• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 152051

English Turkish Film Name Film Year Details
What you need? Neye ihtiyacın var? Spartan-1 2004 info-icon
Need some tailoring tools. Bir kaç terzi malzemesine ihtiyacım var. Spartan-1 2004 info-icon
If I had a wish list, I'd get you to a drugstore. I'd get some morphine. Eğer istersen bir eczaneye gidebiliriz. Sana biraz morfin alırız. Spartan-1 2004 info-icon
That'd get you back on Happy Street. Then you get me on that plane tonight. Bu seni tekrar mutlu eder. Sonra bu gece uçağa bineriz. Spartan-1 2004 info-icon
Where's the gauze, ma'am? Right behind you. Gazlı bez nerde madam? Tam arkanızda. Spartan-1 2004 info-icon
Don't whisper. It draws heat. The helo? Fısıldama.Bu dikkat çeker. Helo? Spartan-1 2004 info-icon
You'll be alone for the first few minutes. Then... III.Dünya savaşı. Gazete okumuyor musun? Spartan-1 2004 info-icon
You want some more dope? Want a Dr. Pepper? Evet. Evinin yolunu tuttu çuktan. Spartan-1 2004 info-icon
What? Laura'nın babası da geldi. Spartan-1 2004 info-icon
Okay, let's pack it up and put it on the bus. Tamam,hadi eşyalarınızı toplayın ve otobüse koyun. Spartan-1 2004 info-icon
Yeah, I always knew you Marines were a weepy bunch of motherfuckers. Nasılsın Billy? Spartan-1 2004 info-icon
I want to plant them in the dark of the moon. Onları ay ışığında tuzağa düşürmek istiyorum. Spartan-1 2004 info-icon
They don't go through the door, we don't ask why. Sevgilisini aldattı. Utanıp kendini öldürdü. Spartan-1 2004 info-icon
Sir, I know what I saw. Efendim, ne gördüğümü biliyorum. Spartan-1 2004 info-icon
Hey, it was over here! Hey, şurda! Hey, şurada! Spartan-1 2004 info-icon
...and he had a daughter... ...ve onun bir kızı vardı... Spartan-1 2004 info-icon
That's what it costs? That's what it costs you. Ne kadar ediyor? Ne kadar ettiğini sana göstereyim. Spartan-1 2004 info-icon
...that if you were to go while you were there... ...eğer oraya gideceksen hazır ordayken... Spartan-1 2004 info-icon
Are you Mr. Brown's cousin? Sen Mr.Brown'un kuzenimisin. Spartan-1 2004 info-icon
Tomorrow, the car comes around the corner... Yarın, araba köşenin oraya gelecek... Spartan-1 2004 info-icon
I told him I was gonna tell. Ona konuşacağımı söyledim. Spartan-1 2004 info-icon
I'm tired, sir. Yoruldum, efendim. Spartan-2 2004 info-icon
...you know what Napoleon said: ... Napolyon’un da dediği gibi: Spartan-2 2004 info-icon
I'm making myself clear to you, right? Yes, sir. Beni açıkça anladın, değil mi? Evet, efendim. Spartan-2 2004 info-icon
What was it about? I think it was about her... Ne hakkında? Sanırım onun şeyi... Spartan-2 2004 info-icon
Shall I tell you what's gonna happen to you when we find you out? Biz seni ararken ne yaptığını, sana ne yaptığını söyleyeyim mi? Spartan-2 2004 info-icon
Show me. Right here. Göster bana. Tam burada. Spartan-2 2004 info-icon
Nothing hurts worse than that, if she's sleeping with another guy. Hiçbir şey onun başkasıyla yatmasından daha fazla acı veremez. Spartan-2 2004 info-icon
...made a thousand bucks. ... binlerce dolar kazanmış. Spartan-2 2004 info-icon
No morgue. No hospital. No note. Morgtan haber yok. Hastaneden de ve not da yok. Spartan-2 2004 info-icon
He was in town yesterday to see her. He was? Dün şehirdeydi onu gördün. Şehirde miydi? Spartan-2 2004 info-icon
Black Light, that's it. Back Light, bu o. Spartan-2 2004 info-icon
Move aside. Move aside! Buraya gelin! Buraya gelin! Spartan-2 2004 info-icon
Don't gotta go home, but you can't stay here. Eve gitmek istemiyorsunuz fakat burada kalamazsınız. Spartan-2 2004 info-icon
That's right. Where are you from? Doğru. Nerdensin? Spartan-2 2004 info-icon
