Search
English Turkish Sentence Translations Page 150976
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You used to love that little dance I'd do. | Yaptığım o küçük dansı severdin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yeah, things changed, Glenn, a little bit. | Bazı şeyler değişti artık, Glenn. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yeah. Well, you know... | Demek öyle... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Hey, why don't you tell me all about all those amazing changes... | O zaman, bu büyük değişikliklerin ne olduğunu... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...tomorrow night or sometime, over some spaghetti and meatballs? | ...yarın ya da başka bir gece Spagetti ve köfte yerken anlatmıyorsun? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Glenn, you win, whatever. | Tamam sen kazandın, Glenn. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You call that a kick? Come on. | Çok sevindiğin her halinden belli. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| LILA: I really like the pencil that you gave me. | Bana verdiğin kalem gerçekten hoşuma gitti. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Isn't it cool? | Güzel değil mi? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| It's a wonderful gift. | Harika bir hediye gerçekten. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| DON: What's that mean? | Peki bu ne demek? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Importance of fungus. | Mantarların önemi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Important in the ecosystem as decomposers. | Ekosistemde ayrıştırıcı olarak görev yaparlar. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| "Feel like a rock star. Have fun. Travel." | "Rock yıldızı gibi hissedin. Eğlenin. Seyahat edin." | Snow Angels-1 | 2007 | |
| "Compassionate, energetic, creative." | "Sevecen, enerjik, yaratıcı." | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: These are good. These are good for children. | Bunlar çocuklar için idealdir. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You got a lot of durability here with the... | Ama daha dayanıklı bir şey isterseniz... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| A lot more fiber density in your Berbers. And, it depends, what are you looking for? | ...elyaf yoğunluğu fazla olan Berberi Halısı önerebilirim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Something more plush, not the Berber. | Biraz daha pelüşe benzer olsun. Berberi Halısı değil. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Okay. Do you have any children? Or anything else, or... | Tamam. Çocuğunuz var mı? Veya başka bir şey... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Furry, furry children. Say again? | Tüylü çocuklarımız var. Anlayamadım? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Furry children. Furry children. | Tüylü çocuklar. Tüylü çocuklar. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| So you got a hamster, guinea pig? | Hamster ya da deney faresi gibi bir şey mi? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Four dogs. Four dogs? Whoa. | Dört tane köpek. Dört mü? Vay canına. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| How about sort of a beige, greenish, sort of semi Berber... | Buna ne dersiniz, bej rengi, biraz yeşile çalan... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...semi plush? What about that? Your dog can bounce around... | ...biraz daha kısa tüylü? Köpekleriniz üstüne oynaşabilir... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...but you can be comfortable. Now, you got a dog pooping around on that... | ...ama rahat edeceksiniz. Demek, köpekleriniz halıya işeyebilir... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...you're gonna be fine. But I think with the... | ...sorun değil. Ama bence... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| WOMAN: We're looking more for leakage than the other. | Ötekinden daha çok sızdıran bir şey arıyoruz. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I see what you're saying. Yeah, yeah, well, you say leakage? | Anlıyorum. Evet şey, sızdıran mı demiştiniz? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Are you all Christians? No? | İkiniz de Hıristiyan mısınız? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Christians? | Hıristiyan? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| LILA: This is a slang dictionary? ARTHUR: Yeah. | Demek bu bir argo sözlüğü, ha? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| LILA: Let's look up "blowjob." Here it is. | Ağza alma'yı arayalım. İşte. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ARTHUR: "Fellatio, fellator, or fellatrix." | "Ağıza alma, ağzına alan ya da ağzına verilen. " | Snow Angels-1 | 2007 | |
| LILA: Fellatrix, I like that. | Ağzına verilen, bunu sevdim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Or, "An unpleasant..." Shh. | Ayrıca "Nahoş bir... " | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ARTHUR: Wait. She was looking. | Bekle. Bakıyordu. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| It can also be "an unpleasant experience or a situation." | Ayrıca "nahoş bir olay veya durum." | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I beg to differ. I don't think so. | Hiç alakası yok. Ben senin gibi düşünmüyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ARTHUR: I very much beg to differ on that one. | Açıklamanın o kısmına kesinlikle katılmıyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| MAY: Is that what you're wearing? ANNIE: It's not a date, Mom. | Bunu mu giyeceksin yani? Bu bir randevu değil ki, Anne. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'd think you'd be happy for him. He finally got a job. | Onun adına sevineceğini sanmıştım. Nihayet bir işe girmiş. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Oh, big deal. I have a job, and I take care of Tara. | Aman ne önemli. Benim de bir işim var ve Tara'ya da bakıyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| MAY: Just be nice this once. | Bu seferlik kibar ol. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'm always nice. It's just enough trouble trying to navigate my own life... | Ben hep kibarım. Ama kendi hayatımı düzene sokmak yeterince zorken... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...without worrying if poor fragile Glenn's gonna try and kill himself again. | ...bir de zavallı Glen tekrar intihara kalkışır mı diye endişelenemem. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| TARA: Where are you going? | Nereye gidiyorsun? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I'm just going out for a little bit. | Sadece biraz dışarı çıkacağım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Grammy's gonna sleep over, okay? | Büyükannen bu gece kalacak, tamam mı? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I wanna go. I wanna see Daddy. | Ben de gitmek istiyorum. Babamı görmek istiyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: No, honey. Mommy has to go out on her own. | Olmaz, tatlım. Annen tek başına çıkmak zorunda. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You can stay here with Grammy. | Burada büyükannenle kalabilirsin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Oh. Tara. Don't touch, okay? | Tara onlara dokunma, olur mu? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| TARA: Okay. | Tamam. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Damn it, Tara! How many times do I have to tell you... | Kahretsin, Tara! Eşyalarımla oynamamanı... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...not to play with my stuff? Come on! Get out of here! | ...daha kaç kez söylemem gerekiyor? Hadi! Çık dışarı! | Snow Angels-1 | 2007 | |
