Search
English Turkish Sentence Translations Page 14073
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
The process has begun. | Süreç başladı. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Sure thing. | Bir şey değil. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
This place is amazing! | Burası inanılmaz! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Place is huge. | Burası çok büyük. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Uh, no, I'm fine. | Hayır, ben böyle iyiyim. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Larry likes to keep his schedule. 1 | Larry işlerini planlı yapmayı sever. 1 | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Larry said that this was | Larry bunun bir çeşit... | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
He was my boyfriend. | Benim erkek arkadaşımdı. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Come get me, Rachel. | Yakala beni, Rachel. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Oh, careful! | Dikkat et! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Boys, play nice. Play nice. | Çocuklar, düzgün oynayın. Düzgün oynayın. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Boys, be sweet, be sweet. Come on, Daniel. | Çocuklar, nazik olun. Hadi, Daniel. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
I can't pick it up... | Kaldıramıyorum... | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
It's not working. Here, you try. | İşe yaramıyor. İşte, sen dene. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
This is your key and the address where you're gonna be living. | Bu yaşayacağın yerin anahtarı ve adresi. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Let me out Quiet! | Çıkart beni buradan. Sessiz ol! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
What do you confess? | Neyi itiraf ediyorsun? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
You're a slut! | Sen bir sürtüksün! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
You have to confess. | İtiraf etmelisin. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
No! Let me out! | Hayır! Çıkart beni! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Guys, it's done, relax! | Çocuklar, bitti artık! Rahatlayın. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
No, no, no, the night's over, I just... Done. | Hayır, hayır, gece bitti. Ben sadece... | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
What would you have done to that guy? Oh, shit! | O adama ne yaptın? Lanet olsun! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Michelle, should you be driving? | Michelle, sürebilecek misin? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
I told you she was a dirty girl. | Sana edepsiz bir kız olduğunu söylemiştim. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
You bitch! | Sürtük! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Patience, sister. | Sabret, kardeşim. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
We gotta get out of here. | Buradan gitmeliyiz. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Just a chair. | Sadece bir sandalye. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
They're not gonna kill us. | Öldürmeyecekler. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Michelle, help! | Michelle, yardım et! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Leave her alone! | Onu rahat bırak! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Now let's remain lady like, shall we? | Şimdi bir hanımefendi gibi olalım, tamam mı? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
We gotta get out of here, okay? | Buradan çıkacağız, tamam mı? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
It'll make the nightmares go away. | Kabusların gitmesini sağlar. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
That's between Larry and Rachel. | Bu Larry ve Rachel arasında. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Larry, she's getting away! | Larry, kız kaçıyor! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Too innocent, hmm? | Fazla masumsun, değil mi? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Tickle Rachel. | Rachel'ı gıdıklayın! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
We have, Mother. | Biz, anne. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
And who needs to be purged? | Peki kimin arındırılmaya ihtiyacı var? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
He said, "Fear not. And show courage. " | Dedi ki, "Korkmayın. Ve cesaretinizi gösterin. " | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
"For your Father is with you always. " | "Tanrı'nız daima sizinle. " | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Mother, please! Open your shirt! | Anne, lütfen! Gömleğini çıkar! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
What are you telling me? | Bana ne diyorsun sen? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
I can't hear you. A dirty girl! | Duyamadım? Edepsiz bir kız. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Thankless child... | Nankör çocuk... | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
But I think you know God's law. What is it? | Ama, sanrımı Tanrı'nın kanununu biliyorsun. Nedir? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
I'm sorry, my child. | Üzgünüm, evladım. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Mother, no! | Anne, hayır! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
I am a sinner... | Ben bir günahkarım... | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Come on, baby. Come on! | Hadi bebeğim, hadi. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
I can't do... | Yapamıyorum... | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Back pocket! | Arka cebimde! | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
I do want our readers to feel that this is really your story. | Okurlarımızın bunun gerçekten sizin hikâyeniz olduğunu hissetmelerini istiyorum. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
So I thought I'd ask you a few questions... | Bu yüzden size birkaç soru sormam gerektiğini düşündüm ve... | Darling-1 | 1965 | ![]() |
and if you'd just answer them in your own words... | ...yalnızca kendi kelimelerinizle cevap verebilir misiniz? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Yes, I see. All right, ask away. | Evet, anlıyorum. Pekâlâ, sorun bakalım. Öyleyse en başından başlayalım, olur mu? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I had a terribly ordinary childhood, I'm afraid. | Korkarım son derece sıradan bir çocukluk geçirdim. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
