Search
English Turkish Sentence Translations Page 150599
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Get in. I'll drive. | Atla. Ben götürürüm. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Lana, you okay? Yeah, I'm fine, but.... | Lana, sen iyi misin? Evet, ben iyiyim, ama... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I was driving him to the bus stop, and he pretended to be sick. | Onu otobüs durağına bırakacaktım, ve hasta numarası yaptı. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I pulled over, and he ran out to the viewpoint and got out on the ledge... | Kenara çektim, birden arabadan fırlayıp boğazın izleme noktasına gitti ve oraya çıktı... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...and said he would kill himself unless I called you. | ...ayrıca seni çağırmazsam kendini öldüreceğini söylüyordu. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Look, Clark, be careful. He's really drunk. | Bak, Clark, dikkatli ol. Baya sarhoş. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Not unless iced tea packs a punch. | Buzlu çay seni sarhoş etmedikçe. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I knew you'd never show for me, so I had to trick Lana into making the call. | Benim için gelmeyeceğini bildiğim için, ben de Lana'yı kandırıp seni aramasını sağladım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Mr. White, don't do this. See, the way I figure it... | Bay White, lütfen yapmayın. Görüyorsun, bana göre... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...you're strong, you're shockproof, and you're incredibly fast. | ...güçlüsün, darbelere dayanıklısın, ve inanılmaz derecede güçlüsün. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Plus, you're cursed with this hero complex. | Ayrıca bir de bu kahraman kompleksi ile lanetlenmişsin. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Yeah, why don't you come back down on the deck, and we'll talk about that. | Evet, neden oradan aşağı inmiyorsunuz, ondan sonra da bunun hakkında konuşuruz. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Not until I have my story. Wait, Mr. White. | Hikayemi almadan olmaz. Bekleyin, Bay White. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Look, you're wrong about me. | Bakın, benim hakkımda yanılıyorsunuz. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I'm betting you'll save me, Clark. No, I can't save you! | Beni kurtaracağına eminim, Clark. Hayır, sizi kurtaramam! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Well, I guess we'll find out, huh? | O zaman, birazdan anlayacağız, değil mi? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Okay, fun's over. Time to unleash those incredible powers there, Clark. | Tamam, eğlence bitti. Şu inanılmaz güçlerini gösterme zamanın geldi, Clark. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I don't have any powers! | Benim hiç gücüm yok ki! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Pete! The camping gear, there should be a rope! | Pete! Kamp malzemeleri, onların arasında ip olmalı! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Hold on, Mr. White! Hurry! | Dayanın, Bay White! Acele et! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Pete, it's not gonna hold! | Pete, dayanmayacak! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Grab the rope! Hang on, kid. | İpi yakala! Dayan, çocuk. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Hold on! Hang on, kid. | Sıkı tutun! Dayan, çocuk. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Good! Keep going! | İyi! Devam et! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Okay? Yeah. Hurry. | Tamam mı? Evet. Acele et. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| All right. I can't hold on much longer. | Tamam. Daha fazla tutamayacağım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Pete, get moving! | Pete, acele et! | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Here, give me your hand. | İşte, ver elini bana. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I'm sure you understand the need for confidentiality. | Gizlilik ihtiyacını anlayacağınızdan eminim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I will be revealing things that are deeply personal, even hurtful. | Fazlasıyla kişisel şeyleri ortaya çıkaracağım, hatta acı verici şeyleri. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| That's the point of therapy, Lex. To regain control... | Terapinin amacı budur, Lex. Kontrolü tekrar eline almak... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...Iet the bad feelings go and start recovering from the traumas of the past. | ...kötü duyguların gitmesini sağlamak ve geçmişin travmalarından kurtulmak. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Then tomorrow. 1 0 a.m. | O zaman yarın. Sabah 10'da | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark, breakfast is almost ready. Great. I'll be done in a second. | Clark, kahvaltı nerdeyse hazır. Harika. Birazdan geleceğim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| So you're sure everything's okay now? | Şimdi her şey normale döndü mü? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Once the effects of the flare faded, things went back to normal. | Patlamanın etkileri yok olunca, her şey eskisi gibi. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Including your sense of humor. | Espri anlayışın da dahil. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Hi, Lana. This is a surprise. Hi, Mrs. Kent. | Selam, Lana. Bu sürpriz oldu. Merhaba, Bayan Kent. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I hope I didn't come at a bad time. No, not at all. | Umarım kötü bir zamanda gelmedim. Hayır, hiç te değil. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Clark, I'll keep a plate warm for you. Bye. | Clark, tabağını senin için bekleteceğim. Hoşça kalın. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Hey, Lana. | Hey, Lana. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You know, I was gonna stop by the Talon later. | Biliyorsun, daha sonra Talon'a uğrayacaktım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Just, with all the craziness, I didn't get a chance to thank you. | Bütün bu kargaşa içinde, sana teşekkür etme fırsatını bulamadım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I still don't understand why Mr. White thought... | hâlâ neden Bay White'ın senin tüm... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...you could do all those incredible things. | ...o inanılmaz şeyleri yapabildiğini düşündüğünü anlamıyorum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| But I'm glad I was able to help. | Ama yardım edebildiğim için mutluyum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You know, I wasn't just talking about the gorge. | Aslında ben sadece boğazda olanlar hakkında konuşmuyordum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Whether I meant to or not, I helped dredge up your memories... | Yapmak istesem de istemesem de, meteor yağmuru ile ilgili anılarını... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...about the meteor shower. | ...tekrar açığa çıkardım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I wanted to thank you for forgiving me. | Beni affettiğin için sana teşekkür etmek istedim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Well, that's part of the reason why I came by. | Aslında buraya gelmemin nedenlerinden biri de buydu. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I went to the graveyard this morning. | Bu sabah mezarlığa gittim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Bet your parents were happy to see you. | Eminim annenle baban seni gördüğüne sevinmişlerdir. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Suddenly, I realized I hadn't been there for months. | Birden, aylardır uğramadığımın farkına vardım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| At first, I felt guilty. | Başta, suçlu hissettim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You know, like I had done something wrong. | Sanki, yanlış bir şey yapmışım gibi. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| But then I realized that that is the last thing they would have ever wanted for me. | Ama şunun farkına vardım ki; bu onların benim için isteyeceği son şey. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| So, what did you tell them? The truth. | Peki, onlara ne söyledin? Gerçeği. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| That I never meant to ignore them. | Onları asla geri plana atmadığımı. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...there's someone else in my life now. | ...hayatımda şuan başka birisinin olduğunu. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Someone I really care about. | Gerçekten önemsediğim biri. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Lana Clark. | Lana Clark. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I also told them that we were in a kind of strange place right now. | Onlara bu aralar ilişkimizin biraz garip bir halde olduğunu söyledim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| But I'm still hoping that we can work it out. | Ama hâlâ işleri yürütebileceğimizi umduğumu da. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| The important thing is... | Önemli olan ise... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...they know they will always be in my thoughts. | ...daima benimle birlikte olduklarını bilecekler. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I better go. | Ben artık gideyim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Thanks again for the ride. | Bıraktığın için sağ ol. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| It's the only way I could be sure you'd get on the bus. | Otobüse bindiğinizden ancak böyle emin olabilirdim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You really are kind of a freak, you know that? | Gerçekten türünün tek örneğisin, bunu biliyor muydun? | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Mr. White. I'm serious. | Bay White. Ben ciddiyim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| You try to help people, even fools like me... | İnsanlara yardım etmeye çalışıyorsun, benim gibi aptallara bile... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...and you never ask for anything in return. | ...ve karşılığında hiçbir şey istemiyorsun. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| When I saw your face up there after it was all over... | Bütün her şey bittiğinde senin yüzünü gördüğümü hatırlıyorum... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...I suddenly realized I was about to tear down a good person. | ...birden farkına vardım ki iyi bir insanın hayatını mahvetmek üzereydim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I just couldn't believe there was actually anyone like you out there. | Ben sadece senin gibi birinin yaşadığına inanamamıştım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Trust me, Mr. White, I'm not that good. | Güvenin bana, Bay White, o kadar iyi değilim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Well, I'm just glad nobody got hurt. | Şey, kimsenin yaralanmamasına sevindim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Chalk it up to hallucinations or the D.T.'s. | Halüsinasyonlara ve diğerlerine artık çizgiyi çektim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| All I know is, I got a wake up call. | Tek bildiğim, uyanmam için gerekli olanı aldım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| I am exactly 1 7 hours and five minutes sober. | Ayrıca 17 saat ve 5 dakikadır ayığım. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Well, I'm glad some good came out of all this. | Bundan iyi bir şeyler çıktığına sevindim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| So, what's next? lf you found the guts to go over that cliff... | Peki, bundan sonra? Sen eğer o kayalıklarda benim arkamdan geliyorsan... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| ...maybe I can find the courage to finish the one story I let go. | ...belki ben de daha önce bıraktığım bir hikayeyi bitirme cesaretini bulabilirim. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Something tells me we haven't seen the last of Perry White. | İçimden bir ses Perry White'ın kötü günleri bitti diyor. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Something tells me you're right. | Benimki de haklısın diyor. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Rumor has it, I still have a friend or two on the Daily Planet. | Dedikodular hâlâ Daily Planet’te birkaç arkadaşım olduğunu söylüyor. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Oh, by the way, I went over a couple more of your Torch stories. | Bu arada, senin birkaç öyküne göz attım, "Meşale" için yazdığın. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Well, they're rough, and half the time, you bury the lead. | Şey, pürüzlerin alınması lazım, yazı zamanını iyi ayarlamalısın ve iyi bir araştırmayla... | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| But I see a glimmer of hope. | ... sende umut ışığını gördüm. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| If you ever make it to Metropolis, look me up. I owe you one. | Metropolis'e gelecek olursan, beni ara. Sana borçluyum. | Smallville Perry-1 | 2003 | |
| Sorry bout he heels. | Topuklar için üzgünüm ama... | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| I need the inches. | ...bir daha uzun olmam gerekiyordu. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Look, either R.A.O. Incorporated | Bak ya R.A.O. kuruluşu bu duvarlar arkasında bir sevgililer günü partisi veriyor ya da... | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| or they are running double shifts on a Saturday night... | ...cumartesi günü çift vardiya çalıştırıyorlar ki bu sendikaya aykırı. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Lois, I'm sure someone | Lois, eminim biri bu durumu takip ediyordur. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| They are moving more tech equipment | Burada NASA'dan fazla teknolojik alet var. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| And if they're skulking around in the middle of the night, | Eğer gecenin bir yarısı gizlice iş yapıyorlarsa bir şey saklıyorlar demektir. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| Nice teddy. Next time, buy her a silk one. | İyi iş Teddy. Bir dahakine ona ipekli al. | Smallville Persuasion-1 | 2010 | |
| She's not 6 years old. | O 6 yaşında değil. | Smallville Persuasion-1 | 2010 |