Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21520
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| "He loves to have rice pudding with his tea. | Çayın yanında sütlaç yemeyi çok sever. Çayın yanında sütlaç yemeyi çok sever. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| "He loves solving animal murders. | Hayvan cinayetlerini aydınlatmayı çok sever. Hayvan cinayetlerini aydınlatmayı çok sever. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| "Pierre has two horses, Jacques and Paris France, both girls. | Pierre'in iki atı var, Jacques ve Paris France, ikisi de dişi. Pierre'in iki atı var, Jacques ve Paris France, ikisi de dişi. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| "He rides Paris France on the brick roads in London, | Pierre, Londra'nın tuğla yollarında Paris France'a biner ve... Pierre, Londra'nın tuğla yollarında Paris France'a biner ve... | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| "looking for mysterious things. | ...gizemli şeylerin peşinde koşardı. ...gizemli şeylerin peşinde koşardı. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| "He rides Jacques for pleasure." | Jacques'a zevk için binerdi. Jacques'a zevk için binerdi. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Merve, never make me do another one of these things again. | Merve, lütfen bir daha beni böyle şeyler yapmaya zorlama. Merve, lütfen bir daha beni böyle şeyler yapmaya zorlama. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| These kids are a joke. | Bu çocuklar şaka gibi. Bu çocuklar şaka gibi. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Ronald, as your publisher, | Ronald, yayıncın olarak... Ronald, yayıncın olarak... | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| it's not a bad idea to get in touch with your audience once in a while | ...okur kitlenle ara sıra iletişim kurmanın kötü bir fikir olmadığını düşünüyorum. ...okur kitlenle ara sıra iletişim kurmanın kötü bir fikir olmadığını düşünüyorum. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Listen, Merve, did you have a chance to look at the Sandcastle Diaries yet? | Merve, Kumdan Kale Günlüklerine bakma şansın oldu mu acaba? Merve, Kumdan Kale Günlüklerine bakma şansın oldu mu acaba? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Ronald, I'll cut to the chase It's horrible | Ronald, lafı uzatmayacağım. Ronald, lafı uzatmayacağım. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| We can't publish it It won't sell | Yayınlayamayız, satmaz. Yayınlayamayız, satmaz. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Unless you can give us something worth taking to print, | Bize basmaya değecek bir şeyler vermezsen... Bize basmaya değecek bir şeyler vermezsen... | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| we're just gonna have to let you go | ...sözleşmemizi iptal zorunda kalacağız. ...sözleşmemizi iptal zorunda kalacağız. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Merve, Merve, wait. | Merve, Merve, bekle. Merve, Merve, bekle. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Moon Fetus | Aydaki Cenin Aydaki Cenin | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| A fetus is found on a moon base. | Bir ay üssünde bir cenin bulunur. Bir ay üssünde bir cenin bulunur. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| That's the premise. | Hikaye böyle başlıyor. Hikaye böyle başlıyor. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I'll talk to you later | Sonra konuşuruz. Sonra konuşuruz. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Bronco cried out in pain as he sat on the shore of Goose Lake, | Bronco, Kaz Gölünün kıyısında parçasını kendine dikerken... Bronco, Kaz Gölünün kıyısında parçasını kendine dikerken... | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| trying to sew his junk back on | ...acı içinde haykırdı. ...acı içinde haykırdı. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Excuse me. What? | Affedersiniz. Ne? Affedersiniz. Ne? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Is this your pudding? | Bu puding sizin mi? Bu puding sizin mi? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| That was my backup nad. | O benim yedek testisimdi. O benim yedek testisimdi. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Was it a fancy pudding? | Güzel bir puding miydi? Güzel bir puding miydi? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I know who you are. | Senin kim olduğunu biliyorum. Senin kim olduğunu biliyorum. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Our fathers fought valiantly and were victorious in the Battle of Shiroh. | Babalarımız Shiroh Savaşında yiğitçe savaşıp zafer kazanmıştı. Babalarımız Shiroh Savaşında yiğitçe savaşıp zafer kazanmıştı. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I was but a child then, maybe you don't remember. | Belki hatırlamazsın çünkü ben o zamanlar daha bir çocuktum. Belki hatırlamazsın çünkü ben o zamanlar daha bir çocuktum. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| When your father died at the hands of Daysius, | Baban Daysius tarafından öldürüldüğünde... Baban Daysius tarafından öldürüldüğünde... | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| your mother wept so hard that her milk dried. | ...annen o kadar çok ağlamıştı ki sütten kesilmişti. ...annen o kadar çok ağlamıştı ki sütten kesilmişti. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| To keep you alive, we shared suckle at my mother's breast. | Hayatta kalmak için annemin göğüslerinden benimle birlikte süt emdin. Hayatta kalmak için annemin göğüslerinden benimle birlikte süt emdin. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Vanaya? | Vanaya? Vanaya? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| It is I. I don't believe that. | Ta kendisi. İnanamıyorum. Ta kendisi. İnanamıyorum. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| My family is dead. | Tüm ailem öldü. Tüm ailem öldü. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| My brother and I have been forced to work in the yeast factories | Kardeşim ve ben salgından beri maya fabrikalarında çalışıyoruz. Kardeşim ve ben salgından beri maya fabrikalarında çalışıyoruz. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| You have a brother? Yes. | Bir kardeşin mi var? Evet. Bir kardeşin mi var? Evet. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| His name is Kanaya. | İsmi Kanaya. İsmi Kanaya. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| He doesn't speak. | Dilsizdir. Dilsizdir. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| But he's very handy with powders and gizmos and such. | Ama çok işe yarar ve eli patlayıcılara çok yatkındır. Ama çok işe yarar ve eli patlayıcılara çok yatkındır. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| He can build anything. | Her şeyi yapabilir. Her şeyi yapabilir. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| What y'all... What y'all want from me? | Benden ne istiyorsunuz? Benden ne istiyorsunuz? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Let us come with you. | Seninle gelmemize izin ver. Seninle gelmemize izin ver. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Together, we can destroy Lord Daysius once and for all. | Birlikte Lord Daysius'u yok edebiliriz. Birlikte Lord Daysius'u yok edebiliriz. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| We shall begin a new yeast colony, just like when we were children. | Aynı çocukluğumuzdaki gibi yepyeni bir maya kolonisi kurarız. Aynı çocukluğumuzdaki gibi yepyeni bir maya kolonisi kurarız. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Well, that's my dream, but there's only one problem. | Benim hayalim de bu, ama bir sorun var. Benim hayalim de bu, ama bir sorun var. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| They got my reproductives, Vanaya. | Üreme gücümü benden aldılar Vanaya. Üreme gücümü benden aldılar Vanaya. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Daysius is gonna build himself an army using my seed. | Daysius benim tohumumu kullanarak kendine bir ordu kuracak. Daysius benim tohumumu kullanarak kendine bir ordu kuracak. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I can't let that happen. His power's become unruly. | Buna izin veremem. Çok büyük bir güce kavuşur. Buna izin veremem. Çok büyük bir güce kavuşur. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| You know how weird that'd be, a bunch of gorgeous yeast lords | Düşünsene, benim yüzüme sahip... Düşünsene, benim yüzüme sahip... | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| with my face, running around, making dang fools of themselves? | ...bir sürü maya lordu etrafta dolaşıp kendilerini gülünç duruma düşürecekler. ...bir sürü maya lordu etrafta dolaşıp kendilerini gülünç duruma düşürecekler. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I'm sorry, Vanaya, I have to do this alone. | Üzgünüm Vanaya, bunu tek başıma yapmalıyım. Üzgünüm Vanaya, bunu tek başıma yapmalıyım. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| You and Kanaya would just be dead weight, big time. | Sen ve Kanaya bana yük olursunuz. Sen ve Kanaya bana yük olursunuz. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Gotta cut bait on this deal. | Beni anlamalısın. Beni anlamalısın. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Krolaxx, come on. Come on, Krolaxx. | Krolaxx, hadi! Hadi Krolaxx! Krolaxx, hadi! Hadi Krolaxx! | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| We know where Daysius is hiding your yeast, Bronco. | Daysius'un mayanı nerede sakladığını biliyoruz Bronco. Daysius'un mayanı nerede sakladığını biliyoruz Bronco. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Yeah, right. | Evet tabii. Evet tabii. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I can smell a cache of yeast cakes 40 mile off. | Ben de saklı maya keklerinin kokusunu 40 mil öteden alırın. Ben de saklı maya keklerinin kokusunu 40 mil öteden alırın. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| It's being held in a mountain fortress just north of here. | Buranın kuzeyde, bir dağ kalesinde. Buranın kuzeyde, bir dağ kalesinde. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I can show you. | Seni götürebilirim. Seni götürebilirim. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Kanaya and I just escaped from the yeast factory there. | Kanaya ve ben oradaki maya fabrikasından kaçtık. Kanaya ve ben oradaki maya fabrikasından kaçtık. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| If you don't believe me, smell my breath. | Eğer bana inanmıyorsan, nefesimi kokla. Eğer bana inanmıyorsan, nefesimi kokla. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Tastes like homemade licorice. | Ev yapımı meyankökü gibi kokuyor. Ev yapımı meyankökü gibi kokuyor. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Take me there. | Beni oraya götür. Beni oraya götür. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Take me to your yeast factory. | Beni maya fabrikasına götür. Beni maya fabrikasına götür. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I am your soldier. | Ben senin askerinim. Ben senin askerinim. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I know you like wearing your dad's old clothes, | Biliyorum, babanın eski kıyafetlerini giymeyi seviyorsun. Biliyorum, babanın eski kıyafetlerini giymeyi seviyorsun. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| but while you were at Cletus Fest, I got you some new shoes. | Ama sen Cletus Festivalindeyken sana yeni ayakkabılar aldım. Ama sen Cletus Festivalindeyken sana yeni ayakkabılar aldım. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Only $5, clearance sale at Haymart. | Haymart'ta ucuzluk vardı, sadece 5 dolar. Haymart'ta ucuzluk vardı, sadece 5 dolar. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| These are girls' shoes, Mom. | Bunlar kız ayakkabısı anne. Bunlar kız ayakkabısı anne. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Oh, shoot. | Tüh! Tüh! | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I thought they were skipper shoes. | Ben kaptan ayakkabıları sanmıştım. Ben kaptan ayakkabıları sanmıştım. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| How about some good news? | İyi bir haber duymak ister misin? İyi bir haber duymak ister misin? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I got really inspired about my collection, | Koleksiyonumu hazırlarken birden ilham geldi... Koleksiyonumu hazırlarken birden ilham geldi... | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| and I came up with a bunch of new designs. | ...ve bir sürü yeni tasarım yaptım. ...ve bir sürü yeni tasarım yaptım. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Do you mind if I run a few of them by you? | Birkaç tanesini göstermemi ister misin? Birkaç tanesini göstermemi ister misin? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I've changed the name of my collection to Decent Beginnings. | Koleksiyonumun ismini 'İyi Başlangıçlar' olarak değiştirdim. Koleksiyonumun ismini 'İyi Başlangıçlar' olarak değiştirdim. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I liked it 'cause I thought it had a wholesome ring, | Bu ismi sevdim, çünkü hem kapsayıcı bir çerçeveye sahip. Bu ismi sevdim, çünkü hem kapsayıcı bir çerçeveye sahip. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| but I was hoping it could appeal to a younger market. | Hem de zaten daha genç bir kitleye hitap etmek istiyordum. Hem de zaten daha genç bir kitleye hitap etmek istiyordum. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Now, my first one is called Front Pew. | İlk tasarımımın adı... İlk tasarımımın adı... | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Now what I did was I extended the hemline down like that, | Burada, etek boyunu şöyle iyice uzattım. Burada, etek boyunu şöyle iyice uzattım. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| so it brings the attention back up to the eyes. | Böylece dikkatler gözlere çekiliyor. Böylece dikkatler gözlere çekiliyor. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| And this one, it's breakfast inspired. | Bunda ise, ilham kaynağım kahvaltı oldu. Bunda ise, ilham kaynağım kahvaltı oldu. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| It's called Simply Cinnamon. | İsmi, Adeta Tarçın. İsmi, Adeta Tarçın. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| I'm gonna make it out of some beach towels with some burlap fringe. | Bunu plaj havlularından ve çuval püsküllerinden yapacağım. Bunu plaj havlularından ve çuval püsküllerinden yapacağım. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| This one is called Righteous Dew. | Bunun ismi, Erdemli Çiğ Tanesi. Bunun ismi, Erdemli Çiğ Tanesi. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Your father would've just loved this one. | Baban yaşasaydı buna bayılırdı. Baban yaşasaydı buna bayılırdı. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| This one's called Reachable Dream, | Bunun ismi ise, Ulaşılabilir Hayal. Bunun ismi ise, Ulaşılabilir Hayal. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| because all of our dreams are reachable, Benjy, even yours. | Çünkü tüm hayallerimiz ulaşılabilirdir Benjy, seninkiler bile. Çünkü tüm hayallerimiz ulaşılabilirdir Benjy, seninkiler bile. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Hi. Welcome to LeVonne's. | Merhaba. LeVonne's'a hoş geldiniz. Merhaba. LeVonne's'a hoş geldiniz. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Can I look at that salmon gown? | Şuradaki somon geceliğe bakabilir miyim? Şuradaki somon geceliğe bakabilir miyim? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| This is a very practical design from LeVonne's new Sunset Plains edition. | Bu LeVonne's'un Güneşli Çayırlar koleksiyonundan kullanışlı bir tasarımdır. Bu LeVonne's'un Güneşli Çayırlar koleksiyonundan kullanışlı bir tasarımdır. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Well, how much is it? | Fiyatı nedir? Fiyatı nedir? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| This treasure right here is on sale today for $79.95. | Bu değerli parça bugün indirimde, fiyatı 79,95$. Bu değerli parça bugün indirimde, fiyatı 79,95$. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Well, that's a rip off. | Buna soygun denir. Buna soygun denir. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Hey. What are you guys doing here? | Hey. Sizin ne işiniz var burada? Hey. Sizin ne işiniz var burada? | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Lonnie's stepsister runs the Navajo Taco stand. | Lonnie'nin üvey babası Navajo Taco standını işletiyor. Lonnie'nin üvey babası Navajo Taco standını işletiyor. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| They make a really good taco. | Gerçekten çok güzel tako yapıyorlar. Gerçekten çok güzel tako yapıyorlar. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| So, I noticed you left Cletus early. | Cletus'dan erken ayrıldığını fark ettim. Cletus'dan erken ayrıldığını fark ettim. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 | |
| Yeah, I had to come back and help my mom with the trade show. | Evet, geri dönüm anneme tanıtımında yardım etmem gerekiyordu. Evet, geri dönüm anneme tanıtımında yardım etmem gerekiyordu. | Gentlemen Broncos-3 | 2009 |