Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20042
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Very sorry. Sorry is not good enough. | Cinayet silahı gitar olamaz. Çok özür dilerim. Özür dilemek yetmez. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I was told this autopsy would be held confidentially. | Otopsisi gizlilik içerisinde yürütülecek dendi bana. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
So, I take it you were not the one | Basına konuşanın sen olmadığını tahmin ediyorum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I'm not sure yet. What can we do about it? | Henüz emin değilim Sizin için sorun yoksa. Benim için de sorun yok. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
There's nothing to be done about it now. | Artık bu konuda yapacak bir şey yok. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
This is on page six! | 6. sayfa haberi olduk! | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Hey, uh... | Merhaba... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You were the source for the story. | Bu haberin kaynağı sensin. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Okay. So, uh... | Tamam, şimdi... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Was she pretty? Very. | Kız güzel miydi? Çok. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I feel awful, okay? | Çok kötü hissediyorum, tamam mı? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I I'm gonna go talk to the lieutenant. | Gidip teğmenle konuşacağım. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I've written up my resignation. | İstifamı yazdım. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Go back to the lab. Say nothing. | Labaratuvara dön. Hiçbir şey söyleme | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I was the source for the story. Do you understand? | Bu saatte nasıl girdin? Sıçan gibi bodrumda sürünerek mi? Haberin kaynağı bendim. Anladın mı? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I I just... you know, I'd been up all night. | Ben... bütün gece uyuyamamıştım. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
And she just appeared. | Ve kız da karşıma çıktı birden. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Stop. Yeah? | Sus. Tamam | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Leave. Try not to make any more headlines today. | Git. Başka habercilere konu vermemeye çalış. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
What are you gonna do about it? | Bu konuda ne yapacaksınız? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Henry, Jo, have a seat, please. | Henry, Jo, lütfen oturun. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Lieutenant, I'm afraid an apology | Teğmen korkarım dilemem gereken özür için ayakta durmalıyım. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Mr. Carlyle, on behalf of the city of New York | Bay Carlyle, New York şehri ve de adli tıp biriminin şefi olarak birimin adına... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
accept this apology and the knowledge | ...sizden dilediğim bu özrü kabul edin ve bunun bir daha tekrarlanmayacağını da bilin. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I still want him taken off the case. | Hala onun bu davadan alınmasını istiyorum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
But I've apologized. | Ama özür diledim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I've extended my hand as a gentleman. | Bir centilmen gibi elimi uzatmıştım. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
My mother deserves the best, and you have been found lacking. | Annem en iyileri hak ediyor ve siz yetersiz olduğunuzu gösterdiniz. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Mr, Carlyle, | Bay Carlyle, | Forever-1 | 2014 | ![]() |
no one understands better the specifics of this case | Polis misin? Hayır. hiç kimse bu davanın detaylarını ve Carlyle adının önemini benden... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
or the importance of the Carlyle name. | ...daha iyi anlayamaz. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
All due respect, sir, he is the best. | Saygısızlık etmek istemem ama efendim o en iyisidir. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Shall my lawyers contact the mayor again, | Avukatlarım yeniden Valiyi mi arasın? Bir günde ikinci defa? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Lieutenant, if I may... | Teğmen, acaba ben... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Henry, I'm sorry, but I'm pulling you from the case. | Bu kutuda her ne varsa sonsuza dek seninle kalacak. Henry, Üzgünüm ama seni bu davadan çekiyorum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Dr. Vaughn will take over from here. | Dr. Vaughn bundan sonrasıyla ilgilenecek. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Hanson. Yo. | Selam, Hanson. Selam. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Check the security tapes the museum just sent over. | Müzenin az önce gönderdiği güvenlik kayıtlarını kontrol et. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
The, uh, speeches from the gala should be on it. | Galada ki konuşmalarda kayıtlarda olmalı. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Want butter on your popcorn? | Patlamış mısırına tereyağ ister misin? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
That's your choice. I'm going to the crime scene. | Sana kalmış o. Ben olay yerine gidiyorum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Henry, you okay? | Henry, sen iyi misin? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I've never been removed from a case before. | Daha önce hiçbir davadan alınmamıştım. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Well, happens to the best of us. | Bu en iyilerin bile başına gelir. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You know, just because you don't have a body | Sırf ceset sende değil diye benimle birlikte araştırmaya da gelemezsin demek değil bu. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Great. I'll come with you. | Harika seninle geleceğim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
There's just one problem. | Bir sorun var ama. Müzeye gidiyoruz. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Wow, you really do have an issue with this. | Abigail gitmezdi Abe. Sorun yok. Gerçektende bu konuda bir sorunun var. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
