Search
English Turkish Sentence Translations Page 148577
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I told you to stop calling me that. | Sana beni öyle çağırmamanı söylemiştim. Ben durdurmak için söyledim Bana böyle çağrı. Ben durdurmak için söyledim Bana böyle çağrı. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Make me proud, Nicole. (pats) | Gururlandır beni Nicole. Nicole, gururlu olun. Nicole, gururlu olun. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Isn't this fun? Yeah, man. | Eğlenceli değil mi? Evet. Bu eğlenceli değil mi? Evet, adamım. Bu eğlenceli değil mi? Evet, adamım. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
(laughs) (shouts) Hold on! | Sıkı tutun! Bekle! Bekle! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
You can breathe now. | Artık nefes alabilirsin. Şimdi nefes alabiliyorum. Şimdi nefes alabiliyorum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Whoa. What was that? You hit something? | Neydi o? Bir şeye mi çarptın? Dur. Ne o? Bir şey vurdu? Dur. Ne o? Bir şey vurdu? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
S 11 isn't responding to command. (keyboard clacking) | S 11 emre itaat etmiyor. S 11 komuta cevap vermiyor. S 11 komuta cevap vermiyor. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
The propeller must've damaged the external interface. | Pervane dış arabirime hasar vermiş olmalı. Hasarlı pervane olmalı dış arabirim. Hasarlı pervane olmalı dış arabirim. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I told you it wasn't ready for adverse conditions. | Zor durumlara hazır olmadığını söylemiştim. Ben hazır değildim söylemiştim olumsuz koşullar için. Ben hazır değildim söylemiştim olumsuz koşullar için. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Get the system back online now. | Sistemi yeniden çalıştır. Sisteme geri al Şu anda online. Sisteme geri al Şu anda online. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
It's not working. | İşe yaramıyor. çalışmıyor. çalışmıyor. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I'm engaging the kill switch. | Kapama düğmesine basıyorum. Ben öldürmek şalter çekici değilim. Ben öldürmek şalter çekici değilim. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
(high pitched whine) In three... | Üç... üç ayında ... üç ayında ... | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
two... | İki... İki ... İki ... | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
one. It's too late, Nicole. | Bir. Çok geç Nicole. biri. Artık çok geç, Nicole. biri. Artık çok geç, Nicole. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
(alarm blaring) Woman: We've lost our signal. | Sinyali kaybettik. Biz sinyali kaybettik. Biz sinyali kaybettik. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Oh my God. What just happened? | Tanrım. Ne oldu? Aman Tanrım. Ne oldu? Aman Tanrım. Ne oldu? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
S 11 escaped. | S 11 kaçtı. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
So you ever see anybody fall off one of these things? | Bu şeylerden düşen birini gördün mü hiç? Bu yüzden hiç kimseyi görmek Bunlardan biri düşmek? Bu yüzden hiç kimseyi görmek Bunlardan biri düşmek? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Fall? Nah. | Düşen mi? Hayır. Sonbahar? Nah. Sonbahar? Nah. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I seen a guy jump once, though. | Gerçi birinin atladığını görmüştüm. Ben de, bir zamanlar bir adam atlama görülür. Ben de, bir zamanlar bir adam atlama görülür. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Wife left him so he took a nosedive | Eşi onu terk edince 60. kattan atladı. Karısı onu terketti bu yüzden bir pike aldı Karısı onu terketti bu yüzden bir pike aldı | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
from 60 floors up. | 60 kat yukarıya. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
That's horrible. Ain't so bad. | Çok korkunç. O kadar kötü değil. Bu korkunç. o kadar kötü değil. Bu korkunç. o kadar kötü değil. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Close your eyes. Close your eyes. | Gözlerini kapa. Gözlerini kapa. Gözlerinizi kapatın. Gözlerinizi kapatın. Gözlerinizi kapatın. Gözlerinizi kapatın. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Feel the wind in your hair. | Rüzgarı saçında hisset. Saçlarında rüzgar hissedin. Saçlarında rüzgar hissedin. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
(sighs) Splat! | >! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
(laughs) It's all over with. | Her şey bitti. Onunla için hepsi. Onunla için hepsi. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I can think of worse ways to go anyhow. | Ölmek için daha kötü yollar da aklıma geliyor. Ben kötü yollar düşünebilirsiniz nasıl olsa gidin. Ben kötü yollar düşünebilirsiniz nasıl olsa gidin. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Like falling face first in a French fryer. | Yüzüstü fritöze düşmek gibi. İlk yüz düşme gibi Fransız fritözde. İlk yüz düşme gibi Fransız fritözde. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
(mimics sizzling) Thanks. | Sağ ol. Teşekkürler. Teşekkürler. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I'll have that image in my head all day. | Bütün gün aklımda o görüntü olacak. O görüntü olacak Kafamda bütün gün. O görüntü olacak Kafamda bütün gün. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
How about getting jammed into a wood chipper? | Ağaç öğütücüsüne sıkışmaya ne dersin? Nasıl sıkışmış alıyorum Bir odun parçalayıcı içine? Nasıl sıkışmış alıyorum Bir odun parçalayıcı içine? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Oh no! | Olamaz! Oh hayır! Oh hayır! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Not like this! (screaming) | Böyle olmaz! Bunun gibi değil! Bunun gibi değil! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Signals from the tracking implant are fading, | Takip implantının sinyalleri azalıyor, izleme implant gelen sinyaller soluyor izleme implant gelen sinyaller soluyor | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
but it looks like S 11's heading south. | ama görünüşe göre S 11 güneye gidiyor. ama benziyor S 11 güneye's. ama benziyor S 11 güneye's. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Commander. | Binbaşı. Komutanı. Komutanı. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
You just unleashed an eight legged man eating shark on the world. | Sekiz bacaklı insan yiyen bir köpekbalığını serbest bıraktın. Sadece Unleashed sekiz bacaklı man dünya üzerinde köpekbalığı yemek. Sadece Unleashed sekiz bacaklı man dünya üzerinde köpekbalığı yemek. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
A minor setback. | Küçük bir aksilik. Küçük bir engel. Küçük bir engel. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
If you're thinking of going back into that lab and creating a new freak, forget it. | Eğer laboratuara dönüp yeni bir ucube yaratmayı düşünüyorsan unut gitsin. Bunu geri gitmeyi düşünüyorsanız Yeni bir ucube yaratma ve laboratuar, unut gitsin. Bunu geri gitmeyi düşünüyorsanız Yeni bir ucube yaratma ve laboratuar, unut gitsin. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I'm cutting off all Blue Water funding until you get S 11 back. | S 11'i yakalayana dek Blue Water'ın tüm para kaynağını kesiyorum. Ben, tüm Blue Water fon keserek kulüpler Eğer S 11 geri almak kadar. Ben, tüm Blue Water fon keserek kulüpler Eğer S 11 geri almak kadar. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Fail, and that's not all I'll cut off. | Başarısız olursan başka şeyler de keseceğim. Başarısız değil, that's all i kesilmiş olacak. Başarısız değil, that's all i kesilmiş olacak. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Relax, Commander. We'll get S 11, | Sakin olun Binbaşı. S 11'i yakalayacağız, Dinlenmek, Commander. Biz, S 11 alırsınız Dinlenmek, Commander. Biz, S 11 alırsınız | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
even if we have to go to the ends of the earth. | dünyanın sonuna gitmemiz gerekse bile. biz gitmek zorunda bile toprak biter. biz gitmek zorunda bile toprak biter. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Okay, telemetry shows he's heading to Mexico. | Telemetriye göre Meksika'ya gidiyor. Tamam, telemetri gösterir o Meksika başlığı's. Tamam, telemetri gösterir o Meksika başlığı's. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Let's get a team down there now. | Oraya bir ekip gönderelim. Şimdi orada bir takım dönelim. Şimdi orada bir takım dönelim. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Any changes? | Değişiklik var mı? Herhangi bir değişiklik? Herhangi bir değişiklik? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Hard to say. | Söylemek zor. Sert söylemek. Sert söylemek. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
The tracking implant was damaged when S 11 ripped off its control plate. | S 11 kontrol levhasını koparınca takip implantı hasar gördü. Izleme implant hasar gördü S 11 ile kontrol plaka kandırıldım zaman. Izleme implant hasar gördü S 11 ile kontrol plaka kandırıldım zaman. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
But we're still receiving ghost signals | Ama hala S 11'in kıyı sularında olduğunu... Ama biz hala hayalet sinyalleri alıyorsanız Ama biz hala hayalet sinyalleri alıyorsanız | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
indicating S 11's presence in the coastal waters. | ...gösteren hayalet sinyaller alıyoruz. S 11 varlığını gösteren kıyı sularında. S 11 varlığını gösteren kıyı sularında. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Can we pinpoint its location? | Yerini belirleyebilir miyiz? onun yerini belirlemekte miyim? onun yerini belirlemekte miyim? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Not exactly, Dr. Sands. | Pek sayılmaz Dr. Sands. Tam olarak değil, Dr Sands. Tam olarak değil, Dr Sands. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
But S 11 is here, and for some reason, it's sticking around. | Ama S 11 burada ve bir sebepten etrafta takılıyor. Ama S 11, burada ve bazı nedenlerden dolayı, çevresinde yapışmasını's. Ama S 11, burada ve bazı nedenlerden dolayı, çevresinde yapışmasını's. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Migratory instincts. | Göç içgüdüsü. Göç içgüdüleri. Göç içgüdüleri. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
It'll feed along the coast a few days and then move on. | Birkaç gün kıyı boyunca beslenecek ve yoluna devam edecek. Bu sahil boyunca yem olacak Birkaç gün sonra hareket. Bu sahil boyunca yem olacak Birkaç gün sonra hareket. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
This is us, sir. We're here? | Bizimki burada. Burada mı? Bu, efendim biziz. Biz buradayız? Bu, efendim biziz. Biz buradayız? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I chartered a smaller craft too for the recovery mission. | Kurtarma görevi için daha küçük bir uçak da tuttum. Ben de küçük bir tekne kiralamış kurtarma misyonu için. Ben de küçük bir tekne kiralamış kurtarma misyonu için. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
A fast one, I hope. | Umarım hızlıdır. Hızlı bir, umarım. Hızlı bir, umarım. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
It will do the job, sir. Good. | İşe yarayacak. Güzel. Bu, efendim iş yapacak. İyi. Bu, efendim iş yapacak. İyi. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Sir, I think we should also contact Andy Flynn. | Ayrıca Andy Flynn'i aramamız gerektiğini de düşünüyorum. Efendim, biz gerektiğini düşünüyorum Ayrıca Andy Flynn başvurun. Efendim, biz gerektiğini düşünüyorum Ayrıca Andy Flynn başvurun. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Flynn? | Flynn mi? Flynn? Flynn? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
He's here in Mexico? | Meksika'da mı? Meksika 'da burada? Meksika 'da burada? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Since you let him go two years ago. | İki yıl önce onu gönderdiğinizden beri. Ona izin verdiğinden beri İki yıl önce gidin. Ona izin verdiğinden beri İki yıl önce gidin. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
I didn't let him go, Santos. I fired his ass | Onu göndermedim Santos. Kovdum, Gitmem Santos ona izin vermedi. Ben kıçını ateşledi Gitmem Santos ona izin vermedi. Ben kıçını ateşledi | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
'cause he demanded a raise... a big one. | çünkü çok büyük bir zam istemişti. Çünkü o talep zam ... büyük bir tane. Çünkü o talep zam ... büyük bir tane. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
He's a greedy bastard, no doubt, | Açgözlü bir herif olduğu kesin, O, açgözlü bir piç's hiç şüphesiz, O, açgözlü bir piç's hiç şüphesiz, | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
but he knows these waters better than anyone. | ama bu suları herkesten iyi biliyor. ama bu sular bilir herkesten daha iyi. ama bu sular bilir herkesten daha iyi. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
And he knows what we're up against. | Neyle karşı karşıya olduğumuzu da biliyor. Ve o bilir biz karşı karşıya olduğunu anladığımda. Ve o bilir biz karşı karşıya olduğunu anladığımda. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
If you want S 11 back, | Eğer S 11'i geri istiyorsanız... Eğer, S 11 geri istiyorsanız Eğer, S 11 geri istiyorsanız | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Andy Flynn is your best shot. | ...en iyi şansınız Andy Flynn. Andy Flynn en iyi vurulur. Andy Flynn en iyi vurulur. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
All right, find him. | Pekala, bul onu. Tamam, onu bulmak. Tamam, onu bulmak. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Who's ready for some tequila ball? | Kim tekila oyunu için hazır? Kim hazır bazı tekila topu? Kim hazır bazı tekila topu? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Ready, gringo? Whoo! | Hazır mısın ahbap? Hazır, gringo? Whoo! Hazır, gringo? Whoo! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
You missed. Let's go, ladies. | Kaçırdın. Gidelim kızlar. Seni özledim. , bayan gidelim. Seni özledim. , bayan gidelim. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
There you go. Gracias. | İşte. Teşekkürler. İşte böyle. Gracias. İşte böyle. Gracias. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Andy Flynn. Still drinking that rotgut, huh? | Andy Flynn. Hala o dandik şeyi mi içiyorsun? Andy Flynn. Hala, ha kötü içki içme? Andy Flynn. Hala, ha kötü içki içme? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
What's up, brother? What are you doing here? | Ne haber kardeşim? Burada ne işin var? Ne, kardeşim oldu? Ne yapıyorsun burada? Ne, kardeşim oldu? Ne yapıyorsun burada? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Looking for you. | Seni arıyordum. seni arıyorum. seni arıyorum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
No, you didn't. | Hayır, aramıyordun. Hayır, olmadı. Hayır, olmadı. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Blue Water wants you back. Not a chance, man. | Blue Water seni geri istiyor. Dünyada olmaz. Blue Water geri istiyor. Faydası yok, dostum. Blue Water geri istiyor. Faydası yok, dostum. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Not a chance. | Asla olmaz. Değil bir şans. Değil bir şans. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
If it's about the money... Look, it's always about the money. | Eğer sorun paraysa... Sorun hep para. Bu para olsaydı ... Bu para hakkında Her zaman, bak. Bu para olsaydı ... Bu para hakkında Her zaman, bak. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
All right? That idiot Sands, he won't pay me what I'm worth, | Tamam mı? O aptal Sands bana hak ettiğimi vermiyor, Tamam mı? O aptal Sands, o, ben değerliyim bana ne ödemez Tamam mı? O aptal Sands, o, ben değerliyim bana ne ödemez | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
so I'm retired. | o yüzden emekliye ayrıldım. ben emekli değilim. ben emekli değilim. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Not anymore, amigo. (sighs) | Artık değil dostum. Artık değil, amigo. Artık değil, amigo. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Please help me! | Lütfen yardım edin! Lütfen bana yardım et! Lütfen bana yardım et! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Please! No! Please! | Lütfen! Hayır! Lütfen! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Please! (screams) | Lütfen! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
No, don't! No no no no no no! | Hayır, yapma! Hayır, hayır, hayır! Hayır, yok! Hayır hayır hayır hayır! Hayır, yok! Hayır hayır hayır hayır! | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Hey, guys. | Selam millet. Hey, çocuklar. Hey, çocuklar. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
So glad you could join us, Mr. Flynn. | Bize katılmanıza memnun oldum Bay Flynn. Böylece bize katılabilir, memnun Bay Flynn. Böylece bize katılabilir, memnun Bay Flynn. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Do we have a location? Sands: No. | Yeri belli mi? Hayır. Biz bir yerde var mı? Hayır. Biz bir yerde var mı? Hayır. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
But like an octopus, he's very territorial. It won't stray far. | Ama ahtapot gibi bölgesine sadıktır. Fazla uzaklaşmayacak. Ama bir ahtapot gibi, o çok toprak's. Bu kadar başıboş olmaz. Ama bir ahtapot gibi, o çok toprak's. Bu kadar başıboş olmaz. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
You understand you are to capture S 11, not terminate it, right? | S 11'i yok etmeyip yakalayacağını biliyorsun değil mi? Eğer S 11 yakalamak için anlamak doğru değil, sonlandırmak? Eğer S 11 yakalamak için anlamak doğru değil, sonlandırmak? | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Well, your fish might have other ideas. | Balığınızın başka fikirleri olabilir. Iyi, senin balık olabilir başka fikirleri var. Iyi, senin balık olabilir başka fikirleri var. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
S 11 can be controlled, | S 11 kontrol edilebilir... S 11, kontrol edilebilir S 11, kontrol edilebilir | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Mr. Flynn. | ...Bay Flynn. Bay Flynn. Bay Flynn. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |
Let me show you. | Göstermeme izin verin. göstermeme izin ver. göstermeme izin ver. | Sharktopus-1 | 2010 | ![]() |