Search
English Turkish Sentence Translations Page 147814
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
and I saw, from his neurological signs, | Nörolojik işaretlere bakınca... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Then he sighed, and his body relaxed. | Sonra son nefesini verdi ve kendini bıraktı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
And that was the moment, I am not religious, | Dindar biri değilimdir ama... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
that I thought that his spirit had departed. | ...işte o an ruhunun vücudundan ayrıldığını anladım. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Seeing the helicopter going to the hospital, | Helikopter hastaneye giderken... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I was still hoping. | ...hâlâ umudum vardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I did not realize. | Anlamamıştım. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
During the live commentary I did not realize. | Yarışı anlatırken anlamamıştım. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Okay, he was going to be injured, | Tamam, çok kötü yaralanmış olabilirdi... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
but I did not realize he was dead. | ...ama öldüğünü anlamamıştım. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I did not want to realize, probably. | Anlamak istememiştim herhâlde. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
It was unreal. | İnanması güçtü. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Ayrton's accident was caused | Ayrton'un kazasının sebebi... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
by problems with his own car. | ...aracındaki bir sorundu. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
And, certainly were, | Kesinlikle... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
no way connected to the competitiveness | ...etrafındaki araçların rekabetçiliğiyle... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
of any of the cars around him. | ...alakası yoktu. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Again, there are people who claim | Bazı insanlar... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
overly aggressively, because of his necessity to compensate | ...öndeki aracın kendileriyle rekabet edemeyeceğini bildiğinden... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
for the inadequacies of his car. | ...fazla agresif olduğuna inanmış durumda. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
But again, for me that is nonsense. | Bence tamamen saçmalık. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Again, it's just people trying to rewrite the script. | İnsanlar yine olayları kafasına göre şekillendiriyor. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Simple fact is, | Asıl gerçek... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Ayrton, almost certainly suffered a car failure, | ...Ayrton çok büyük ihtimalle mekanik arıza yaşamış olduğu. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
which caused the accident, | Kazaya da bu sebep olmuştur. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
and it was one of those things. These things happen. | Böyle şeyler olur. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
For sure it was mechanical problem. | Kesinlikle mekanik arızaydı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I'm very careful about what I say, | Biliyorum da söylüyorum. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
because they made the steering column different. | Çünkü direksiyon milini değiştirmişlerdi. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
It could be a possibility. | Sebep bu olabilir. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I have really no idea, precisely. | Tam sebebi bilmiyorum... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
But sure it was mechanical failure. | ...ama kesinlikle mekanik arıza kaynaklıydı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
The gift that he has had to be used. | Yeteneğinden faydalanılmalıydı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
He had an obligation to whatever force or power gave him that gift. | Bu yeteneği ona veren güce karşı bir yükümlülüğü vardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
ge had an obligation to pursue career, pursue passion. | Kariyerine ve tutkusuna devam etmek zorundaydı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
And of course that... those thoughts... | Bu düşünceler... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
They were very much with me, | ...hayatını kaybettiğinde... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
when he lost his life, | ...hep kafamdaydı; çünkü... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
because even in the...even in the moments of realization, | ...hayatını kaybettiği o anda bile... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
because at that time no one really knew, even in the moment of realization | ...biliyordum ki... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
that he'd lost his life | ...yaptığından farklı olarak... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I found myself... | ...hiçbir şey yapmazdı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
strangely uncomfortable with the fact | Bu düşünce nedense beni rahatsız eder. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
that wouldn't have done anything different. | Farklı bir şey yapmazdı işte. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
It was what he wanted to do. | Çünkü yapmak istediği buydu. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
And if that was the outcome... | Kariyerinin sonunun... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
linked to his career, | ...böyle olacağını bilseydi bile... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I do not think he would change it, even if he had the knowledge. | ...yine de aynı şeyi yapardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
We find out that it was serious just at the end of the race. | Farklı haberler gelmesine rağmen... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
But even...you always have some different messages. | ...yarış bitince durumun ciddi olduğunu anladık. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I remember that we had some people coming into the commentary saying: | Birisi anlatım odasına gelmişti... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
