Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21764
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| No, I've got someone... | Hayır, Benim bir misaf... | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Oh! You slag! | Oh! Çapkın! | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Or is she a slag? Huh? | ya da o mu basit kadın? Huh? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Thanks for the lift. What is she like? | Bıraktığın için sağol. Nasıl biri? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Nice funbags? Go home. | Güzel göğüsler? Evine git. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Come on, just a quick peek. | Hadi, sadece hızlı bir başık. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| What would Eli say? Um... | Eli ne derdi? Um... | Get Lucky-1 | 2013 | |
| "I'll take the end that eats." He's got a very dirty mind. | "Yediğinin ucunu alacağım." Onun sapık bir aklı var. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Have you flipped her yet? | Hiç çaktın mı ona? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Good night. Lucky Lucky... | İyi geceler. Lucky Lucky... | Get Lucky-1 | 2013 | |
| No one, no one. Just someone I work with. | Hiç kimse, hiç kimse. Çalıştığım bir sadec. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Uh, listen, Marilyn, can you, um... | Uh, dinle, Marilyn, sen, um... | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Make some noise? | Biraz çığlık atabilir misin? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| I mean, I am paying for this. | Demek istediğim, Buna para ödüyorum. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Come on. Yeah. | Hadii. Evet. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Come on. Yes. | Hadii. Evet. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Yeah. That's it. | Evet. İşte bu. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Oh, yeah. Call me "the president". | Oh, evet. Bana "Başkan" de. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Call me "the president". | Bana "Başkan" de. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Fuck, yeah. Here we go. | Sik, evet. İşte bu. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Now, I'm going to need my money back. | Åimdi, Paramı geri almam lazım. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| I can go all night, JF. | Bütün gece bunu yapabilirim, JF. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Oh, yeah. Oh, yeah. Oh, yeah. | Oh, evet. Oh, evet. Oh, evet. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| I am going to need a discount, though. | Bir indirime ihtiyacım olacak, sanırsam. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| you've decided to leave your fella, then? | Senin elemandan ayrılmaya karar verdin, o zaman? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| How did you work that one out? | Bunu nasıl anladın? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Seriously though. Yes. | Cidden mi? Evet. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Hmm. Good. | Hmm. İyi. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| You were honest with me about that. I've got something I need to tell you, too. | Bana bu konu hakkında dürüstün. Benim de sana bir şey söylemem lazım. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Cheap bastard. | Adi piç. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Bridgett. | Bridgett. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Where the fuck are you? | Hangi sikimdesin sen? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Fuck are you? | NEREDESİN? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| My God, this is crazy. Yeah. | Tanrım, bu çılgınca. Evet. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| It's not even enough. | Bu hepsi bile değil. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| My brother's going to sort some things out. | Kardeşim bir şeyler yapacak. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Everything's going to be okay. | Her şey iyi olacak. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| And you trust your brother? With my life. | Kardeşine güveniyor musun? Hayatım pahasına. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Hi, Annabella, it's me again. | Hi, Annabella, yeniden ben. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| You didn't come home last night and there are no messages. | Dün eve gelmedin ve hiç mesaj yoktu. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Please call. | Lütfen ara. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Just call home. | Lütfen evi ara. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Sebastian. And, uh... | Sebastian. Ve, uh... | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Something very, very serious. | Çok,çok ciddi bir şey. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Your uncle's casino was ripped off last night. | Amcanın kumarhanesi dün gece soyuldu. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Yeah, we'll see about that. | Evet, neler olduğunu göreceğiz. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| He's got a casino? Where were you last night? | Kumarhanesi mi vardı? Dün gece neredeydin? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Fucking your wife. Where were you? | Eşini beceriyordum. Sen neredeydin? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Fucking your wife. Me, too. | Eşini beceriyordum. Ben de. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| She was great! | O harikaydı! | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Someone had the balls and the stupidity to rip me off. | Birinin kesilmesi gereken taşakları ve aptallığı var. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| I will leave them with the stupidity, but I will cut their balls off. | Aptallıklarını bırakıcağım ama taşaklarını kesiceğim. