulamadık daha. Ama bu olmadığı anlamına gelmez. Hayır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Did you ever hear of The Order of Moriah? | Hiç Moriah Tarikat'ını duydun mu? Birkaç yıl önce konserde gördüm. Hiç Moriah Tarikat'ını duydun mu? Birkaç yıl önce konserde gördüm. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Pretty good. Why? | Çok iyiler. Neden? Gizli bir örgütmüş. Çok iyiler. Neden? Gizli bir örgütmüş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |