Search
English Turkish Sentence Translations Page 148654
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Nothing... | Hiçbir şey. Hiçbir şey... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He's a fighter. | O bir dövüşçü. O bir savaşçı. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He's gonna kick his ass. | Adamı iyice benzetecek. Onun kıçını tekmeleyecek. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But he wants to look good... | Ama adamı benzetirken aynı zamanda... Fakat o en iyisini istiyor... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
kicking his ass. | ...iyi görünmek istiyor. Onun kıçını tekmelemeyi. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He's wearing a sweet suit And he's gonna kick his ass. | Şık bir eşofman giyiyor ve adamı bu şekilde benzetecek. Güzel bir takım giyiyor ve onun kıçını tekmeleyecek. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Dude, it's breaking overhead Let's roll to the 'bu. | Dostum, dalgalar boyu aştı. Hadi biraz sörf yapalım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Really? That's too bad. | Gerçekten mi? Bu kötü oldu. Gerçekten mi? Bu çok kötü. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Alright, I'll see you later then. | Peki, o zaman sonra gelirim. Pekala, daha sonra gelirim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Alright! Hold on, I'll come. | Pekala! Bekle, geliyorum. Heyy! Bekle, geliyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You might wanna change first. | Önce üstünü değiştirmek isteyebilirsin. Önce üstünü değişsen iyi olur. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Come on dude, let's go! | Hadi dostum, hareket et! Hadi dostum, gidelim! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Dude, it's a fucking circus out there. | Dostum, burası sirk alanına dönmüş. Ahbap, ne biçim bir sirk burası. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'll protect you from the big brewery. Pussy! | Seni bira fıçılarından korurum. Seni bu rezaletten kurtaracağım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Go... I've got a better spot. | İlerle. Korkak. Bildiğim daha iyi bir yer var. Devam et... Daha iyi bir yer biliyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Better spot... | Daha iyi bir yer... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
It's nice. Yeah. | Güzelmiş. Evet. Çok güzel. Evet. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
The waves are great. Just gotta figure out where this road is. | Dalgalar harika. Sadece giriş yolunu hatırlamam gerek. Dalgalar müthiş. Yolun etrafında küçük bir tur atalım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Oh right there! | İşte şuradan! Oh işte orada! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Should've told me sooner. Sorry. | Daha erken söylemeliydin. Özür dilerim. Bana buradan bahsetmeliydin. Üzgünüm. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
This is rad! | Burası muhteşem! Nefes kesici! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Sorry I never told you and Gabe about this place, man. | Sana ve Gabe'e buradan daha önce bahsetmediğim için üzgünüm. Üzgünüm ama buradan ne sana ne de Gabe'e bahsedemezdim,adamım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I just didn't want it to turn into the remnants of your keggers every Sunday morning. | Sadece her Pazar sabahı burada sizin bira artıklarınızla karşılaşmak istemedim. Cumartesi sabahları gelip de önce milletin pisliklerini toplamak istemedim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
This is my place I used to get away to come and just think. | Burası benim eskiden düşünmek için geldiğim yerdi. Burası benim yerim, kaçmak ve kafamı toplamak için. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
And surf? And surf. | Ve sörf yapmak için... Ve sörf yapmak için... Ve sörf mü? Ve sörf. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
So you still thinking about applying to art school? | Hala sanat okuluna başvurmayı düşünüyor musun? Tekrar sanat okuluna başvurmayı planlıyor musun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I do street art now. | Artık sokak sanatı yapıyorum. Şimdilik sokak ressamlığı yapıyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
It's cool though, you know. | Güzel bir fikir gibi geliyor. Oldukça zevkli, bilirsin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What are you working on? | Sen ne üzerinde çalışıyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
