Search
English Turkish Sentence Translations Page 13952
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Wait a minute, you're going to abandon us? | Bir dakika, bizi terk mi ediyorsunuz? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You got your weapons, staying was never part of the deal. | Silahlarınızı aldınız, burada kalmak anlaşmada yoktu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Neither was killing those soldiers. | O askerleri öldürmek de yoktu. Ama şu anda bizi, bu durumda bırakıp gideceksiniz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Friend, the fallout would've been so much worse | Arkadaşım, eğer biz burada olmasaydık... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
if we hadn't been here, so you're welcome. | ...durum sizin için çok daha kötü olacaktı. Yani rica ederiz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Please, I mean you've got a shuttle; a ship. | Lütfen, bir mekiğiniz var. Geminiz var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That's right. | Evet öyle ve eğer herhangi biriniz ayrılmak isterse, emrinizde olacaklar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look, you stood up, you made your point. | Bak, ayağa kalktınız, amacınıza ulaştınız. Ama şimdi gitme zamanı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
This is a war you can't win. | Bu sizin kazanamayacağınız bir savaş. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're all a bunch of cowards. | Sizler bir avuç korkaksınız. Hepiniz! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Hagen, that's enough. | Hagen, bu kadar yeter. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
This is our battle. | Bu bizim savaşımız. Başkasının, bizim için savaşmasını bekleyemeyiz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
These men risked their lives, | Bu adamlar hayatlarını tehlikeye attılar, hem de onlardan beklediğimizden daha fazla. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We have help coming. | Yardımımız geliyor. Geldiğinde her şey yoluna girecek. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We appreciate all you've done for us. | Bizim için yaptıklarınıza teşekkür ederiz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Good luck. | İyi şanslar! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So. | Çocuğu olan var mı? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You were hired to do a job. | Bir iş yapmak için tutuldun! Söylediğim gibi bazı sorunlar çıktı! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And continue to do so, apparently. | Önüme çıkmaya da devam edecekler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I received word that we suffered casualties on the planet. | Duyduğuma göre gezegende bir kaç kayıp vermişiz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, well, I'm sorry to hear that. | Evet, bunu duymana üzüldüm. Ve bundan senin ekip sorumluymuş | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Ours is a cutthroat business. | Bizimkisi acımasız bir iş. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
In this sector, alone, we're competing with | Sadece bizim sektörde, gezegen kaynakları için altı şirket ile yarışıyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Our major rival, the Mikkei Combine, | Baş rakibimiz Mikkei Birliği, özellikle çok saldırgan. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The discovery of that tarium vein is a major coup, | Tarium kaynağının keşfi büyük bir darbeydi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
when the company seeks to start exploiting immediately. | Özellikle de şirket, sömürmeye başlamak için arıyorken. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That planet is the only hospitable world in range. | Gezegen buralardaki tek yaşanılabilir yer. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Then maybe you should've started with the fair offer instead of | O zaman belki de madencileri boyun eğdirmek için ezmek yerine... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
trying to bully the miners into submission. | ...makul bir teklif vermeliydin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I didn't come here to talk about what we can do for them. | Buraya onlar için ne yapabileceğimizi konuşmaya gelmedim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I came here to discuss what we could do for you. | Buraya, senin için ne yapabilirdik bunu konuşmaya geldim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You took payment in advance, | İlk başta avans aldın ama sonra işi beceremedin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That's bad business. | Bu kötü bir iş. Şanslısın ki bugün kendimi cömert hissediyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm willing to call it even. | Hatta istekli bile denilebilir. Ne karşılığında? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Turn this ship around and leave immediately. | Bu gemiyi döndür ve hemen git! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That's it? | Bu mu? Sadece kaçmak mı? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What's about to happen on that planet... | Gezegende olacak şeyle ilgili... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
well, it would be better if there were no witnesses. | ...hiç şahit olmaması en iyisi olur. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I still have people down there. | Aşağıda hala adamlarım var. Onlar kararlarını verdi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They opened fire on Ferrous Corp personnel, | Demir şirketi personeline ateş ettiler. Bunun bedelini ödemek zorundalar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I suggest you don't make the same mistake. | Sana önerim, sen de aynı hatayı yapma. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If it makes it easier, I'm willing to throw in a bonus, | Eğer bu işini kolaylaştıracaksa, ek ödeme yaparım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Let's get the hell off this rock. | Hadi şu iğrenç kayadan gidelim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Uh, we've got a problem. | Bir sorunumuz var. Ne? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The ship. It's not there. | Gemi, yerinde değil. Ne demek yerinde değil? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm telling you, it's not there. | Diyorum işte, yerinde değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The Raza's gone. | Raza gitmiş! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I am so sorry. | Çok üzgünüm. Sizi buralara sürükledik. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If you hadn't taken the time to give us those weapons, | Eğer bize silahları vermeye gelmeseydiniz burada mahsur kalmazdınız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We wanted to help. | Yardım etmeyi biz istedik. Hala istiyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
