Search
English Turkish Sentence Translations Page 15417
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
All right. Just call me when you're done. | Tamam. İşin bittiğinde beni ara. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What hospital is she in? | Hangi hastahanede? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ Rainbows are visions ♪ | Gökkuşakları gökyüzündeler... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ But only illusions ♪ | Ama sadece hayaller. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Come closer. | Gelsene. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We thought we'd share a happy memory of Emma for you. | Seninle Emma'nın güzel bir anısını paylaşmak istedik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ To believe it ♪ | Ona inan... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ I know they're wrong, wait and see ♪ | Yanıldıklarını biliyorum, bekle ve gör. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ The rainbow connection ♪ | Gökkuşağı bağlantısını... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ The lovers ♪ | Aşıklar... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ The dreamers...♪ Dad's an idiot. | Hayalperestler. Baban bir aptal. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Wait. Start again. | Bekle. Baştan başla. Nereden bildin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ And rainbows have nothing to hide ♪ | Gökkuşakları hiçbir şey saklamaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ So we've been told ♪ | Bir şeylere inanmamız... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ And some choose ♪ | ...bazı seçimler yapmamız için... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ To believe it ♪ Madison Square Garden, | İnanmamız için. Madison Square Garden... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
here we come. Dad, stop. | ...geliyoruz. Baba dur. Durdurabilir misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Don't stop, don't stop... I'm trying to concentrate! | Durma, durma... Konsantre olmaya çalışıyorum! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ What's so amazing ♪ | Ne kadar inanılmaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ That keeps us stargazing ♪ | Dalgınlık bizi bir arada tutuyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ And what do we think we might see ♪ | Ne görebileceğimizi düşünüyoruz ki? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ Someday we'll find it ♪ | Bir gün bulacağız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ The lovers, the dreamers ♪ | Aşıklar, hayalperestler... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
♪ And me ♪ | ...ve ben. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
More! | Bir daha! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
that was lovely. | Çok hoştu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm afraid something's come up... at work. | Korkarım işle alâkalı bir şey çıktı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hi. Lynn Monahan. Where can I find her, please? | Merhaba. Lynn Monahan. Hangi odada kalıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The fourth floor, trauma. | 4.'ncü kat, travma bölümü. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Elevators are down the hall to your left. | Asansör girişin sol tarafında. Teşekkürler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry, ma'am. | Üzgünüm efendim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
There was nothing I could do. | Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. İntihardı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is Lynn. | Ben Lynn. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Lynn, it's Liat. | Lynn, ben Liat. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry I'm calling you so late. | Bu saatte aradığım için üzgünüm. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We just, um... got some really bad news from the hospital. | Hastahaneden çok kötü haberler aldık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay. Thanks for telling me. | Tamam. Haber verdiğiniz için teşekkürler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He was just a kid! | Daha çocuktu o! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What exactly am I looking at here? | Tam olarak neye bakıyorum? Sana söylediğim gibi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What's this? What? | Nedir bu? Ne? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You know, my son Giddy called me after school crying. | Oğlum Giddy okuldan sonra ağlayarak beni aradı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm trying to help him with his math. | Matematikte yardım etmeye çalıştım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I have to dip into my pension to keep paying for tutors. | Hoca parasını karşılayabilmek için emekli maaşıma dalmam lazım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
My wife would do the reading, writing, | Karım okuma, yazma ve yaratıcı şeylerde iyiydi. Ama... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I like math. | Ben matematiği severdim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
There's always a solution for every problem, you know? | Her sorunun bir çözümü vardır, öyle değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You work hard enough, there's always an answer. | Yeterince sıkı çalışırsan, her zaman çözüm yolunu alırsın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I could... | Belki... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
come over some time, | ...Giddy ile birkaç saat uğraşırız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
