Search
English Turkish Sentence Translations Page 152052
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Jesus. Wynn. | Tanrım. Wynn. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
I hear you're going to take a pass on the presidential race. | Başkanlık yarışından vazgeçmek üzere olduğunuzu duydum. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
How do you know that? I've barely told my wife! | Bunu nasıl biliyorsun? Karıma ancak söyledim! | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
To be honest, I never wanted the Oval Office. | Dürüst olmak gerekirse, Oval Ofis'i hiç istemedim. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Maybe a Speaker of the House. | Beyaz Saray'dan bir muhbir belki de. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
This isn't just about you and me. | Yalnızca senin ve benimle ilgili değil. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
What the hell's it about this alley, Twitch? | Bu mahallenin olayı nedir, Twitch? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
The mushroom. | Gariban. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Little more than a skeleton on a respirator for almost three years. | Solunum cihazında neredeyse üç yıl kadar geçiren bir iskeletten biraz fazlası. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
They will take anybody in... | Herkesi aralarına alırlar... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
and raise a bunch of homeless kids. | ...ve bir sürü evsiz çocuk yetiştirirsin. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
it's business now, big boy. | ...artık iş zamanı, koca çocuk. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
You're the guy with the match... | Kibritli adam sensin... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
through telepathy. | ...telepatiyle iletişim kurarız. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
So begins your training. | Eğitimin böylece başladı. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
A creature far superior to humans. | İnsanlara oranla çok üstün bir yaratık. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
There's something in you... | Senin içinde olan... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
There are rules to follow. It's my task to make sure you do. | Uyulması gereken kurallar var. Uyduğundan emin olmak benim işim. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
but not altogether unexpected. | ...ama beklenmedik de değildi. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
What am I into here? | Neyim ben burada? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
If you know what the hell's going on, old man... | Eğer neler döndüğünü biliyorsan, ihtiyar... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
You're nuts, you know that? | Oynatmışsın sen, biliyor musun bunu? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
How, indeed? | Nasıl, gerçekten de? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Don't kill me, please. I'm not worth it. | Beni öldürme, lütfen. Buna değmem. Ben bir hiçim. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Yeah! I've seen him. | Evet! Onu gördüm. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Nobody goes back there. It's a pit. | Kimse oradan geri dönmez. Orası bir çukur. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
You're sure this is the person who killed my employer's men? | İşverenimin adamlarını öldüren kişi olduğundan emin misin? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
In most instances, those places have a hidden power. | Çoğu zaman, bu yerlerin gizli güçleri vardır. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
For this warrior... | Bu savaşçı için... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
He is drawn back again and again... | Tekrar tekrar oralara çekiliyor... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Just one? | Tek kişi mi? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Had weapons and other crap coming out of his arms! | Kollarından çıkan silahları ve diğer cihazları falan vardı! | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
a spawn is not invincible. | ...bir tohum, yenilmez değildir. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Trying to hide from emotional torment... | Duygusal azaptan saklanmaya çalışırken... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
You have entered a restricted ordnance storage facility. | Savaş Gereçleri deposuna izinsiz girmiş bulunmaktasınız! | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
coming as unexpectedly... | Ev sahibinin üniforması... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
as having the host's uniform save them in the first place. | ...onları korurken, habersizce gelir. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
If he's dead, just leave him. Probably better off. | Eğer öldüyse, bırakalım öyle kalsın. Herhalde böylesi daha iyidir. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Well, I can get your thermals back up and your full UV specs... | Termalleri ve UV donanımlarını düzeltebilirim... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
but you're going to experience red shift in your fast scan. | ...ama hızlı taramanda sorunlar yaşayacaksın. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Can I use the eye? Yes or no? | Gözü kullanabilecek miyim? Evet mi hayır mı? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Yes, but no extended night vision or close up reading. | Evet, ama gece görüşü veya dahili görüş bekleme. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
But then again, so are you. | Ama öte yandan, sen de öylesin. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
They were doing bad things. | Fena şeyler yapıyorlardı. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Faced with the stark reality that every battle can't be won... | Her savaşın kazanılamayacağı katı gerçeğiyle yüzleşen... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
to soothe their physical pain. | ...duygusal bir sığınağa özlem duyarlar. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Morning, Donna. Messages? Coffee, please. | Günaydın, Donna. Mesajlar, kahve, lütfen. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Two depositions out at Riker's on your pro bono rotation. | Kamu yararına olan davalar sırasında Riker'dan iki atama geldi. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
All right, Mr. Watson. | Pekâlâ, Bay Watson. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
You're gonna have to slow it down for him, ma'am. | Biraz yavaştan gitmeniz gerek, bayan. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
I'm a good boy. | Uslu bir çocuğum ben. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
I'm no doctor, but based on what I've heard... | Ben doktor değilim ama duyduklarıma dayanarak... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
I already done lost my husband and my little girl. | Zaten kocamı ve küçük kızımı kaybettim. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Poor Kylie here's all I got left. | Bir tek zavallı Kylie kaldı. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
I don't hurt nobody. | Ben kimseye zarar vermem. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Someone buried that toxicology report on purpose. | Biri, o toksikoloji raporunu bilerek koymuş. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Wanna know what makes sense? What? | Ne mantıklı gelir, bilmek ister misin? Ne? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Blood helps me relax. Got any for me? | Beni kan rahatlatır. Sende hiç var mı? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Then obliterate the shipment and give them a bloody nose. | Sonra teslimatı yok et ve onlara kanayan bir burun çiz. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
What? I don't like downtime. You know that. | Ne? Boş zaman geçirmeyi sevmem. Bunu biliyorsun. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Come on, baby! Shake it, don't break it! | Haydi, bebek! Salla onu, devam et! | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
You got a fucking problem? | Bir sorunun mu var? | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
In local news, it looks like police... | Yurttan haberlerde, polis... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Golden lads and girls all must... | Altın oğlanlar ve kızlar da... | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
as chimney sweepers, come to dust. | ...aynen baca temizleyicileri gibi, toz olacaklardır. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
whose works will live on forever. | Ve yaptıkları işler ilelebet yaşayacak. | Spawn-1 | 1997 | ![]() |
Once again, it is time for a new warrior... | Bir kez daha, karanlığın içinden... | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
but the prize has always remained the same: | ...ama mükâfat hep aynı kaldı: | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
I'm Dave Bennett. | Ben Dave Bennett. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
This is Kenny Hayes. | Bu da Kenny Hayes. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
I'll take the message. | Mesajını ben alayım. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Hell does not allow its warrior children to roam unchecked. | Cehennem, savaşçı çocuklarının ortalıkta başıboş gezinmelerini hoş karşılamaz. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
And so each is given their proper escort. | Bu yüzden, her birine özel bir refakâtçi verilir. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Especially the jerk with his head on backwards. | Özellikle de kafası geri dönmüş olan şu angutu. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Now, this is very tasty. | İşte, bu hakikaten çok leziz. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Instinct, sweetheart. | İçgüdü, tatlım. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
You've been screaming and moaning for ten minutes. | 10 dakikadır, çığlıklar atıp inliyorsunuz. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Maybe you should lie down or something, you know? | Belki de biraz uzanmalısınız? | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Now move, or be moved. | Sınırda yaşayan bir psikopatsın... Şimdi çekil, yoksa ben çekerim. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Listen. We all want to go home, my friend... | Dinle. Hepimiz eve gitmek istiyoruz, dostum... | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Mason. Mafia dirtbag piece of shit. | Mason. Mafyanın boktan elemanlarından biri. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Same as the one at the alley's far end. | Sokağın sonunda bulunan gibi. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Three dead hitters for Tony Twist. What about the other stiff? | Tony Twist'e çalışan üç ölü tetikçi. Peki ya diğer ceset? | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Twitch? Sir? | Twitch? Komiserim? | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
How long has it been? | Ne kadar sürdü? | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
hoping to discourage the warriors of any personal mission. | ...tüm çaylakların kafasını bulandırmak, Cehennem'in planıdır. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
is putting it to her on a regular basis. | Beni nereden biliyorsun? | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Anyway, Spawn, your former self... | Her neyse Spawn, senin o eski... | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
You came back for her, Spawn. | Onun için döndün, Spawn. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
The new spawns each try to deny what they've become... | Ufacık bir gerçek kırıntısıyla bu kabustan... | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
You scumbag, douche bag eating, motherfucking... | Seni bir boka yaramaz, irin emici, anasını siktiğimin... | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
cock sucking, shit, motherfucking frig! | ...yarrağımı yalattığımın, sikik, orospu çocuğu serserisi! | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
What went wrong... | Yolunda gitmeyen şey... | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
This was supposed to be a simple gig, Wynn! | Basit bir iş olması gerekiyordu, Wynn! Cyan! | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
and my cleaning crew gets taken out by some asshole... | ...ve tüm temizleyicilerimin, kendini Terminatör sanan... | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
I'm sensing an accusation here, Tony. | Bir suçlama seziyorum, Tony. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
And that just happens to be your stock in trade. | Ve bu da, seninkilerden biri olduğunu anlatıyor. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
It wasn't any of mine. | Benimkilerden biri değildi. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
about the next time I made such strong implications without the facts. | ...böyle güçlü imâlarda bulunmadan önce dikkatli olurdum. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |
Let me know what you find out about this mystery assassin. | Şu gizemli suikastçi hakkında ne bulursan bana bildir. | Spawn-2 | 1997 | ![]() |