Search
English Turkish Sentence Translations Page 150598
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I spent the morning combing through police records and newspaper stories. | Bütün sabahı gazete hikayeleri ve polis kayıtlarındakileri birleştirmek için harcadım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You're Johnny on the spot, Clark. You're Smallville's own hero on deck. | Işıklar altındasın, Clark. Smallville'in kendine ait kahramanı. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Trust me, Mr. White, there's nothing special about me. | Bana inanın, Bay White, benimle ilgili hiçbir özel şey yok. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Oh, that's where you're wrong, kid. | Oh, işte orada yanılıyorsun, çocuk. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| So far, I got you pegged as really strong and shock resistant. | Şu ana kadar, senin inanılmaz güçlü ve elektrik çarpmadığını öğrendim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Question is, what other tricks have you got up your sleeve? | Esas soru şu, giysinin altında başka ne gibi numaralar saklıyorsun? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark! Clark, could you give me a hand? | Clark! Clark, bana yardım eder misin? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I've been stonewalled by the best of them! | Beni birçokları yıldırmaya çalıştı! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You can run, but you... | Kaçabilirsin, ama... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...can't hide. | ...saklanamazsın. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark, you all right, son? It's been a weird day. | Clark, iyi misin, evlat? Tuhaf bir gündü. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| My light speed gave out around Lake Tahoe. That's gotta be 1 000 miles. | Hızım Tahoe Gölü'nün orada kayboldu. Bu neredeyse 1000 mil yapar. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I know. One second I'm racing across the country, the next, I can barely jog. | Biliyorum. Bir an için bütün ülkeyi koşarak geçiyorum, sonra ise, düzgün koşamıyorum bile. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I tried to make it home, my super speed gave out again around Colorado Springs. | Eve dönmeye çalıştım, ama hızım Colorado Springs yakınlarında gene kayboldu. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I barely had enough money for a bus ticket. | Otobüs bileti için parayı bile zor denkleştirdim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| This thing's getting way out of control, Clark. | Bu kontrolden çıkmaya başladı, Clark. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Don't worry. I'm glued to the couch until this solar flare passes. | Endişelenme. Bu patlamaların etkisi geçene kadar kanepeye yapışacağım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I'm afraid it's not gonna be that easy, son. | Bu kadar kolay olacağını sanmıyorum, evlat. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Perry White saw you disappear. | Perry White ortadan nasıl kaybolduğunu gördü. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Now, your mother got him off the farm, but I don't think he's gonna give up. | Şimdilik, annen onu çiftlikten uzaklaştırdı, ama vazgeçeceğini sanmıyorum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Not that easy, anyway. | Hiç kolay olmayacak. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| When they told me you were at the gate, I could hardly believe it. | Bana kapıda olduğunu söylediklerinde, neredeyse inanamıyordum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I just thought we should talk. We have nothing to talk about. | Konuşmamız gerektiğini düşündüm. Konuşacak hiçbir şeyimiz yok. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Oh, sorry to hear that. | Oh, bunu duyduğuma üzüldüm. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Now I guess you'll never find out what I have on your father. | Artık babana karşı elimde ne olduğunu asla öğrenemeyeceksin. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| If it's personal, I don't care. | Eğer kişisel bir şeyse, umurumda değil. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| If it's legal, the statute of limitations must've passed long ago. | Yasal bir şeyse, çoktan zaman aşımına uğramıştır bile. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| If this information is so damning... | Eğer bu bilgi bu kadar önemli ise... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...why did my father stop at simply destroying your career? | ...neden babam sadece kariyerini yok etmekle yetindi? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Multiple copies plus multiple attorneys all with, in the event of my death... | Kanıtın birçok kopyası artı birçok avukatın benim ölmem durumunda... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...instructions to disseminate Well, you do the math. | ...bunu yaymak üzere talimat almaları Şey, gerisini sen hesapla. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I just want one thing in return. | Karşılığında sadece bir tek şey istiyorum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| What did you have in mind? Everything you know about Clark Kent. | Kafandaki ne? Clark Kent hakkında bildiklerinin hepsi. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark? Yeah. | Clark mı? Evet. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Two years ago, you drove your Porsche off a bridge. | İki yıl önce, Porsche'n ile köprüden aşağı uçtun. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I went over the police photos. | Polis fotoğraflarına bir göz attım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| There's no way you could've survived that crash... | O kazadan Clark Kent mucizesi olmadan... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...without the miracle that is Clark Kent. | ...kurtulman imkansızdı. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Imagine my surprise when I discovered you'd actually cultivated a friendship with this kid. | Senin bu çocuk ile bir arkadaşlık kurmaya çalıştığını keşfettiğim zamanki şaşkınlığımı hayal et. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| So now you're going after Clark. | Şimdi de Clark'ın peşinden gidiyorsun demek. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| This is a new low, even for you. | Bu yeni bir aşağılık tarz, senin için bile. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| The Lex I knew wouldn't shake your hand without an ulterior motive. | Tanıdığım Lex başka bir amacı yoksa karşı tarafın elini sıkmaz. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You must have something. | Bir şeylerin olmalı. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Give it to me, and I'll deliver you a story... | Sen bana onu ver, ben de sana "babanın günahları" kavramına... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...that'll bring new meaning to the phrase, "sins of the father." | ...yeni bir anlam katacak olan hikayeyi vereyim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You may have been able to neutralize my father, but not me! | Babamı etkisiz hale getirmiş olabilirsin, ama beni getiremedin! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Looks like the jungle living took a toll. I'm warning you... | Görünüşe göre orman hayatını tekrar hatırladın. Seni uyarıyorum... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...stay away from me and stay away from my friends. | ...benden ve arkadaşlarımdan uzak dur. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Trust me, there won't be any blood on my hands... | İnan bana, senden kalanları bulunca... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...when they find what's left of you. | ...ellerimde hiç kan izine rastlayamayacaklar. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark, I never thought you'd rate your own paparazzi. | Clark, hiç kendi paparazzilerinin olacağını düşünmemiştim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Perry White must've called in a million favors to get a camera crew. | Perry White bir kamera ekibini çağırabilmek için herhalde milyon tane iyilik sözü vermiştir. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Yeah. Well, the good news is, there's only one. | Evet. İyi haber ise, sadece bir tane var. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| If this solar flare theory's correct, then... | Eğer bu patlamalar ile ilgili teori doğruysa, o zaman... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...your tractor tossing days will be over by tonight. | ...traktör fırlatma günlerin bu akşam sona erecek demektir. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I can't believe this. I mean, I feel like a prisoner in my own house. | İnanamıyorum buna. Yani, kendi evimde mahkum gibiyim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Pete, get down! | Pete, eğil çabuk! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Mom, Dad. Clark, wait. | Anne, baba. Clark, bekle. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Jonathan, hurry. Son. | Jonathan, acele et. Evlat. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark, get back. | Clark, geri çekil. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| What's wrong with your hand? I burned it. | Elinin nesi var? Yaktım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| My powers, they're gone again. | Güçlerim, tekrar gitmiş. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Remember, all you have to do is get through today. | Unutma, sadece bugünü atlatman gerek. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| And hope that I don't get another solar flare burst and burn the farm down. | Ve umalım da bir kez daha patlamanın etkilerini yaşayıp çiftliği de yakmayayım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Next time, I could hurt you or Mom. | Bir dahaki sefere, sana ya da anneme zarar verebilirim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| And Perry White will be there to catch the whole thing on tape. | Ve Perry White bütün olanları kaydetmek için orada olacaktır. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Dad, I can't stay here. | Baba, burada kalamam. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark, come back! | Clark, geri gel! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| He's running. Come on. Let's go. | Kaçıyor. Haydi. Gidelim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Keep it rolling! I want it all on tape. | Çekmeye devam et! Her şeyin kaydedilmesini istiyorum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark is not here. And he's not coming back until you people are gone. | Clark burada değil. Ve sizler buradan gidene kadar da geri gelmeyecek. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| So why don't you just leave my family alone. | Bu yüzden neden ailemi rahat bırakmıyorsunuz. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Come on, Clark. They're long gone. Thanks for doing all this, Pete. | Haydi, Clark. Çoktan gittiler. Bütün bunları yaptığın için teşekkürler, Pete. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You know I'm always up for a little Undercover Brother. | Gizli ajan olmak her zaman ruhumda vardı zaten. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| So we'll camp out tonight, check in with your parents in the morning. | Bu akşam kamp yapacağız, sabah olunca da aileni kontrol edeceğiz. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| "We reserve the right to refuse service to anyone." | "İstediğimiz kişiye servis yapmama hakkımızı elimizde bulunduruyoruz." | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I think you'd be more comfortable at the Wild Coyote. | Wild Coyote'de daha rahat edersin büyük bir ihtimalle. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Well, I was, until they threw me out. | Aslında öyleydim, beni dışarı atana kadar. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Either way, I'd like you to leave. | Her şekilde, gitmenizi istiyorum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Please, Miss Lang | Lütfen, Bayan Lang | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Sometimes I let my enthusiasm for a story outweigh my good sense. | Bazen iş için duyduğum heyecanın duygularımı aşmasına izin veriyorum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Is that your idea of an apology? | Sizin özür anlayışınız bu mu? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| No, look. Okay. Okay, I'm a jerk. | Hayır, bak. Tamam. Tamam, ben bir pisliğim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| And I've got the broken engagements and the sleepless nights to prove it. | Ve bunları kanıtlamak için yerine getirmediğim anlaşmalar ve uykusuz gecelerimden bahsedebilirim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| If your job bothers you so much, why don't you stop? | İşiniz sizi bu kadar rahatsız ediyorsa, niye bırakmıyorsunuz? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Because I'm a journalist. | Çünkü ben bir gazeteciyim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| It's in my blood. | Bu benim kanımda. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| And sometimes you have to push to get the truth... | Ve bazen gerçeği elde etmek için biraz zorlamanız gerekebilir... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...even when it hurts. | ...bu insanları incitse bile. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Well, if you're finished, I'm gonna call you a cab. | Eğer bitirdiyseniz, size bir taksi çağıracağım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| It won't come. | Gelmez. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| It's a little issue over nonpayment of fares. | Ödenmemiş ücretlerle ilgili küçük bir sorun yüzünden. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| But I'll make you a deal. Mr. White | Ama seninle bir anlaşma yapalım. Bay White | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I will trade permanently staying out of your life... | Hayatından tamamen çıkmama karşılık... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...for a ride to the bus stop. | ...otobüs durağına kadar beni bırakman. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Let me get my coat. | Bekleyin de ceketimi alayım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| What? No, don't do anything. I'll be right there. | Ne? Hayır, hiçbir şey yapma. Birazdan oradayım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark, what's going on? I gotta get to Saunders Gorge right now. | Clark, neler oluyor? Hemen Saunders Boğazı'na gitmem gerek. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Your speed thing still out? | Hızın hâlâ geri gelmemiş ha? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I got nothing, Pete. It's all gone. | hiçbir şeyim yok, Pete. Hepsi gitmiş. | Smallville Perry-1 | 2003 |