It's been like 3 years since the last one, right? | En son yazdığın kitabın üstünden üç yıl falan geçti, değil mi? Bir öncekinin üzerinden 3 sene geçti değil mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Is is really long or something? Fuck off. | Bu uzun bir süre değil mi? Bas git! Gerçekten epey uzun zaman? Salla gitsin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You sure didn't leave much out of the last one. | Son kitabınla pek fazla etki yaratamamıştın. Son kitaptan sonra epey ihmal ettiğinin farkında mısın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Who knew there'd be so much drama inside the gates of Pacific Bluffs. | Pacific Bluff'un kapıları ardında bu kadar dramanın döndüğünü kim tahmin ederdi? Pacific Bluffs skandallarıyla dolu dram yüklü bir kitap. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I never knew. | Ben asla tahmin etmezdim. Okuduğunu bilmiyordum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You never really know what's happening inside. | İçeride neler döndüğünü asla tam olarak bilemezsin. İçindeki hikayeleri, cidden okumuş olamazsın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
That's what I liked about it. | Hoşuma giden kısmı da bu. Neden, ben beğendim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I did embellish a little bit, it is fiction. You changed a couple of names? | Biraz üzerinde oynadım. Sonuçta bu bir kurgu. İsimleri mi değiştirdin? Sanırım biraz abartmışım, bir kurguydu sadece. Bazı isimleri değiştirdin mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
When did you read it? | Ne zaman okudun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
When it came out. | Çıktığı zaman... Piyasaya çıkar çıkmaz. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Funny, Gabe never mentioned anything. | Garip, Gabe bundan bahsetmemişti. Eğlenceliydi, Gabe hiç bahsetmedi bile. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I never told him. | Ona söylemedim. Ona söylemedim ki. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Why would he tell you? | Hem neden sana söylesin ki? Sana neler anlatırdı? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I just never knew that you knew about me. | Sadece benim hakkımda bir şeyler bildiğini bilmiyordum. Sadece beni bildiğini, bilmiyordum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What's your new one about? | Yeni kitabın ne hakkında? Yeni kitap ne hakkında? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Still trying to figure that out. | Şu anda hala çözmeye çalışıyorum. Hala bir şeyleri kurgulamaya çalışıyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Don't really have a subject yet. | Henüz tam bir konusu yok. Hala ciddi bir konu oturtmuş değilim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But, I'll get it back. | Ama yakında oturtacağım. Fakat, toparlayacağım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I hope so. | Umarım yapabilirsin. Öyle umuyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You're good. | Gayet iyisin. Bence bu konuda iyisin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You really liked it? Yeah. | Gerçekten sevdin mi? Evet. Gerçekten öyle mi? Evet. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You hungry? | Aç mısın? Acıktın mı? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, you wanna go to the shack or something? Yeah, definitely. | Evet, bir şeyler atıştırmak ister misin? Kesinlikle. Evet, bir büfe yada benzer bir şey aramaya ne dersin? Evet, kesinlikle. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
So, how long you staying around? | Burada ne kadar kalacaksın? Pekala, daha ne kadar süre buralardasın? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm gonna be here for a while. | Bir süre buralarda olacağım. Bir süre daha buralarda olacağım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I was supposed to go to Barcelona to meet a friend next month but I'm kinda broke. | Önümüzdeki at Barselona'da bir arkadaşımla buluşacaktım ama şu anda biraz çulsuzum. Gelecek ay Barcelona'ya, arkadaşı ziyarete gidecektim ama meteliksiz kaldım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You should ask your stepfather for the cash. | Üvey babandan para isteyebilirsin. Nakit için babandan yardım isteseydin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
That's not my style. | Bu pek bana göre değil. Bu benim tarzım değil. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Have you ever been to Europe. | Hiç Avrupa'ya gittin mi? Hiç Avrupa ya gittin mi. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I've been to Florida once. | Bir kez Florida'ya gittim. Ben bir kez Florida'ya gittim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
And that time your parents took me to Mexico. | Bir kez de sizinkilerle Meksika'ya gitmiştim. Ve bir kez de ailem beni Mexico ya götürdü. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
That's about it. That's right. | Şu mesele... Aynen öyle. Sadece bu kadar. Pekala. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I don't travel much. You should go, man. | Pek bir yere gidemiyorum. Gitmelisin, dostum. Ben pek seyahat etmem. Bence yapmalısın, dostum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'd like to someday. | Bir gün gitmek isterim. Bir gün yapmak isterim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I mean, just for the art. | Yani sırf sanat için... Yani demek istediğim, bunu resim için yapabilirsin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Go ahead, take it. | Açabilirsin. Devam et, aç. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Nah, it's cool. | Hayır, sorun değil. Hayır, gerek yok. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What? You guys like, in limbo or something? Yeah... | Ne oldu? İlişkiyi askıya mı aldınız? Evet. Ne yani? Sen hep böyle misin? Evet... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm no good at that. Takes a little practice. | Bu işlerde pek iyi değilim. Biraz pratik gerektiriyor. Bu konuda iyi değilim. Biraz pratik yap. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
