Search
English Turkish Sentence Translations Page 148014
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
From cojile bananas. Who would you know? | Muz kabuğu. Kim bilebilir ki? oh muz ... yeni. Muz kabuğu. Kim bilebilir ki? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Do you want to fill? | Doldurmamı ister misiniz? tekrar doldurmami ister misiniz? Doldurmamı ister misiniz? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Susan? Yes. | Susan? Evet. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
How is Ryan? Good. Lives with his father this weekend. | Ryan nasıl? İyi. Bu hafta sonu babasında kalıyor. Ryan nasil? o iyi. bu haftasonu babasinda kaliyor. Ryan nasıl? İyi. Bu hafta sonu babasında kalıyor. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
You to transmit that are always willing I give him lecþii free. | Ona istediği zaman bedava ders vermeye başlayacağımı iletir misin? ona ne zaman isterse derslere baslayabilecegimizi soyler misin. Ona istediği zaman bedava ders vermeye başlayacağımı iletir misin? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Yes. Well. It's pretty busy with school, but maybe after entering the vacation. | Evet, pekâlâ. Şu anda okulla çok meşgul, ama tatile girdiğinde olabilir. evet. tabii. okulda isler baya karisik, belki okuldan sonra. Evet, pekâlâ. Şu anda okulla çok meşgul, ama tatile girdiğinde olabilir. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
It's perfect. | Mükemmel. ohh bu mukemmel. Mükemmel. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
How is the pie? | Pasta nasıl? tatli nasil? Pasta nasıl? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
It's good. | Güzel. guzel. Güzel. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
N inviþi once in a town? On chelneriþã? | Ona çıkma teklif ettin mi? Garson kız. ona cikma teklifi ettin mi? garson kiza? Ona çıkma teklif ettin mi? Garson kız. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
It is not never knows. | Asla bilemezsin. biliyor mu. Asla bilemezsin. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I do not think I see myself. | Onun, beni gördüğünü düşünmüyorum. Bana baktığını sanmıyorum. onun bana baktigini sanmiyorum. Bana baktığını sanmıyorum. Onun, beni gördüğünü düşünmüyorum. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Hi, sorry I call at this hour. | Selam, bu saatte aradığım için özür dilerim. merhaba, bu saatte aradigim icin uzgunum. Selam, bu saatte aradığım için özür dilerim. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
He called someone from the treasury? | Gelir Dairesi'nden birisi seninle irtibata mı geçti yoksa? IRS'den birileri seni aradi mi? Gelir Dairesi'nden birisi seninle irtibata mı geçti yoksa? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
No. Only ... | Hayır. Sadece... hayir. ben sadece ... Hayır. Sadece... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I had some problems with respiraþia After I removed the Duke for a walk. | Duke'ü dolaştırdıktan sonra bir anlığına kötü oldum. duke dolastirip dondugumde problem yasadim. Duke'ü dolaştırdıktan sonra bir anlığına kötü oldum. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
And I am the keeper. | Sonra da bayıldım. bayildim. Sonra da bayıldım. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
They had to take me to the hospital with saving. | Ambulans ile beni hastaneye getirdiler. beni hastaneye getirdiler. </ i> Ambulans ile beni hastaneye getirdiler. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Sorry. I do not know why I called. | Çok özür dilerim. Seni niçin aradığımı bilmiyorum. uzgunum. seni neden aradigimi bilmiyorum bile. Çok özür dilerim. Seni niçin aradığımı bilmiyorum. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I had your book visits to me i. .. | Sadece, bana verdiğin kartı görünce... bana verdigin kart yanimdaydi... Sadece, bana verdiğin kartı görünce... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
You're there? Yes. | Hâla orada mısın? Evet. orda misin? evet. Hâla orada mısın? Evet. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
You ever been thinking about his death, Ben? | Hiç ölümü düşündün mü, Ben? olumu hic dusundun mu, Ben? Hiç ölümü düşündün mü, Ben? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
From time to time. | Zaman zaman. arasira. Zaman zaman. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I was învineþit face. Not a very good sign. | Yüzüm morarmış. Bu iyiye işaret değil. belirtiler cok iyi gorunmuyor. Yüzüm morarmış. Bu iyiye işaret değil. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