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| We did get sight of them, but they... They got away. | Onları gördük ama onlar... Onlar kaçtı. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| The security cameras were all covered up. | Güvenlik kameraları kapalıydı. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| They knew where everything was. | Her şeyin nerede olduğunu biliyorlardı. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Look, it's an inside job. It has to be. | Bak, Bu içeriden birinin işiydi. Öyle olmalı. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| My casino is ruined. | Kumarhanem bitti. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| None of my clients ever trust me again. | Hiçbir müşterim artık bana güvenmiyor. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| You, round up all the casino staff, bring them to the warehouse. | Sen, bütün kumarhane şeylerini topla, onları depoya getir. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| All of them? | Her şeyi mi? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Yeah! All of them, you fucking pig! | Evet! Her şeyi, seni sikik domuz! | Get Lucky-1 | 2013 | |
| All of them! | Her şeyi! | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Very kind of you to join us, Eli. | Bize katılman ne büyük şeref, Eli. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Sorry, some bitch... | Üzgünüm, bir fahişe... | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Someone stole me car. A car? | Biri arabamı çalmış. Arabanı mı? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| You! You find my bearer bonds! | Siz! Bonolarımı bulun! | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Funny, he's lost some bearer bonds as well. | Komik, o da bonolarını kaybetmiş. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Calm down? We've just robbed our boss, your uncle. | Sakinleş? Biz sadece patronumuzu soyduk, amcanı. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| We didn't know it was his casino. | Onun kumarhanesi olduğunu bilmiyorduk. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| All we have to do is to get those bonds back. | Yapmamız gereken bonoları geri almak. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| That's all he cares about. | Umursadığı tek şey o. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| No, bollocks. | Hayır, sikeyim. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| We get out of Egypt while Moses has still got a few miracles left. | Musa hala bir iki numaraya sahipken Mısır'dan kaçmalıyız. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| We get those bonds back, silence the brothers, my uncle will reward us. | Bonoları geri alırız, kardeşleri sustururuz, amcam bizi ödüllendirir. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| And I'm a step closer to running the family business. | Ve ben aile işini yürütmeye bir adım daha yaklaşırım. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| So, what? We get Raphael? | Yani, ne? Raphael'ı yakılıyoruz? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Do you reckon Lucky's going to have the cash? | Lucky'nın nakiti getireceğini mi düşünüyorsun? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| If he don't, he's dead. | Eğer getirmezse, ölür. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| What do you reckon would be the worst way to go, | En kötü yolun ne olacğını düşünüyorsun, | Get Lucky-1 | 2013 | |
| burning, drowning or starving? | yanmak, boğulmak ya da açlıktan ölmek? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| That acid didn't look too clever. | Asit çok zekice gözükmüyor. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| What I got to say for me, it's going to be being bored to death by you. | Kendim için ne söylebilirim, senin tarafından öldürülmek sıkıcı olurdu. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Like that would ever happen. | Mesela bu olabilirdi. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Nah. It's got to be drowning, I reckon. | Nah. Boğulmak olacak, tahminim o yönde. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Is that because you can't swim? | Yüzemediğin için mi? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| If my life depended on it, Sebastian, I could. | Eğer hayatım ona bağlıysa, Sebastian, Yaparım. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Oh, trust me, if you're in deep, dark water, | Oh, güven bana, eğer dip, karanlık sudaysan, | Get Lucky-1 | 2013 | |
| of course your life is going to depend on whether you can swim or not. | tabi ki hayatın buna bağlı olacak yüz ya da yüzeme. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| I mean, how are you going to... | Demek istediğim, Nasıl gid... | Get Lucky-1 | 2013 | |
| What was that for? | Bu niyeydi? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| This is becoming quite a habit, innit? | Bu alışkanlık olmaya başladı, di mi? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| I mean, what is this? Two in one week? | Diyorum ki, bu ne? Bir haftada iki? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| I thought you said you let him go? | Onu bırakacağını söylediğini sanıyordum? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| No. I thought you said you let him go. | Hayır. Ben senin onu bırakacağını sanıyordum. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| No, I said, "Let him go." | Hayır, Ben dedim ki, "Bırak onu." | Get Lucky-1 | 2013 | |
| "Let him go"? | "Bırak onu"? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Is it bleeding? | Kanıyor mu? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| No, but it will be in a minute. | Hayır, ama birazdan kanamaya başlar. | Get Lucky-1 | 2013 | |
| Why can't it still be dark outside? | Neden etraf hala karanlık olamıyor? | Get Lucky-1 | 2013 | |
| You're not going to see my face this time. | Suratımı bu sefer göremeyeceksin. | Get Lucky-1 | 2013 |