And he drives right through the stop sign. | Ve tam 'Dur' tabelasının üzerine doğru sürdü. Her zaman dur işaretlerinde geçer. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
And out into some field. He totally passed out. | Sonra da bir araziye daldı. O orada öylece sızıverdi. Tarlaların içine dalar. Ortalığı dağıtır. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He must've been wasted, man. | Kesinlikle kafası dumanlıymış, dostum. Hayatını böyle harcayıp bitirecek, dostum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He was totally hammered. He's a fucking idiot. | Tamamen uçmuştu. Aptalın teki işte. Tamamen dağılmış durumda. Aptalın teki. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But he's my brother. And I love him. | Ama sonuçta benim kardeşim ve onu seviyorum. Ama o benim ağabeyim, ve onu seviyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
And my best friend. | Benim de en iyi arkadaşım. Ve benim en iyi arkadaşım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm gonna get another... you? | Bir tane daha alacağım. İster misin? Başka bir tane alacağım... Ya sen? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Here you go... | Al bakalım. İşte burada... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Thanks, brother. | Teşekkürler, kardeşim. Teşekkürler, dostum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Wow. Woah... what are you doing? | Vay canına. Hey, ne yapıyorsun? Wow. Woah... ne yapıyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Easy dude, it's ok. I wanna look at it. | Sakin ol, dostum. Bakmak istiyorum. Tamam dostum, sorun yok. sadece bakmak istedim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No one ever looks at that. | Şimdiye kadar bunlara kimse bakmadı. Hiç kimse onlara bakamaz. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Wow, is that Cody? | Vay canına, bu Cody mi? Wow, bu Cody değil mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
A sad Cody. | Mutsuz bir Cody. Üzgün Cody. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You could tell? | Öyle mi diyorsun? Anlat bana! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. And how you darkened it around his head. | Evet. Başının etrafını karartış şekline bir bak. Tanrım, başının etrafı ne kadar karanlık. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
This is incredible. | Bu inanılmaz. İnanılmaz. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
And there's no toys in his room. | Odasında da hiç oyuncak yok. Ve odasında hiç oyuncak yok. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
That's awesome. | Bu muhteşem. Etkileyici. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, he'd just gotten scolded. He was trying to understand why... | Daha yeni azar işitmişti. Nedenini anlamaya çalışıyordu. Cody sürekli etrafından azar işitir. ve hep bunun nedenini anlamaya çalışır... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
So he came into my room. | Sonra benim odama geldi. sonra benim odama, yanıma gelir. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He hasn't left yet. It's the only place he could sleep. | Sonra da gitmedi. Benim odam uyuyabildiği tek yer. Benimle yatar. Odam, onun rahat uyuyabildiği tek yer. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Ok, enough. | Tamam, yeter. Tamam, yeterli. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Adam's apple. | Adem elmamı acıttın. Adem elması. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm trashed. The cops are definitely coming. | Sarhoş oldum. Kesin polisler gelir. İşe yaramazın tekiyim. Kesinlikle, şimdi polisler basacak. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What? You can make it. | Ne? Kendin de gidebilirsin. Ne? Gecikmedim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cody, let's go. | Cody, hadi gidelim. Cody, gidelim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Surfing. All night? | Sörf yapıyordum. Tüm gece mi? Sörfteydim. Bütün gece mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, what the fuck? | Evet, ne var? Evet, ne saçmalıyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm just asking. | Sadece sordum. Sadece soruyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Want a ride or not? Go. | Götürmemi istiyor musun? Gidelim. Hemen çıkalım mı? Git. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Cody, let's go! | Cody, hadi gidiyoruz. Cody, gidelim! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |