Search
English Turkish Sentence Translations Page 149118
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Seth Sonachand, if l' m a crook, a 420.... | Seth Sonachand, eğer ben bir düzenbazsam, bir 420... | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
You' re.... | …sen… | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Bombay 420. | Bombay 420. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Let's go, old pal | Hadi gidelim, eski dostum. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" My shoes are Japanese. My trousers are English" | " Ayakkabılarım Japon. Pantolonum İngiliz…" | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
"The cap on my head is Russian but my heart is lndian" | "…başımdaki kalpak Rus ama yüreğim Hintlidir." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" I venture into the big, wide world" | " Büyük geniş dünyaya doğru bir maceraya gidiyorum…" | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" I walk with my head held high" | "…cesaretli başım ile yürüyorum." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" Where does my destination lie, where will I ever settle?" | "Nerede bekliyor beni amacım, nerede benim ebedi ikametim?" | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
"The Creator up above us only knows" | "Bunu sadece her şeyin üstündeki yaratıcım biliyor." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" Like true soldiers, we forge ahead" | " Gerçek askerler gibi, sadece görevimizi yapıyoruz." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" Up and down, round and round...." | " Yukarı ve aşağı, yuvarlanıp duruyoruz..." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
".... flow the eternal waves of life" | "...hayatın sonsuz gelgitlerinde dolanıp duruyoruz." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" Foolish are those who sit on the side lines" | " Vatanlarının kaderleri için küçük çabalar gösterenler…" | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" With little care for their country's fate" | "… ve çizgilerin etrafında sadece aptallar bekler." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
"To forge ahead is like life, To stopstill is like death" | "Hayatın kendisi gibi ilerlemek ya da ölüm gibi beklemek için" | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
"There may be many a prince, many a ruler" | "Bir prens ya da bir amir olabilirsin." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" I m like a prince, just as spoilt" | " Bir prens gibiyim, şımartılmış." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" I sit on the mighty throne" | "Kudretli tahtımda oturuyorum." | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
" Whenever I feel in the mood" | " Ne zaman kendimi keyifsiz hissetsem" | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
"Cry the crowds in mazement: He looks very fmilar" | "İnsanlar hayranlık içinde ağlar, çok tanıdık görünür" | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
"The cap on my head is Russian but my heart is lndian" | "Başımda kalpağım Rus ama yüreğim Hintlidir" | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Alms! | Sadaka! | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Is Bombay filled with only deaf people? | Bombay sağır insanlarla mı dolmuş? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Only the deaf live here. And the blind | Burada sadece sağır insanlar ve körler yaşar. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
People in Bombay hear the jingle of coins | Bombaylılar sadece paranın sesini duyarlar. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
This is Bombay, Bombay | Bombay burası Bombay. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
High buildings are made of cement. People have hearts of stone | Çimentodan yapılan yüksek binalar ve taş kalpli insanlar. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Only one thing is sacred, that's money | Burada saygı duyulan tek şey paradır. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Move aside. It's time for business | Çekil kenara,şimdi iş zamanı | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Business? You mean work? | iş mi? Yani sen çalışıyor musun? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
That's what l' m looking for. What can I do to earn my keep? | İşte benim aradığım şey. Para kazanmak için ne yapabilirim? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Do what I do... beg! | Benim yaptığımı yap. Yalvar! | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Tell me, what kind of work can I find? | Bana söyler misin, çalışmak için nasıl bir iş bulabilirim? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Let me think it over. Are you educated? | Şöyle bir düşünelim. Eğitimin var mı? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
B.A. passed. Look at my degree. I have it here. | Eğitim Fakültesi mezunuyum, işte diplomam. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Reliable? | Doğru mu? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
I have a medal for honesty, a gold medal | Dürüstlük madalyam var, üstelik altın. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Can you work hard? 24 hours a day. | Sıkı çalışabilir misin? Günde 24 saat. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
No jobs here | Burada iş yok. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
No jobs? | İş yok mu? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
No work even for someone educated? Why? | Eğitimli biri için iş yok mu? Nasıl olur? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Because this is Bombay. It's a big city | Çünkü burası Bombay. Büyük bir şehir. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
If you look for work, you' ll never find it | Çalışmak için iş arıyorsan, asla bulamayacaksın | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
If you live by lying and cheating there are 420 ways | Hilebazlık yaparak ve yatarak yaşamak istiyorsan; işte onun 420 yolu var. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Thank you, boss. I've learnt a lot today | Sağol patron. Bugün çok şey öğrendim | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
How much are these? Don't touch | Bunlar kaç para? Dokunma | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
8 annas a dozen, 2 annas for 3 | Düzinesi 8 anna, 3 tanesi 2 anna | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Eight annas a dozen or two annas for three | Düzinesi sekiz anna,3 tanesi iki anna. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Two annas for three. No, three annas for two. | İki anna üç tane için. Hayır, Üç anna iki tane için. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
3 annas for 2. It isn't free. How will I survive. | 2 Tane için 3 anna. Bedava değil, ben nasıl yaşayacağım. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Take them at 2 annas for 3, or get lost. | 3 tanesine 2 anna ver yada kaybol. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Why do you insist? 3 annas for 2 | Niçin ısrar ediyorsun? 2 tane için 3 anna. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
No way! 2 annas for 3 | Olmaz! 3 Tanesi 2 anna. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Think it over | Bir düşün! | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Two annas for three Three annas for two | Üç tane için iki anna, İki tane için üç anna. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
He must be nuts | Deli galiba bu adam. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Come over here | Buraya gel! | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
You want 2 for 3 annas? Here.... | 3 Anna'ya 2 tane mi istiyorsun? Buyur. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Now we' re talking | Bak şimdi konuşuyoruz işte. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Oh yes, the money.... I don't have any | Evet, para.... Bende hiç yok. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Some other time, but remember 3 annas for two | Belki başka sefere, fakat unutma, 2 tanesi 3 anna'ya. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Here, pay me later | Al sonra ödersin. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
What if I never pay? | Peki ya ödeyemezsem? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
I' ll think my son ate them | Ben de onları oğlumun yediğini düşünürüm o zaman. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
How old is your son? He's of your age. | Oğlun kaç yaşında? Senin yaşında. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
You won't misunderstand? | Beni yanlış anlamazsan… | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
You don't have bananas but a heart of gold | …muzun yok ama altın bir kalbin var. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
I' ll pay | Ödeyeceğim. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
He really is nuts, so naive | Gerçekten deli, çok çaylak. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Like a banana? | Muz sever misin? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Don't throw the skin anywhere | Kabuğunu yere atma. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Some don't care about others | Bazıları diğerleri kadar dikkatli değil. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
They peel the banana and they fling..... | Muza bastığı gibi… …uçar gider... | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
it anywhere | …bir yerlere doğru. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Uncouth people eating bananas and throwing the peal anywhere. | Görgüsüz insanlar muzu yiyorlar ve kabuğunu etrafa atıyorlar. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
What nonsense! This is Bombay | Ne duyarsızlık! Burası Bombay. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Everyone laughs at others | Herkes diğerine güler… | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
When they slip themselves, they stop laughing | …fakat kendileri kaydığında, gülmeyi keserler. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
You' re right, brother | Haklısın, kardeşim. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Tell me | Söyler misin?... | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Is there a pawn shop in the area? | …buralarda hiç rehineci var mı? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
It's over there | İşte orada. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Everything is sold and bought | Her şey alınır ve satılır | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Vidya, you've come to collect your earrings? | Vidya, küpelerini geri almaya mı geldin? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
No, I've come to sell these bangles as well | Hayır, aksine bileziğimi satmak için geldim | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
The school isn't running well? | Okul iyi gitmiyor mu? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Get the money from the cashier. | Kasiyerlikten iyi para kazanabilirsin. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Keep them. When you have the money, return it | Al onları, paran olduğunda geri getirirsin. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Who knows? Maybe I won't ever see that day | Kim bilir? Belki o günleri hiç görmeyiz. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Why talk like that? It saddens me | Niye böyle söylüyorsun? Beni deli ediyor. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
One day, a prince will come into your life | Bir gün, yakışıklı ve zengin Bir prens…... | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
He' ll be handsome and rich. When he sees you, he' ll be yours | …girecek hayatına. Seni gördüğünde, onun olacaksın. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
And then he' ll marry you | Sonra da evleneceksiniz. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
He' ll shower you with jewellery. | Mücevherleri başından aşağıya dökecek… | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Then you can return all you owe me in one go | …sonra sen yine benim bir tanem olacaksın. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Take the money. Greet your father. I' ll visit on Friday | Parayı al ve babana selam söyle. Cuma günü ziyaretine geleceğim. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
What can I show you? | Size ne göstereyim? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
Nothing to buy, something to sell | Bir şey satacağım, almayacağım. | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |
That's exactly what they all say | Tam olarak ne satacaksınız? | Shree 420-1 | 1955 | ![]() |