Yeah, well, actually, I was just trying to find my niece. Evet, aslında. Ben sadece yeğenimi bulmaya çalışıyordum. Spartan-2 2004 info-icon
We run an escort service. There is no impropriety here. There is no illegality. Burada bir eskort servis işletiyoruz. İllegal bir şey yok. Spartan-2 2004 info-icon
Why would I not tell you if the girl was here? Eğer kız buradaysa sana niçin söyleyeyim? Spartan-2 2004 info-icon
I'm not even sure that was her. O olduğuna bile emin değilim. Spartan-2 2004 info-icon
She came in here and... she came here? Buraya geldi ve... Buraya geldi? Spartan-2 2004 info-icon
They took her. I told Nadya she shouldn't be here. They took her. Onu götürdüler. Nadya'ya söyledim. Burada olmamalıydı.Onu götürdüler. Spartan-2 2004 info-icon
I'm entitled to my phone call. You don't understand. Telefon etme hakkım var. Anlamıyor musun? Spartan-2 2004 info-icon
The press gets this, the jackals start a feeding frenzy, and she's dead. Help me. Basın bunu öğrenirse,çakallar çılgınca bunu kullanır, ve o ölür. Bana yardım edin. Spartan-2 2004 info-icon
This is the number of a public phone in downtown Boston. Bu numara Boston'un aşağısında bir telefon kulübesine ait. Spartan-2 2004 info-icon
A call is placed when they have a package. Ellerinde bir kız olunca buradan arama yapıyorlar. Spartan-2 2004 info-icon
He's a Lebanese national serving life without for kidnapping. Lübnanlı uluslararası bir insan kaçakçısı. Spartan-2 2004 info-icon
Who's walking up on us? Peşimizden gelenler de kim? Spartan-2 2004 info-icon
In the city, always a reflection. In the woods, always a sound. Şehirde, sürekli yansımalar vardır. Ormanda, her zaman ses vardır. Spartan-2 2004 info-icon
Indicate you heard me. Beni duydun mu? Spartan-2 2004 info-icon
That's the thing. This time of the night... Do you hear what I'm telling you? Bu şey. Gecenin bu vaktinde... Ne dediğimi duyuyor musun? Spartan-2 2004 info-icon
Abort. Abort. Abort. İptal. İptal. İptal. Spartan-2 2004 info-icon
I need a man, a man who can unquestioningly follow orders. Emirleri sorgulamadan uygulayacak bir adama ihtiyacım var. Spartan-2 2004 info-icon
I am here to get the girl back, sir. Ben kızı getirmek için buradayım, efendim. Spartan-2 2004 info-icon
Me and my brother need some shit right here. Ben ve kardeşim bu kahrolası yerde yardıma ihtiyacımız vardı. Spartan-2 2004 info-icon
Sorry, my man. Traveling light. Üzgünüm, adamım. Hafif yolculuk ederim. Spartan-2 2004 info-icon
And this all takes place where? Ve bütün bunlar nerde? Spartan-2 2004 info-icon
You're just a philosopher, then, huh? How about making me happy tonight? Sen sadece filozof musun, o zaman, haa? Beni bu gece nasıl mutlu edeceksin? Spartan-2 2004 info-icon
God in heaven! Yüce Tanrım! Spawn-1 1997 info-icon
I'm waiting for your answer, smart boy. Cevabını bekliyorum, parlak çocuk. Spawn-1 1997 info-icon
I won't say anything. I swear. Hiçbir şey söylemeyeceğim. Yemin ederim. Spawn-1 1997 info-icon
Check his shorts. Bet they're brimming over. Ceplerine bak. İddiaya varım para doludur. Spawn-1 1997 info-icon
You look at you. ...kendine de bir bak. Spawn-1 1997 info-icon
Probably speeding on PCP or something. PCP veya onun gibi bir şey çekiyor herhalde. Spawn-1 1997 info-icon
I was just trying to help. Okay? Yalnızca yardım etmeye çalışıyorum. Tamam mı? Spawn-1 1997 info-icon
He never looked better. Hiç daha iyi görünmemişti. Spawn-1 1997 info-icon
Tony Twist's gonna need serious drugs when he finds out. Tony Twist bunu öğrendiğinde sağlam ilaçlara ihtiyacı olacak. Spawn-1 1997 info-icon
So, one of these things is not like the others. Bunlardan bir tanesi, diğerleri gibi değil. Spawn-1 1997 info-icon
David Bennett, journalist with the Washington Post. David Bennett, Washington Post'ta gazeteci. Spawn-1 1997 info-icon