See if we can get this stuff straightened out. | Çözüm yolunu bulup bulamayacağımıza bakardık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sure. If you want. | Elbette. Eğer istiyorsan. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So what do we know about this Julie | Peki bu Julie'nin gey barda çalışması dışında ne biliyoruz? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Don't make this end badly for all three of us. | Üçümüz için de bu işin sonunu kötü bitirtme. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Come here. Lay down... | Gel. Yat... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
and just get down. | ...sadece eğil. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Charlie, get in the car. | Charlie arabaya bin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I have the stone. | Taş bende. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, this is it. | Tamam işte geldik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Ah, Mr. Blue eyes. | Bay mavi göz. Ve onun oyuncağı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm not into threesomes, so you can get out of here. | Üçlü yapmam, o yüzden sen çıkabilirsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm Emma Wilson's father. | Ben Emma Wilson'ın babasıyım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That's okay. | Sorun değil. Gururum okşandı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I came to Jerusalem to identify her body. | Jerusalem'a onu teyit etmek için geldim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is Detective Cohen. He's, uh, | Bu Detective Cohen. Davayı yürten dedektif. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So we were told you know something about | Emma ölmeden önce ayrılığıyla alâkalı... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
a break up Emma had before she died? | ...birşeyler anlattımı size? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You saw her fighting with her boyfriend? | Sevgilisiyle kavga ettiğini gördünüz mü? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. I should have kicked the shit out of him | Evet. O yaşlı kurbağanın elini kıza kaldırır kaldırmaz... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
the minute he laid a hand on her, | ...ağzına sıçıp dişlerini kaldırıma dökmeliydim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Old? Don't worry. | Yaşlı mı? Endişelenmeyin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I can see it wasn't a... father figure thing for Emma. | Emma için bir baba figüründe olmadığını anlayabiliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I mean, you're much better looking. | Yani, siz çok daha iyi görünüyorsunuz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And nicer. | Ve daha hoş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You don't happen to remember his name, | Adını hatırlayabilme şansınız... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
by any chance, do you? No. | ...hiç yok değil mi? Hayır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. | Üzgünüm. Pekâlâ. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Oh... the archeologist. | Bir arkeolog. Tüm bildiğim bu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The archeologist? | Arkeolog mu? Evet birlikte çalıştığı biri, sanırım? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Professor Margrove! | Profesör Margrove! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What are you doing here at this hour? | Bu saate burada ne yapıyorsunuz? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You lying sack of shit. | Seni yalancı bok çuvalı. Onunla yatıyordun değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Weren't you? What's going on? | Değil mi? Neler oluyor? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Good question... | Güzel soru... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Professor, you care to tell all of us | Profesör, hepimize mi anlatacaksınız yoksa sadece ben ve partnerime mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Be along in a moment. Usual problems at work. | Hemen geliyorum. Her zamanki iş sorunları. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Obviously, I was lying. | Tabii ki yalan söylüyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm supposed to blow up my marriage | Yanlış yönlendirilmiş bir kızın bela dolu hayatı... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
about some troubled young woman's misdirected life? | ...için evliliğimi mi bitirmem gerekiyordu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This makes you the prime suspect in her murder. | Bu davada sizi birinci derece şüpheli yapıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You realize that. | Bunun farkına varın. Boşuna benimle zaman harcamayın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Trust me. Trust him. | Güven bana. Güven diyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Despite the eyewitness testimony | Şahitlere göre, Emma'yı ölmeden bir hafta önce... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
the week she was killed. | ...fiziksel olarak sokakta taciz etmişsiniz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Perhaps you should have had an alibi ready, | Bize o gece nerede olduğunuzu kanıtlamanız gerekiyor, Profesör. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Did I have an affair with Emma Wilson? Yes. | Emma Wilson ile ilişkim var mıydı? Evet vardı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Did I take advantage | Onun üstü oluşumu, ilişkimizde aynı zamanda kendimi tatmin etmek... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Good story. Unfortunately, | Güzel hikâye. Ne yazik ki... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
you still need an alibi, Professor. | ...hâlâ o gece nerden olduğunuzu bilmemiz gerek, Profesör. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I have an alibi... my wife. | Şahidim var... Karım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We were home together the night that Emma was murdered. | Emma'nın öldürüldüğü gece evde birlikteydik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |