Search
English Turkish Sentence Translations Page 148662
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ��Ҳ�� It's good to see you too.Going long! | Seni görmek de güzel. Hadi bakalım! Seni görmek de öyle. Güzel atış! | Shelter-4 | 2007 | |
| �㻹����������滹��վ���˵�һ����� Are you gonna play or are you just gonna talk shit about me? | Oynayacak mısın yoksa benim hakkımda atıp tutacak mısın? Oynamaya devam edecek misin yoksa hakkımda konuşmaya devam mı edecek siniz? | Shelter-4 | 2007 | |
| �ӵ�Ư�� Nice throw. | İyi atıştı. Güzel atış. | Shelter-4 | 2007 | |
| ����Tori I'm Tori. | Ben Tori. | Shelter-4 | 2007 | |
| �����Ǵ�ϴ���˺�ƹ� I bought you guys wine coolers. | Size meyveli beyaz şarap ısmarlamıştım. Size şarap getirmiştim. | Shelter-4 | 2007 | |
| ����������Ҽ���ͧ�װ����� I think you puked on my parents' deck. Wow. | Sanırım bizimkilerin evinin zeminine kusmuştun. Sanırım bizimkilerin çalışma masasına kusmuştun. Wow. | Shelter-4 | 2007 | |
| �����ڻ�����С��һ���� You still putting up with this guy's shit? �� ����Ŀǰ��� Well we're both still here. | Hala bu herifin pisliklerini mi çekiyorsun? Hala bıraktığın gibiyiz. Hala bu adamın arkasını mı topluyorsun? Yani, ikimiz de burada olduğumuza göre. | Shelter-4 | 2007 | |
| �Ӹ�����! Right on. | Tam isabet! Haklısın. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��Ͳ��ܱջ������ I can't believe you got shot by a chick. | Bir hatun tarafından vurulduğuna inanamıyorum. Bir tavuk yüzünden şutlandığına inanamıyorum. | Shelter-4 | 2007 | |
| Sean ���� Gabe�ĸ�磿 Shaun, right? Aren't you Gabe's bro? | Shaun'dı, değil mi? Gabe'in ağabeyi değil misin sen? Shaun, değil mi? Gabe'in kardeşi mi? | Shelter-4 | 2007 | |
| ���� Yeah, or something. | Onun gibi bir şey... Evet, onun gibi bir şey. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ô��״�� �㻹��Toriһ���� What's the deal? You're still with Tori then? | Olayınız nedir? Hala Tori ile birlikte misiniz? Son durum ne? Hala Tori ile birlikte misin? | Shelter-4 | 2007 | |
| ����ͬ־����ʲô �����Ը��� Are you a fag? I mean she's hot. | İbne falan mısın? Sonuçta o çekici biri. İbne misin dostum? Kız çok ateşli. | Shelter-4 | 2007 | |
| ����û�����? So it's cool if I move in on that then? | O zaman ben harekete geçsem sorun olmaz, ha? Yani eğer onunla takılmıyorsan... | Shelter-4 | 2007 | |
| �������� Yeah it looks that way. | Evet, öyle görünüyor. Öyle görünüyor. | Shelter-4 | 2007 | |
| Tripps��Tori ������Yeah, I bet. | Trip, Tori'yi kesiyor. Bundan şüphem yok. Tori'yle bozuksun ha. Evet, sanırım öyle. | Shelter-4 | 2007 | |
| ������һ��ü����˰�? You guys have been together for years. | Yıllardır çıkıyordunuz. Siz tam dört yıldır birliktesiniz. | Shelter-4 | 2007 | |
| �ǰ� ����������Ҫ�䴦��һ�� Yeah we're just taking a little break right now. | Şu sıralar küçük bir ara verdik. Evet, sadece biraz ara verdik, tamam mı? | Shelter-4 | 2007 | |
| ��������õ����� She's my best friend. | O benim en iyi arkadaşım. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��Gabe�� Other than Gabe. | Gabe dışında tabii... Tabi Gabe'den sonra. | Shelter-4 | 2007 | |
| ������ It's all good. | Sorun yok. Hepsi bu kadar. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���н��������� You dating anyone? | Sen biriyle çıkıyor musun? Sen biriyle birlikte misin? | Shelter-4 | 2007 | |
| û�� �Ҹշ��� No, I just broke up. | Hayır, birinden yeni ayrıldım. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ô �����������... Yeah? Is that why you're really down here? | Öyle mi? Buraya gelmenin sebebi bu mu? Tamam işte, Bu neden buralarda olduğunu açıklıyor. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���� No... | Hayır, hayır, hayır... Hayır... | Shelter-4 | 2007 | |
