• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 145998

English Turkish Film Name Film Year Details
Did you put something on it? Üzerine bir şey koydun mu? Bir şey sürdünüz mü? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I had this ointment lying around... Bu merhemi sürmüştüm... Merhem sürmüştüm... Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Strange. She always rushed out when I called her name. Tuhaf. Ona seslendiğimde hemen fırlayıverirdi. Tuhaf. İsmini söylediğimde, hep ortaya çıkardı. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Maybe it's because she's not used to this place. Belki de buraya alışık olmadığı içindir. Belki bu yere yabancı olduğundandır. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Cats are like that. They always do as they please. Kediler böyledir. Her zaman istedikleri gibi yaparlar. Kediler böyledir. Her zaman istediklerini yaparlar. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Do you mind if I take a look upstairs? Üst kata bir göz atmam sorun olur mu? Yukarı bakmamada sakınca var mı? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Honey, where're your manners? Tatlım, bu ne tavır? Hayatım, ayıp olmuyor mu? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Come here and sit. But it won't take long. Buraya gel de otur. Ama çok uzun sürmeyecek. Gel ve buraya otur. Ama uzun sürmez. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
By the way, what do you do for a living? Aklıma gelmişken ne iş yapıyorsunuz? Acaba ne işle meşgulsünüz? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I'm an architect and my wife's in publishing. Ben bir mimarım, eşim de yayıncılık işinde. Ben mimarım, eşim de yayıncı. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
So that's why you live near the book city. O yüzden kitap şehrinin yakınında yaşıyorsunuz. Bu yüzden kütüphaneye yakın oturuyorsunuz. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
We live in Seoul. We're just here for the weekends. Seul'de yaşıyoruz. İki haftadır burada bulunuyoruz. Biz Seul’da yaşıyoruz. Buraya hafta sonu için geldik. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Anyway, what if we can't return to Seoul today? Her neyse, ya Seul'e bugün dönemezsek? Bu arada, ya bugün Seul'a dönemezsek? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I know. I can't believe the bridge's been flooded. Biliyorum. Köprüyü sel bastığına inanamıyorum. Biliyorum. Köprünün sel bastığına inanamıyorum. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
The bridge is flooded? Köprüyü sel mi basmış? Köprü kapanmış mı? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Yes, we were stopped on our way back to Seoul because of it. Evet, bu yüzden Seul'e dönmekten caydık. Evet, bu yüzden Seul yolunda geri döndük. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Shall we turn on the TV? The news should be on. TV'yi açalım mı? Haberler başlamış olmalı. Televizyonu açalım mı? Haberlerde çıkmıştır. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Rain showers will top up to 40mm around the East Sea. Sağanak yağış Doğu Deniz'i çevresinde 40 mm'ye ulaşacak. Yağmur suları Doğu Asya'da 40mm seviyesine yükseldi. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
The sudden downpour must have caused considerable damage? Aniden bastıran sağanak yağış epey hasar vermiş olmalı değil mi? Ani sağanak büyük hasara neden oldu mu? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Yes, houses and roads have been flood stricken by the downpour... Evet, evler ve sokaklar sağanak yağış yüzünden sele kapıldı... Evet, evler ve yollar sağanaktan büyük zarar gördü... Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Well, I don't think so... Şey, olduğunu sanmıyorum... Şey, yok sanırım... Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Like canned tuna? Konserve tuna gibi mi? Konserve ton balığı gibi şeyler. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
The smell might bring her out. Koku belki onu dışarı çıkarır. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Let me check. Thank you so much. Kontrol edeyim. Çok teşekkürler. Bir bakayım. Çok teşekkür ederim. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
There're some anchovies in the basement. That might do. Bodrum katta biraz ançüez olacak. O olabilir. Bodrumda biraz ançüez var. İşe yarayabilir. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
You seem to know your way around like a housewife. Ev hanımı gibi, işlerden anlıyorsunuz. Bir ev hanımı gibi ev işlerinden anlıyor gibisiniz. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
My husband can't even handle hammer and nails. Kocam çekiçle çivi bile çakamaz. Kocam eline çivi ve çekiç bile almaz. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
