Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 22311
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Take it away, Sue. | Sıra sende Sue. Teşekkürler, Rod. | Glee-1 | 2009 | |
| You know, Halloween is fast approaching, | Bildiğiniz gibi Halloween hızla yaklaşıyor. Ve bu bana sormam gerektiğini hatırlattı, biraz deneme için hazır mısın? | Glee-1 | 2009 | |
| the day when parents encourage little boys | Ailelerin küçük oğullarını küçük bir kız gibi ve... | Glee-1 | 2009 | |
| and go door to door, browbeating hardworking Americans | ...ve kapı kapı dolaşıp, yorgun Amerikalıları... | Glee-1 | 2009 | |
| Well you know what, Western Ohio? | Bakın ne diyeceğim, Batı Ohio? | Glee-1 | 2009 | |
| We've lost the true meaning of Halloween. | Halloween'in gerçek anlamını unuttuk. | Glee-1 | 2009 | |
| Halloween is that magical day of the year | Halloween, bir çocuğa büyükannesinin bir iblis olduğunu... | Glee-1 | 2009 | |
| who's been feeding them rat casserole | Özel içkimiz. | Glee-1 | 2009 | |
| Children must know fear. | Çocuklar korkuyu tatmalıdır. Yoksa nasıl hareket edeceklerini bilemezler. | Glee-1 | 2009 | |
| So, moms, skip trick or treating this year, | O zaman, anneler, bu sene şeker toplamaktan vazgeçin... | Glee-1 | 2009 | |
| and instead, sit your little toddler down and explain | ...onu yerine, çocuğunuzu oturtun ve ona... | Glee-1 | 2009 | |
| that daddy's a hungry zombie, | ...babasının aç bir zombi olduğunu ve saman tırmığını bilemeye gitmeden önce... | Glee-1 | 2009 | |
| he whispered to mommy that you looked delicious. | ...annesine senin çok lezzetli göründüğünü fısıldadığını söyleyin. Mola, tamam mı? | Glee-1 | 2009 | |
| And that's how Sue sees it. | Ve Sue, meseleyi işte böyle görüyor. | Glee-1 | 2009 | |
| Sue, you're the cat's pajamas. | Sue, şeytana pabucunu ters giydirirsin sen. | Glee-1 | 2009 | |
| And we'll be right back. | Birazdan geri döneceğiz. | Glee-1 | 2009 | |
| Hello, Sue. I'm Barry Jeffries. | Merhaba Sue. Adım Batty Jeffries. Bu bey Tim Stanwick. | Glee-1 | 2009 | |
| Do you mind if we sit? | Oturmamızın sakıncası var mı? Dün geceki Sue'nun Köşesi'ne bayıldık. | Glee-1 | 2009 | |
| Oh, yeah. You know, | Evet. Biliyorsun, bizim kablo TV haberlerinde çalışmışlığımız var. | Glee-1 | 2009 | |
| And we have... ideas. | Ve... fikirlerimiz var. Haklayın! Haklayın! | Glee-1 | 2009 | |
| You see, good news is about information. | İyi haber bilgi vermekle alakalıdır. | Glee-1 | 2009 | |
| But great news is about fear. | Eğer Lauren'la mezuniyet kralı seçilirsem sevimli ama... Ama harika haber korku vermektir. | Glee-1 | 2009 | |
| For example... Tim! Hmm? | Mesela... Tim! ...Ryan Seacrest dövmem mi... ...Ryan Seacrest dövmem mi... | Glee-1 | 2009 | |
| Did you hear about the swarm of africanized killer bees? | Afrika hibridi katil arılar akınını duydun mu? | Glee-1 | 2009 | |
| No. Wouldn't it be awful | * Tek bir kalp * | Glee-1 | 2009 | |
| And you can replace "killer bees" | Katil arıları istediğin kelime ile değiştirebilirsin. Terörist! | Glee-1 | 2009 | |
| Mexicans! | Meksikalılar! | Glee-1 | 2009 | |
| Mexican terrorists! | Meksikalı teröristler! | Glee-1 | 2009 | |
| Ants! | Karıncalar! | Glee-1 | 2009 | |
| Mexican terrorist ants! | Meksikalı terörist karıncalar! | Glee-1 | 2009 | |
| So, what can I do for you? | Sizler için ne yapabilirim? | Glee-1 | 2009 | |
| Someone at this school is seeking the stage rights | Bu okuldan birisi, bu yılki müzikal gösteride Rocky... | Glee-1 | 2009 | |
| I take it you know the show. | Şovu bildiğini varsayıyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| When I was younger, I took my sister to the show. | Gençken, o şova kız kardeşimi götürmüştüm. | Glee-1 | 2009 | |