| MAY: Calm down, it's just a spill. ANNIE: My whole life's a fucking spill! | Sakin ol, biraz dağıldı o kadar. Zaten tüm hayatım dağılmış durumda. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Tough day? Yeah. I'm just stressed. | Zor bir gün müydü? Evet. Biraz gerginim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| My brain's all over the place. Don't be stressed. | Kafam karmakarışık. Gerilme. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Tara had a fit tonight, wanted to come. | Tara bu akşam biraz huysuzlandı, gelmek istedi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Just, it was a tough day. | Sadece, zor bir gündü. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I know how that can get. She does that to me all the time. | Çok iyi biliyorum. Bana da her zaman aynısını yapıyor. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| "I want Mommy, I want Mommy." Yeah. | "Annemi istiyorum, annemi istiyorum." Evet. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| So you're mad at her, huh? | Yani ona kızdın, öyle mi? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yeah. I mean, more at myself. | Evet. Aslında daha çok kendime kızdım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You know how I can get. I just... | Nasıl olduğumu bilirsin. Ben... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I get frustrated and I lose it. Mm hm. Yeah, well, you know... | Sinirlenip, kendimi kaybettim. Evet de... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...when she gets like that there's nothing you can do. | ...Tara bu şekilde davranınca senin yapabileceğin hiçbir şey yok. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| No, nothing. And my mother acts like it's all my fault. | Yok elbette. Ama annem de sanki her şey benim suçummuş gibi davranıyor. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Hm. Like she never yelled at you. | Sanki sana hiç bağırmadı. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I actually don't think she really ever did. | Aslında bağırdığını hiç hatırlamıyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Hey, excuse me a second. | Bir saniye izin ver. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Hi, can I just borrow your pepper? Just for a second? Thanks. | Selam, karabiberinizi ödünç alabilir miyim? Bir saniyeliğine? Teşekkürler. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I like the big mug, you know? | Büyük fincanları seviyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| So let me take care of her more and take the burden off of you, you know? | Onunla daha fazla ilgilenmeme ve üzerindeki yükü biraz azaltmama ne dersin? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I don't think I'm really comfortable with that right now, Glenn. | Şu an bunun uygun olacağını sanmıyorum, Glenn. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I don't care what the judge said, I'm not a dangerous person. | Yargıcın ne dediği umurumda değil, ben tehlikeli bir insan değilim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I wanna be a good father, you know. I am a good father. | İyi bir baba olmak istiyorum. Ben iyi bir babayım. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You know I am. | Bunu sen de biliyorsun... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| And I love Tara very, very, very much. | ...ve Tara'yı çok ama çok seviyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I know that you do. | Sevdiğini biliyorum. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| So, I just... I think you should let me. | O halde bana bir fırsat vermelisin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| So, what did you wanna talk to me about? | Peki ne hakkında konuşmak istiyorsun? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You said you had stuff you wanted to talk to me about. | Benimle konuşmak istediğin şeyler olduğunu söylemiştin. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| You know, I just wanted to take you to a nice restaurant, you know? | Sadece seni hoş bir restorana götürmek istemiştim. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I have to ask you something. | Sana sormam gereken bir şey var. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| I found this... I found this in your pants... | Bunu... Bunu pantolonunun cebinde buldum... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...and it's a receipt from the Stardust Motel and it's from last Friday... | ...Stardust Motel'e ait bir makbuz. Geçen cuma alınmış. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ...when I worked that double, and that's your signature. | Yani çift vardiya çalıştığım gün ve bu da senin imzan. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Right there, that's your signature. | Şurada, bu senin imzan. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Sweetie, you know I don't have a credit card. | Tatlım, kredi kartım olmadığını biliyorsun. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Um, are you fucking Annie? Oh, boy. | Annie ile düzüşüyor musun? Haydi ama. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Why would I do that? | Bunu niye yapmak isteyeyim ki? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: You didn't have to pay for your half. It's okay. It's not a big deal. | Kendi hesabını ödemene gerek yoktu. Sorun değil. Hiç önemli değil. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| GLENN: Hey, would you like to go see a movie with me next week? | Gelecek hafta benimle sinemaya gitmek ister misin? | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: I'm probably working. Your mom says you got Thursdays off. | Hayır, muhtemelen çalışıyor olurum. Annen perşembeleri çalışmadığını söyledi. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| ANNIE: I don't have every Thursday off. I'd have to check my sched... | Her Perşembe çalışmıyor değilim. Çalışma takvimime bir bakmam... | Snow Angels-1 | 2007 | |
| And stop asking my mother about my schedule. | Hem çalışma takvimimi anneme sormayı bırak. | Snow Angels-1 | 2007 | |
| Yeah. Do you just not wanna go out with me? | Anlıyorum. Benimle görünmek istemiyorsun, değil mi? | Snow Angels-1 | 2007 |