How come they can't control the flood whenever there's rain? Yağmur yağdığında, nasıl oluyor da seli kontrol altına alamıyorlar? Her yağmur yağdığında, sel baskınını neden önleyemiyorlar? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I'll leave it here and wait. Bunu buraya bırakıp bekleyeceğim. Buraya bırakıp bekleyeceğim. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I'm sure she'll come out soon. Çok geçmeden geleceğine eminim. Birazdan ortaya çıkacağından eminim. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Honey, the layout of this place is different from ours. Tatlım, buranın yerleşim plânı bizimkinden farklı. Hayatım, bu evin planı bizimkinden farklı. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Right, there seems to be more space in the living room. Doğru, salonda daha fazla alan var gibi. Doğru, salon daha büyük galiba. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I know. And we seem to have a better view. Biliyorum. Ve daha iyi bir manzaramız var gibi. Biliyorum. Bizim evin manzarası daha güzel. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
How long have you been married? Ne kadar zamandır evlisiniz? Ne zamandır evlisiniz? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Five years. 5 yıldır. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Married for love? Aşk evliliği mi? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Any kids? Çocuğunuz var mı? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Why bother when it's such a hassle. Sorun yarattıktan sonra, kimin umurunda. Bu bir sorun sayılmaz ki. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
It's more fun just between the two of you. İkinizin birlikte olması daha eğlenceli. Baş başa olmanız daha eğlenceli. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
She's supposed to have come out by now... Şimdiye dek ortaya çıkması gerekirdi... Artık çıkması gerek... Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
You look so young. Çok genç görünüyorsun. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
You must be successful to live here. Burada yaşamak için başarılı olmalısın. Burada yaşamaya iyi dayanıyorsun. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
My name is KIM Sunghoon. Adım KIM Sunghoon. Adım Kim Sunghoon. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
No, it's leased. We ended up here looking for a bigger place. Hayır, kiralandı. Daha büyük bir yer bulmak için buradayız. Hayır, kira. Daha büyük bir ev ararken burayı tuttuk. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Sorry, but can I speak to Youngshin? Affedersiniz, Youngshin'le konuşabilir miyim? Affedersin ama Youngshin'le konuşabilir miyim? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Just a moment. Bir saniye. Bir dakika. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
It's KIM Sunghoon. Ben KIM Sunghoon. Kim Sunghoon. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
It's me. Yes. Benim. Evet. Benim. Efendim. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Is it a bad time for you? Kötü zamanlama mı? Kötü bir zamanda mı aradım? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Quite a sum of money. Meblağ yüksek. Çok para. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I couldn't reach you on your mobile. Sana telefonundan ulaşamadım. Sana cep telefonundan ulaşamadım... Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
so I called here. Bu yüzden burayı aradım. ...bu yüzden buradan aradım. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Yes, it is... Evet, o... Evet, öyle... Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Besides, I wanted to check on you. Birde seni kontrol etmek istemiştim. Ayrıca, seni yoklamak istedim. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Everything's fine. I just left my mobile upstairs. Her şey yolunda. Cep telefonumu üst katta bırakmışım. Her şey yolunda. Cep telefonumu yukarıda unutmuşum. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
but to a king, it's no big deal. ...ama bir kral için, fazla değil. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Are you finished packing? Paketlemeyi bitirdin mi? Toplanmayı bitirdin mi? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Not much to pack.... Toplanacak pek bir şey kalmadı... Toplayacak fazla şey yok... Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
But the value has changed. Ama fiyatı değişti. Ama değeri değişti. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
A million marks must've been a hefty sum. Bir milyon mark yüklü bir meblağ olmalı. Bir milyon mark yüklü miktar olmalı. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Is there still something that's holding you back? Seni geride tutan bir şeyler var mı hâlâ? Hala çekindiğin bir şeyler mi var? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Don't you agree? Hemfikir değil misin? Aynı fikirde değil misin? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I guess so. Sanırım öyle. Evet. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Youngshin? Youngshin? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Oh, it's Haroo! Oh, bu Haroo! Haroo bu! Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Haroo! Haroo! Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Oh my! She sniffed the anchovies. Tanrım! Ançüezlerin kokusunu almış. Tanrım! Ançüezin kokusunu aldı. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Something wrong? Sorun mu var? Bir sorun mu var? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
A kitten entered my house. Evime yavru bir kedi girdi. Bir yavru kedi evime girdi. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
So my neighbors came looking for her. Bu yüzden komşularım onu aramaya geldi. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
We left out a can of anchovies. She just came out of hiding. Bir kutu ançüez çıkarttık. Saklandığı yerden çıktı. Bir kutu ançüez açtık. Saklandığı yerden çıktı. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Uh, so you have guests. Uh, misafirlerin var yani. Misafirlerin var yani. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Then I'll call you on my way to pick you up. Öyleyse yoldayken, seni almak için ararım. O zaman seni almaya gelmek için yola çıkınca ararım. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
All roads heading downtown are blocked as well. Merkeze giden bütün yollar da kapandı. Şehre giden bütün yollar da tıkalıymış. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Then we should call off today with the rain and all. O halde yağmur yüzünden bugünü iptal etmeliyiz. O zaman yağmur yüzünden bugünlük iptal edelim. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Tomorrow will be better. Yarın daha iyi olacaktır. Yarın daha iyi olacak. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Yes... that might be better. Evet... daha iyi olabilir. Evet, daha iyi olabilir. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I'll call your mobile later. Please pick up. Seni daha sonra cep telefonundan ararım. Lütfen telefonuna bak. Seni sonra cebinden ararım. Lütfen aç. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I will. Bakarım. Tamam. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Let's go. I give up. Gidelim. Vazgeçiyorum. Gidelim. Vazgeçtim. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
And leave her here? Ve onu burada mı bırakıyorsun? Onu burada mı bırakacağız? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Then what? We can't stay here. Ne yani? Burada kalamayız. Ne olmuş? Burada kalamayız. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Yes, go for now. She'll come out eventually. Evet, şimdilik gidin. Er ya da geç gelecektir. Evet, şimdilik gidin. Eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Right, why don't you do that? We don't mind. Doğru, neden böyle yapmıyorsunuz? Bizim için sorun olmaz. Doğru, neden gitmiyorsunuz? Bizim için sorun değil. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
I'm so sorry. Please call us. Çok üzgünüm. Lütfen bizi arayın. Çok özür dileriz. Lütfen bizi arayın. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
You came from that way. O taraftan geldik. Şu taraftan gelmiştiniz. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Oh my, we seem to be totally out of it. Tanrım, galiba onu tamamen kaybettik. Allah'ım, kafamız iyice karıştı. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Sorry for all the trouble. Verdiğimiz tüm sıkıntılardan dolayı özür dilerim. Her şey için özür dileriz. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
We'll call you. Sizi arayacağız. Sizi ararız. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Many apologies for bothering you. Sorry for everything. Sizi rahatsız ettiğimiz için çok özür dileriz. Her şey için üzgünüm. Sizi rahatsız ettiğimiz için özür dileriz. Kusurumuza bakmayın. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
If you need a scaling or orthodontic corrections... Diş taşı temizlemeye veya ortodontik tedaviye ihtiyacınız olursa... Ortodontik tedavi ya da diş temizliği gerekirse... Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Yes, I'll do that. You can count on a discount. Peki, arayacağım. İndirimi hesaba katabilirsin. Tamam, ararım. Bir indirim yaptırırım. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Good bye. Sorry about everything. Hoşça kalın. Her şey için üzgünüm. Güle güle. Her şey için özür dileriz. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Bye. Güle güle. Hoş çakalın. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Does the cat really listen to you? Shut up! Kedi seni gerçekten dinliyor mu? Kapa çeneni! Kedi gerçekten seni dinliyor mu? Kapa çeneni! Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Anyway, we can't go to the restaurant. Restorana da gidemeyiz zaten. Nasılsa restorana gidemeyiz. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
And we still have a guest here. Burada hâlâ bir misafirimiz var. Ve hala bir misafirimiz var. Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
What about dinner, then? Öyleyse akşam yemeğine ne dersin? Peki ya akşam yemeği? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Anything left to make pasta? Makarna yapacak bir şey kalmış mı? Hiç makarna kaldı mı? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
Are you okay with that? Bu senin için iyi mi? Senin için sorun olmaz mı? Saranghanda, saranghaji anneunda-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 145993
  • 145994
  • 145995
  • 145996
  • 145997
  • 145998
  • 145999
  • 146000
  • 146001
  • 146002
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact