Search
English Turkish Sentence Translations Page 150964
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| His wound has gone septic. | Yarası mikrop kapmış. Onu derhal hastaneye götürmemiz gerek! | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| MILLER: You do not want to feel any strain | Kaslarınızda herhangi bir kasılma hissetmek istemezsiniz. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| If you feel stressed, | Eğer kendinizi gergin hissederseniz, kıpırdamadan o pozisyonda duramazsınız. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You move, you give away your position. | Kıpırdarsanız, kendinizi ele verirsiniz. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You move, you die. | Kıpırdarsanız, ölürsünüz. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Now breathe and fire at will. | Şimdi, nefes alın. Atış serbest. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Once you have your mission, | Görevdeyken... | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Now for this, you will use intel. | Bunun için istihbarat, ve uydu haritaları kullanacaksınız. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You will use good old fashioned reconnaissance. | Eski tarz keşif yöntemlerini kullanacaksınız. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Nakelski, what are we looking for | Nakelski, ateş pozisyonunda ne ararız? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Maximum field of fire and observation of target area, | Maksimum atış ve gözlem alanı olan... | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| concealment from enemy and clear evac route. | ...düşmandan saklı ve kaçış yolu temiz bir yer ararız. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| God damn it, son. You are absolutely right. | Helal olsun evlat. Kesinlikle haklısın. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| A hide that seems good to you | Size iyi görünen bir saklanma yeri, düşmanınıza da iyi görünür. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| So you want to avoid high spots like towers, | Bu yüzden kule gibi yüksek yerlerden uzak durmalısınız... | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| like crests of hills that will get you silhouetted. | ...tepe sırtları gibi yerler gölgenizi gösterir. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Sir. | Efendim. Bana selam verme evlat. Benim rütbem yok. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Thank you, all the same. | Ayrıca teşekkür ederim. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Once you establish your FFP, | Atış noktanızı bir kez belirlediğinizde... | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| you may have to hold this position | ...oradaki pozisyonunuzu günlerce korumak zorunda kalabilirsiniz. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Days, sir? How do you... | Günlerce mi efendim? Peki nasıl Gitmeyeceksiniz. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You piss your pants and learn to love it. | Altınıza işemeyi sevmeyi öğreneceksiniz. Ben o kadar severim ki şu anda yapıyorum. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You do not get to use the can | Göreviniz tamamlanana kadar kavanozu kullanamazsınız. Savvy? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| That must have been a bad one. | Kötü bir yara olmalı. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Yeah. I'm burning up. | Evet. Yanıyorum. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Drink up. | İç bunu. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Whoa, slow down. You'll drown, Sergeant. | Yavaş ol. Boğulacaksın, çavuş. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Zimbala, the UN base. | BM karargâhı, Zimbala. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| It was touch and go for a while, | Bir süre risk altındaydın ama bugün ateşin düştü. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You're really lucky you got here in time. | Buraya zamanında getirildiğin için gerçekten şanslısın. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| The girl? | Peki ya kız? Güvende. Sağ salim geldi. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| MILLER: I count the holes. | Ben delikleri sayarım. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Little holes there in the acoustic ceiling. | Şuradaki, tavandaki küçük delikler. Onları sayarım. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| It helps. | Yardımcı oluyor. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| That helps you sleep? | Uyumana mı? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| It helps me stop thinking about the friends I lost, | Kaybettiğim dostlarımı, öldürdüğüm adamları düşünmeyi kesmeme yardımcı oluyor. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You've killed a lot of men? | Çok kişi mi öldürdün? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Killing ain't hard, kid. | Öldürmek zor değildir, evlat. O tetiği çekmekten ibarettir. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| It's living with it after. That's hard. | Önemli olan onunla yaşamak. Zor olan odur. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Who are you, sir? | Kimsiniz, efendim? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| My name is Miller. | Adım, Miller. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| I'm a friend of your father's, | Babanın bir arkadaşıyım, seni evine götürmeye geldim. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| He cut us down like wheat. | Bizi keklik gibi avladı. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| My men died. | Adamlarım öldü. Ben de onlarla birlikte ölmeliydim. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| I fell down and I lived. They were killed. | Düştüm ve yaşadım. Onlar ise öldürüldüler. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| What you're feeling, kid, it's called survivor guilt. | Senin hissettiklerin evlat, onlara hayatta kalmanın suçluluğu sendromu diyorlar. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| It's irrational, but it's normal. | Mantıksızdır ama normal bir şeydir. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Someplace inside, you know it's not your fault. | İçinde bir yerde, bunun senin suçun olmadığını biliyorsun. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You just gotta find that place. | O yeri bulmalısın. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Oh, I know what I need to find. | Neyi bulmam gerektiğini gayet iyi biliyorum. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| What? The sniper? And then what? | Neyi? Pusu nişancısını mı? Peki sonra n'olacak? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Kill him. | Onu öldüreceğim. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You can't fight something you don't understand. | Anlamadığın bir şeye karşı savaşamazsın. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Being a sniper is something completely different | Pusu nişancısı olmak, bir piyade olmaktan tamamen farklıdır. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| So I should what? Become a sniper? | Peki ya ne yapmalıyım? Pusu nişancısı mı olayım? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| All that sneaky shit? | Bütün o sinsilik zırvaları mı? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| That's not fighting, sir. | Onu savaşmak denmez efendim. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Warfare is fighting face to face | Savaşmak, meydanda yüz yüze çarpışmaktır. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Sniping the enemy from a hiding place? | Pustuğun yerden düşmanını avlamak mı? Tam bir korkak işi. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You gotta face your enemy. | Düşmanınla yüzleşmelisin. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Is that how you're gonna fight your sniper, | Pusu nişancısıyla böyle mi savaşacaksın, karşı karşıya ve bireysel mi? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| I'll figure it out. Newsflash, kid. | Bir yolunu bulurum. Uyan bakalım evlat. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Half the Congo is at war. It is not our war. | Kongo'nun yarısı savaş halinde. Bu bizim savaşımız değil. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You can go if you want. I'm not finished here. | İstersen sen gidebilirsin. Benim burada işim bitmedi. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You're weak. | Zayıf düştün. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Your wounds are still healing. | Yaraların daha tam iyileşmediler. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| I think I'll stick around. | Sanırım biraz daha takılabilirim. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Do whatever you want. It doesn't matter to me. | Ne istersen onu yap. Beni alakadar etmez. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| On your feet. | Kalk ayağa. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| BECKETT: What are we doing? | Ne yapıyoruz? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Quiet. Take this. | Sessiz ol. Al şunu. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| There, by the perimeter tower. | Şuradaki gözetleme kulesi. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You see the sentry? | Nöbetçiyi görüyor musun? Ensesini görüyorum. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Good. Shoot him. | Güzel. Vur onu. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You want me to shoot him? | Onu vurmamı mı istiyorsun? Hedefin o. İndir onu. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| He's leaking information to the rebels. | İsyancılara bilgi sızdırıyor. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Now you have your assignment. | Artık görevlendirildin. İndir adamı. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Look, I don't even know who this... | Bak, daha bunun kim olduğunu bile Bilmek zorunda değilsin. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| What's the distance? | Mesafe nedir? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Two hundred yards. And how do you know that? | 180 metre. Bunu nereden anladın? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Through the scope. He's 10 mils high. | Dürbünden. Adam 25 metre yükseklikte. Güzel. Mıhla onu. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| What are you waiting for, sniper? | Neyi bekliyorsun nişancı? Görevini aldın. Vur. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| No. No? | Hayır Hayır mı? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| I need to know more... What do you need to know? | Daha fazla bilgi Neyi bilmek istiyorsun? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| That man is the fucking enemy. | Şu adam siktiğimin düşmanı. Kafasına sık mermiyi. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| I don't kill indiscriminately. | Rastgele adam öldürmem. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Correction. You don't follow orders. | Düzeltiyorum. Emirlere uymuyorsun. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| You're not ready to take on a sniper, kid, | Bir pusu nişancısıyla savaşmaya hazır değilsin evlat... | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| So, end of the lesson. | Dersin bitmiştir. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| JÄGER: Captain Ngoba, according to your report, | Yüzbaşı Ngoba, raporunuza göre adamlarınız doğrudan saldırıya uğramış... | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| and you were separated from the rest of the unit. | ...ve siz de birliğin geri kalanından ayrı düşmüşsünüz. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Once you determined your men had been killed | Adamlarınızın öldürüldüğünü gördüğünüzde ve yetersiz destek... | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| And leave the rest of us to die. Sergeant! | Ve geriye kalanları ölüme terk etti! Çavuş! | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Is that a correct reading of your report? | Raporunuzda okunulanlar doğru mudur? Evet, efendim. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| That will be all, Captain. | Hepsi bu kadar, yüzbaşı. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| Lieutenant Abramowitz, | Teğmen Abramowitz, bu saldıran kişilerin kim olduklarını biliyor muyuz? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| It seems like a squad sized force. | Bir manga gibi görünüyor. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| However, I think it may have been one shooter. | Diğer yandan, yalnız bir nişancı olabileceğini de düşünüyorum. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| That seems unlikely, no? | İmkânsız gibi duruyor, değil mi? | Sniper: Reloaded-1 | 2011 | |
| The medics removed a Russian .30 caliber rifle round | Sıhhiyeciler omzundan, 30 kalibrelik bir Rus tüfeği kurşunu çıkarttılar. | Sniper: Reloaded-1 | 2011 |