"Oh, he had a broken arm" and that's it. | ...ve sadece kolunu kırdığını söylemişti. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Five minutes later we had very bad news. | En fazla beş dakika sonra kötü haberler aldık. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I even said, I remember: "There's no point to say" | Emin olmadan açıklama yapmanın... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
"Unless we know exactly what he had" | ...bir manası yok dediğimi hatırlıyorum. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
And we did not know during the commentary. | Anlatım odasındayken elimizde kesin bir bilgi yoktu. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Then we had big rumours as always. | Sonra yine dedikodular çıktı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
And during the trip going from track to the airport, | Havaalanına giderken... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
then we understood that it was really, really bad. | ...durumun gerçekten çok ciddi olduğunu anladık. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Did you go to see Frank after the race? | Yarıştan sonra Frank'i görmeye gittin mi? | Senna-5 | 2010 | ![]() |
No. Yes, sorry. | Hayır. Pardon, gittim. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I saw...I went to see Frank, in the garage, just after the race. | Yarıştan hemen sonra garaja, Frank'in yanına gittim. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
After the commentary, that was the first thing I've done. | Yorumculuk işim bitince hemen garaja gittim. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Frank and Patrick they were together, but they did not know at the time. | Frank'le Patrick yan yanaydı ancak o anda bilmiyorlardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
That was just after the race, they did not know exactly what... | Bu dediğim hemen yarış bitinceydi ve ne olduğunu bilmiyorlardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
They were really shocked, | Şoke olmuşlardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
but again, they did not want to make any speculation and waiting for that. | Ama asılsız haberler yaymak istemediklerinden beklemedeydiler. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
We only knew from the track to the airport, more and more that it was | Pistten havaalanına giderken... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
quite serious. | ...durumun ciddiyetini anladık. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
You reflect on the difficult things in your life and the extreme emotions | Hayatınızda duygu yoğunluğu yaşadığınız anları düşününce... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
and inevitably things don't get better and in that regard, | ...ne yazık ki hiçbir şey daha iyiye gitmiyor. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
with the process of thought, | Ama düşündükçe... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
the pain only increases, and you know for me, the... | ...acınız daha da artıyor. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
My emotions then were a small fraction of the emotions, that I had when.. | O zamanki duygularım... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I went to Brazil for his funeral. | ...çeyreği kadardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
All those people in Brazil, | Brezilya'daki insanların... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
for all his fans around the world, | ...ve dünyanın dört bir yanındaki taraftarlarının gözünde... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
He will always be young. | ...her zaman genç kalacak. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Ayrton Senna will always be fast. | Ayrton Senna hep hızlı olacak. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
He will never be old. | Asla yaşlanmayacak. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
He will always be | Hep... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
the champion. | ...şampiyon olarak kalacak. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
of Brazil and of the world. | Hem Brezilya'nın hem de dünyanın şampiyonu. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
The grief, even today, | Bugün bile duyduğumuz acı... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
may be the greatest statement I can make about what he did. | ...yaptıklarını anlatmak için yeterli olur sanırım. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
When I meet a Brazilian | Bir Brezilyalı'yla karşılaştığımda... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Soon after that I have to say, | ...bir süre sonra... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I knew Ayrton Senna and I interviewed him over a 100 times. | ..."Ayrton Senna'yı tanırdım. Kendisiyle yüzden fazla röportaj yaptım" diyorum. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
I was on a cruise in the Nile River | Nil Nehri'nde bir tekne gezisindeydim. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
and there were 33 Brazilians on this cruise with my wife and I, | Eşimle çıktığımız o seyahatte yanımızda 33 Brezilyalı daha vardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
and I told one of them that I had interviewed Ayrton Senna a 100 times. | İçlerinden birine "Ayrton Senna'yla yüzden fazla röportaj yaptım" dedim. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
Some time during the next week, | Sonraki hafta boyunca... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
every one of those Brazilians had to come to me | ...bütün Brezilyalılar tek tek bana geldi. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
They had to talk to someone who had talked to Ayrton Senna. | Ayrton Senna'yla konuşmuş biriyle konuşmak istiyorlardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
They even had to touch someone who had touched... | Hatta Ayrton Senna'nın elini sıkmış birine... | Senna-5 | 2010 | ![]() |
who had shaken hands with Ayrton Senna. | ...dokunmak istiyorlardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
It was like I had known, and talked to | Sanki Tanrı'yı tanıyordum. Sanki Tanrı'yla konuşmuştum. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
and touched and shaken hands with God | Sanki Tanrı'nın elini sıkmıştım. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
And they had to do the same, through me, | Onlar da benim üzerimden aynısını yapmak istiyorlardı. | Senna-5 | 2010 | ![]() |
These were people who were 8 and 10 years old | Bu bahsettiğim insanlar Ayrton şampiyon olurken... | Senna-5 | 2010 | ![]() |