Search
English Turkish Sentence Translations Page 148655
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I think I should reapply to CalArts... | Sanırım CalArts'a yeniden başvurmalıyım. Sanırım CalArts'a tekrar başvurmayı düşünüyorum... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What's CalArts? | CalArts da ne? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
It's a school, buddy. | Bir okul, dostum. Bir okul, adamım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I get to go to school next year. Yep. | Önümüzdeki yıl ben de okula gideceğim. Evet. Ben okula gelecek seneye gideceğim. Evet. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
They already turned you down. | Seni zaten reddettiler. Onlar zaten seni elediler. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What made you think of that? | Bu kez kabul edeceklerini neden düşünüyorsun? Bu konuda ne yapmayı planlıyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
It's just a thought. | Sadece bir düşünce... Sadece düşünüyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Well don't get your hopes up. | Yine de fazla heveslenme. Tamam, peki planlarından vazgeçme. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I mean we're having a hard time, Zach. I don't need you getting all down. | Zaten zor zamanlar geçiriyoruz, Zach. Bir de senin hayal kırıklığına ihtiyacımız yok. Demek istediğim zor günler geçiriyoruz, Zach. Her şey alaşağı olsun istemiyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Allen paints houses. Maybe I can see if he can hook you up with a job. | Allen badana işi yapıyor. Belki sana da bir iş bulabilir. Allen yeni evler boyuyor. belki de, yeni iş bağlantıları kurarız. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You're heavy. | Ağırlaşmışsın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'll be right in. Alright, hurry up. | Hemen geliyorum. Pekala, acele et. Orada olacağım. Pekala,acele et. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm late. | Geç kaldım. Geciktim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Oh hey. | Selam. Oh merhaba. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I hear you've been hanging out with Shaun. | Shaun'la takıldığını duydum. Son zamanlarda Shaun ile takıldığını duydum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Surfing. | Sörf yapıyoruz. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Well you know about him, right? | Onun nasıl biri olduğunu biliyorsun, değil mi? Onun hakkında söylenenleri biliyorsun, değil mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What about him? | Nasıl biriymiş? Kim hakkında? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He's gay. | O gay. O bir gay. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He's an old friend, Jeanne. We've been surfing together since I was 8. | O eskiden beri arkadaşım, Jeanne. 8 yaşımdan beri birlikte sörf yapıyoruz. O benim eski bir arkadaşım, Jeanne. Beraber 8 yaşından beri sörf yapıyoruz. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, well is that all? | Hepsi bu mu? Pekala, bu kadar mı yani? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, what are you saying? | Evet. Ne demek istiyorsun? Evet, sen ne demeye çalışıyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Nothing. Good. | Hiçbir şey. Güzel. Hiçbir şey. Tamam. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Zach, I just don't think he's the best guy to be hanging out with all day half naked... | Zach, o etrafında yarı çıplak bir şekilde takılabileceğin türden biri değil. Zach, sadece demek istediğim şu, bütün gün yarı çıplak dolaşan bir gay ile takılman... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
if you know what I mean. And I don't want Cody around that. | Ne demek istediğimi anlıyorsundur. Ayrıca onu Cody'nin etrafında istemiyorum. Ne demek istediğimi anlıyorsun, Cody'nin onun etrafında olmasını istemiyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What? Why? | Ne? Neden? Ne? neden ama? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm late. Get out. | Geç kaldım. Dışarı çık. Gecikiyorum. dışarı çık. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Zach, you're not a fag, right? | Zach, ibne falan değilsin, değil mi? Zach, sen de gay değilsin, değil mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You never tell me anything. How am I supposed to know? | Bana hiçbir şey söylemiyorsun. Nasıl bilebilirim ki? Bana hiçbir şey anlatmıyorsun. Nereden bilebilirim ki? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What do you think? | Aklından ne geçiyor? Ne düşünüyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I think I don't wanna deal with that. | Böyle bir şeyle uğraşmak istemediğimi biliyorum. Bu konuda bir anlaşma yapamayız,diyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hi dude. | Selam dostum. Merhaba dostum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I tried calling you. Yeah. | Seni aramaya çalıştım ama... Biliyorum. Seni ulaşmaya çalıştım. Biliyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Listen, I just wanted to... I'm really busy man. | Dinle, bilmeni istiyorum ki... Gerçekten meşgulüm, dostum. Dinle, Ben sadece... Gerçekten çok meşgulüm. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, that's cool. Yeah, I know. | Peki, sorun değil. Sorun olmadığını biliyorum. Tamam, bu harika. Evet, biliyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Listen, man... Just drop it, dude. | Dinle, bak... Boş ver gitsin, dostum. Dinle, dostum... Kes artık, ahbap. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hey, Shaun. | Selam, Shaun. Merhaba, Shaun. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hey. What's up? | Selam. Nasıl gidiyor? Merhaba. nasıl gidiyor? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I need help! | Yardıma ihtiyacım var. Yardıma ihtiyacım var! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun, this is Cody. | Shaun, bu Cody. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hi Cody, how are you man? I'm shaun. | Selam Cody, nasılsın dostum. Ben Shaun. Merhaba Cody, n’aber ufaklık? Ben shaun. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You need help? | Yardım mı lazım? Yardım mı istiyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Alright... | Pekala... Evet... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
But dude you've got it all wrong. | Ama baştan yanlış yapmışsın, dostum. iyi de her şeyi yanlış yapmışsın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You've gotta fortify the corners of the moat first | Önce hendeklerin köşelerini desteklemen gerekiyor. İlk olarak, kalelere destek yapman gerekiyor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Fortify? | Destek mi? Destek? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Codes, let's go. | Codes, hadi gidiyoruz. Codes, gidelim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm not done, I have to fortify! | Daha bitmedi. Destek yapmam lazım! Ben gelmiyorum, destek yapmam lazım! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun, do you mind looking after Cody for a second? | Shaun, birkaç dakikalığına Cody'ye göz kulak olur musun? Shaun, Cody ile biraz ilgilenebilir misin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
We're cool. | Biz böyle iyiyiz. Tabii. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Let's go for a walk. | Hadi biraz yürüyelim. Bir tur atalım mı? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No, I don't think I should leave Cody. | Hayır, Cody'yi bırakamam. Hayır, olmaz. Cody'i tek başına bırakamam. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Come on, Shaun can watch him. | Hadi ama, Shaun ona göz kulak olur. Hadi yapma, Shaun ona bakabilir. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You guys go, it's fine. | Siz gidin, biz iyiyiz. Hadi gidin çocuklar, ben buradayım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
There we go. | Hadi bakalım. Tamam gidelim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
This is gonna be a sweet walking bridge. Oh look at that. | Burası güzel bir köprü olacak. Şuna bak. Bir kaç köprü hiç de fena olmaz ha, Oh şuna bir bak. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun's great with Cody. | Shaun Cody'yle gayet iyi idare ediyor. Shaun Cody'yle ne kadar da mutlu. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Listen, I'm sorry about the other day. | Dinle, geçen gün için üzgünüm. Dinle, gecen gün için üzgünüm. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
It was stupid. | Aptalcaydı. Aptalca davrandım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Just make up your mind, Zach. | Kararını ver, Zach. Sadece kendine dürüst davran, Zach. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
If you don't want to be together just don't pull that shit on me | Eğer benimle olmak istemiyorsan, beni uğraştırıp durma. Eğer devam etmek istemiyorsan, bunun suçunu bana yüklemeye çalışma. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
If it's what you want then I'm gonna move on. | Eğer istediğin buysa ben yoluma devam ederim. Ne istediğini söyle yeter, ben de ona göre hareket edeyim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You know what that means, right? | Bu ne demek biliyorsun, değil mi? Bunun ne demek olduğunu biliyorsun, değil mi? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, Tori. I know what that means. | Evet, Tori. Ne demek biliyorum. Evet, Tori. Ne anlama geldiğini biliyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Just go, ok? | Sadece git, tamam mı? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Come on, Cody. Time to go. | Hadi, Cody. Gitme zamanı. Hadi, Cody. Dönme zamanı. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun rocks. | Shaun süper. Shaun zıplayacak. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No, Cody. Let's go. | Hadi, Cody. Gidiyoruz. Hayır, Cody. Gidelim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Shaun rocks! | Shaun süper! Shaun zıplayacak! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Can I jump on the sand castle? | Kumdan kalenin üzerine atlayabilir miyim? Ben de kalelerin üzerinde zıplayabilir miyim? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
No, we gotta go. Come on. | Hayır, gitmemiz gerek. Hadi! Hayır, gitmemiz gerekiyor. Hadi. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
The tide's gonna get it anyway. You might as well let him have at it. | Dalgalar zaten kaleyi yıkacak. Bırak da o yıksın. Bu işin zevki burada. En azından bunu yapmasına izin ver dostum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Go ahead. | Hadi yık. Tamam yap hadi. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Alright man, great job! | Tamamdır dostum, iyi işti! Sağol adamım, güzel işti! | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Come on, little man. | Hadi ufaklık. Hadi, küçük adam. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hey, I just wanted to talk to you about the other night. | Sadece geçen gece hakkında konuşmak istedim. Hey, ben sadece gecen akşam hakkında konuşmak istiyordum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I think you're really talented. | Bence gerçekten yeteneklisin. Senin çok yetenekli olduğunu düşünüyorum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
And I don't think you should throw it away. I think you should do something with it. | Bence bunu boşa harcamamalısın. Bence bunu bir şekilde kullanmalısın. Hadi, küçük adam. Bence bu yeteneğini boşa harcama, bu konuda bir şeyler yapmalısın. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Is that it? | Bitti mi? Hepsi bu mu? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Tor, I'll call... | Tori, seni ararım. Tor, seni ararım... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Why? You got somewhere to go? | Niye soruyorsun? Bir yere mi gideceksin? Neden? Bir yere mi gidecektin? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. Yeah I gotta go. | Evet. Gitmem gerek. Evet. Hemen çıkmalıyım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Listen, I gotta go. | Dinle, gitmem gerek. Dinle, çıkmam gerek. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Hey, Jeanne. Hey. | Selam, Jeanne. Selam. Merhaba, Jeanne. Merhaba. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Where's Cody? | Cody nerede? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Like you care. | Sanki umurunda da. Sen bakıyordun. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What are you talking about? | Neden bahsediyorsun sen? Sen neden bahsediyorsun? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Where were you last night? I called you like 3 times. | Dün gece neredeydin? Seni üç kez aradım. Dün gece neredeydin? Seni tam üç kez aradım. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Did you need something? | Bir şey mi ihtiyacın vardı? Neden, bir şey mi lazım oldu? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. I need to know you're there. | Evet. Nerede olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı. Evet, nerede olduğunuzu bilmek istedim. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I'm always there. For Cody. | Cody için hep buradayım ben. Buradaydım. Cody ile. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
You weren't last night. | Ama dün gece yoktun. Sen bakıyordun. Gece burada değildin. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
What do you need, Jeanne? | Ne lazım, Jeanne? Ne istiyorsun, Jeanne? | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Actually, Allen is going up to Portland this weekend. | Allen bu hafta sonu Portland'a gidiyor. Aslında, Allen bu hafta sonu Portland'a gidiyor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
He's gonna make a bid for a job. He said he'd take me. | Bir iş için teklif sunacak. Beni de götüreceğini söyledi. Yeni bir iş kuruyor. Beni de götürmek istiyor. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
It would do me so much good to get out of here. | Buradan uzaklaşmak bana çok iyi gelecek. Buralardan uzaklaşmak benim için de çok iyi olurdu. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Allen? Yeah. | Allen mı? Evet. Allen la mı? Evet. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Allen? Uh huh. | Allen? Allen? Uh huh. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
Can you watch Cody this weekend? Please... | Bu hafta sonu Cody'ye bakar mısın? Lütfen... Bu hafta sonu Cody'e bakar mısın? Lütfen... | Shelter-1 | 2007 | ![]() |
I was hoping to have the weekend to myself. | Aslında bu hafta sonunu kendime ayırmayı planlıyordum. Bu hafta sonunu kendime ayrılmayı planlıyordum. | Shelter-1 | 2007 | ![]() |