| �� ��ʵ�� Yeah, actally it is. | Aslında evet. Evet, gerçek bu. | Shelter-4 | 2007 | |
| �Ұ��˳��� �ҵ�����Լ�¸��²ſ�ʼ I moved out of our place and my new lease doesn't start until the end of the month. | Birlikte yaşadığımız yerden taşındım ve yeni... Dairemi boşalttım ve yeni sözleşmem de ay sonundan önce başlamayacak. | Shelter-4 | 2007 | |
| ������ That's cool. | İyiymiş. Harika. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��Ǹ I'm sorry. | Üzüldüm. Üzgünüm. | Shelter-4 | 2007 | |
| ι Hello? | Alo? Merhaba? | Shelter-4 | 2007 | |
| ����Ϊ���Ѿ��������� I thought we weren't gonna leave him over there. | Onu orada bırakmayacağımızı sanıyordum. Onu orada bırakamazsın. | Shelter-4 | 2007 | |
| �� �� Jeanne No, don't drive, Jeanne. | Hayır, gitme Jeanne. Hayır, sen kullanamazsın, Jeanne. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ȥ���� I'll go get him. | Ben gider alırım. Tamam, ben alırım. | Shelter-4 | 2007 | |
| û�� Yeah. | Tamam. | Shelter-4 | 2007 | |
| �õ� Alright. | Peki. Pekala. | Shelter-4 | 2007 | |
| Tori˵����ҵij�... Tori said she needs a ride so... | Hayır, sen kullanamazsın, Jeanne. | Shelter-4 | 2007 | |
| ������ĺܿ��� Great riding today. | Bugünkü sörf harikaydı. Güzel bir gündü. | Shelter-4 | 2007 | |
| �ټ� ��� Alright �ܸ��˿����� It was good seeing you man. | Görüşürüz. Seni görmek güzeldi. Haklısın. Seni görmek güzeldi adamım. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��Ҳ��Yeah it was fun. �ټ�Ok cool. | Bayağı eğlenceliydi. Pekala, görüşürüz. Evet eğlenceliydi. Tamam. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���Լ��ؼҰ� I'm gonna leave. | Ben gidiyorum. | Shelter-4 | 2007 | |
| �� ���� Wait, come here... | Bekle, buraya gel. Bekle, buraya gel... | Shelter-4 | 2007 | |
| ������ ��� I'm tired.Goodnight. | Yorgunum, iyi geceler. Yorgunum. İyi geceler. | Shelter-4 | 2007 | |
| ����������д��? Did I write this shit? | Bu pisliği ben mi yazdım? Bu saçmalığı ben mi yazdım? | Shelter-4 | 2007 | |
| �ҵ��� Oh my God. | Aman tanrım. | Shelter-4 | 2007 | |
| ι ι ���˽����� ������? Hello! Hello! Is anybody out there? | Alo! Alo! Orada kimse var mı? Merhaba! Merhaba! Orada kimse yok mu? | Shelter-4 | 2007 | |
| ι Sean Hello... Shaun? | Alo... Shaun? Merhaba... Shaun? | Shelter-4 | 2007 | |
| ��������˭��Who the fuck is this? ��ʦ���������Լ���ѧ����?Master does not know his own student. | Sen de kimsin? Usta kendi öğrencisini tanımıyor. Sen de kimsin be? Demek hocalar kendi öğrencilerini tanıyamıyor! | Shelter-4 | 2007 | |
| ѧ����ǿ�� ��ʦ������ Student is ashamed. Master gets old. | Öğrenci utanç duydu. Usta artık yaşlanıyor. Utangaç öğrencinin, yetişkin öğretmeni. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���� �������ڷ��ӵĽ��� Dude, they were just laying around the house. | Öylece yerde duruyordu, dostum. Dostum, sadece ev içinde bir tur atayım demiştim. | Shelter-4 | 2007 | |
| Gabe������ǰ����������ϼ�Сʱ Gabe and I used to stay up for hours on these. | Gabe'le biz bu şeylerle saatlerce konuşurduk. Gabe ve ben bunları saatlerce kullanırdık. | Shelter-4 | 2007 | |
| �治���������ֱ��������� I can't believe that these go all the way to your house. | Bunların sizin evinize kadar çektiğine inanamıyorum. Bunlarla sizin eve kadar ulaşabildiğime inanamıyorum. | Shelter-4 | 2007 | |
| ֱ���Ӫ All the way to the ghetto. | Tüm varoş mahallesi boyunca çekiyor. Azınlık olmanın getirisi. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���Ǹ�������Ǹ߿Ƽ� They were the latest technology back then. | O zaman bunlar son teknoloji ürünüymüş. Üstelik o zaman için son teknolojiydi. | Shelter-4 | 2007 | |
| �Ҽǵ���ְ��ڻ������Gabe�� I think your dad bought them in an airport. | Sanırım baban bunları havaalanından almış. Sanırım baban onları havaalanından almıştı. | Shelter-4 | 2007 | |
| �Ǻ�� Step dad. | Üvey babam. Üvey baba. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ѷ That sucks! | Berbatmış! Saçmalık! | Shelter-4 | 2007 | |
| �� �����ܿ������ǽ���� ���ĺܿɰ� Oh hey, I saw some of your tags today.They're sweet. | Bugün senin baskılarından birkaçını gördüm. Bayağı güzeller. Bugün şehirde senin resimlerinden gördüm, çok sevimliydiler. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ô Yeah? �� ��Щ���ܻ��úܲ��� You've got the crane going on, looks cool. | Öyle mi?c Vinçli olanı gördüm, güzel duruyordu. Cidden mi? Bence devam etmelisin, havalı görünüyorlar. | Shelter-4 | 2007 | |
| �ܸ��˻������ڸ����� Glad to see someone's doing their artwork. | Birinin sanatını icra ettiğini görmek güzel. Birilerinin bu çalışmaları yaptığını görmek mutluluk verici. | Shelter-4 | 2007 | |
| �� ��ʱ�� Yeah, sometimes. | Evet, ara sıra yapıyorum. Evet, bazen takılıyorum. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��������Һܿ��� It was nice riding out there today. | Bugünkü gezinti oldukça güzeldi. Bugünkü gezi oldukça güzeldi. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ĵ�ؿ첻���� Your batteries are probably gonna run out. | Muhtemelen seninkinin pili bitiyor. Sanırım pillerin son dakikalarını yaşıyor. | Shelter-4 | 2007 | |
| �����10�궼û������ Probably haven't been replaced in 10 years. | Muhtemelen 10 yıldır yenilenmemiştir. Muhtemelen son on yıl boyunca yerlerine yenileri konmamıştır. | Shelter-4 | 2007 | |
| ������ʲô�� What are you listening to? | Ne dinliyorsun? Sen ne dinliyorsun? | Shelter-4 | 2007 | |
| �� ûʲô Nothing... | Hiçbir şey. Hiçbir şey... | Shelter-4 | 2007 | |
| ���Ǹ���ʿ ��һ��ʼ���Ƕ�ʿ He's a fighter. | O bir dövüşçü. O bir savaşçı. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���뺣����һ�� He's gonna kick his ass. | Adamı iyice benzetecek. Onun kıçını tekmeleyecek. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��Ҳ���˧ But he wants to look good... | Ama adamı benzetirken aynı zamanda... Fakat o en iyisini istiyor... | Shelter-4 | 2007 | |
| ��˧�ĺ����� kicking his ass. | ...iyi görünmek istiyor. Onun kıçını tekmelemeyi. | Shelter-4 | 2007 | |
| �����Դ�������Ư����װȥ������ He's wearing a sweet suit And he's gonna kick his ass. | Şık bir eşofman giyiyor ve adamı bu şekilde benzetecek. Güzel bir takım giyiyor ve onun kıçını tekmeleyecek. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��� ��Ҫ����û�����Ǿ�ȥ��̲ Dude, it's breaking overhead Let's roll to the 'bu. | Dostum, dalgalar boyu aştı. Hadi biraz sörf yapalım. | Shelter-4 | 2007 | |
| �ҵù��� I'm working. | Çalışıyorum. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ģ� ̫��ϧ�� Really? That's too bad. | Gerçekten mi? Bu kötü oldu. Gerçekten mi? Bu çok kötü. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���� �ȵ��� ��ȥ Alright! Hold on, I'll come. | Pekala! Bekle, geliyorum. Heyy! Bekle, geliyorum. | Shelter-4 | 2007 | |
| �� �������Ҫ�����·� You might wanna change first. | Önce üstünü değiştirmek isteyebilirsin. Önce üstünü değişsen iyi olur. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���� ��� ����! Come on dude, let's go! | Hadi dostum, hareket et! Hadi dostum, gidelim! | Shelter-4 | 2007 | |
| �Ƕ��˶�ø�����Ϸ����! Dude, it's a fucking circus out there. | Dostum, burası sirk alanına dönmüş. Ahbap, ne biçim bir sirk burası. | Shelter-4 | 2007 | |
| �һᵲ��С����ǰ������ I'll protect you from the big brewery.Pussy! | Seni bira fıçılarından korurum. Seni bu rezaletten kurtaracağım. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���뵽�����õĵط� Go... I've got a better spot. | İlerle. Korkak. Bildiğim daha iyi bir yer var. Devam et... Daha iyi bir yer biliyorum. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���õĵط� ���� Better spot... | Daha iyi bir yer... | Shelter-4 | 2007 | |
| ���ʺ������The waves are great. ����Ҫ����һ����֮ǰ������ Just gotta figure out where this road is. | Dalgalar harika. Sadece giriş yolunu hatırlamam gerek. Dalgalar müthiş. Yolun etrafında küçük bir tur atalım. | Shelter-4 | 2007 | |
| �� �Ƕ� ���Ƕ� Oh right there! | İşte şuradan! Oh işte orada! | Shelter-4 | 2007 | |
| �� Careful. | Dikkat et. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ط���� This is rad! | Burası muhteşem! Nefes kesici! | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ֻ�Dz��������Ϊÿ���������ǽ��Ҹ�ĵط� I just didn't want it to turn into the remnants of your keggers every Sunday morning. | Sadece her Pazar sabahı burada sizin bira artıklarınızla karşılaşmak istemedim. Cumartesi sabahları gelip de önce milletin pisliklerini toplamak istemedim. | Shelter-4 | 2007 | |
| ����ǰ���������ܷ��� This is my place I used to get away to come and just think. | Burası benim eskiden düşünmek için geldiğim yerdi. Burası benim yerim, kaçmak ve kafamı toplamak için. | Shelter-4 | 2007 | |
| ������And surf? ��And surf. | Ve sörf yapmak için... Ve sörf yapmak için... Ve sörf mü? Ve sörf. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���ǿ�ʼ�� Let's go. | Hadi gidelim. Gidelim. | Shelter-4 | 2007 | |
| �㻹�ڿ�����������ѧԺ������ So you still thinking about applying to art school? | Hala sanat okuluna başvurmayı düşünüyor musun? Tekrar sanat okuluna başvurmayı planlıyor musun? | Shelter-4 | 2007 | |
| �����ڸ��ͷ���� I do street art now. | Artık sokak sanatı yapıyorum. Şimdilik sokak ressamlığı yapıyorum. | Shelter-4 | 2007 | |
| һ��Ҳ�ܿ� It's cool though, you know. | Güzel bir fikir gibi geliyor. Oldukça zevkli, bilirsin. | Shelter-4 | 2007 | |
| �� � A book. | Bir kitap. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ô ���ϲ�д������ It's been like 3 years since the last one, right? | En son yazdığın kitabın üstünden üç yıl falan geçti, değil mi? Bir öncekinin üzerinden 3 sene geçti değil mi? | Shelter-4 | 2007 | |
| �����ƪ�� Is is really long or something? ���� Fuck off. | Bu uzun bir süre değil mi? Bas git! Gerçekten epey uzun zaman? Salla gitsin. | Shelter-4 | 2007 | |
| �� ̫ƽ���ͬ־����̫��Ϸ���� Who knew there'd be so much drama inside the gates of Pacific Bluffs. | Pacific Bluff'un kapıları ardında bu kadar dramanın döndüğünü kim tahmin ederdi? Pacific Bluffs skandallarıyla dolu dram yüklü bir kitap. | Shelter-4 | 2007 | |
| �Ҳ�̫�� I never knew. | Ben asla tahmin etmezdim. Okuduğunu bilmiyordum. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��������Զ�����˽������ You never really know what's happening inside. | İçeride neler döndüğünü asla tam olarak bilemezsin. İçindeki hikayeleri, cidden okumuş olamazsın. | Shelter-4 | 2007 | |
| ���������ּ��� That's what I liked about it. | Hoşuma giden kısmı da bu. Neden, ben beğendim. | Shelter-4 | 2007 | |
| ��ȷʵ����Щ���� �����DZ�С˵ �ļ������֣� I did embellish a little bit, it is fiction. You changed a couple of names? | Biraz üzerinde oynadım. Sonuçta bu bir kurgu. İsimleri mi değiştirdin? Sanırım biraz abartmışım, bir kurguydu sadece. Bazı isimleri değiştirdin mi? | Shelter-4 | 2007 | |
| ���һ���� When it came out. | Çıktığı zaman... Piyasaya çıkar çıkmaz. | Shelter-4 | 2007 |