Search

English Turkish Sentence Translations Page 14156

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Does your father know?	Baban biliyor mu? Hayır.	Das Sommerhaus-1	2014
Will you make me one as well?	Bana da bir tane yapar mısın?	Das Sommerhaus-1	2014
That looks terrible.	Berbat gözüküyor.	Das Sommerhaus-1	2014
What's Johannes up to?	Johannes ne yapıyor?	Das Sommerhaus-1	2014
Do you like him?	Onu beğeniyor musun? Biraz.	Das Sommerhaus-1	2014
Are you going to get a divorce?	Boşanacak mısınız?	Das Sommerhaus-1	2014
How did you get that idea?	Bu da nereden çıktı?	Das Sommerhaus-1	2014
Just asking.	Soruyorum sadece.	Das Sommerhaus-1	2014
Say then. How do you get this idea?	Söyle o zaman. Bunu nereden çıkardın?	Das Sommerhaus-1	2014
Just asking!	Sadece soruyorum!	Das Sommerhaus-1	2014
She's weird sometimes.	Bazen garipleşiyor.	Das Sommerhaus-1	2014
Mamma.	Annem.	Das Sommerhaus-1	2014
What do you mean weird?	Garipleşiyor derken?	Das Sommerhaus-1	2014
That...	Şey... Bazen beni korkutuyor.	Das Sommerhaus-1	2014
Who?	Kim? Annem.	Das Sommerhaus-1	2014
You don't need to be afraid of your Mother.	Annenden korkmamalısın.	Das Sommerhaus-1	2014
She loves you more than anything.	Her şeyden çok seni seviyor. Senin için her şeyi yapar.	Das Sommerhaus-1	2014
When is your birthday?	Doğum günün ne zaman. Gelecek ay.	Das Sommerhaus-1	2014
How old are you going to be?	Kaç yaşına gireceksin? 12. Sen de biliyorsun.	Das Sommerhaus-1	2014
You're going to be a really pretty, beautiful woman.	Çok güzel bir kadın olacaksın.	Das Sommerhaus-1	2014
"WHORE"	FAHİŞE	Das Sommerhaus-1	2014
Do you want to spend the night here?	Geceyi burada geçirmek ister misin?	Das Sommerhaus-1	2014
Then I'll make something for us to eat.	Yiyecek bir şeyler hazırlayayım bize.	Das Sommerhaus-1	2014
Just playing the game, honey...	Oyun oynuyoruz hayatım...	Das Sommerhaus-1	2014
I like you, Johannes.	Seni beğeniyorum, Johannes.	Das Sommerhaus-1	2014
I like you too.	Ben de seni. beğeniyorum.	Das Sommerhaus-1	2014
If you need something,	Bir şeye ihtiyacın olursa, ne olursa olsun her zaman bana gelebilirsin.	Das Sommerhaus-1	2014
Even if it's money.	Konu para olsa bile.	Das Sommerhaus-1	2014
I don't need any money.	Paraya ihtiyacım yok.	Das Sommerhaus-1	2014
I ran into Elisabeth yesterday.	Dün Elisabeth'le tesadüfen karşılaştık.	Das Sommerhaus-1	2014
I told her	Sık sık buluştuğumuzu söyledim.	Das Sommerhaus-1	2014
It was a joke.	Şakaydı. Sakinleşebilirsin.	Das Sommerhaus-1	2014
One more step and I'll jump.	Bir adım daha atarsın, intihar ederim.	Das Sommerhaus-1	2014
Hey! Christopher!	Christopher!	Das Sommerhaus-1	2014
Markus is already finished?	Markus daha şimdiden mi hazırlandı?	Das Sommerhaus-1	2014
Markus isn't here.	Markus burada değil.	Das Sommerhaus-1	2014
Why not? We're meeting at the gym.	Neden yahu? Spor salonuna gideceğiz.	Das Sommerhaus-1	2014
Fine. I'll give him 5 minutes	Peki. Ona 5 dakika veriyorum, sonra da tek başıma gideceğim.	Das Sommerhaus-1	2014
Sit down.	Otursana. Sağ ol.	Das Sommerhaus-1	2014
And Johannes should stay there?	Johannes de burada mı kalmalı?	Das Sommerhaus-1	2014
That was the plan.	Plan da oydu.	Das Sommerhaus-1	2014
Have you already found a school for Johannes?	Johannes için okul buldunuz mu?	Das Sommerhaus-1	2014
It's not an issue anymore.	Artık o sorun değil. Genç adam sınıf tekrarı yapacak.	Das Sommerhaus-1	2014
You know, that's possibly better.	Böylesi daha iyi.	Das Sommerhaus-1	2014
He needs just a bit more time and...	Biraz daha zamana ihtiyacı var ve öteki yıl...	Das Sommerhaus-1	2014
Elisabeth was lucky.	Elisabeth şanslıydı.	Das Sommerhaus-1	2014
She's going to go on an exchange program.	Değişim programına gidecek. İngiltere'ye.	Das Sommerhaus-1	2014
The years of bi lingual study paid off.	Çift dilli eğitim yılları işe yaradı.	Das Sommerhaus-1	2014
But that costs a lot of money.	Ama bayağı tuzlu olacak bu.	Das Sommerhaus-1	2014
Yes well, you get nothing for free.	Evet, sonuçta hiçbir şey bedava değil.	Das Sommerhaus-1	2014
Is there a scholarship? How are you managing it?	Burs falan mı var? Nasıl baş edeceksiniz?	Das Sommerhaus-1	2014
No, no, no...	Yok, bebekken bazı hisselere yatırım yaptık.	Das Sommerhaus-1	2014
Didn't Markus tell you that?	Markus sana söylemedi mi?	Das Sommerhaus-1	2014
Pretty much, pretty much.	Aşağı yukarı. Aynı şeyi kendi paramla yapmalıydım ben de.	Das Sommerhaus-1	2014
Why? Are you all having a hard time?	Neden? Zorluk mu çekiyorsun? Her şey yolunda.	Das Sommerhaus-1	2014
Then Markus can pay a little more attention to you.	O zaman Markus sana daha fazla ilgi gösterebilir.	Das Sommerhaus-1	2014
I certainly hope that he will.	Ben de göstereceğini umuyorum.	Das Sommerhaus-1	2014
Otherwise I'll help him with it.	Yoksa ben ona yardım ederim.	Das Sommerhaus-1	2014
Good idea...	İyi fikir...	Das Sommerhaus-1	2014
Kids!	Çocuklar! Size uslu derin dedim!	Das Sommerhaus-1	2014
Where is your Papa?	Baban nerede?	Das Sommerhaus-1	2014
What's it to you?	Bu seni ilgilendirir mi?	Das Sommerhaus-1	2014
A whole lot.	Beni çok ilgilendirir.	Das Sommerhaus-1	2014
Don't try to pull that with me.	Benimle uğraşma.	Das Sommerhaus-1	2014
How much time do we have?	Ne kadar zamanımız var? Her zamanki gibi bir saat.	Das Sommerhaus-1	2014
How old are you?	Kaç yaşındasın? 22.	Das Sommerhaus-1	2014
Can you take off your shirt?	Tişörtünü çıkartabilir misin?	Das Sommerhaus-1	2014
You can both get dressed.	İkiniz de giyinebilirsiniz.	Das Sommerhaus-1	2014
I don't know at all what went wrong there.	Orada neyin yanlış gittiğini de hiç bilmiyorum.	Das Sommerhaus-1	2014
We went in the hotel	Otele gittik, başından beri garipti.	Das Sommerhaus-1	2014
He didn't pay any attention to me anymore.	Artık bana ilgi göstermiyor.	Das Sommerhaus-1	2014
Can you imagine? We didn't have sex for a whole week?	Düşünebiliyor musun ya? Bir haftadan beri seks yapmıyoruz.	Das Sommerhaus-1	2014
And then he was always gone in the evenings	Akşamları hep çıkıyor ve geç saatlerde geliyor.	Das Sommerhaus-1	2014
I didn't have any idea where he was.	Nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Belki de başka bir kadınla.	Das Sommerhaus-1	2014
I didn't care if he was.	Başka bir kadınlaysa da umurumda değil.	Das Sommerhaus-1	2014
But without talking about it at all.	Ama bundan hiç bahsetmemek.	Das Sommerhaus-1	2014
And before we left, everything was normal.	Gitmemizden önce, her şey normaldi.	Das Sommerhaus-1	2014
I tell you,	Sana, onunla seksin harika olduğunu söylüyorum.	Das Sommerhaus-1	2014
He is a real man, you know?	Gerçek bir erkek.	Das Sommerhaus-1	2014
Sometimes he took me really rough, wild...	Bazen bana çok sert ve vahşice davranıyor...	Das Sommerhaus-1	2014
And sometimes...	...bazen de aniden hassaslaşıyor ve utangaç oluyor.	Das Sommerhaus-1	2014
And boy did he go down on me.	Aşağılara da iniyor...	Das Sommerhaus-1	2014
He sometimes didn't stop	Bazen ben boşalana kadar durmuyor.	Das Sommerhaus-1	2014
And when are you going to ask how I am?	Bana ne zaman nasıl olduğumu soracaksın?	Das Sommerhaus-1	2014
You come in here	Buraya geldin ve bana boktan şeyler anlattın.	Das Sommerhaus-1	2014
I had no vacation and I also didn't get fucked.	Tatil yapamadım ve sevişemedim.	Das Sommerhaus-1	2014
It's been years,	Bana bakmayalı yıllar oldu.	Das Sommerhaus-1	2014
It's been years since he went down on me.	Aşağılara inmeyeli yıllar oldu.	Das Sommerhaus-1	2014
Do you think you know the world?	Dünyayı bildiğini sanıyor musun?	Das Sommerhaus-1	2014
And you complain about one week?	Bir haftadan şikayetçi mi oluyorsun?	Das Sommerhaus-1	2014
You slut.	Sürtük seni.	Das Sommerhaus-1	2014
You could have a thousand men.	Yüzlerce erkek olabilir.	Das Sommerhaus-1	2014
Look for someone else.	Başka birini ara.	Das Sommerhaus-1	2014
But don't come to me crying your eyes out.	Ama gözlerinde yaşla bana gelme.	Das Sommerhaus-1	2014
I can do that all by myself.	Bunu kendim de yapabiliyorum. Bunun için sana ihtiyacım yok. Boktan durumdayım.	Das Sommerhaus-1	2014
You are an hour late.	Bir saat geç kaldın. On kere seni aradım.	Das Sommerhaus-1	2014
Are you jerking me around?	Beni oyalıyor musun sen? Eğer öyleyse, bir daha buraya gelme. Git!	Das Sommerhaus-1	2014
They're waiting for me at home.	Evde beni bekliyorlar.	Das Sommerhaus-1	2014
I don't have that much time.	Zamanım yok. Özür dilerim.	Das Sommerhaus-1	2014
You rat!	Seni pislik!	Das Sommerhaus-1	2014