Search
English Turkish Sentence Translations Page 14995
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Now we can proceed. Amba will not bother us. | Şimdi gidebiliriz. Amba dokunmaz bize artık. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Avoiding fight with a tiger, we soon got into the clutches... | Kaplanla savaştan kurtulmuştuk ama yakında bataklıklı Taiga Nehri'nin... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
of a swampy taiga river. | pençelerine düşecektik. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Sometimes, we could hardly pass one or two miles per day. | Bazen günde zar zor üç dört kilometre gidebiliyorduk. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Finally came the day, when we, wet to the bones, got out of the swamp. | Sonunda bataklıktan çıkmıştık ama iliklerimize kadar da ıslanmıştık. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Good evening, master! Good evening, commander! | İyi akşamlar, Usta! İyi akşamlar, Kumandan! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Could we dry out and stay with you in the cabin over night? | Burada kurulanıp geceyi kulübende geçirebilir miyiz? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
No need to ask, commander. My cabin, is your cabin! | Sormanıza bile gerek yok. Benim kulübem sizin kulübeniz! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Sicco, prepare hay for horses. Boys, unburden the horses. | Sicco, atlara saman getir. Atların yükünü boşaltın. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Let the commander and his men go in the cabin. Please enter. | Kumandan ve adamları, buyurun içeri. Girin lütfen. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
We have walked through taiga for 2 months already. | Halihazırda iki aydır yürüyorduk. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Much has been discovered during this time. | Bu süre boyunca Rusya'nın bu güzel topraklardan... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
What can Russia get from this gorgeous region, | ...tren hattı kurulduğunda elde edeceği... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
when the railways connect it with the rest of the country. | pek çok şey keşfetmiştik.. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
I was excited! | Heyecanlıydım! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
But our expedition hasn't progressed very far. | Fakat henüz seferimiz bitmekten çok uzaktı. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
It will be autumn, soon. Rains. And we have so much work to do. | Önümüzde yağmurlu bir sonbahar ve yapacak çok iş vardı. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Why so quiet here? No one is dying! | Niye böyle sessiz burası? Kimse ölmek yok! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
We should laugh, sing a song. | Kahkahalar atmalıyız, şarkılar söylemeliyiz. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Then I will sing. | O halde ben söyleyecek şarkı. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
I was born here, in my dear taiga. | Doğduğum yer, benim canım Taiga'm. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Last night the birds did not sing, | Dün gece kuşlar ötmedi... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
and the deer did not call his friends. | ...Karaca seslenmedi arkadaşlarına. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
That was my song. Now you! Sing! | Benim bitti. Şimdi sen! Söyle! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
No, Dersu. I don't know how. | Hayır, Dersu. Bende ses yok. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
And you? Captain? | Ya sen? Yüzbaşı? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Well, if you wish, I will tell a story. | İstersen sana hikaye anlatayım. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Tell us a story! | Anlat haydi! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Well, listen... Aha. | O halde dinle. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Once upon a time, there was an old and poor man with his old lady. | Bir zamanlar, karısıyla yaşayan yaşlı ve fakir bir adam varmış. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
They lived in a cabin by the sea. | Denize bakan bir kulübede yaşarlarmış. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
One day the old man went to sea, cast a net and pulled it out. | Bir gün yaşlı adam balığa çıkmış. Ağını atmış... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
And caught a salmon? | Büyük bir somon mu yakalamış? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
No, Dersu. He pulled out a small fish. | Hayır, Dersu. Küçük bir balık yakalamış. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Not a common fish, though, but a goldfish. | Sıradan bir balık değil, bir altın balık. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
...the fish didn't answer anything and swam in the sea. | Bu sefer hiç oralı olmamış balık, yüzmeye devam etmiş. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Ay yay! The fish was offended! Yes. | Küsmüş balık! Evet. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
The old man returned to his cabin, | İhtiyar, kulübesine geri döndüğünde... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
and found his greedy old woman and a broken trough. | ...evde açgözlü karısını ve kırık tahta leğeni bulmuş. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
True, Captain! There are many women like her. | Bu gerçek, Yüzbaşı! Çok var öyle kadın. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Poor old man! | Zavallı ihtiyar! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
He should have made a boat, throw that woman, | Bir tekne yapıp, o kadını da terk edip... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
and go live somewhere else. | ...gidip başka yerde yaşasaymış keşke. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Vladimir Klavdievich! The owner of this cabin is suspicious. | Vladimir Klavdievich! Bu evin sahibinde şüpheli haller var. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Why? They are hiding something. | Neden? Bir şeyler saklıyorlar. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Hiding what? I don't know. Come and look. | Ne saklıyorlar? Bilmiyorum. Gidip bakalım. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Why our guests do not sleep? We can not sleep. | Misafirlerimiz neden uyumuyor? Uyku tutmadı. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
