Search
English Turkish Sentence Translations Page 149363
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Sometimes you can beat the odds with a careful choice of where to fight | Devam et. Onlarsız daha kötüsün. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
You can have Old Town. I don't care. Just give me the woman | Modern arabalar. Hepsi traş makineleri gibi. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Shut up. Or I'll plug you | Onu nasıl buldular? | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
No mercy | Fakat bu gece aradığım şey bu değildi. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
You read the papers? | Goldie'yi öldüren serseriler siz değildiniz. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Cold and hard, I'm doing you | Nasıl istersen Hartigan. Üzerime bir şeyler alayım. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Power comes from lying | Böyle bir mont kan içinde kalmasın. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Otherwise all their own lies, everything that runs Sin City, it all comes tumbling down like a pack of cards | O küçük kıza tecavüzden yargılanacaksın. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
But I want you firm, fit, and healthy | Sen neden bahsediyorsun? | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
You're going to keep living a long time, I'm going to make sure of that | Bu eller kana bulanmış vaziyete. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Your wife. You tell her the truth, and she's dead | Bir tekniği var ama çok acele ediyor. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I told them that you saved me from that Rourk creep | Seni bilmem ama ben çok eğleniyorum. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
But they won't even check me out to see if I'm still a virgin | Gecenin köründe uyanıp seni düşünüyordum. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
They got it all backwards | Bu şekilde olmaz. Sığmazlar Miho. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
They'll kill you if you don't stay away | Öldürmeye değer. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I'll sign my letters "Cordelia" | Ben onun şartlı tahliye gözlemcisiyim. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I'll write to you every week | İlk ikisi küçük aracılardı. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Mr. "By The Book" | Hayır. Gitme. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Mr. High and Mighty | Cehenneme gitmeye de. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
It's catching up with you but good | Burada insanlar ölmüş. Oturursan kendini daha iyi hissedersin. Burada insanlar ölmüş. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
That Tammy there. She's fine, isn't she? | Yavaş ol evlat. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
You hear me, Hartigan? You stop being stupid | Bu koku, motele kadar bizi takip etti. Bu Goldie olamaz. Bu Goldie olamaz. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Start playing along with us, you just might get some of Tammy | Neden sana bunca yıl mektup yazdım sanıyorsun? | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
You make her sick | Seni pataklayacağım. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
She's the only friend I got | Neden sana bunca yıl mektup yazdım sanıyorsun? | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Then comes a Thursday when I bound from my cot, excited as a kid at Christmas | Kaç gündür bir şeyler yemiyorum ve ilacımı almıyorum. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
She was a saint to give it up as long as she did | ...daha önce öldürdüğümü sandığım tecavüzcü bir katilin kollarına atmıştım. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
But there's no letter inside of it | Şimdi ikimizi de yakaladı. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
A hunk of meat and bone that ought to be the index finger of the right hand of a 19 year old girl | Şikayet etmiyorum. Sen gittiğinden beri... | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
You got me Rourk, you beat me | Hazır olsun. Mükemmel olsun. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
As long as you stay in front of me | Buraya kadar. Mücadele etmenin bir anlamı yok. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Prison's made you paranoid | Nancy'i sakinleştirip bir sonraki hamlemin ne olacağına karar vermem gerek. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Any word from Aileen? | İşte sana iz. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
She'll make a good mother | Lütfen. Yanında kalayım. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Bob and I get along with our fond farewells to eachother | Hatta kendi paramı ortaya koyup daha fazla ameliyat olmanı sağlayacağım. Sana o mektupları neden yazdım zannediyorsun. Bu taraftan geliyorlar. Bu taraftan geliyorlar. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Not a sound | İyi öldür. Vergileri düşük, fırsatlar ülkesi. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
What has he done to Nancy? | İşte sana iz. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
It's a long shot, but maybe she's got some friends there | Üzerindeki ceket güzelmiş. Nancy'nin arabası çiftlikten 10 km. uzakta. Üzerindeki ceket güzelmiş. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
this is the place | ...kötü dönemler henüz başlamamıştı bile | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Excuse me, miss. I'm wondering if you could help me | Hala bir şansın var Nancy. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I'm looking for somebody | Serpilmiş. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Skinny little Nancy Callahan | Şimdi önemli değil. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
for all those years | Tekrar vur Wendy. Gerisini de izlemeni istemem. Kabuslarına girer sonra. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Then it hits me | Aletlerimi temizleyin ve bileyin... | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Nobody but me can keep this heap running | Bağıracaksın. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Taken it to the range a couple times | Sadece o yaptı çünkü onu koruyabileceğimi biliyordu. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
She's counting on you, old man | Kendi kendime böylesine acele etmeyeceğime dair söz vermiştim! | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
But he's in too much of a hurry | İstediğin zaman silahımı elimden alabilirdin. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
He doesn't know how to take his time | Her şey bitti. Bırak gitsin. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Sorry, I got a little rattled | Nancy, üzgünüm. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Please? Let me stay close? | Ansızın, kalbim öyle gürültülü atmaya başladı ki başka bir şey duyamaz oldum. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
The stink. I almost gag | Şu koku. Sanki otele kadar bizimle beraber geldi. Büyümüşsün. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
His blood smells even worse than he does | Serseri. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
It's just nerves making you say that | Nancy Callahan, hayatımın aşkı. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I'm just exhausted. I need to sleep | Onu gebert. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I tried to fall in love with boys | Gitsen iyi olacak. Sen gelmiyor musun? | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I love you, too | Bana soru falan sormuyorlardı. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Recognize my voice, you piece of shit cop? | Böyle acele etmemeye söz vermiştim kendime. Onu yenmenin tek bir yolu var. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I've been suckered into betraying the only friend I got | Göründüğü kadar kolay değil. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
It's all gone to hell | Anne, böyle söyleme. İtiraf etmeliyim ki kan kokusunu yayıp... İtiraf etmeliyim ki kan kokusunu yayıp... | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I've already got the girl, you dumb shit | Çok acele ettin. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
He spent a fortune hiring every expert on the planet to grow back that equipment you blew off from between my legs | Çığlık atmadı, köpek karnını tıka basa doyurduğunda... | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Nancy, don't scream. Whatever he does to you, don't scream | Geçen sene çocuğun teki bunu sıkıştırdı ama... | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
They've all screamed, Hartigan | işkence görmüş haldeydi. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
It's going to be 1 hell of a show | ama yeme, onun içini beyaz bir ışıkla dolduruyordu. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I'm not half way there when it hits | Polisler beni tekmeleyip yere düşürene kadar... | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Bad cough | Ben de her tarafa kan fışkırtmaya başlayıp... | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Stupid old man | Sürekli önüme bir itirafname koyup, vuruyorlardı. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Attacked him good Don't take no chances. Perferate the fool | Hayalindeki kadını önünde becerdiğimde gözlerini görebileceğim şimdi. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Both of them | Goldie. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Been a pleasure | Yapacak mısınız? Bütün gece sizi bekleyemem. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
I'm going to clear my name. I'm going to put Senator Roark behind bars, where he belongs | ...belirtme nezaketini gösteriyorum. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Nancy Callahan. The love of my life | Ayak seslerimi duymasını istedim. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Get Senator Roark behind bars? Sure. And maybe after I've pulled off that miracle, I'll go and punch out God | ...erkekliğini kanıtlamak için kadın dövüyorsa. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
There isn't a prosecutor in the state who'll go after Senator Roark | O kalabalıktan benim kadar sıkıldın mı? | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Roark's lost his goddamn legacy | Seni daha sonra ararım. Gitme! | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
He'll go after me through Nancy | Kaybol ve git yardım al. Başka bir adamla birliktesin ve o adam bu gece buradaymış. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
Oh mom. Don't go on like that | Kendine dikkat çekmenin iyi bir yolu. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
The doctor said, it's a clean break. Should be right as rain in no time | ...kulübesinin yarısı benimle birlikte. | Sin City-2 | 2005 | ![]() |
The pimps, the beatings, the drugs, the rapes | Şu anda yolları kontrol ediyor olamazlar Bana bir araba bul. | Sin City-3 | 2005 | ![]() |
She almost yanks my head clean off | Hiç soru sormadılar. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
I'll always love you, baby | Kafayı mı istiyorsun tatlım? Aşağı gel ve al. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
Just look at that trunk | Eileen'nın minik gülümsemesini düşünüyorum. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
Sure, Becky, go home. But don't you talk to anybody | Bir tane alırım. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
You'll catch cold if you don't | Buna izin vermeyeceğim. Seni uyarıyorum. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
You know it's true... Nobody ever really quits | Sabah parasını alacağım. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
You ain't even going to make it to the pits | Mücadele etme. Bana senin asla veremeyeceğin bir şey teklif ettiler, bu işi bırakma fırsatını. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
I'll catch a train out of Sacred Oaks | Roark dördüncü kurbanını öldürürken elimiz kolumuz bağlı bekleyelim. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
Your cause is lost | Belki de haklısın. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
Soon the corpse of Detective Rafferty will be in our possession | ...arkadaşlarının silahlarla ortaya çıkması kadar güzel bir şey yoktur. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
You will all be slaves. Nothing can stop this | Çok iyi bir kızdın Nancy. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
But it is within your power to save many lives | Her zaman ve... | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
The dregs of Sin City. I serve a new master now | Seni en yakın zamanda evine götüreceğiz. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
You don't know him | Ama tabii 10 dakika erken gelseydin Jackie Boy'un kafası hala yerinde olurdu. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
Low taxes, land of of opportunity | ...sen onu aklını oynatmış cinsel organsız bir yaratığa dönüştürdün. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
It's all bent up | ...çöreklenecektir. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
And everything seemed to be going so well | İşte oradalar. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
Hand me a knife | Büyük yalanlar söylemekten ve bütün dünyayı inandırmaktan gelir. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
You're a god | Shellie polis helikopterinin sesi yüzünden... | Sin City-4 | 2005 | ![]() |
A stooly who sold you out to the mob | Şu haline bak. Silahını bile taşıyamıyorsun. | Sin City-4 | 2005 | ![]() |