| The audience was so enraged | Bir çok yeteneğin gelip geçtiğini gördüm. Seyirciler aralarında engelli birini görünce öyle kudurdular ki... | Glee-1 | 2009 | |
| you know what they did? | * Yükseldi alev alev, sebep oldu daha evvel göremediklerimi anlamama * | Glee-1 | 2009 | |
| You want me to shut it down? | Durdurayım mı istiyorsunuz? Hayır... hayır. | Glee-1 | 2009 | |
| We want you to do an expos? Proving that the secular | Gerçekleri gün ışına çıkartan bir haber yapmanı... | Glee-1 | 2009 | |
| Sue, it's got a local Emmy written all over it. | Sue, yerel bir Emmy kokusu alıyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| All right, places, Finn and Rachel. | Pekâlâ, yerlerinize, Finn, Rachel. "Dammit Janet" ile başlamak istiyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| Oh! I cannot wait till | Finn'in üstününü çıkarması ve altıdaki... | Glee-1 | 2009 | |
| What are you talking about? You can't have sloppy Joes | Sen neyden bahsediyorsun? Her öğlen kıymalı... | Glee-1 | 2009 | |
| Um... that's incredibly rude. | İnanılmaz kabasın. | Glee-1 | 2009 | |
| Is it? Guys whisper behind our backs | Öyle mi? Erkekler nasıl göründüğümüzü arkamızdan her gün fısıldıyorlar. | Glee-1 | 2009 | |
| They objectify us all the time. | Bizi devamlı nesneleştiriyorlar Haklı. Hayır. | Glee-1 | 2009 | |
| I'm super looking forward to seeing Sam in his gold bikini. | Sam'i altın bikini içinde görmek için acayip sabırsızlanıyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| It's gonna be ab ulous. | Şahane olacak. | Glee-1 | 2009 | |
| Can we get on with rehearsal, please? Yeah! | Provaya başlayabilir miyiz, lütfen? Evet. Katılıyorum! Evet! | Glee-1 | 2009 | |
| Let's rock and roll. | Haydi, başlayalım. | Glee-1 | 2009 | |
| Hey, Janet... | Teşekkür ederim. Çok tatlısın. Hey, Janet... | Glee-1 | 2009 | |
| Yes, Brad? | Evet, Brad? | Glee-1 | 2009 | |
| I've got something to say. | Bir şey söylemek istiyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| I really loved the... | Cidden çok beğeniyorum... | Glee-1 | 2009 | |
| Skillful way... | ...becerikli bir şekilde... | Glee-1 | 2009 | |
| You beat the other girls... | ...diğer kızları yenmeni... | Glee-1 | 2009 | |
| To the bride's bouquet | ...düğün buketini kapmak için. | Glee-1 | 2009 | |
| oh, Brad! | Brad! | Glee-1 | 2009 | |
| * The river was deep, but I swam it Janet... * | * Nehir derindi ama ben yüzdüm * * Janet * | Glee-1 | 2009 | |
| * The future is ours, so let's plan it Janet * | * Gelecek bizim, gel planlayalım * * Janet * | Glee-1 | 2009 | |
| * So please don't tell me to can it Janet * | * Lütfen bana kapa çeneni deme * * Janet * | Glee-1 | 2009 | |
| * I've one thing to say * | * Tek bir şey söylemek istiyorum, o da, kahretsin * | Glee-1 | 2009 | |
| * The road was long, but I ran it Janet... * | * Yol uzundu ama ben koştum * * Janet * | Glee-1 | 2009 | |
| * There's a fire in my heart and you fan it Janet * | * Kalbimde ateş var ve sen körükledin * * Janet * | Glee-1 | 2009 | |
| * If there's one fool for you, then I am it Janet... * | * Eğer sana benden başka deli olan varsa * * Janet * | Glee-1 | 2009 | |
| * Here's a ring to prove that I'm no joker * | * İşte şaka yapmadığımı kanıtlayacak yüzük * * İdare etmek istiyordun, bekledik biz de * | Glee-1 | 2009 | |
| * There's three ways that love can grow * | * Aşk 3 şekilde büyür * | Glee-1 | 2009 | |
| * That's good, bad or mediocre * | * Güzel, çirkin ve vasat * | Glee-1 | 2009 | |
| * Oh, j a n e t, I love you so * | * J A N E T, seni seviyorum * | Glee-1 | 2009 | |