This isn't your fight. | Bu sizin savaşınız değil. Artık öyle. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, I can't tell a man how to live his life, | Bir erkeğe nasıl yaşayacağını söyleyemem. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm not gonna tell him how to end it. | Hayatına nasıl son vereceğini de söylemeyeceğim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Okay, so we could use some fresh eyes on the perimeter. | Çevreyi gözetleme için bir kaç yeni göz iyi olabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Patrols growing mighty thin. | Devriye gelişmelerimiz çok zayıf. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe there is. | Belki vardır. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Double crossing us was a big mistake. | İkili dönüşüm çok büyük bir hataydı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You and your friends are gonna die. | Sen ve arkadaşların öleceksiniz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
How? | Nasıl. Söyle bakalım. Nasıl ölecekmişiz? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Choking on your own blood. | Kendi kanında boğularak. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Could you be more specific? | Daha açık olabilir misin? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We're gonna line you up and shoot the lucky ones. | Hepinizi sıraya dizip, bazılarınızı vuracağız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The rest, like you, we'll gut... | Geri kalan, senin gibilerin boğazını... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No. | Hayır, öyle değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You could have done that from the beginning. | Bunu en başta yapman gerekiyordu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Stormed this facility, execute everyone in it. | Tesisi basıp, herkesi infaz edecektin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You have the men; the resources. | Adamların var, kaynakların var. Ama yapmadın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You hired us to do your dirty work instead. | Bunun yerine bize pis işlerinizi yaptırdınız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Plausible deniability. | Makul reddedilebilirlik. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
A mining colony wiped out by mercenaries, | Bir madenci kolonisi paralı askerler tarafından yok edildi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
that's unfortunate, but it's not surprising. | Çok üzücü ama şaşırtıcı değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
A mining colony wiped out by a Corporation. | Bir madenci kolonisi bir şirket tarafından yok edildi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, that's scandalous. | İşte bu kepazelik. Anlaşabiliriz... Madencilerden kurtulmak istediniz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
without being directly implicated in their deaths. | Ölümlerine direk müdahil olmak istemediniz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And you wouldn't be here unless | Bunu gerçekleştirmek için planın olmasa burada olmazdın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If you let me go, I can guarantee your safety. | Eğer beni bırakırsan, güvenliğini garanti edebilirim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look, I don't know anything. | Bak hiçbir şey bilmiyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You were neither briefed nor given orders? | Ne bilgi ne de emir almadın mı? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Just transported down here to the planet | Sadece, seni gezegene gönderip doğaçlamanı mı istediler? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I can tell you from experience, torture doesn't work. | Tecrübelerimle konuşuyorum, işkence işe yaramaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Torture is often ineffective, even counter productive. | İşkence etkili olmaz karşılık verilse bile. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
On the other hand, I personally find it incredibly cathartic. | Öte yandan, kendim... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, that could work. | Evet, bu işe yarayabilir. Elbette yarayabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They plan to target your reactor, | Reaktöre saldırarak, tüm tesisi yok edecek seviyede... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
trigger a blast that will level this entire facility. | ...bir patlama tetiklemeyi planlamışlar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's a Mark Four fusion reactor. | Bu Mark Dört erime reaktörü. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Standard equipment for a mining community... | Elli yıl önceki bir maden topluluğu için standart malzemeler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Nowadays, we can hardly find spare parts to keep it running. | Şimdilerde çalıştırmak için yedek parçaları çok zor buluyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's the perfect cover... outdated technology, | Eski moda görünümü, çok iyi bir saklama yöntemi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
ill equipped miners who don't know what they're doing. | Kötü donanımlı madenciler ne yaptıklarını bilemezler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's an accident waiting to happen. | Olmasını beklemek çok büyük rastlantı olur. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We'll never be able to hold this position. | Bu konumu asla koruyamayız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Not for long, anyways. | Ne olursa olsun uzun sürmez. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
At least we'll die fighting. | En azından dövüşerek öleceğiz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
How we looking, Keeley? | Ne durumdayız Keeley? Gökyüzü açık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Good. Keep us updated. | Güzel, yeni bilgiler aktar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I've been thinking. | Düşünüyordum da... Evet? Haklısın! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Which one of us? | Hangimiz? İkiniz de. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We're doomed. | Lanetlendik. Dur bakalım orada. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
As much as I'd love to tell you "I told you so", I don't know. | "Sana söylemiştim." demeyi ne kadar çok istesem de... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |