Search
English Turkish Sentence Translations Page 145997
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Thought I told you it's how one should enjoy coffee. | Kahve keyfi nasıl çıkarılır sana ben söylemiştim sanırım. Birinin kahvenin tadını nasıl çıkartmasını gerektiğini sana söylediğimi sanıyordum. Kahve keyfi nasıl çıkarılır sana ben söylemiştim sanırım. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Maybe it's the rain. It tastes better today. | Belki de yağmurdan. Bugün tadı daha güzel. Belki yağmur yağdığından tadı bugün daha güzel geliyor. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Did you make a call? | Aradın mı? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
You mean, him? | Onu mu kastediyorsun? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
He might want to know. | Bilmek istiyor olabilir. Bilmek isteyebilir. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Like the time... | Tıpkı zaman gibi... Zaman gibi... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
And with the weather like this... | Ve böyle bir hava gibi. ...ve böyle mevsimlerle... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
You're just too nice. | Çok naziksin. Çok hoşsun. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
You could be such a gentleman. | Bir centilmen olabilirsin. Centilmen biri gibi. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
You know that's not what I meant. | Demek istediğim şeyin bu olmadığını biliyorsun. Kastettiğim bu değil biliyorsun. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I don't mind. | Aldırmıyorum. Umursamıyorum. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Why should l when you're being so thoughtful. | Sen bu kadar düşünceliyken, ben niye böyleyim? Neden bana karşı bu kadar naziksin? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry. I was just... | Üzgünüm. Ben sadece... Üzgünüm ben sadece... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Why aren't you mad at me? | Neden bana kızmıyorsun? Neden kızmıyorsun? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
You're entitled to be mad. | Kızmak istiyorsun. Beni kızdırmaya çalıştın. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Just look at the whole situation. | Şu durumumuza baksana. Şu halimize baksana. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I really want someone to tell me. | Birinin bana gerçekten anlatmasını istiyorum... Biri bana söylesin istiyorum. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Cause I don't know anymore. | ...çünkü artık bilmiyorum. Çünkü artık bilmiyorum... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Whether you were born incapable of getting mad | Sakin mi doğdun... ...doğuştan mı böyle sakin birisin... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Or just really good at holding it in. | ...yoksa gerçekten de öfkeni içinde tutmayı iyi mi biliyorsun? ...yoksa içinde tutmada mı başarılısın. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
This may sound strange. | Bu kulağa tuhaf gelebilir. Kulağa tuhaf geliyor olabilir. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
But getting mad... | Ama kızmak... Ama sinirlenmek... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
won't change anything. | ...hiçbir şeyi değiştirmez. ...hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
It just seemed that... | Görünen o ki... Öyle görünüyor ki... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
once you've made up your mind, | ...durumu hiçbir şeyin... ...bir kez karar verdin mi... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
nothing can change it. | ...değiştiremeyeceğine karar vermişsin. ...hiçbir şey değişmiyor. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
And clearly I share the blame as well. | Suçu da açıkça paylaşıyorum. Ve işin gerçeği, ben de utanıyorum. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
So guilt�s what's driving you to help your unfaithful wife pack. | Yani, sadakatsiz eşinin toplanmasına yardım etmeni sağlayan şey suçluluk duygusu. Bu yüzden sadakatsiz karının toplanmasına... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
And prove to be the perfect man by treating her to a nice... | Ve ona lüks bir restoranda yemek ısmarlayarak... Ve ona iyi bir restoranda güzel bir akşam yemeği ısmarlayarak... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Do you know how selfish that is? | Bunun ne kadar bencilce olduğunun farkında mısın? Bunu ne kadar bencilce olduğunu biliyor musun? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
What am I saying? | Ne diyorum ben böyle? Ne diyorum ben? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I shouldn't treat you like this. | Sana böyle davranmamalıyım. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Don't be. | Üzülme. Dileme. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Are you mad? | Kızgın mısın? Kızdın mı? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
