Search
English Turkish Sentence Translations Page 150973
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Where's my comb, Mom? | Fırçam nerede anne? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| There's your toothbrush in the sink. | Lavaboda diş fırçan var. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Here. Here you go. Thanks. | Al bakalım. Teşekkürler. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How's the tie? It looks fine. | Kravatım nasıl? İyi görünüyor. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: Too short? Too long? OLIVE: It's all right. | Çok mu kısa, çok mu uzun? İyi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: You see the stuffed rabbit I got her? It's incredible. | Ona aldığım pelüş tavşanı gördün mü? Müthiş bir şey. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| OLIVE: Where are you taking her? GLENN: Marsden Pond. | Onu nereye götüreceksin? Marsden Pond. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Maybe out to the mall. The picture people are there. | Belki de alışveriş merkezine gideriz. Orada fotoğrafçılar vardır. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I think it'd be nice to get some wallet size for you guys. | Cüzdanınıza koyabileceğiniz küçük fotoğraflarımız olsa hiç fena olmaz. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| FRANK: I always get nervous when those people try to take my picture. I don't know. | Neden bilmiyorum, ama onlar ne zaman fotoğrafımı çekecek olsa geriliyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| OLIVE: It'll be nice. You look nice. | Her şey yolunda gidecek. Gayet iyi görünüyorsun. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'm gonna be late. Annie's gonna be mad. | Geç kalacağım. Annie çılgına dönecek. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| OLIVE: Tell her hello for us. | Bizden selam söyle. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| We love you no matter what your job is. You've always got a room here. | Ne iş yaparsan yap seni seviyoruz. Bu evde her zaman sana yer var. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I love you guys. I love you, grandpa. Lay off that apple jack. Come on, Bomber. | Sizi seviyorum millet. Seni seviyorum, büyükbaba. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I don't know what else to do. FRANK: Nothing, he's not a child. | Elimden başka ne gelir, bilmiyorum. Bir şey gelmez. O artık çocuk değil. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You forgot the rabbit. | Tavşanı unuttun. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| DON: Morning, Arthur. Morning. | Günaydın, Arthur. Günaydın. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| DON: Okay, I'm off. | Ben çıktım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'm not gonna have a phone put in till Monday. | Pazartesiye kadar telefonum olmayacak. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| If you need to get in touch with me you just call me at the school, okay? | Eğer bana ulaşmanız gerekirse okulu ararsınız. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Is there a football game tonight? No. | Bu gece futbol maçı var mı? Yok. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| No? You don't have a show? | Gösteriniz yok mu yani? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Next week's the game. Oh. | Maç haftaya. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You wanna help your dad with his bags? | Babanın çantaları taşımasına yardım etmek ister misin? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yes. | İstersin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Dad, you need a hand? DON: Yeah, I'd love it. | Baba, yardıma ihtiyacın var mı? Evet, çok iyi olur. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| DON: You know this has nothing to do with you, right? | Bunun seninle hiç ilgisi olmadığını biliyorsun, değil mi? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Right? It's not like you're not gonna see me anymore. | Beni yine de görebileceksin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'll be right nearby in the campus. | Kampüsün yakınında olacağım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| In this new apartment complex, it's really nice. It's a little small... | Yeni bir sitede oturacağım. Güzel bir yer. Biraz küçük... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...but it's nice. | ...ama hoş bir ev. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| So call me anytime. | Ne zaman istersen arayabilirsin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ARTHUR: Thanks. | Teşekkürler. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| All right. Well, have fun. | İyi eğlenceler. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Come on, I'll drive you to school. No. I'll walk, I'm fine. | Seni okula bırakayım. Gerek yok, yürürüm, dert değil. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You sure? Yeah, I'm fine. | Emin misin? Evet, sorun değil. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| All right. Well, you better hurry, you don't wanna be late. | Pekâlâ. Acele etsen iyi olur. Geç kalmak istemezsin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Arthur, your trombone. | Arthur, trombonun. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| This is it, dude. | Ayrılık vakti, dostum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| DON: Okay. | Tamam. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| The rabbit, man. I forgot the rabbit. | Tavşan! Tavşanı unuttum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Damn it. Damn it! | Kahretsin. Kahretsin! | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: Hey, Glenn. Sorry, we've all been sick, I've been sleeping on the couch. | Selam, Glenn. Kusura bakma, hepimiz hastaydık. Ben de kanepede yattım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Oh, yeah? Camping out? | Öyle mi? Kamp mı yaptınız? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: Tara! Your daddy's here! Are you feeling better? | Tara! Baban geldi! Şimdi daha iyi misin? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I would have brought some chicken soup. | Tavuk çorbası getirebilirdim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How are your folks? Oh, you know... | Sizinkiler nasıl? Her zamanki gibiler. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...sick of me staying with them. | Yanlarında kalmamdan bıktılar. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| At least my dad is. | En azından babam bıktı. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How's your mom? Good. | Annen nasıl? İyi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Good, good. Good. | İyi, iyi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: Where's that little booger? Hey. Hey, baby. | Şu küçük böcek de neredeymiş? Merhaba, bebeğim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Come on, cool overalls. | Tulumun ne güzelmiş. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yeah. Who made those overalls? | Kim dikti? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| My mommy. Mommy? Hey, sweet. High five. | Annem. Annen mi? Tatlım, çak bir beşlik. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| All right. Good going, Mommy. | Aferin anneye. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Oh, gosh, I'm sorry. | Çok üzgünüm. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I got some... I'm a little muddy. I got some on your carpet. | Üstüm başım çamur olmuş. Halına da bulaştırdım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| And you got some on your pants. | Pantolonunda da var. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Hey, where would you like to go today with your old dad? | Bugün babanla nereye gitmek istersin? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Would you like to have your picture taken? | Alışveriş merkezinde fotoğraf çektirmek ister misin? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'm finishing my picture. Okay. Where would you like to go? | Resmimi bitiriyorum şimdi. Tamam. Nereye gitmek istiyorsun? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Marsden Pond? You love the pond. No! | Marsden Göleti? Çok seversin orayı. Hayır! | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Here, come on, let's go. ANNIE: She's cranky... | Gel, gidelim hadi. Kulağındaki iltihap yüzünden... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...because of her ear infection. No. | Hayır! ...biraz huysuz. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| All right, I'm just gonna take a little breather here. | Pekâlâ. Gidip biraz soluklanayım ben. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: Come on, pumpkin. Go have fun with Daddy, okay? | Hadi tatlım, git babacığınla biraz eğlen, tamam mı? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You can take Stinky Bear. All right, I'll see you later. Love you. | Yanına ayıcığını da alabilirsin. Hadi görüşmek üzere. Seni seviyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: Pudgy Bear, sit down right there. | Hadi tombik şey otur oraya. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You been doing okay? | Sen iyi misin? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yeah, I'm good. I'm, you know, sure. I'm perfect. | Evet, iyiyim. Ben... harikayım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: Okay, well, just make sure she's buckled in there. | Güzel, onun emniyet kemerinin takılı olduğuna emin ol. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: Yeah. Hey, let's buckle you in. Come on. | Tamam. Gel bakalım, emniyet kemerini takalım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| TARA: Buckle myself in. You wanna bring her home around 5:00? | Kendim takabilirim. Saat 5 gibi onu getirebilirsin değil mi? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yeah, yeah, yeah. I still got a key, so if you're not here I'll just... | Evet, tabii. Anahtarım da duruyor hâlâ. Yani, eğer sen evde olmazsan... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Oh, well, you know, actually we had the locks changed a few weeks ago. | Güzel, ama... Kilitleri bir hafta önce değiştirdik biz. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| So your key probably won't work. Who's "we"? | Yani muhtemelen anahtarını artık kullanamazsın. Biz derken? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I did. | Ben değiştirdim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Okay. Cool beans. | Güzel. Çok hoş. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Hey, say goodbye. Goodbye. Okay. ANNIE: See you later. Love you. Bye. | Anneye hoşça kal de. Hoşça kal. Görüşmek üzere. Seni seviyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: See you later. Let's go. Oh, my goodness. Snoring. | Görüşmek üzere. Hadi gidelim. Aman tanrım, horluyor. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How's that? Is that better? Now it's not so bright, huh? | Nasıl? Daha iyi değil mi? Artık gözünü almıyor bak. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| No. You look like a helicopter pilot, in Vietnam. | Evet. Vietnam’daki bir helikopter pilotuna benzedin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You look like that... You look, you know, you look like Tom Cruise. | Sen... Sen, Tom Cruise'a benzedin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| If Tom Cruise was a little girly girly, he would look like you. | Eğer Tom Cruise süslü bir kız çocuğu olsaydı aynen sana benzerdi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| A little girly? But now he's a big boy. | Kız çocuğu mu? Ama o şimdi kocaman bir adam. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| He is a big boy. | Evet öyle. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: There's a lot of junk food on this list, Mom. | Listede bir sürü ıvır zıvır var anne. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Doctors don't tell you to watch that for no reason. | Doktorlar bunlara dikkat etmeni boşuna söylemiyorlar. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| All the food in the fridge tastes like shit. | Dolaptaki her şeyin tadı berbat. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| This should be enough money to cover a few substitute meals. | Bu para istediklerimi almana yeter. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| If it isn't, you can get rid of the cookies. | Eğer yetmezse, kurabiyeleri almasan da olur. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I like them in the afternoon with my coffee. | Öğleden sonraları kahveyle birlikte iyi oluyorlar. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Especially this time of year, but I don't absolutely have to have them. | Özellikle yılın bu zamanlarında, ama olmasalar da olur. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Ditch the cookies. | Kurabiyeler iptal. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| MAY: When will you be back? | Ne zamana dönersin? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: I got a bunch of errands. | Dışarıda biraz işim var. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How's Glenn? Fine. | Glenn nasıl? İyi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Say hello to him for me. I do, Mom, all the time. | Benim selamımı söyle. Söylüyorum anne, her daim. | Snow Angels-1 | 2007 |