Search
English Turkish Sentence Translations Page 15106
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
But it was totally innocent. And a I just in my head. | Oysaki çok masum bir şeydi. Her şeyi kafamda yaşıyordum. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
But then... Started saying some things to my girlfriends. | Ondan sonra kız arkadaşlarıma bazı şeyleri söylemeye başladım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
That I was taking a particular interest in a student. | Bir öğrencime karşı özel ilgi duyduğumu söyledim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Some of them thought it was just... | Birkaçı bunun... | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
That it was cool, funny and crazy. | ...hoş, eğlenceli ve delice olduğunu düşündü. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I can't remember the words I used when I spoke of him. | Onunla konuşurken ağzımdan çıkanları hatırlayamıyorum. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I hadn't fallen in love then. That came later. | Ona âşık değildim. O daha sonra oldu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
At that stage it was more like... | O zamanlar daha çok şöyleydi: | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
"Shit!" | "Olamaz! | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
"I'm attracted to a boy in my class." | Sınıfımdaki bir çocuğa karşı ilgi duyuyorum. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
'He's so handsome and extremely interesting." | Çok yakışıklı ve inanılmaz derecede gözümü alıyor." | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
We went out one night. | Bir akşam dışarı çıktık. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Went to the toilet. And the guy I was engaged to | Tuvalete gittim. Nişanlı olduğum adam... | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Had overheard me talking about this to a girlfriend. | ...bu konuyu bir kız arkadaşıma anlatırken kulak misafiri olmuş. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
"Henrietta, I heard you talking about someone else" | "Henriette, başka birisiyle münasebetin olduğunu duydum." | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
"Yes. That's right," I said. | "Evet, doğru" dedim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I do give one of my students a bit more attention than the others. | Öğrencilerimden birisine diğerlerinden daha çok önem veriyorum. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I admitted that I was attracted to him, | Ona karşı ilgi duyduğumu... | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And that I found it strange. | ...ve bunun da ne kadar garip olduğunu kabul ettim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
His initial reaction was that it was totally normal. | İlk tepkisi gayet normaldi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
He was studying theology to become a priest. | Papaz olmak için ilahiyat okuyordu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
He'd worked a lot with youngsters in the church. | Kilisede birçok küçük yaşta insanla çalıştı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
He said it was really common. | Bunun çok yaygın olduğunu söyledi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Some mature earlier than others. And you get good chemistry with them. | Olgunlar, kendilerinden yaşça küçüklerle birlikte olup güzel bir elektrik alıyorlar. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
He'd felt the same for a girl in his choir. | O da korosundaki bir kız için aynı şeyleri hissediyormuş. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
It was totally normal, and he told me not to think too much about it. | Oldukça doğaldı. Çok fazla kafama takmamamı söyledi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I just had to let it play out and get over it. | Bir süre böyle olacaktı ve bunun üstesinden gelecektim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Months went by and spring came along. | Bunun üzerinden aylar geçti ve ilkbahar geldi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
We were getting closer to the wedding. | Düğün vakti yaklaşıyordu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And I got more and more stressed. 1 | Gittikçe daha çok streslendim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I said to my fiancé that perhaps we shouldn't get married after all. | Nişanlıma, bunca şeyden sonra evlenmememizin daha iyi olacağını söyledim. 1 | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Maybe we could just live together. | Belki beraber yaşayabilirdik. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
This could become the worst day of my life. | O gün hayatımın en kötü günü oldu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
But he told me just to calm down. And said had cold feet. | Sakin olmamı söyledi. Korktuğumu söyledi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
My girlfriends said exactly the same. | Kız arkadaşlarım da aynısını söylemişti. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
They didn't see the connection between not wanting to get married, | Evlenmek istememem ile konuştuğum öğrenci... | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And the student I kept talking about. I can understand that. | ...arasındaki bağlantıyı kuramadılar, bunu anlayabiliyorum da. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
But I kept getting more stressed. I put on weight too. | Hayatımı tamamen stres kapladı ama. Kilo bile aldım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I just felt unwell. | Rahatsız hissettim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I wanted to get married less and less. | Evlenme isteğim gün geçtikçe azalıyordu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And my thoughts about Daniel were confusing, to say the least. | Dürüstçe söylemem gerekirse Daniel ile ilgili kafam karışıktı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I tried to ignore it. | İnkar etmeye çalıştım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I tried to not look at him in the classroom. | Sınıfta ona bakmamaya çalıştım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I thought it would make it easier to get over him. | Bunun işleri kolaylaştıracağını zannettim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I can't remember when it happened. But he suddenly just got up. | Ne zaman oldu bilmiyorum ama birden ayağa kalktı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And then he said loudly. | Yüksek sesle: | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
"You just don't see me You don't see me." | "Beni görmüyorsun. Beni görmüyorsun." | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
"You have no idea how much I see you." | "Seni ne kadar görmek istediğimi tahmin bile edemezsin. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
"I'm just trying not to see you." | Yalnızca şu an seni görmek istemiyorum." | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
