Search
English Turkish Sentence Translations Page 150567
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| or you'll find yourself working in a convenience store, watching hot dogs spin. | Yoksa kendini sosisli kızartılan bir yerde çalışırken bulursun. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| watching hot dogs spin ? | Sosisli kızartılan bir yer mi? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| that wasn't very nice. | Bu pekte nazikçe olmadı. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| but then again, that's the way you treat all the people who work for you, | Tekrar söylüyorum, senin için çalışanlara davranış tarzın bu, | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| isn't it, lionel ? | değil mi Lionel? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| what do you do... read lips ? | Nasıl yaptın... dudak mı okuyorsun? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i see everything. | Ben her şeyi görürüm. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| 911 ! | 911! 911 ! | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| hello, lionel. how does it feel to be helpless ? | Merhaba Lionel. Aciz olmak nasıl bir his? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i'll let you know if it ever happens. | Eğer başıma gelirse sana anlatırım. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| now, that's that winning spirit that made you a billionaire. | Seni milyarder yapan kazanma hırsı işte bu. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| let's see if it can keep you alive. | Bakalım seni hayatta tutabilecek mi. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| where am i ? | Neredeyim ben? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| in a hell of your own making. | Kendi ellerinle hazırladığın cehennemde. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| who are you ? | Kimsin sen? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| just another one of the many faceless people your greed has destroyed. | Ben hırsının mahvettiği diğer bir çok isimsiz insandan sadece birisiyim. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| that narrows it down some, doesn't it ? | Bu, çemberi biraz daha daralttı değil mi? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you may not know me, lionel... | Beni tanımıyor olabilirsin Lionel... | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| but i know you. | ama ben seni tanıyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you're a man above it all... | Çalışanlar, imparatorluğunun... | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| commanding your workers to carry the burden of your empire. | yükünü taşırken onları yönetenlerin en tepesindeki sendin. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| they toil while you profit. | Sen kar ederken onlar sıkıntı çekiyordu. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| it's called running a business ! | Buna iş yönetimi denir! | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| that's how it works ! | Bu işler böyle yürür. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| now you're gonna have to get your own hands dirty. | Şimdi kendi ellerini bulaştırmak zorunda kalacaksın. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| bright, isn't it ? | Çok parlak değil mi? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| oh, well, now. what do we have here ? | Pekala, Şimdi. Bakalım elimizde ne var? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| take a closer look. | Yakından bir bak. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| not exactly springwater, is it ? | Pekte kaynak suyu sayılmaz değil mi? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| a good story always needs a hook, wouldn't you agree ? | İyi bir hikayede her zaman bir kanca olmalı. Aynı fikirde değil misin? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| all right. so what happens now ? | Pekala. Şimdi ne geliyor? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| now we're gonna play another game. | İkimiz yeni bir oyun oynayacağız. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| would you like to see how it's played ? | Nasıl oynandığını görmek istemez misin? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| yeah. show me. | Tabii. Göster bana. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| these are the scales of justice. | Bunlar adaletin terazisi. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| fill the buckets with the liquid from the tap | Kovaları musluktan akan sıvıyla doldur, | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| and balance them on the pole. | ve kancada dengede dursunlar. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| succeed, and the door to this room will open. | Bunu başar ve odanın kapısı açılsın. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| alex, he didn't do too well. | Alex, bunda pek başarılı olamadı. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| did i forget to mention that the liquid is flammable ? | Sıvının parlayıcı olduğundan bahsetmeyi unuttum mu? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| he was my driver. an innocent man. | O benim şoförümdü. Masum bir adamdı. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| no one connected to you is innocent. | Seninle ilişkisi olan hiç kimse masum değildir. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| no. lionel luthor doesn't jump through hoops. | Hayır. Lionel Luthor kimsenin oyuncağı olmaz. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| in 10 minutes, flames beneath your feet will consume this room. | On dakika içinde ayaklarının altındaki alevler odayı saracak. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| balance the scales or burn for your sins. | Dengeyi sağla yada günahların yüzünden yan. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| the key to mastering chess is to anticipate your opponent's moves and keep him on the defensive. | Usta satranççı olmanın anahtarı, rakibinin hamlelerini tahmin etmek ve onu savunmada tutmaktır. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| lex, what are we doing ? | Lex, ne yapıyoruz biz böyle? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i thought we were enjoying an evening of chess. | Bir satranç akşamının keyfini çıkarttığımızı sanıyordum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i think i have monopoly. | Sanırım Monopoly’m de var. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you know what i i'm talking about. | Neden bahsettiğimi biliyorsun. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| we've spent the last week avoiding what happened. | Geçen haftayı olanlardan kaçarak geçirdik. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i was kind of waiting for you to bring that up. | Konuyu senin açmanı bekliyordum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| and then you kissed me back. | Sonrasında sende beni. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| god, after all that talk about friendship and not wanting to ruin what we have... | Tanrım, yaptığımız onca arkadaşlık ve elimizdekini kaybetmeme hakkındaki konuşmalardan sonra.. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| we really don't listen very well, do we ? | Gerçekten birbirimizi dinlemiyorduk değil mi? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| are you asking me to forget what happened ? | Benden olanları unutmamı mı istiyorsun? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you should get that. i'm gonna go back to metropolis. | Buna cevap vermelisin. Benim Metropolis'e dönmem gerekiyor.. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i'll call you later. | Seni daha sonra ararım. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| get a security team and meet me at luthorcorp plaza, and keep this internal. | Güvenlik ekibini topla ve benimle Luthorcorp Plaza'da buluş ve bundan kimseye bahsetme. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i don't want anyone to know my father's missing. | Babamın kayboluşundan kimsenin haberi olmasını istemiyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| getting a little warm ? | İçerisi biraz ısınıyor mu? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| how does it feel... | Topuklarını... | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| the flames licking at your heels, every step blistering pain ? | yalayan alevler, ayaklarının su toplaması nasıl hissettiriyor? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i'll bet a pair of those $1,000 italian shoes you favor | Bahse girerim çifti bin dolar olan en sevdiğin İtalyan ayakkabıların oldukça faydası olurdu değil mi? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i understand how hard it must be for a man who's not used to breaking a sweat. | Terlemeye alışık olmayan biri için ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i grew up in suicide slum. sweat's something i'm very familiar with, my friend. | Ben kenar mahallelerde büyüdüm. Terlemek benim pekte yabancı olmadığım bir konu, arkadaşım. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i know all about your underprivileged youth, | Yokluk içinde geçen çocukluğunu biliyorum, | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| but that all changed when your parents died in the fire you set. | ama senin başlattığın yangında ailenin ölmesiyle her şey değişti. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| did i hit a nerve ? | Seni sinirlendirdim mi acaba? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i didn't kill my parents. | Ailemi ben öldürmedim. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| tell a lie long enough, you'll believe it to be truth. | Bir yalanı yeteri kadar uzun süre söylersen doğru olduğuna kendin bile inanırsın. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you're running out of time. | Zamanın bitmek üzere. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| do you want to tell me what you've learned from this game before the flesh is seared from your bones ? | Kemiklerindeki etler yanmadan bana bu oyundan ne öğrendiğini söylemek ister misin? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| yeah. you talk too much. | Evet. Çok konuşuyorsun. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| careful... careful... | Dikkat... dikkat... | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| remember what happened to your limo driver. | Şoförüne olanlarını hatırla. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| the scales of justice are hard to balance with blood on your hands, aren't they ? | Ellerinde kan varken adaletin terazisini dengede tutmak ne kadar zor değil mi? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| congratulations on your acquittal. | Beraatını kutlarım. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| Lionel ? | Lionel. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| what ? another game ? | Ne var? başka bir oyun mu? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| ...someone to help you through the dark times. | ...seni zor zamanlarında yalnız bırakmayan biri. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| martha ! | Martha! Martha ! | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| Lionel, please... | Lionel lütfen | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| don't...don't... | Sakın... sakın... | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| don't... don't panic ! | Sakın panik yapma. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| martha ? lionel, what's going on ?! | Martha. Lionel, burada neler oluyor? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| someone is playing a very sick game. who ?! | Hasta ruhlu biri bizimle oyun oynuyor. Kim? Hasta ruhlu biri bizimle oyun oynuyor. Kim ? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i don't know. how did you get here ? | Bilmiyorum. Buraya nasıl geldin? | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i don't know. i was | Bilmiyorum. Ben.. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| i was in the parking structure at the plaza, and i... | Plaza'nın park alanındaydım, ve... | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| all right. all right. martha, stand back. | Tamam. Tamam. Martha, geri çekil. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| all right ! | Tamam! Tamam ! | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| all right ! | Pekala! Pekala ! | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| she's got nothing to do with this. let her go ! | Onun bu işle ilgisi yok. Bırak onu gitsin! Onun bu işle ilgisi yok. Bırak onu gitsin ! | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| she has everything to do with this. | Pekala onunda ilgisi var. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you use your wealth to buy influence, controlling the halls of power. | Her türlü güce sahip olmak ve herkesi etkilemek için servetini kullanıyorsun. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| you're the man in the shadows pulling all the strings. | İpleri elinde tutan gölge adam sensin. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| and your puppets... they're as guilty as the master. | Ve senin kuklaların... onlarda sahibi kadar suçlu. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| and they deserve a similar fate. | Ve aynı cezayı hakkediyorlar. | Smallville Mercy-1 | 2006 | |
| all right. all right, so what's this game ? how do i get her out, huh ? | Pekala. Pekala. Bu seferki oyun ne? Onu buradan nasıl çıkaracağım, ha? Pekala. Pekala. Bu seferki oyun ne? Onu buradan nasıl çıkaracağım, ha ? | Smallville Mercy-1 | 2006 |