No, really, I'm okay. | Hayır, gerçekten iyiyim. Hayır, cidden, ben iyiyim. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I'm okay... | İyiyim... Ben iyiyim. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Those seem to be your favorite words. | Belli ki bunlar en sevdiğin sözler. Bunlar en sevdiğin kelimeler olsa gerek. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Are they? | Öyleler mi? Değil mi? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I guess everything will be okay as you say, right? | Galiba her şey dediğin gibi iyi olacak, değil mi? Söylediğin gibi her şey iyi olacak, değil mi? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Excuse me, but is this Mr. HWANG Jiseok's number? | Affedersiniz, bu numara Bay HWANG Jiseok'un mu acaba? Affedersiniz ama bu numara Bay Hwang Jiseok'a mı ait? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Speaking | Evet, benim. Buyurun. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Hello, this is In & ln' Restaurant. | Alo, burası In & In' Restoranı. Merhaba, In & In Restoran'dan arıyorum. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I called to confirm your reservation. | Rezervasyonunuzu doğrulamak için aramıştım. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Ah, the reservation. | Ah, rezervasyon. Rezervasyon. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
It's two for 7pm, right? | 19:00'da, iki kişi değil mi? Saat 7'de iki kişi, değil mi? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Then, we'll be expecting you at 7, sir. | O halde, 19:00'da sizi bekliyoruz efendim. O halde, sizi 7'de bekliyoruz efendim. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
If you don't feel like it we can cancel now. | Canım istemiyorsa, hemen iptal edebiliriz. Kendini iyi hissetmiyorsan, şimdi iptal edebiliriz. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
No, I want to go and have something good to eat. | Hayır, gidip iyi bir şeyler yemek istiyorum. Hayır, gitmek ve güzel bir şeyler yemek istiyorum. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
How is it? Is it okay? Will you bring me a towel? | Nasıl? İyi mi? Bana bir havlu getirir misin? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Just wipe it dry. Okay. | Kurula. Tamam. Kurula onu. Tamam. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Check its collar. | Tasmasını kontrol et. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
It's not a stray. | Sahipsiz bir hayvan değil. Sahipsiz değil. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Is it hurt bad? | Çok mu acıyor? Yaralanmış mı? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Ouch! Oh my god! | Aman! Aman Tanrım! Aman Tanrım! | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Let me see. | Bir bakalım. Bakayım. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
That's a nasty scratch. Wait! | Ciddi bir sıyrık. Bekle! Kötü çizilmiş. Bekle! | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Oh my, you're bleeding. | Aman Tanrım, kanıyor. Tanrım, kanıyor. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I'll do it. You go look for the cat. | Bunu ben yaparım. Sen kediye bakmaya git. Ben hallederim. Sen kediyi ara. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
How the hell can you do it with one hand! | Tek elinle bunu nasıl yapabilirsin? Tek elle nasıl yapacaksın! | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
What should I apply? | Ne sürmem gerekiyor? Ne yapsam ki? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Just go look for the cat. | Sen kediye bakmaya git. Kediyi aramaya git. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Where did it go? | Nereye gitti? Nereye gitti bu? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
No doors are open, right? | Kapıların hiçbiri açık değil, değil mi? Açık kapı yok, değil mi? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I wonder if it went upstairs. | Acaba üst kata mı gitti? Yukarı mı çıktı acaba? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I'll check upstairs. Just keep looking for it. | Üst katı kontrol edeyim. Onu aramaya devam et. Yukarıya bakacağım. Sen onu aramaya devam et. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I couldn't find it upstairs. | Yukarıda bulamadım. Yukarıda değil. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Haroo? | Haroo? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Haroo! Honey, we shouldn't enter | Haroo! Tatlım, komşumuzun... Haroo! Tatlım, komşularımızın avlusuna... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Someone's home. He's coming out. | Birinin evi. Dışarı geliyor. Birinin evi. Geliyor. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Can I help you? | Size yardımcı olabilir mim? Yardımcı olabilir miyim? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Excuse me, but have you seen a cat? | Affedersiniz, ama bir kedi gördünüz mü? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Was it about this size? Right. | Bu büyüklükte miydi? Evet. Bu boyutlarda mıydı? Evet. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Small with silver fur. Have you seen her? | Kürkü gümüş renginde. Onu gördünüz mü? Gri tüylü küçük bir şey. Onu gördünüz mü? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