You should rest you. Trying to sleep. | Dinlenmelisin. Uyumaya çalış. sadece dinlenmen gerek. sadece biraz uyu. Dinlenmelisin. Uyumaya çalış. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I like to talk to you. | Seninle konuşmayı seviyorum. seninle konusmayi seviyorum. Seninle konuşmayı seviyorum. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Me too. | Ben de seninle konuşmayı seviyorum. bende. </ i> Ben de seninle konuşmayı seviyorum. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I tell a story, please? | Bir hikaye anlatır mısın, lütfen? bana bir hikaye anlatirmisin, lutfen? Bir hikaye anlatır mısın, lütfen? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Once that never, | Bir varmış, bir yokmuş. birzamanlar, Bir varmış, bir yokmuş. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
was named a Baietel ... | Ufak bir çocuk varmış, adı da... kucuk bir cocuk varmis. ismi...</ i> Ufak bir çocuk varmış, adı da... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
How lucky for me, Keep a backup ... | Ne şanslıyım. Bunu hak ediyorum sanırım. ne sansliyim, sanirim bunu hakediyorum... Ne şanslıyım. Bunu hak ediyorum sanırım. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Let me guess. His name was Ben. | Dur tahmin edeyim. Adı Ben'miş. tahmin etmeme izin ver. adi Ben miydi? Dur tahmin edeyim. Adı Ben'miş. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
No, actually, his name was Tim. I like the name of Tim. | Hayır, aslında, adı Tim'miş. Tim ismini çok severim. hayir, aslinda, onun ismi Tim'di. Tim ismini severim. Hayır, aslında, adı Tim'miş. Tim ismini çok severim. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
brother or less Stresa is always on Tim | Küçük kardeşi, Tim'den... tim'in erkek kardesi ondan </ i> Küçük kardeşi, Tim'den... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
To make paper airplanes, because it was very industrious, | ...kağıt uçak yapmasını istermiş, çünkü Tim bunda oldukça yetenekliymiş. surekli kagit ucak yapmasini istermis, cunku Tim bunu yapmakta cok iyiymis. ...kağıt uçak yapmasını istermiş, çünkü Tim bunda oldukça yetenekliymiş. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Tim visa but more than that. | Ama Tim bundan daha fazlasını hayal ediyormuş. fakat tim daha sonralari bundan dafa fazlasini hayal etmeye baslamis Ama Tim bundan daha fazlasını hayal ediyormuş. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Good. And then? | Tamam. Sonra ne olmuş? tamam. sonra ne olmus? Tamam. Sonra ne olmuş? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
One day, Tim went to court And you got stuck leaves and branches of arm | Bir gün, Tim arka bahçeye gitmiş. Kollarına kanat yapıp... birgun, Tim evin arka tarafina gitmis, ve kollarina kanat takmis, Bir gün, Tim arka bahçeye gitmiş. Kollarına kanat yapıp... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
and he's got to get in oak. | ...büyük meşe ağacına tırmanmaya başlamış. sonra da yasli agacin uzerine cikmaya baslamis.. ...büyük meşe ağacına tırmanmaya başlamış. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
His brother less told, "Tim, you can not fly!" | Küçük kardeşi, Tim'e "Tim, sen uçamazsın ki!" demiş. kardesi demis ki, "Tim, sen ucamazsin!" </ I> Küçük kardeşi, Tim'e "Tim, sen uçamazsın ki!" demiş. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
And he said, "Follow me me." | O da, "İzle o zaman." demiş. oyle mi demis?, "sadece izle." </ i> O da, "İzle o zaman." demiş. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
He reached the top ... | Ağacın en üstüne çıkmış... tepeye ulasmis ... Ağacın en üstüne çıkmış... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
... and jumped. | ...ve atlamış. ... ve atlamis. ...ve atlamış. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
How big was the tree? | Ağaç ne kadar büyükmüş? agac ne kadar buyukmus? Ağaç ne kadar büyükmüş? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
enough. And a broken arm, man. | Yeterince büyükmüş. Çocuk kolunu kırmış. yeterince uzunmus. ve kolunu kirmis, cocuk. </ i> Yeterince büyükmüş. Çocuk kolunu kırmış. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
God! What awful story. | Tanrım! Ne korkunç bir hikaye. tanrim! bu korkunc bir hikaye. Tanrım! Ne korkunç bir hikaye. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
No, no! Now comes the part beautiful. | Hayır, hayır! Güzel kısmı şimdi başlıyor. hayir, hayir! guzel tarafı geliyor. Hayır, hayır! Güzel kısmı şimdi başlıyor. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
From that experience, Tim's has realized that he wanted to fly. | Bu deneyimden sonra, Tim uçmak istediğini anlamış. bu deneyimden sonra Tim, tim ucmak istedigini farketmis. Bu deneyimden sonra, Tim uçmak istediğini anlamış. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
So he's dedicated to life spaþiale build ships. | Böylece hayatını uzay gemisi yapmaya adamış. ve hayatini uzay gemisi yapmaya adamis. Böylece hayatını uzay gemisi yapmaya adamış. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Seems that this was a good story. | Sanırım güzel bir hikaye olduğunu söylemiştin. bunun guzel bir hikaye olucagini dusunmustum. Sanırım güzel bir hikaye olduğunu söylemiştin. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Yes, e. .. | Evet, ta ki... evet, o. .. Evet, ta ki... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
... until occurred dragons. | ...ejderhalara kadar. ... sey ejderhaların ortaya ciktigi zamanlarda. ...ejderhalara kadar. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I understand now. Becomes even better. I like dragons. | Tamam, anladım. Şimdi güzelleşmeye başladı. Ejderhaları severim. simdi anladim. simdi iyi bir hale donusuyor. ejderhalari severim. Tamam, anladım. Şimdi güzelleşmeye başladı. Ejderhaları severim. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Especially dragons in space. | Özellikle uzaydaki ejderhaları. ozellikle havadayken. Özellikle uzaydaki ejderhaları. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
And the people were dragons in space blowing fire and were very bad. | Evet ve bunlar gerçekten kötü huylu, nefeslerinden ateş püskürten ejderhalarmış. onlar hertarafta sorunlar olusturuyormus. hertarafi yakip yikiyorlarmis. Evet ve bunlar gerçekten kötü huylu, nefeslerinden ateş püskürten ejderhalarmış. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I understand ... | Anladım... anladim ... Anladım... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
What we are trying to sleep, I'll close after that. | Sen uyumaya çalış, uyuduktan sonra ben telefonu kapatırım. neden uyumayi denemiyorsun, ve sende uyuyunca bende kapaticam. </ i> Sen uyumaya çalış, uyuduktan sonra ben telefonu kapatırım. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Okay. Ben ... Yes. | Tamam. Ben... Evet. tamam. Ben ... evet. Tamam. Ben... Evet. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Thank you think you've heard ... and that you did. | Dinleyip konuştuğun için teşekkür ederim. dinledigin ve konustugun icin tesekkur ederim. Dinleyip konuştuğun için teşekkür ederim. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Try to get some sleep. | Biraz uyumaya çalış. uyumaya calis. </ i> Biraz uyumaya çalış. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Good night, Emily. | İyi geceler, Emily. Good night, Emily. İyi geceler, Emily. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Emily ... | Emily... Emily ... Emily... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I damn mind. | Sana yalan söyledim. sana yalan soyledim. Sana yalan söyledim. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I think about dying every day. | Her gün ölümü düşünüyorum. olumu hergun dusunuyorum. Her gün ölümü düşünüyorum. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Dr Wesley is called Kane in section postnatal intensive therapy. | Doktor Kane, Doktor Wesley tarafından yoğun bakım ünitesine çağırılıyorsunuz. </ i> Doktor Kane, Doktor Wesley tarafından yoğun bakım ünitesine çağırılıyorsunuz. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Hi. | Selam. hey. Selam. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
When you came here? | Ne zaman geldin? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Last night, after we talked. | Dün gece, konuştuktan sonra. dun gece, konustuktan sonra. Dün gece, konuştuktan sonra. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Did you sleep here? | Burada mı uyudun? burada mi uyudun? Burada mı uyudun? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Good morning. How is our patient? | Günaydın. Hastamız nasıl bakalım? gunaydin. hastamiz nasil? Günaydın. Hastamız nasıl bakalım? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Morning. Better. Good. | Günaydın. Daha iyi. Güzel. gunaydin. daha iyiyim. guzel. Günaydın. Daha iyi. Güzel. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Hello. Hi. Ben, do you? From tax? | Merhaba. Merhaba. Ben, değil mi? Gelir Dairesi'nden? merhaba. merhaba. sen Ben misin? IRS'ten? Merhaba. Merhaba. Ben, değil mi? Gelir Dairesi'nden? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Yes, how are you? Fine, thanks. | Evet, nasılsınız? İyiyim, sağ olun. evet, nasilsiniz? iyi, tesekkurler. Evet, nasılsınız? İyiyim, sağ olun. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