A normal childhood, you know. 1 | Bilirsiniz, normal bir çocukluk. İşte bu da benim ve altı yaşındayım. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Probably a piece of chewing gum stuck under my hat, only you can't see. | Muhtemelen şapkamın altına sıkışmış bir parça sakız vardır ancak siz göremezsiniz. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I do remember... | Hatırlıyorum da, her zaman bir şeyler yapmak için seçilen türden bir çocuktum. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
What a darling little baby he is. | Ne kadar tatlı küçük bir bebek! | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Joseph is actually my older sister, Felicity. | Yusuf aslında ablam Felicity'dir. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I told everyone she had grown the beard especially for the part. | Korkarım herkese rolü için özellikle sakal uzattığını söylemiştim. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Felicity, poor thing, was not amused. | Felicity... zavallı şey pek de eğleniyor değildi. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
You must be very proud of her, Mrs. Scott. | Onunla çok gurur duyuyor olmalısınız Bayan Scott. Çok şirin bir kız! | Darling-1 | 1965 | ![]() |
She's going to go a long way. You can see that. | Uzun yol kat edeceğini görebiliyorum. Evet, sanırım öyle. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
This is me, age 20. | Burada da 20 yaşındayım. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I don't know what I was wearing. Terribly Chelsea, I thought I was. | Ne giydiğimi bilmiyorum ama fena hâlde Chelsea olduğumu düşünüyordum. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Really, I suppose I was as square as an ice cube with it. | Bununla gerçekten bir buz küpü kadar düzgündüm sanırım. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Try that one over there. Right you are. | Şuradakini bir deneyin. Haklısınız. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Me, on the telly? It won't take a minute. | Ne yani, televizyonda mıyım? Bir dakika bile sürmez. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
How fascinating. You must tell me what to do. | Ne büyüleyici! Yapmam gereken şeyi söylemelisiniz. Bu taraftan gelir misiniz? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I hate convention. You can't breathe. You have to break away. | Basmakalıp şeylerden nefret ederim! Nefes alamazsınız ve kaçıp kurtulmanız gerekir. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
But isn't the breakaway of yesterday the convention of today? | İyi de dünün kaçışının bugüne faydası var mı? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Then you have to break away again. | O zaman yine kaçmanız gerek. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Just for the sake of it? Isn't that conventional? | Bunun adına mı yani? Peki bu basmakalıp değil mi? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
The way young people live today... | Gençlerin bugünkü yaşam, giyim, dans ve konuşma tarzı... | Darling-1 | 1965 | ![]() |
It's more conventional than what they're trying to escape. | ...kaçıp kurtulmaya çalıştıkları şeyden çok daha basmakalıp. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Would you say the way I dress was conventional? | Giyim tarzım basmakalıp mı sizce? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Your dress is in the height of fashion, and your hair is... | Elbiseniz de saçınız da son derece modern... | Darling-1 | 1965 | ![]() |
She's fine. We'll use that. Very good. | Kız iyi. Kullanalım bunu çok güzel. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
How conventional are we in matters of public taste? | Halkın zevki ile ilgili ne kadar basmakalıbız? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
The London skyline is constantly altering, and yet young architects... | Londra'nın silueti sürekli değişiyor ve henüz genç mimarlar... | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Thank you for letting me see the finished product. | Yapımın bitmiş hâlini görmeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
It's a very good program. You really think so? | Çok güzel bir program. Gerçekten öyle mi düşünüyorsunuz? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I thought I looked ghastly, but it was a super program. | Korkunç göründüğümü düşünmüştüm ama harika bir program olmuş. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I thought you looked super, and the program looked ghastly. | Ben de sizin harika programınsa korkunç göründüğünü düşünmüştüm. Üstelik haklıyım da. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
No, I thought you looked frightfully lean and intelligent. | Hayır, ben de sizin korkunç derecede sade ve zeki göründüğünüzü düşündüm. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I am frightfully lean and intelligent, not that it helps. | Hiç faydası olmasa da korkunç derecede sade ve zekiyimdir. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
You must lead such an interesting life. Being a professional question mark? | İlginç bir yaşam sürüyor olsanız gerek. Profesyonel olmak sorgulanacak bir şey mi? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
It's better than being a professional bosom. What's that? | Bir profesyonelin koynunda olmaktan iyidir. O da nedir? | Darling-1 | 1965 | ![]() |
You should try posing for Brides sometime. | Bir ara "Brides" için poz vermeyi denemelisiniz. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
I did once. It was a disaster. A complete disaster. | Bir kez yapmıştım ama bir felâketti. Tam bir felâket! | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Is this yours? | Bu sizin mi? Evet, aslına bakarsanız benim... | Darling-1 | 1965 | ![]() |
This one. | ...ama bu! Ne olduğumu sanıyorsunuz? Binin hadi. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
There's so much junk in it, though I keep on chucking things out. | Sürekli dışarı atıp durmama rağmen yine de çok fazla ıvır zıvır var. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
Have an icy drop. I'd love one. Thank you. | Nane şekeri alır mısınız? Hiç fena olmaz. Teşekkür ederim. | Darling-1 | 1965 | ![]() |
One, two... Thank you. | Bir, iki... Teşekkür ederim. Aman Tanrım! | Darling-1 | 1965 | ![]() |