Search
English Turkish Sentence Translations Page 14072
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
A dirty girl. | Edepsiz bir kız. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
MOM: Thankless child... | Nankör çocuk... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You were supposed to put together Mother's table. | Anne'nin masasını toplamalıydın. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You didn't do it right. | Doğru yapmadın. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Mother got hurt. | Anne incindi. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I'm sorry, Mother. That's all right. | Üzgünüm, anne. Sorun yok. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
MOM: But I think you know God's law. What is it? | Ama, sanrımı Tanrı'nın kanununu biliyorsun. Nedir? | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
MOM: I'm sorry, my child. | Üzgünüm, evladım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
This is painful for me as well, | Bu benim için de acı verici... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
but you made your bed. | ...ama kendi çukurunu kendin kazdın. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Now you have to lie in it. | Şimdi içine girmelisin. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
(DRILL GUN WHIRRING) Mother, no! | Anne, hayır! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Are you a sinner? | Sen bir günahkar mısın? | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
No. I am not a sinner. | Hayır, ben günahkar değilim. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Hmm? But you are a sinner. | Bence öylesin. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
And you must confess your sins in order to be free. | Ve özgür olmak için günahlarını itiraf etmelisin. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I am a sinner. | Ben bir günahkarım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I want you to say it louder, so you can get purged. | Daha yüksek sesle söylemeni istiyorum, böylece arınabilirsin. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I am a sinner. Louder. | Ben bir günahkarım. Daha yüksek! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I am a sinner. Louder. | Ben bir günahkarım. Daha yüksek sesle! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I am a sinner... (GRUNTS) | Ben bir günahkarım... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You're gonna be okay! | İyileşeceksin. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Come on, baby. Come on! (CRIES) | Hadi bebeğim, hadi. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Come on! We're gonna go. | Haydi! Gitmeliyiz. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You're making it. | Başarıyorsun. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
JEAN: I can't do... | Yapamıyorum... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Back pocket! (MICHELLE GROANS) | Arka cebimde! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
(SCREAMING) Michelle! | Michelle! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You've been a very bad girl. | Çok kötü bir kızsın. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
But everything's gonna be okay now. | Ama şimdi her şey yoluna girecek. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I'm gonna get the dirty girl back to normal. | Edepsiz kızı normale döndüreceğim. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Pretty girl. Ssh. | Tatlı kız. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Mommy loves you. | Anne seni seviyor. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You are one resourceful girl. | Sen becerikli bir kızsın. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Shoes are important. | Ayakkabılar önemlidir. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Usually we take much longer. | Aslında daha uzun sürer... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Seeing it takes time to purge. | ...arındırıldığını görmek. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
But since you messed up our schedule with your stunt. | Ta ki yaptıklarınla programımızı bok edene kadar. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Choose, or you get both. | Seç, yoksa ikisini de kullanacağım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Time to purge. | Arınma zamanı. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Praise the Lord. | Tanrı'ya yalvar. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I knew from the first moment I saw you, | Seni ilk gördüğüm andan itibaren... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
how rotten you were. | ...ne kadar çürümüş olduğunu biliyordum. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
RACHEL: Confess. | İtiraf et. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
When your mother tells you to do something, you do it! | Annen sana bir şeyi yapmanı söylediğinde, yap! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I confess. | İtiraf ediyorum. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
For killing my friends. | Arkadaşlarımı öldürdüğüm için. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Not your dirty whore friends. I'm talking about me. | Kirli fahişe arkadaşların hakkında değil, benim hakkımda konuşuyorum. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
What do you confess to me? | Bana neyi itiraf ediyorsun? | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
The dirty girl just doesn't get it, does she? | Edepsiz kız anlamıyor, değil mi? | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Apparently not. | Görünüşe göre hayır. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
(SIGHS) We'll be back. | Geri geleceğiz. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Don't go anywhere. | Bir yere gitme. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I have a new friend to attend to. | Gitmem gereken bir arkadaş var. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Handle this. | Onunla ilgilen. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I'll be there in a few minutes. | Birkaç dakika içinde dönmüş olacağım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You really messed up. | Fena çuvalladın. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I wanted to be friends. | Arkadaş olmak istemiştim. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Why couldn't you do it? | Bunu neden yapamadın? | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
When we met, I was nice to you... | Tanıştığımızda, sana karşı naziktim... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Because I thought you were special. | Çünkü senin özel olduğunu düşünmüştüm. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I thought you would understand me. | Beni anlayabileceğini düşünmüştüm. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
And then I saw your scar... | Ve sonra da yaranı gördüm... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
And I knew we had a real connection. | Ve gerçek bir bağlantımız olduğunu anladım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Hi. Kristen, right? | Merhaba. Kristen, değil mi? | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, you said, uh, 2:00. | Evet, 14:00'da demiştin. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I did, you know, it's the darnedest thing. | Dedim, bilirsin, tuhaf bir şey. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
We had a scheduling problem with yesterday's model. | Dünkü modelle ilgili bir program sorunumuz oldu. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I know, I know, it's such a bummer. | Biliyorum, biliyorum, serserinin biriydi. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Do you think we could reschedule tomorrow? | Yarın tekrar plan yapabilir miyiz? | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
No, but Mother always said, | Hayır, ama annenin her zaman söylediği gibi... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
you can't trust a pretty girl. | ...tatlı bir kıza güvenemezsin. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I know that now. | Bunu şimdi anladım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Oh, don't be such a coward! A baby! | Bu kadar korkak olma! Bir bebek gibi olma! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
No, let me tell you, Mother! | Hayır, bırak da ben konuşayım, Anne! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
No, let me tell you, Daniel. | Hayır, bırak da ben konuşayım, Daniel. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Let Mother speak. | Bırak Anne konuşsun. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You know what I always say. | Daima söylediğim şeyi bilirsin. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
That courage is the most important thing. | Cesaret en önemli şeydir. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
And that what makes a superhero special, is their bravery. | Ve bir süper kahramanı özel yapan şey, cesaretidir. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
And you've been very brave. | Ve şu an çok cesursun. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
You've proven that you could stand up to Mother | Annene karşı durabileceğini ve... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
and be your own man. | ...adam olabileceğini kanıtladın. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I'm so sorry, Daniel! | Çok üzgünüm, Daniel! | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Now come, give Mother a hug. | Şimdi gel, anneye bir sarıl bakalım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I may have to work tomorrow. | Sanırım yarın çalışmalıyım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I was really psyched about getting the photos today. | Bugünkü çekimler için gerçekten çok heyecanlıydım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I promise I'll pay you double | Söz veriyorum, sana iki katını ödeyeceğim ve... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
and we'll give you extra shots. | ...sana ekstra pozlar vereceğiz. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Huh? Just for being such a sweetheart? | Yalnızca bu kadar tatlı olduğun için. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Okay. Thanks, Kristen. | Tamam. Teşekkürler, Kristen. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Tomorrow, I promise you, a shoot you'll never forget. | Yarın, sana söz veriyorum, asla unutamayacağın bir çekim olacak. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
The Lord is my shepherd. And I shall not want. | Tanrı benim çobanımdır. Eksiğim olmaz. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
He leadeth me to the soul... | Ruhuma öncülük eder... | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
I'm with you. | Yanındayım. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Let's go this way. | Buradan gidelim. | Darkroom-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, Darkroom? | Evet, Karanlık Oda? | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Just... nothing. | Bir şey yok. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Oh, God, my brother. | Tanrım, kardeşim. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |
Thank you, Jean. Takes a lot of courage. | Teşekkürler, Jean. Bunlar cesaret ister. | Darkroom-2 | 2013 | ![]() |