Probably just an alley mushroom. Popped up at the wrong time. Herhalde kenar mahalledekilerden biridir. Yanlış zamanda ortaya çıktı. Spawn-1 1997 info-icon
Someone wants to say good bye. Biri elveda demek istiyor. Spawn-1 1997 info-icon
Okay, so she was the love of your life and the only thing that mattered... Anlaşıldı, o senin hayatının aşkıydı ve bu iğrenç... Spawn-1 1997 info-icon
After all, you've been dead almost five years. Ne de olsa, beş yıldan beri ölüydün. Spawn-1 1997 info-icon
meaning one hell bent for leather, kick ass, take no prisoners... ...adam döven, ağız burun kıran, rehin almayan... Spawn-1 1997 info-icon
You made a deal, you stupid son of a bitch. Bir anlaşma yaptın, seni sersem orospu çocuğu. Spawn-1 1997 info-icon
You cut a deal for your soul. Ruhun için pazarlık ettin. Spawn-1 1997 info-icon
Calm down, Tony. Sakin ol, Tony. Spawn-1 1997 info-icon
How do I deal with this? Bununla nasıl başa çıkayım? Spawn-1 1997 info-icon
I see you asking me to do you a favor... Sana bir iyilik yapmamı istediğini... Spawn-1 1997 info-icon
All I'm saying is this smells like the work... Tek dediğim; soktuğumun hükümet eğitimli suikastçilerinden... Spawn-1 1997 info-icon
Who did you use? Mafia elements. Nothing traceable. Kimi kullandın? Mafya elemanları. İzimiz bulunamaz. Spawn-1 1997 info-icon
As of now you've got unlimited credit with the Department of Defense. Şu anda, Savunma Bakanlığı'nda sınırsız krediniz bulunmaktadır. Spawn-1 1997 info-icon
Okay, man. What'd I do, huh? Pekâlâ, ahbap. Ne yaptım? Spawn-1 1997 info-icon
What'd I do, man? Ne yaptım ben, ahbap? Spawn-1 1997 info-icon
and torn flesh and broken bones. ...kopmuş deriler ve kırılmış kemiklerle. Spawn-1 1997 info-icon
And so the game has begun again. Ve oyun yeniden başlamıştı. Spawn-1 1997 info-icon
And with him comes pain, death... Ve onunla birlikte azap, ölüm... Spawn-1 1997 info-icon
It's the ice cream guys! Let's go! Dondurmacı bu, arkadaşlar! Haydi, haydi! Spawn-1 1997 info-icon
Another one? What do you mean? Bir tane daha mı? Ne demek istiyorsun? Spawn-1 1997 info-icon
Somebody who doesn't want to be bothered. Rahatsız edilmek istemeyen biri. Spawn-1 1997 info-icon
Figure you're hanging around these alleys for a reason. Bu mahallelerde dolanmanızın bir nedeni olduğunu anlıyorum. Spawn-1 1997 info-icon
I've got nowhere else to go, that's all. Gidecek başka yerim yok, hepsi bu. Spawn-1 1997 info-icon
but we're good people. Her dönüşünde içinde bazı şeyler ölmüş oluyor. Spawn-1 1997 info-icon
He looks like something out of goddamn Stephen King, for Christ's sake. Koduğumun Stephen King'inin karakterlerine benziyor, Tanrı aşkına. Spawn-1 1997 info-icon
What's he doing, Gareb? You talked to him, right? Ne yapıyor, Gareb? Sen onunla konuştun, değil mi? Spawn-1 1997 info-icon
Where's he supposed to go from there? Potter's Field? Buradan nereye gidecek? Potter's Field'e mi? Spawn-1 1997 info-icon
Get outta here! Çekil oradan! Spawn-1 1997 info-icon
Buzz. Too late. Bzztt! Çok geç. Spawn-1 1997 info-icon
What'd I tell you, huh? He's something, ain't he? Size ne demiştim, ha? Onda bir şeyler var, değil mi? Spawn-1 1997 info-icon
By the time I hang up this phone, he better be over the Atlantic. Ahizeyi yerine koyduğum sırada Atlantik'in üstünde olsa iyi olur. Spawn-1 1997 info-icon
Gonna have your asses up on so many goddamn charges... Torununuz için gelen mahkeme çağrısında o kadar çok suçlama... Spawn-1 1997 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 152046
  • 152047
  • 152048
  • 152049
  • 152050
  • 152051
  • 152052
  • 152053
  • 152054
  • 152055
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact