Search
English Turkish Sentence Translations Page 151987
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
It's very good of you, Gracchus, but I'd rather | Çok naziksin, Gracchus, ama ben | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Double the money I promised you. Here's two million sesterces. | Sana söz verdiğim paranın iki katı. İşte iki milyon Sestertius. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Two million? | İki milyon? | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Here. Articles of Freedom for the woman. | Al. Kadın için azat senedi. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
And here's a smaller document that I've prepared... | Bu da çocuk için hazırladığım... | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
for the child befiitting its size. | boyuna uygun, daha küçük bir belge. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
To Picenum. | Picenum'a. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Picenum? That's the dreariest town in ltaly. | Picenum mu? O İtalya'nın en berbat kasabasıdır. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Will you please leave me? | Lütfen beni yalnız bırakır mısın? | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
See to it that I don't misuse the money. | Parayı çarçur etmememi sağlarsın. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Don't be ridiculous. I'm a senator. | Gülünç olma. Ben bir senatörüm. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Will you please go before the soldiers come here? | Lütfen askerler buraya gelmeden gider misin? | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
This would really make Crassus jealous. | Crassus bunu görse gerçekten kıskanırdı. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Go and make my joy complete. | Git ki mutluluğum tam olsun. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Save your tears now. Save them for the journey. | Şimdi göz yaşlarını tut. Onları yolculuğa sakla. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Prettier. | Daha güzel. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Identify yourselves, please. | Kim olduğunuzu söyleyin, lütfen. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Lentulus Batiatus. Climb down and identify yourselves. | Lentulus Batiatus. İnin ve kim olduğunuzu söyleyin. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
I object to that tone. I've got my orders. | Sesinizin tonuna itiraz ediyorum. Emir aldım. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Come down and identify yourselves, please. | Arabadan inin ve kim olduğunuzu söyleyin, lütfen. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
As I told you, I'm Lentulus Batiatus, the lanista from Capua. | Söylediğim gibi, ben Lentulus Batiatus, Capua'lı lanista . | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
This my sister in law. | Bu da yengem. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
She's travelling... | Senato geçiş belgesiyle... | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
with her child to Aquitania on a senatorial pass. | çocuğuyla birlikte Aquitania'ya seyahat ediyor. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Take a look through his baggage. Not a word, please. | Eşyalarını kontrol edin. Hiç ses çıkarma, lütfen. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Tell the lady no loitering's allowed. Instantly. | Hanıma söyle, dolaşmak yasak. Derhal. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Move on! | Devam edin! | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
He's free, Spartacus! | O özgür, Spartacus! | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
He's free. | O özgür. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
He'll remember you, Spartacus. | Seni hatırlayacak, Spartacus. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Because I'll tell him. | Çünkü ona anlatacağım. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
I'll tell him who his father was and what he dreamed of! | Babasının kim olduğunu, hayallerini ona anlatacağım! | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Varinia, have mercy on us. Get in the wagon. | Varinia, bize merhamet et. Arabaya bin. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
My love, my life. | Sevgilim, hayatım. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Please die. Die. | Lütfen öl artık. Öl. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Please, please die, my love. | Lütfen, lütfen öl, sevgilim. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Oh, God! Why can't you die? | Tanrım! Niçin ölemiyorsun? | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Good bye, my love, my life. | Hoşça kal, sevgilim, hayatım. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
Good bye, good bye. | Hoşça kal, Hoşça kal. | Spartacus-1 | 1960 | ![]() |
{y:i}ln the last century {y:i}before the birth... | Geçen yüzyılda, Roma'nın putperest zulmüne son verip... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}of the new faith {y:i}called Christianity... | yeni bir toplumun kurulmasına yol açacak olan... yenibir toplumun kurulmasına yolaçacak olan... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}which was destined to overthrow {y:i}the pagan tyranny of Rome... | Hıristiyanlık denen yeni dinin... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}and bring about a new society... | doğumundan önce... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}the Roman republic stood at the very {y:i}centre of the civilized world. | Roma cumhuriyeti uygar dünyanın tam merkezinde yer alıyordu. Roma cumhuriyeti uygardünyanın tam merkezinde yeralıyordu. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}''0f all things fairest, '' {y:i}sang the poet... | ''Güzellerin güzeli, '' diyordu şair... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}''first among cities and {y:i}home of the gods is golden Rome. '' | ''şehirler arasında birinci, tanrıların evi, altın Roma. '' ''şehirlerarasında birinci, tanrıların evi, altın Roma. '' | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}Yet even at the zenith {y:i}of her pride and power... | Ancak, ihtişamının ve gücünün zirvesindeyken bile... Ancak, ihtişamının ve gücünün zivesindeyken bile... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}the Republic lay fatally stricken {y:i}with a disease called... | Cumhuriyet, korkunç bir hastalığın pençesinde can çekişiyordu. Cumhuriyet, korkunç birhastalığın pençesinde can çekişiyordu. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}human slavery. | Bu, kölecilikti. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}The age of the dictator {y:i}was at hand... | Diktatörler çağı kapıya dayanmış... Diktatörlerçağı kapıya dayanmış... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}waiting in the shadows {y:i}for the event to bring it forth. | karanlık bir köşede ortaya çıkmasını sağlayacak olayı bekliyordu. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}ln that same century... | İşte o yüzyılda... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}in the conquered {y:i}Greek province of Thrace... | Fethedilmiş Yunan eyaleti Trakya'da... Fethedilmiş Yunan eyaleti Trakya 'da... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}an illiterate slave woman {y:i}added to her master's wealth... | cahil bir köle kadın Spartacus adını verdiği... cahilbir köle kadın Spartacus adını verdiği... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}by giving birth to a son {y:i}whom she named Spartacus. | bir oğlan doğurarak sahibinin servetini biraz daha artırdı. bir oğlan doğurarak sahibinin sevetinibiraz daha artırdı. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}A proud, rebellious son... | Bu gururlu, asi çocuk... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}who was sold to living death {y:i}in the mines of Libya... | daha on üç yaşına basmadan satılarak Libya madenlerinde... daha on üçyaşına basmadan satılarak Libya madenlerinde... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}before his thirteenth birthday. | ölümden beter bir yaşama mahkum edildi. ölümden beterbiryaşama mahkum edildi. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}There, under whip {y:i}and chain and sun... | Orada, kırbaç darbeleri ve prangalarla, güneşin altında... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}he lived out his youth {y:i}and his young manhood... | ilk gençlik ve delikanlılık günlerini... ilkgençlik ve delikanlılıkgünlerini... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}dreaming the death of slavery... | köleciliğin yok oluşunu düşleyerek yaşadı. köleciliğin yok oluşunu düşleyerekyaşadı. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
{y:i}2,000 years {y:i}before it finally would die. | Ama bunun nihayet gerçekleşmesi için 2000 yıl daha geçmesi gerekecekti. Ama bunun nihayetgerçekleşmesiiçin 2000yıl daha geçmesigerekecekti. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
Even so, l warrant you have nothing fit to sell me, have you, Captain? | Buna rağmen, sanırım bana satabileceğin iyi bir şeyin yok, değil mi, Yüzbaşı? | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l think we have a few you might be interested in. | Sanırım, ilgilenebileceğin birkaç tane var. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l don't like Gauls. Hairy. | Gallileri sevmem. Kıllı olurlar. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
The sun's over there. l have to pay these people. | Bak güneş orada. Bu insanların parasını ödemeliyim. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
lt's the only thing impresses slaves. | Köleleri etkileyen tek şey bu. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
He reacts. Good muscle tone. Can l see his teeth? | Tepki veriyor. Diri adaleler. Dişlerini görebilir miyim? | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
Hamstrung? How marvellous! l wish I'd been here. | Dişleriyle sakatladı mı? Pek hoş! Keşke bunu görebilseydim. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
ln spite of sickness and death, we will profit 11,000 sesterces! | Hastalık ve ölüme rağmen, 11 bin Sestertius kar edeceğiz! Hastalık ve ölüme rağmen, bin Sestertius kâr edeceğiz! | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
lncluding your commission, of course. | Senin komisyonun da bunun içinde, tabii. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
They're a dirty looking lot, but it's the best l could find. | Bir sürü pis herif, ama daha iyisini bulamadım. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
No one else could have made so fine a choice. | Kimse daha iyisini seçemezdi. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
Here you will be trained by experts to fight in pairs to the death. | Burada, ikişer ikişer ölümüne dövüşmek için uzmanlarca eğitileceksiniz. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
Obviously, you won't be required to fight to the death here. | Tabii, burada ölümüne dövüşmeniz gerekmiyor. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
those who appreciate a fine kill. | kibar hanımlar ve beyzadeler için. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
You'll be given your ceremonial {y:i}caudas. | Törensel cauda'larınızı takacaksınız. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
live for five, ten ten years. | beş, on on yıl yaşarlar. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l congratulate you. And may fortune smile on most of you. | Sizleri tebrik ediyorum. Talih çoğunuza gülsün. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l like you. | Sizi sevdim. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l want you to be my friend. | Dostum olmanızı istiyorum. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l want to be your friend. | Dostunuz olmak istiyorum. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
All l ask is that you get along with me. | Tek istediğim, benimle iyi geçinmeniz. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l feel you don't like me. | Benden hoşlanmadığın gibi bir hisse kapıldım. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l have a feeling you want to kill me. | Beni öldürmek istediğini hissediyorum. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l only have this piece of wood! | Bende ise sadece bir tahta parçası! | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
You're not as stupid as l thought. | Düşündüğüm kadar aptal değilsin. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l think he's picked you. Better watch him. | Sanırım seni seçti. Ona dikkat etsen iyi edersin. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l wish he'd pick me. | Keşke beni seçseydi. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l want one chance at that pig before they carry me out! | Buradan leşim çıkmadan önce şu domuzu gebertme fırsatını yakalamak isterdim. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l don't want to know your name. | Ben de senin adını bilmek istemiyorum. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
lf we're ever matched in the arena together... | Eğer bir gün arenada karşı karşıya gelirsek... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
lndeed, what will l think of you? | Dahası, ben senin hakkında ne düşünürüm? | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
Always remember: Go for the red first... | Asla unutmayın: Önce kırmızı yerlere vurun... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
ln the blue, you get a cripple. | Mavi boyalı yerlerden vurursan, sakat bırakırsın. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l said look! | Bak dedim sana! | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
ln there. | İçeri gir. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
Just 'cause they're Romans, l suppose they're enormous. | Sırf Romalı oldukları için, muazzam oluyorlar herhalde. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
l can't lift it. Use your imagination! Cover him. | Kaldıramıyorum. Kafanı kullan! Üstünü ört. | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |
first general of the Republic... | Cumhuriyet'in baş generali... | Spartacus-2 | 1960 | ![]() |