And where are you going? | Pekiyi misafirlerimiz nereye gidiyor? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Skins, tendons, antlers... | Kürkler, yağlar, boynuzlar... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Thousands of them! | Binlercesi var! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
So many animals were killed! | Ne çok hayvan öldürmüşler! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
These evil men will exterminate all animals. | Bu kötü adam kurutur yakında bütün hayvanların soyunu. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Deers, sables, squirrels... will all disappear. | Geyikler, samurlar, sincaplar... ...hiçbiri kalmaz yakında. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Me think... these people are like that old women... | Ben düşünüyor, bu adamlar, o hikayedeki yaşlı kadına benzerler... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
They are just greedy. Never enough. | Çok açgözlüler. Asla yetmek yok onlara. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
They want to kill everything. | İsterler öldürmek her şeyi. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Where are your traps for deer? | Geyik tuzakları nerede? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Over there... in taiga. | Orada. Taiga'da. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Tomorrow you will show us! | Sabah gösterirsin! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Vladimir Klavdievich! Dersu! Help me! | Vladimir Klavdievich! Dersu! Yardım edin! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Murzin! | Murzin! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Murzin! Where are you? Here! | Murzin! Neredesin? Buradayım! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
My ankle is twisted. Help him. | Bekle. Yardım et ona. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
How are you? | İyi misin? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Be careful! Watch the leg! | Dikkatli olun! Bacağına dikkat edin! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Easy, guys. Be quiet. | Yavaşça çocuklar! Yavaşça! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Grab him. Let's go. | Kaldırın onu. Gidelim. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
What "ay ay ay"? Let go! | Ne var ay ay ay? Bırak! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Do you have many of these pits? | Çok mu var bu tuzaklardan? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Only a few, commander. Five pits. | Çok az. Beş tane. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
How many?! | Kaç tane? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Good. Ten. | Pekiyi. On... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
But if I find the eleventh, I will bury you alive in it. | Eğer on birinciyi bulursam, seni içine canlı canlı gömerim! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Thirty pits. That's more like it! | Otuz tane. Bu daha gerçekçi oldu! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
I'm telling the truth, commander. Vladimir Klavdievich! | Gerçek, Kumandan. Gerçek. Vladimir Klavdievich! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Come here, please! | Gelin lütfen! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
We must help this poor creature. | Kurtaralım şu zavallıyı. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
How many of these beauties, have been destroyed by poachers? | Bu güzel canlılardan kim bilir kaç tanesi öldürüldü bu kaçak avcılar tarafından. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
We encountered one of the fiercest predators of the taiga. | Taiga'daki en acımasız yırtıcılardan biriyle karşılaşmıştık.. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
"I promise to hand over to the Russian administration, | Kaçak avlanma yoluyla elde ettiğim... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
all reindeer skins, tendons and antlers, | ...her şeyi Rus Devleti'ne bağışlayacağıma ve... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
which I obtained by poaching." | ...Ussugi bölgesini temelli olarak... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
"I promise that I will leave the Ussuri region forever." | ...terk edeceğime söz veriyorum. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Sign it! | İmzala! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
And I advise you to do this. | Bana yalan söylememeni tavsiye ederim. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
I'll come back here and check it out. | Tekrar gelip bakacağım. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
You don't want to meet me again! | Emin ol, beni tekrar görmek istemezsin! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
And now come here! | Şimdi gel buraya! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
I'm giving you two days. | Sana iki gün müddet... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
For two days I'll sit here and wait. | İki gün burada kalıp bekleyeceğim. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Take your men and fill all your pits with soil. | Adamlarını topla ve bütün tuzakları kapat. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
The autumn has begun. | Sonbahar gelmişti. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Nature was trying to resist to autumn frosts. | Doğa, dondurucu havada ayakta kalmak için direniyordu. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
It lighted the foliage in golden and red flaming colours. | Yapraklar göz alıcı alacalı renklere bürünüyordu. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
We were near the foothill of the famous Sikhote Alin mountain ridge. | Biz henüz ünlü Sikhote Alin dağının eteklerine varmıştık. | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
No matter how strong was the power of this beauty over the human soul, | İnsan ruhundaki güzelliğin ne kadar güçlü olduğu değildi mevzu bahis... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
we were thinking about something else: | ...hepimizin aklını kurcalayan başka bir şey vardı: | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
From the Sikhote Alin to the Sea, there is still a long way. | Sikhote Alin dağından denize hala çok yol vardı ve... | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Do we have time to pass it before the winter? | ...kış gelmeden bunu başarabilecek miydik? | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |
Thank you, landlady! | Teşekkürler, hanımefendi! | Dersu Uzala-1 | 1961 | ![]() |