One day I was just exhausted at school. | Bir gün okulda çok bunalmıştım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I had been awake crying all night. | Bütün gece ağlayıp öyle sabah kalkmıştım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I was completely overwhelmed by the situation. | Durumdan ötürü bitik hâldeydim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And when got to work. His teacher was ill. | Okula gittim. Öğretmeni hastaymış. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
They asked if I could teach both classes at the same time. | İki dersi aynı anda vermemi istediler. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
That day, no one did what they were supposed to do. | O gün hiç kimse yapması gerekeni yapmadı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And I wasn't in the space I was supposed to be. | Ben de olmam gereken yerde değildim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
It became more and more chaotic. And so I started crying. | İşler iyice karışmaya başlamıştı. Ağlamaya başladım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I just had to leave. I had never done that before. | Oradan ayrılmak zorundaydım. Böyle bir şeyi daha önce hiç yapmamıştım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
After that lesson. He stayed behind in the classroom. | Ders bittikten sonra sınıfın arka sırasında kaldı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
He took his time packing up his bag... | Çantasını topluyordu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
He asked me what had happened. | Ne olduğunu sordu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
It was the first time he showed interest in me as a person. | İlk kez o zaman bana karşı bir ilgi gösterdi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I just said it had been a rough day. | Zor bir gün geçirdiğimi söyledim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
That I was tired. I think that's all I said. | Yorgun olduğumu. Söylediklerim bu kadardı herhâlde. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Just that I felt a bit down. | Moralimin bozuk olduğunu söyledim bir de. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And he said Teachers are a so allowed bad days." | "Öğretmenler kötü günlerinde izin alıyorlar... | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
"Why didn't you stay home?" | ...sen neden evde kalmadın?" | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And then we ended up talking for 45 minutes. | Sonra bir baktık ki kırk beş dakika konuşmuşuz. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Afterwards I was completely spaced out. | Ne olduğumu şaşırmıştım. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
It was the first time we'd spoken as normal people. | İlk kez böyle normal insanlar gibi konuştuk. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Not just as teacher and student. | Yalnızca öğretmen öğrenci konuşması değildi bu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And to me. That was so nice. | Benim için çok güzeldi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
But why did I feel so strongly about it? | Peki neden bu kadar içim içime sığmıyordu? | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
It wasn't that special. | O kadar da özel değildi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
In the lesson when I stormed out crying, | Derste ben hıçkıra hıçkıra ağlarken... | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Him and his mates had talked about my boobs. | ...arkadaşlarıyla birlikte göğüslerimle ilgileniyorlardı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
That they were big, and... | Ne kadar büyük olduklarıyla. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
They were wondering if they were pale, and how they looked. | Tek dertleri göğüslerimin soluk olup olmaması ve nasıl göründükleriydi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And he thought that may be why I'd got upset and stormed out. | Belki de üzgün olmamın ve ağlamamın nedeninin bu olduğunu düşündü. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
But I told him that I hadn't heard their discussion. | Konuşmalarını duymadığımı söyledim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
So that was all he wanted to know. | Böylece öğrenmek istediğini öğrenmiş oldu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
It was early summer, and I tried on wedding dresses whilst crying. | Yaz başıydı ve ağlaya ağlaya gelinliğimi deniyordum. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I told people didn't want to go through with it. | İnsanlara bunu yapmak istemediğimi söyledim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Was being very clear but I felt like had no choice. | Her şey gün gibi ortadaydı fakat başka çarem de yoktu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
We'd been to see the church. And had sorted out the food. | Kiliseye gittik. Yemek işini hâllettik. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
We'd invited 90 guests. | Doksan kişi davetliydi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
We'd been together since high school. | Liseden beri beraberdik. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
We broke up for a few years, but he was a ways my dream man. | Birkaç yıl ayrı kaldık ama hayâllerimin adamıydı kendisi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
He was handsome, he played with the kids in my family at gatherings, | Yakışıklıydı. Aileler toplandığında bizim taraftaki çocuklarla oynardı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
And always spoke at length with my mum. | Annem ile uzun uzun sohbetler ederdi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
My girlfriends liked him and thought I was really lucky. | Kız arkadaşlarım da onu severdi. Çok şanslı hissederdim kendimi. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
We had a lot of joint friends, | Birçok ortak arkadaşımız vardı... | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
So when we got back together. Everyone were so pleased. | ...bundan dolayı, yeniden bir araya geldiğimizde herkes çok memnundu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I lost my dad at 16 years of age. | Babamı on altı yaşındayken kaybettim. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
I guess my parents didn't have the best of marriages. | Anne babamın çok da övülesi bir evliliği yoktu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
All my siblings are married but... | Kardeşlerimin hepsi evli fakat... | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Still, my relationship was going to be perfect. | Her şeye rağmen ilişkim harika olacaktı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
Was marrying the son of a priest, who himself was becoming a priest. | Bir papaz oğlu ile evleniyordum. Ki kendisi de papaz olacaktı. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
My mum, and everybody else. Were so pleased. | Annem dahil herkes çok mutluydu. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |
But me and my fiancé had next to no sex during the last year. | Gelin görün ki nişanlım ile geçen sene hiç seks yapmamıştık. | Det Er Meg Du Vil Ha-1 | 2014 | ![]() |