Search
English Turkish Sentence Translations Page 146177
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I think were both going to the same place. | Sanırım ikimiz de aynı yere gidiyoruz. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You know why you're here, don't you? | Neden burada olduğunu biliyorsun, değil mi? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
They say imitation is the sincerest form of flattery. | Taklitçiliğin, dalkavukluğun en samimi yöntemi olduğu söylenir... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
But I find it somewhat distasteful. | ...ama ben bunu hiç hoş bulmadım. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
To be given credit for work that's not mine. | Benim olmayan bir şey için adımın geçmesi. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Especially inferior work. | Özellikle de adi bir işte. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Like you, I know what it's like to lose family. | Senin gibi ben de aileyi kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorum. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I know what it's like not to be able to protect loved ones. | Sevdiğin insanları koruyamıyor olmak ne demek, bilirim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
It's a powerless feeling. | Kendini aciz hissettiren bir duygu. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I wouldn't do that. | Ben olsam denemezdim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Hair trigger. | Bağlı tetik. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Vengeance can change a person. | İntikam isteği insanı değiştirebilir. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Make you into something you never thought you were capable of being. | Asla olamayacağını sandığın bir şey hâline getirebilir... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
But, unlike you, I've never killed anyone. | ...ama senden farkım, ben kimseyi öldürmedim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I give people a chance. | İnsanlara bir şans verdim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You call this a chance? We will see. | Buna şans mı diyorsun? Göreceğiz. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Our game's just begun. | Oyunumuz yeni başladı. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Our game? You don't even know me. | Oyunumuz mu? Beni tanımıyorsun bile. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Oh, | Oh... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I know you. I followed you as you pursued me. | Seni tanıyorum. Sen benim peşimdeyken, ben de seni izledim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I know you. I know about your sister. | Seni biliyorum. Kız kardeşini de biliyorum. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I know how you cared for her. | Ona ne kadar önem verdiğini de biliyorum. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I know she was your only family. | Tek ailen olduğunu da biliyorum. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You sit in bars until closing. | Kapanana kadar barlarda oturuyordun. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You drink so you can sleep. | Uyuyabilmek için devamlı içiyordun. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You stagger to your car and then you start it all over again the next day. | Sendeleyerek arabana gidip, her şeye diğer gün yeniden başlıyordun... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
And I discovered what you do for recreation. | ...ve eğlenmek için ne yaptığını öğrendim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You can dispense justice. | Adalet dağıtabilirsin. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You can give people a chance to value their lives in the same moment. | Aynı anda da hayatlarının değeri için onlara bir şans da verebilirsin. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
the blade on your pendulum was inferior. | ...sarkaçtaki bıçağın çok kötüydü. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
If you want a true edge, | Gerçek bir keskinlik istiyorsan... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
you have to use tempered steel. | ...temperlenmiş çelik kullanmalısın. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Tempering's better for the long haul. | Uzun süre idare etmesi için temperlenmiş olması daha iyidir. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You in this for the long haul, detective? | Bu işte uzun süredir mi varsın dedektif? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I've been a cop for 20 years. Is that long enough for you? | 20 yıldır polisim. Senin için yeterince uzun mu? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Then you and I both know the statistics for repeat offenders in this city. | O zaman ikimiz de tekrarlanan suç oranlarını biliyoruz. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
67.5% of criminals are back in prison within three years. | Suçluların %67.5'u üç yıl içinde hapse geri dönüyor. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
What do you want from me?! | Ne istiyorsun benden? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
So you might look at what you did to Seth as a kind of public service. | O yüzden Seth'e yaptığın şey bir amme hizmeti sayılabilir. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
She was my only family. | Tek ailem oydu. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
He didn't deserve a chance! He was an animal! | O adam bir şans haketmedi! Hayvanın tekiydi! | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Everybody deserves a chance! | Herkes bir şans hakeder! | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You didn't see the blood! | Kanı görmedin! | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You didn't see what he fucking did to her! | O piçin kız kardeşime ne yaptığını görmedin! | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Killing is distasteful...! | Öldürmek iğrenç bir şeydir... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
to me. | ...bana göre. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
There is a better, more efficient, way. | Bundan çok daha etkili ve faydalı bir yol var. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
What do you see? Look! | Ne görüyorsun? Bak! | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
