Search
English Turkish Sentence Translations Page 150852
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I know about the Fourth of July party. | 4 Temmuz eğlencesini biliyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I know how it started. Nobody knows how it started. | Nasıl başladığını biliyorum. Kimse nasıl başladığını bilmiyor. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It was an accident. He killed Thomas's mom and dad? | Bir kaza idi. Thomas'ın annesiyle babasını mı öldürdü? | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| After Victor butchered his hair... | Victor, saçını kestikten sonra... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I thought we were leavin' in a bad way... | Kötü bir şekilde ayrıldığımızı düşünüyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| even though I told him a thousand stories... | ona, binlerce öykü anlatmama rağmen... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| And then I told Victor... | Sonra Victor'a dedim ki ... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I thought we were all travelin' heavy with illusions. | tüm yolculuğumuz ağır bir yanılsama idi sanki. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I remember so much about your dad. | Babanla ilgili çok şey hatırlıyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I remember when he took me for breakfast at Denny's. | Beni, Denny'nin yerine götürüşünü hatırlıyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| You know, Thomas, I'm really sick and tired of you tellin' me... | Biliyor musun Thomas, sanki babamı tanıyormuş gibi... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| But I did know him. | Fakat, onu tanıyordum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I don't know what the hell you're talkin' about. I think you do. | Ne zırvalıyorsun bilmem Victor Bence biliyorsun. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I look after my grandma. Yeah, and I look after my mom. | Büyükanneme bakıyorum. Evet, ben de anama bakıyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I mean, your dad left her, sure, but you left her too. | Tamam... baban anneni terk etti, fakat sen de terk ettin. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I wish he would have let you burn in that fire, you know? | Biliyor musun, keşke seni o yangında bıraksaydı da, yansaydın. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Burt! Get in the car, Penny! | Burt! Bin arabaya Penny! | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I'm so I'm so sorry. He was drunk, and he was driving so fast. | Çok.. çok üzgünüm. Sarhoştu ve çok hızlı sürüyordu. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I told him to slow down. I'm so sorry. All right, get back in the car. | Yavaşlamasını söylemiştim. Üzgünüm Tamam, arabaya bin artık. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Get your hands off me! I didn't do anything. | Çek ellerini üstümden! Hiçbir şey yapmadım ben. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It's your fault, man. You hit my car, man. | Senin suçundu dostum. Arabama çarptın. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Step away! It's your fault! | Çekil! Bu senin suçun! | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It's your fault. You hit me! I didn't do anything. | Senin suçun bu, sen çarptın bana! Ben, hiçbir şey yapmadım. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I'll go for help. What, are you crazy? | Yardım arayacağım. Ne, deli misin? | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I'm goin' for help. Thomas! | Yardım arayacağım Thomas | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| And she ain't gonna make it either! | O da başaramayacak! | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I'm goin' for help! | Yardım arayacağım! | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It's a dead girl! | Ölü bir kız! | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Your dad talked about that fire every day. | Baban, her gün yangın hakkında konuşurdu. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Everything in the world can fit inside this ball. | Dünyadaki her şey bu topun içine sığabilir. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It's not about magic, man. | Bu sihir değil dostum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It's about faith. | İnançla alakalı. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Hey, a wreck's a wreck. I got cousins who've been in a dozen car wrecks. | Hey, kaza kazadır. Onlarca kez kaza yapan kuzenlerim var benim. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Victor, I think we were in two wrecks last night. | Victor, sanırım dün gece iki kaza yaptık. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It's like you're the Lone Ranger and Tonto. | Lone Rangee'la Tonto* gibisiniz. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I mean, the police were just here. That Burt guy said the wreck was your fault. | Polis demin burdaydı. Burt denen herif kazanın sizin suçunuz olduğunu söyledi. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| He's a goddamn liar. I know. | Tanrının cezası bir yalancı o. Biliyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| That's what I told the police. I don't think they believed me. | Polise de böyle dedim. Bana inandıklarını sanmıyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It's Victor, is it? Yes. | Sen Victorsun, değil mi? Evet. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Well, I have this complaint... | Bay Burt Cicero tarafından imzalanmış... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Is that true? I don't drink. | Doğru mu bu? İçki içmem. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I never had a drop of alcohol in my life, Officer. | Yasamımda, bir damla alkol dahi içmedim memur bey. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Well, just what kind of Injun are you, exactly? | Ne tür bir Yerlisiniz siz cidden? | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I'm Coeur d�Al�ne and Thomas here is Coeur d'Al�ne too. | Ben Coeur d'A lene'im,Thomas da Coeur d'A lene. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Yeah, exactly. | E Evet, aynen. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| It says here that her husband is | İfadesindeki, kocasının.. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| and I quote "a complete asshole". | "tam bir götherif" cümlesini alıntılıyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I'd say Mr. Cicero doesn't have much of a case here against you. | Diyebilirim ki, bay Cicero'nun sizi suçlayacak başka bir şeyi yok. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| However, I do have one problem here. Uh | Yine de... Burada bir sorunumuz var. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Now, I know that this... | Şimdi, biliyorum ki... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| But I am very... | Fakat, en çok... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I can't believe we got out of that guy's office alive. | O adamın odasından kurtulduğumuza inanamıyorum. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Yeah, I guess your warrior look does work sometimes. | Evet, savaşçı görünüşün bazen işe yarıyor demek. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I'm sorry I got us into that wreck. | Kaza yaptığımız için özür dilerim. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I mean, I'm sorry about every wreck. | Demek istediğim... her kaza için üzgünüm. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I bet your grandma really missed you, huh? | Bahse varım, büyükannen seni çok özlemiştir, ha? | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| You know, Thomas, I, uh | Biliyor musun Thomas. Ben, şey... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I wanna thank you for everything. | Her şey için sağ ol. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I It's nothin' really. | Ö Önemli değil cidden. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I mean, I just wanted to I It's nothin'. | Yani, ben yalnızca... Ö Önemli değil. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I mean, who needs money on the res anyways? | Zaten, ayırtımdada kimin paraya ihitiyacı olur ki? | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Victor, I'm gonna travel to Spokane for one last time... | Victor, Spokane'e son bir defa daha gidip... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Well, I was thinkin' about doin' the same thing myself... | Ben de aynı şeyi yapmayı düşünüyordum... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| but I never thought of my father as a salmon. | fakat, babamı asla bir somon gibi düşünmemiştim. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| I mean, I thought it would be just like cleaning out the attic, you know? | Aynı, tavan arasını temizlemek gibi olur diye düşünmüştüm. | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| How do we forgive our fathers? | Babalarımızı nasıl affederiz? | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| Do we forgive our fathers for marryin'... | Affeder miyiz babalarımızı... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| If we forgive our fathers... | Babalarımızı affedersek... | Smoke Signals-2 | 1998 | |
| JULES: Is this the past or the present you're talking about? | Şimdiden mi geçmişten mi bahsediyorsun ? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| And this is real? This is a story, or this is real? | Ve bu gerçek mi? Hikaye mi yoksa gerçek mi ? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Working on your man, Walter Weed. | Adamın Walter Weed üzerinde çalışıyorduk. | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| VICKY: Yeah, interesting career. Forty years, same division, same desk. | Evet ilginç bi kariyer, 40 yıl aynı masa, aynı iş | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Is this that in transmission that's been tracking? | Takip edildiği herhangi bir bağlantı var mı? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| JULES: Yep. There's an awful lot of crypto in the carrier wave, | Evet kariyer çizgisinde bayağı bir tuhaflıklar var | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| and they're using some kind of spread spectrum. | ve bir tür dağılma gibi onu takip etmişler | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Is that accurate? The name? | Bu kesin mi? İsmi ? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Walter Weed. Yes. | Walter Weed. Evet | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| My wife, Elizabeth, daughter, Mary. | Eşim Elizabeth, kızım, Mary. | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Why is the bureau putting a close protection team on Weed? | Niye büro Weed in peşine adam takmış ? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| The question's why would they need to? | Asıl soru niye ihtiyacı olmuş ? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Retiring, wheelchair bound, mid level information analyst. | Emekli olmuş, tekerlekli sandalyede, ortayaşlı bir analist sonuçta | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| There's really nothing to tell. | Gerçekten diyecek bişey yok | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| BAKER: How many enemies can this guy have? | Bu adamın kaç düşmanı olabilir ki ? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Tell me about April 19th. April 19th, 3:00 a.m., to be precise. | Bana 19 Nisan sabahı 3 de ne olduğunu anı anına anlat. | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Am I in some sort of trouble? | Başım belada falan mı ? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| BAKER: No, Walter, you're in very specific trouble. | Hayır Walter, başın sıradan bir belada | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Bureau intel has decoded credible data | Büroya inanılmaz bir bilgi geldi | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| that a multimillion dollar contract has been put into play | multi milyon dolarlık bir sözleşme kaynağı partilerle dağıtılacakmış | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Unconfirmed information is that this is an open contract, | Belli olmayan bilgi şu ki, bir çok varlık da buna dahil olabilir. | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Confirmed information from our good friends at ViCAP | ViCAP den iyi bir arkadaşım | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| had the termination date April 19th, 3:00 a.m. | bitiş tarihinin 19 Nisan sabahı 3 olduğunu söyledi. | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| And you said, "Termination date"? | Ve "Bitiş Tarihi" dediniz? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Your termination. | Senin bitişin. | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| You're the target. | Hedef sensin. | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Tomorrow's the day you're supposed to die, Walter. | Yarın ölmen gerekiyor Walter. | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| This is some kind of a gag, isn't it? | Bu bir tür şaka falan di mi ? | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Abrams is behind this, isn't he? Right. | Abrams yaptırıyor bunu di mi ? Emeklilik partim için | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Normally this level of asset engagement is associated with heads of state. | Normalde bu tarz bilgiler direkt hükümete gider | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Mubarak was a market target four years back. | Mubarak yıllar önce hedeflenen bir pazardı | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 | |
| Hamid Karzai more recently. | Bugünlerde Hamid Karzai | Smokin' Aces 2: Assassins' Ball-1 | 2010 |