So, I guess the only question is, | Sanırım burada kendine sorman gereke soru... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
how badly do you want to solve this murder? | ..."Bu cinayeti çözmeyi ne kadar çok istiyorum?" olmalı. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Let me grab my scarf. | İzin ver atkımı alayım. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Okay. What is it? Spill it. | Pekala, ne oldu? Anlat bakalım. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You were acting stranger than normal. | Normalden daha tuhaf davranıyorsun. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
It's nothing. Come on, Henry. | Bir şey yok. Yapma ama Henry. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
What is your issue with this museum? | Bu müzeyle sorunun ne? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Why don't you come here? | Neden buraya gelmiyorsun? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Old memories. | Eski anılar. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Okay. Can I say one thing? | Tamam bir şey söyleyebilir miyim? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
A cop usually knows what's going on with their partner. | Hangisinin Raul'u yediğini bilmediğim için... Polisler genellikle ortaklarının nesi olduğunu bilirler. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I'm an M.E., Jo. | Ben bir adli tabibim Jo. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I'm not sure I'm officially your partner. | Resmi olarak ortağın olduğumu sanmıyorum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I was not making any official kind of point. | Resmi bir durum olduğunu söylemiyordum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
This way! | Bu tarafa! | Forever-1 | 2014 | ![]() |
We're closed. I beg your pardon. | Kapalıyız. Özür dilerim? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
It's a private party. | Özel bir parti var. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
But we're the Vermeers. | Ama biz Vermeerlar'ız. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
This is Dr. Henry Vermeer and I'm his wife. | Bu Dr. Henry Vermeer ve bende onun eşiyim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
We've just arrived from London | Onun büyük büyükbabasının sergisi için Londra'dan yeni geldik | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You're not here, lady. | Listede adınız yok bayan. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
We've traveled 3,500 miles. | 5600 km yol geldik. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Calm down. I... | Sakin olun. Ben... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Look, could you please hurry? | Lütfen acele eder misiniz? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I was the one that forgot the umbrella | Şemsiyeyi almayı unuttum ve Bayan Vermeer ıslanmaktan nefret eder. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Abigail, we're not supposed to be here. | Abigail, burada olmamalıyız. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I'm also quite certain Vermeer was Dutch. | Ayrıca Vermeer'in Alman olduğundan da eminim. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
This is very rash. | Bu çok aceleye geldi. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You can't plan for everything, Henry. | Her şeyi planlayamazsın Henry. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Sometimes it's good to be rash. | Bazen aniden olması iyidir. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
It's fun. | Hayır, hayır, otur. Otur, olur mu? Eğlencelidir. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
So, the victim was struck several times | Kurbana bir çok kez tanımlanamayan bir obje ile vurulmuş. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
There were no weapon found. | Hiçbir silah bulunamadı. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Blood splatter was irregular | Kan sıçraması düzensiz olmuş, yerin her tarafında izler var. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Hmm. What do you think? | Ne düşünüyorsun? | Forever-1 | 2014 | ![]() |
What I've discovered is that the scene of any crime | Ama dur. Dahası var. Şimdiye kadar keşfettiğim bir şey varsa o da her türlü olayın mahalinin... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
is much larger than this space. | ...bu alandan çok daha geniş olduğudur. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
To truly understand this murder, | Bu cinayeti gerçekten anlayabilmek için... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
we must go back seconds, minutes, | ...saniyeler, dakikalar ve hatta saatler... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
hours, even. Henry. | ...öncesine gitmeliyiz. Henry. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I've been doing this for 10 years. | Ben 10 yıldır bu işi yapıyorum. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Let's go easy on the lecture. | Ders vermene gerek yok. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
You asked me what I thought. | Bana ne düşündüğümü sordun. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
My mistake. | Benim hatam, lütfen devam et. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I think we should go back, walk in Gloria's shoes... | Bence geri dönmeli ve Gloria'nın yerine kendimizi koymalıyız... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Her Yves Saint Laurent pumps, to be exact. | Yves Saint Laurent marka topuklu ayakkabılarına hatta. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
They look like fall of '61. | 1961 sonbahar koleksiyonundan. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I know a bit about women's shoes. | Kadın ayakkabıları hakkında biraz bilgim vardır. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
It's an original FBI fingerprinting kit. | FBI'a ait orjinal bir parmak izi seti. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
Well, the room has already been dusted, Henry, | Bu odadaki izler çoktan alındı zaten Henry... | Forever-1 | 2014 | ![]() |
with actual modern equipment. | ...hem de modern ekipmanlar ile. | Forever-1 | 2014 | ![]() |
I'm not looking for prints. I'm after rubber. | Aradığım parmak izi değil. Kauçuk izi. | Forever-1 | 2014 | ![]() |