Search
English Turkish Sentence Translations Page 150601
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I'm moments away from completing my tower. | Kulemi tamamlamama çok az kaldı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I thought you needed the Book of RAU to finish it. | Onu bitirmek için RAU'nun Kitabı'na ihtiyacın olduğunu sanıyordum. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| We found another way. | Onu nasılsa buluruz. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| And it seems your satellite systems | Sanırım uydu sistemlerin programın gerisinde kaldı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| We're onlining the safety tests now. | Güvenlik testlerini yapıyoruz. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I'll handle that, thank you. | Bunu ben hallederim teşekkürler. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Only I can run them. | Onları sadece ben çalıştırabilirim. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Well, now that I've got your fingerprints, | Parmak izin bende olduğuna göre artık sen olmadan sisteme giriş yapabilirim. Parmak izin bende olduğuna göre artık sen olmadan sisteme giriş yapabilirim Parmak izin bende olduğuna göre artık sen olmadan sisteme giriş yapabilirim | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| You're digging your own grave. | Kendi mezarını kazıyorsun. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Then, you better make sure | O zaman orada ikimiz için de yer olmasını sağla. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| You neglected to tell me | Kal El'in insanlarıma yeni kimlikler sağladığını bana söylemedin. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| They're no more your people than they are his. | Onlar senin olduğu kadar onun da halkı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| And eventually, he will be their leader. | Sonunda onların lideri olacak. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Now, don't underestimate their loyalty to me. | Bana olan sadakatlerini küçümseme. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| But they don't see you as the savior that he is. | Ama onlar senin onun gibi bir kurtarıcı olarak görmüyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| There's blood on your hands. | Eline kan bulaştırdın. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| You're tainted... a reminder of their past. | Onlara geçmişlerini hatırlatıyorsun. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| He's the promise for their future. | O onlara gelecek sözü verdi. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| It's what you've always wanted, isn't it... | Her zaman halkıma güçlerini geri kazandırıp, sizin için sona gelen gezegeninizi... Her zaman halkıma güçlerini geri kazandırıp, sizin için sona gelen gezegeninizi kurtarmayı istedin değil mi? Her zaman halkıma güçlerini geri kazandırıp, sizin için sona gelen gezegeninizi kurtarmayı istedin değil mi? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Hand over the reins to Kal El and then what? | Kontrolü Kal El'in eline vereceksin sonra ne olacak? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Get rid of me? | Benden kurtulacak mısın? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| We need the knowledge of your people | Halkınızın bilgisi ile bu gezegene verdiğimiz zararı geri çevirip... Halkınızın bilgisi ile bu gezegene verdiğimiz zararı geri çevirip ona merhamet göstereceğiz. Halkınızın bilgisi ile bu gezegene verdiğimiz zararı geri çevirip ona merhamet göstereceğiz. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| When I take over those satellites tomorrow, | Uydular çalışıp güçlerimi geri kazandığımda merhamet bekleyecek tek kişi sen olacaksın. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Hey, Chloe. | Chloe. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Well, it is amazing what four hours | Dört saat mutfağı temizlemek işe yarıyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| It simply sparkles. | Parıldıyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Okay. Let's open a window. | Tamam bir pencere açalım. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I think you may have gotten a contact high | Sanırım bu limonlu temizleyiciye fazla maruz kaldın. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| And why is your vinyl collection here? | Plakların neden burada? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Drum roll, please. | Hazır ol. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Chez Kent has a new resident. | Müstakbel Kent'in artık yeni bir evi var. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I moved in! | Buraya taşındım! | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| We can have you move back to the Talon | Talon'a geri dönüp sabah olmadan eşyaları paketlemeliyiz. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Look, I... I'm sorry that you're, uh, | Üzgünüm Chloe bu senin için zor biliyorum ama aşk treni yola çıktı bile. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| No, the love train has jumped the tracks. | Hayır, aşk trenin rayları atlamış. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I've seen Clark in love before, and it always holds him back. | Clark'ı daha önce de aşık gördüm ve bu onu engelledi. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| It is just a little sad that the only way | Clark'a yaklaşabilmek için anne rolünü oynamaya çalışıyorsun. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Clark is a very private person, | Clark özel yaşaması gereken bir kişidir ve sen onu sırlarını ele verebilirsin. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Clark knows that he can trust me. | Clark bana güvenebileceğini biliyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Just like The Blur? | Aynı Görüntü gibi mi? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| When you were secretly talking to him | Onunla gizlice konuştuğunu ulusal televizyonda açıkladığın zaman ki gibi mi? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I never planned for it to happen that way. | Böyle olmasını istememiştim. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Okay. Look, you know what? | Tamam ne var biliyor musun? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| As long as I've known you, | Her zaman onunla ilgilendiğini biliyorum ama iş Clark'ı anlamaya geldiğinde... Her zaman onunla ilgilendiğini biliyorum ama iş Clark'ı anlamaya geldiğinde sen sadece ikinci sırada olabilirsin. Her zaman onunla ilgilendiğini biliyorum ama iş Clark'ı anlamaya geldiğinde sen sadece ikinci sırada olabilirsin. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| You know, this whole Martha Stewart makeover thing | Bu Martha Stewart tavırları ile kimseyi kandıramazsın. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Once Clark knows you, | Clark bu zırhının altındaki gerçek Lois'i tanıdığında... | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| he's gonna see that you're just a scared little kid | ...senin kötü bir şey olduğunda hemen kaçan küçük bir çocuk olduğunu anlayacaktır. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| If you really love him, | Eğer onu gerçekten seviyorsan yapacağın en iyi şey Clark'ı bırakmak. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| You sold my friend and I some candies the other night. | Geçen gece arkadaşıma çikolata satmıştınız. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Oh, yeah. That's right. | Evet, haklısın. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| You were with the bitter chick. | Sen şu sert fıstıkla birlikteydin. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Right. Well, the bitter chick isn't feeling so good. | Haklısın. Şimdi o sert fıstık kendini pek iyi hissetmiyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| She kind of got sick. | Hastalandı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I'm retracing her steps. | Yaptıklarını kontrol ediyorum. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Was there anything in that chocolate you sold her? | Sattığın çikolatada bir şey var mıydı? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Fat. | Şişmanlık. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I ate two boxes and gained three pounds. | İki kutu yedim iki kilo aldım. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Fairy dust. That was... that was cute. | Peri tozu. Bu çok şekerdi. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Yeah, I... I don't know what it is, | Evet, tam olarak ne bilmiyorum ama Smallville'de bir madenden geliyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| No, she's not my... | Hayır o benim... | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| we don't use that word. | Biz o kelimeyi kullanmıyoruz. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Are you all right? What's the emergency? | Seni iyi misin? Acil olan ne? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Oh, um... f... false alarm. | Yanlış alarm. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| 'Cause you seem kind of... | Kötü görünüyorsun. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I mean, why even bother going through the motions, Clark? | Neden duygularımızla hareket ediyoruz ki, Clark? | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| This whole moving in thing together was a joke. | Birlikte yaşamak olayı tam bir hataydı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| You're not yourself right now. | Şuan kendinde değilsin. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Come on! I'm not stupid. | Hadi ama, ben aptal değilim! | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I could tell that you just hated that burned brick of meat! | Yanmış etten nefret ettiğini anlayabiliyorum! | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Let's get you some water. | Sana biraz su getireyim. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Stop trying to sugarcoat it, Clark. | Bana nazik davranmayı bırak, Clark. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I am not good for you, Clark! | Ben sana göre değilim Clark! Ben sana göre değilim Clark! Ben sana göre değilim Clark! | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Chloe was right to protect you from me. | Chloe seni benden korumak isterken haklıydı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Well, Chloe can be overprotective sometimes. | Chloe bazen aşırı korumacı olabiliyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| She hit the target head on. | Tam olarak doğru yere parmak bastı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| She said that it was gonna wreck us, and she's right. | Bunun bizi parçalayacağı söyledi ve haklı da. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Clark, I don't... | Clark, ben... | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I don't know the first thing | Aile hakkındaki ilk şey yemek zamanında evde olmak mı bilmiyorum. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Lois, I'm glad that you're opening up to me, | Lois bana açıldığına memnunum ama burada olan başka bir şey var. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Something is going on. | Başka bir şey oluyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I've made a fool of myself long enough. | Belki kendimi yeterince kandırdım. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| It hurts me to be around you. | Etrafında olmak beni incitiyor. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I have to leave you, Clark... leave Smallville. | Senden ve Smallville'de ayrılmalıyım Clark. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Lois, you... you need to sleep on this. | Lois bence biraz uyumalısın. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I promise things will look better in the morning. | Söz veriyorum yarın her şey daha iyi olacak. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| No, they won't. | Hayır, olmayacak. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Clark, I'm a big girl. | Clark, ben büyük bir kızım. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I can pull myself up by my own bootstraps, thank you very much. | Kendi işimi kendim yapabilirim, teşekkürler. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I just... I had hoped | Sadece bu ev olayını yapabilirim diye düşünmüştüm. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Lois, stop. You are home. | Lois, dur. Sen evindesin. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| A home is for real. | Ev gerçek olmalı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| For always and forever. | Her zaman ve daima. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Not this. | Böyle değil. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Goodbye, Smallville. | Elveda, Smallville. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Lois, you can't leave. Not yet. | Lois gidemezsin. Henüz olmaz. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I promise we'll be together, always and... | Birlikte olacağımıza söz verdik. Her zaman ve... | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| forever? | ...daima. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Guess we can move my stuff out of the guest room now. | Sanırım artık eşyalarımı konuk odasından çıkarabilirim. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Clark, it's good you're here. | Clark, buraya gelmen iyi oldu. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| For some reason, Chloe has shut me out | Bir nedenden dolayı Chloe beni Watchtower'ın sisteminden atmış. | Smallville Persuasion-1 | 2010 |