What do you see? Tell me what you want! | Ne görüyorsun? Benden ne istediğini söyle! | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I want to know if you have what it takes to survive. | Hayatta kalmak için gerekli olan şeyler sende var mı, bilmek istiyorum. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You see, it's a different method that I'm talking about. | Görüyorsun, bahsettiğim şey çok daha farklı bir metot. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
If the subject survives my method, | Eğer nesne metodumdan kurtulabilirse... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
he or she is instantly rehabilitated. | ...kesinlikle rehabilitasyon görmüş olur. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Now, you want a chance? | Şimdi, bir şans istiyor musun? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You want a chance? | Bir şans istiyor musun? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I am the man you call "Jigsaw". | "Jigsaw" dediğin adam benim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
It's your duty to bring me in. | Görevin beni iknâ etmek. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
But I know who you are | Ama senin kim olduğunu... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
and I know what you've done. | ...ve ne yaptığını biliyorum. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
So this is blackmail? | Şantaj mı yapıyorsun? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
This is redemption. | Bu bir kurtuluş. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Just giving you an option. That's all. | Sadece sana bir seçenek sunuyorum, o kadar. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Now, you can arrest me, | Şimdi, beni tutuklayabilirsin... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
but in doing so, your life ends as you know it. | ...ama öyle yaparsan bildiğin gibi hayatın sona erer. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
you could explore | ...seni geceleri uyutacak... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
a method of rehabilitation that'll permit you to sleep at night. | ...yeni bir rehabilitasyon yöntemi ararsın. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Or I can kill you right now. | Ya da seni şu anda öldürebilirim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
But you're not a true killer. | Ama sen gerçek bir katil değilsin. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
That's your dilemma. | Bu senin ikilemin... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
And the information I have on you is exactly where it needs to be. | ...ve senin hakkında bildiklerim tam da olması gereken yerdeler... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
And it will be released in the event of my disappearance. | ...ve ortadan kaybolursam, anında yayınlanacak. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
They'll never believe your word over mine. | Benim sözümün yanında seninkilere inanmazlar. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You're willing to take that risk? | Bu riski almak istiyor musun? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
The risk of ruining your own life | Katilleri tekrar sokağa gönderen... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
in order to protect a corrupt legal system that puts murderers back on the streets? | ...bu çökük yasal sistemi korumak için kendi hayatını mahvetme riskini? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
How would your sister feel? | Kız kardeşin ne hissederdi? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
We're at a crossroads, detective. | Bir yol ayrımındayız dedektif. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Did you help Jigsaw get hold of them? | Jigsaw'un onları yakalamasına da yardım ettin mi? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Detective Hoffman, this is Special Agent Erickson. | Dedektif Hoffman, ben Özel Ajan Erickson. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
You had something you needed to discuss about the Jigsaw case? | Jigsaw davasıyla ilgili bir şey görüşmek mi istemiştiniz? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Yes, I stopped by Agent Strahm's room tonight at the hospital, | Evet, bu akşam hastaneye Ajan Strahm'ı görmek için gittim... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
but he wasn't there. | ...fakat orada değildi. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
I hope he's all right. Oh yeah, he's fine.. | Umarım bir şeyi yoktur. Evet, bir şeyi yok. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Agent Strahm was theorizing about the possibility | Ajan Strahm'ın, Amanda Young dışında birinin daha... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
of an additional accomplice to Jigsaw... | ...Jigsaw'un suç ortağı olduğuna dair... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
...other than Amanda Young. | ...bir teorisi varmış. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Someone who might be currently unknown. | Şu an bilinmeyen biri. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Did he ever mentioned anything like that to you? | Size de böyle bir şeyden bahsetmiş miydi? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
No. But then again, I'm new to the case. | Hayır ama ben de bu davaya yeni atandım. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, well, maybe you can get him to contact me at his earliest convenience. | Anladım. Belki de ilk müsait zamanında benimle konuşmasını sağlayabilirsiniz. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Will do, and uh... | Elbette. Acaba... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
in this theorizing, | ...bu teoride... | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
who exactly did you suspect to be an accomplice? | ...suç ortağı olarak şüphelendiği belli biri var mı? | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Well, he suspected someone on the inside. | İçeriden birinin olmasından şüpheleniyordu. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Someone with access. | Erişim hakkı olan birinden. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
That's an interesting theory. | Çok ilginç bir teoriymiş. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
what do you say we reconnect in the morning? | ...sabah tekrar görüşelim. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
God. The guy was an asshole, but he was smart. | Tanrım. Herif pisliğin tekiydi ama gerçekten zekiydi. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
We could have used him. | İşimize yarayabilirdi. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |
Well, someone had to die. | Birinin ölmesi gerekiyordu. | Saw V-1 | 2008 | ![]() |