She was in here just now. | Demin buradaydı. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
But we don't know where she's gone... | Ama nereye gittiğini bilmiyoruz... Ama nereye gitti bilmiyoruz... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Oh dear. That cat is driving me nuts. | Aman Tanrım. Bu kedi beni deli ediyor. Tanrım! Bu kedi beni deli ediyor. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
It's raining, would you like to come in? | Yağmur yağıyor, içeri girmek ister misiniz? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Is it alright? Then just for a minute. | Sorun olmaz mı? O zaman bir dakikalığına girelim. Rahatsız etmez miyiz? O zaman bir dakikalığına girelim. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Excuse me. Excuse us. | Affedersiniz. Bizi mazur görün. Affedersiniz. Kusurumuza bakmayın. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Excuse us. | Bizi mazur görün. Rahatsız ettik. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
We're sorry for dripping all over your place. | Evinizin her yerine su damlattığımız için üzgünüz. Evinizi ıslattığımız için özür dileriz. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
This rain is insane. | Yağmur delicesine yağıyor. Bardaktan boşanırcasına yağıyor. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
She escaped through the door while I was fetching... | Ben arabadan bir şeyler getirirken... Ben arabadan bir şey çıkarırken... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
something from the car. | ...kapının arasından kaçıverdi. ...kapıdan kaçıverdi. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I circled the block a couple of times, but couldn't find her. | Apartmanın etrafını iki kere dolaştım ama onu bulamadım. Birkaç kez siteyi turladım ama onu bulamadım. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I was in a panic. She's only 2 months old, you know. | Panikledim. Daha 2 aylık, biliyorsun. Paniğe kapıldım. Daha iki aylık. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Isn't it a relief she came here instead of wandering too far. | Çok uzaklaşmasındansa, buraya gelmesi iç rahatlatıcı değil mi? Allah'tan çok uzağa değil de buraya gelmiş. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Ah, we are from Apt. 1 25 Nice to meet you. | Biz 125 nolu dairedeniz. Tanıştığımıza sevindim. Biz Blok 125'teniz. Tanıştığımıza memnun oldum. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Wipe yourself with this. Thank you so much. | Bununla kurulan. Çok teşekkürler. Bununla kurulanın. Çok teşekkür ederim. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
What happened to your hand? | Eline ne oldu? Elinize ne oldu? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Uh, this... | Uh, bu... Bu... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Was it the cat? | Kedi miydi? Kedi mi yaptı? | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Where the hell is she? I should tie it up | Nerede o? Bundan böyle... Nerede bu ya? Artık onun... | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Mind if I look around? I'm so sorry. | Etrafa bakmam sorun olur mu? Çok üzgünüm. Etrafa baksam sorun olur mu? Çok üzgünüm. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Well, go ahead. | İyi, işe koyulalım. Lütfen, buyurun. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
It's just a little scratch. | Sadece küçük bir çizik. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Let's see your wound. | Yarana bir bakayım. Yarana bakmama izin ver. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Did you disinfect it? Yes. | Yaranı dezenfekte ettin mi? Evet. Dezenfekte ettiniz mi? Evet. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
I run a medical clinic, although it's a dental one. | Bir klinik işletiyorum, gerçi dişçilikle ilgili ama. Bir Tıp Merkezinde çalışıyorum, gerçi bir diş polikliniği. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |
Thank goodness, the wound's not deep. | Allah'tan yaran derin değil. Tanrıya şükür, yara derin değil. | Saranghanda, saranghaji anneunda-1 | 2011 | ![]() |