We'll leave ... No, stay, please do not leave. | İkinizi yalnız bırakayım... Hayır, kal, lütfen gitme. bende ayriliyordum ... hayir, kal, lutfen ayrilma. İkinizi yalnız bırakayım... Hayır, kal, lütfen gitme. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
May remain. Whatever. | Kalabilir. Nasıl isterseniz. kalabilir. nasil isterseniz. Kalabilir. Nasıl isterseniz. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
You have the keeper's because your heart was too weak | Kalbiniz zayıf olduğu için bayıldınız. bayildin, cunku kalbin kani, Kalbiniz zayıf olduğu için bayıldınız. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
I'll invest enough blood the brain. | Beyninize yeterince kan pompalanmıyor. yukari beyne pompalamakta cok zayif kaliyor. Beyninize yeterince kan pompalanmıyor. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
He married and 'll start and stopped work. | Kalbiniz işlevini yitirmeye başlıyor. fonksiyonunu yitirmesi fazla uzun surmez. Kalbiniz işlevini yitirmeye başlıyor. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
How long do I have? | Ne kadar zamanım var? ne kadar zamanim var? Ne kadar zamanım var? | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Depends on your heart. | Bu tamamen kalbinize bağlı. bu senin kalbine bagli. Bu tamamen kalbinize bağlı. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
It could be ... | Altı hafta ya da... 6 hafta ... Altı hafta ya da... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
... six weeks or a month. | ...bir ay. ... yada 1 ay. ...bir ay. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
But I moved to the state 1B. | Durumunuzu 1B'ye yükselttim. durumun 1B'ye yukseldi. Durumunuzu 1B'ye yükselttim. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
At least I'm on the list. Not only that, but ... | Sonunda listedeyim yani. Sadece bu değil, ama... sonucta ismin bagis listesinde degil mi? sadece bu kadar degil, fakat ... Sonunda listedeyim yani. Sadece bu değil, ama... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
You get this and pager. | Size bu çağrı cihazını veriyoruz. su cagri cihazini al. Size bu çağrı cihazını veriyoruz. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
If you call, means that you have a donor. | Arandığı takdirde bir bağışçının bulunduğu anlamına gelir. seni aradigimda, bir bagiscin var demektir. Arandığı takdirde bir bağışçının bulunduğu anlamına gelir. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
The product that I started to give it your | Bu ilaç, verdiğim andan itibaren... bu unite kan dolasiminin, Bu ilaç, verdiğim andan itibaren... | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
're gonna stabilize voltage within 24 hours. | ...24 saat içerisinde kan dolaşımınızı dengeleyecek. '24 saat düzenli dolasmasini sagliyacak. ...24 saat içerisinde kan dolaşımınızı dengeleyecek. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
And after that? This wait. | Ya sonra? Bekleyeceğiz. ve sonra ne? bekleyecegiz. Ya sonra? Bekleyeceğiz. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Can I do this from home? Once you stabilize, yes. | Evde kalabilir miyim? Kan akışınız dengelendiği zaman, evet. bunu evimde yapabilirmiyim? kan akisin duzenlendiginde, tabiki. Evde kalabilir miyim? Kan akışınız dengelendiği zaman, evet. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
Good. | Tamam. guzel. Tamam. | Seven Pounds-1 | 2008 | ![]() |
911 emergency. | 911, Acil Servis. | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |
I need an ambulance. | Bir ambulans istiyorum. ambulansa ihtiyacim var. Bir ambulans istiyorum. | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |
I have you at 9212 West Third Street in Los Angeles. | Adresinizin 3. sokak 9212 numara, Batı Los Angeles olduğunu görüyorum. yeriniz los angeles'in batisi 3 cadde numara 9212 degil mi?. Adresinizin 3. sokak 9212 numara, Batı Los Angeles olduğunu görüyorum. | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |
Yes, room number two. | Evet, 2 numaralı oda. evet, oda numarasi 2. Evet, 2 numaralı oda. | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |
What's the emergency? | Olay nedir? problem nedir? Olay nedir? | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |
There's been a suicide. | Bir intihar vakası. bir intihar olucak. Bir intihar vakası. | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |
Who's the victim? | Maktul kim? kurban kim? Maktul kim? | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |
In seven days, | Tanrı, dünyayı yedi günde yarattı. tanri dunyayi 7 gunde yaratti Tanrı, dünyayı yedi günde yarattı. | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |
And in seven seconds | Bense, benimkini... ve yedi saniyede, Bense, benimkini... | Seven Pounds-2 | 2008 | ![]() |