| * It's nicer than Betty Munroe had * * Oh, Brad * | * Betty Munroe'nunkinden daha güzel * * Oh, Brad * | Glee-1 | 2009 | |
| * Now we're engaged and I'm so glad Oh, Brad * | * Artık nişanlandık ve çok mutluyum ben * * Oh, Brad * | Glee-1 | 2009 | |
| * That you've met mom and you know dad Oh, Brad * | Kendimi kötü hissetmemi sağladı. * Annemle tanıştın ve babamı tanıdın * * Oh, Brad * | Glee-1 | 2009 | |
| * I've one thing to say * | * Tek bir şey söylemek istiyorum o da * | Glee-1 | 2009 | |
| What made you think | Nasıl benim haberim olmadan bu şovu yapabileceğini sandın? | Glee-1 | 2009 | |
| I didn't; I was hoping just to run out the clock | Sanmadım. Bizi durdurmak için çok geç olur diye umuyordum sadece. | Glee-1 | 2009 | |
| Who says I want to stop you? | Durdurmak istediğimi de kim söyledi? * Resmini çekiyorlar * | Glee-1 | 2009 | |
| I appreciate how Rocky Horror pushes boundaries. | Rocky Horror'un sınırları zorlamasını takdirle karşılarım. | Glee-1 | 2009 | |
| So you're not gonna fight us? | Yani bizimle savaşmayacaksın Sanırım, hayır. | Glee-1 | 2009 | |
| I just want to be involved, Will. | Ben de dâhil olmak istiyorum, Will. Sanat önemlidir. | Glee-1 | 2009 | |
| Fine. Join us. | Güzel. Bize katıl. | Glee-1 | 2009 | |
| Play the part of the criminologist. | Kriminoloji uzmanı rolünü oyna. Otoriter birine ihtiyacımız var. | Glee-1 | 2009 | |
| We rehearse tonight. | Bu akşam prova edeceğiz. Muhteşem. Revizyonlarımı yapmak için vaktim var. | Glee-1 | 2009 | |
| I'm sorry? Yeah, it says right here in my contract | Anlamadım. Evet. Kontratımda tam şurada, senaryonun son halini onayı bende. | Glee-1 | 2009 | |
| 75... | 75... | Glee-1 | 2009 | |
| Chicken, egg whites, fish... no salmon... | Tavuk, yumurta beyazı, balık... somon yok... | Glee-1 | 2009 | |
| oatmeal, brown rice, but not after 6:00 P.M. | ...yulaf, kepekli pirinç, ama saat 18'den sonra değil. | Glee-1 | 2009 | |
| No butter or oil and no soda. | Bunun için başımız ciddi belaya girecek. Tereyağı, sıvı yağ ve gazozlu içecek yok. | Glee-1 | 2009 | |
| That's all you eat? | Tek yediğin bunlar mı? | Glee-1 | 2009 | |
| Ain't no carpool lane to sexy. | Bekleyenler sırası seksi değil. Aynen. | Glee-1 | 2009 | |
| I don't know, man, I never used to think about this stuff. | Bilemiyorum. Eskiden hiç böyle şeyleri düşünmezdim. | Glee-1 | 2009 | |
| I mean, we're guys. | Biz erkeğiz. Ne zaman takmaya başladık. | Glee-1 | 2009 | |
| I personally blame the Internet. | Ben Internet'i suçluyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| Once Internet porn was invented, girls could watch without having | İnternet pornosu çıkınca, kızlar, utanarak videocuya... | Glee-1 | 2009 | |
| Internet porn altered | İnternet pornosu, kadınların beynini değiştirdi, onları erkekler gibi yaptı. | Glee-1 | 2009 | |
| And thus more concerned with our bodies. | Ve biz de vücudumuzla daha ilgilenir olduk. | Glee-1 | 2009 | |
| But doesn't it get exhausting thinking about what you eat, | İyi de, ne yediğini düşünmek, deli gibi... | Glee-1 | 2009 | |
| I mean, if I miss a workout or eat a hot dog, I hate myself | Yani, eğer bir gün spor yapmazsam veya bir sosisli yersem... | Glee-1 | 2009 | |
| if I want to be cool, if I want to get Quinn for good, | ...eğer popüler olmak istiyorsam... | Glee-1 | 2009 | |
| You get up on that stage and look like | Eğer sahneye çıkıp, fırıncının çırağı gibi görünürsen, popüler kalmana imkân yok. | Glee-1 | 2009 | |
| Come on, let's do some squats. | Hadi, mekik çekelim. | Glee-1 | 2009 | |
| I think maybe that's why Sue's been such a bully all along. | Belki de bundan dolayı Sue hep kabadayılık ediyordu. | Glee-1 | 2009 |