Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19734
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yes. | Pekalâ. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Two minutes. | İki dakika sürer. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Has something happened? It sounded like a shot. | Bir şey mi oldu? Silah sesine benziyordu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Just now. | Silah mı? Daha yeni duydum. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Dag? | Dag? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Hello? Hello? | Merhaba? Kimse yok mu? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Did you report this? | Bunu rapor ettiniz mi? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Did you see what happened? | Neler olduğunu gördünüz mü? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
No. ... I just found them. | Hayır. Sadece o halde buldum. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Not more than ten minutes ago, or something, I think. | Olayın üzerinden 10 dakikadan fazla geçmiş olamaz. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Do you have some kind of description? Did you see anyone run away? | Kaçan birilerini gördünüz mü? Bir eşkal verebilir misiniz? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
The neighbors might've seen something. | Belki komşular bir şey görmüştür. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
No, I visit the couple who ... | Hayır, burada yaşayan bir çifti ziyaret edecektim. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Oy, Blomkvist? We have a few questions. | Merhaba? Blomkvist? Birkaç soru soracaktık. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
It shouldn't be here! | Burada telefon yasaktır! | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
The couple shot: A journalist and a criminologist | Katledilen çiftin biri gazeteci, diğeriyse suçbilimciydi. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
were found by another journalist: Mikael Blomkvist from Millennium. | Bir başka gazeteci tarafından bulunmuşlar, Millennium'dan Mikael Blomkvist. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Known from the scandal around the Wennerstrom case. | Wennerstrom davasında ortaya çıkan skandallarla tanınıyor. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
What do we know about the motive? Not much at this point. | Olayın nedeni hakkında ne biliyoruz? Şu aşamada fazla bir şey yok. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
The girl was soon to be a PhD. | Kız birkaç hafta içinde doktorasını tamamlayacakmış. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
This case has the highest priority. Assemble a task force. | Bu davanın yüksek önceliği var. Özel bir birim oluştur. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Ok Bublanski. You set up a team. But make it quick. | Tamam Bublanski. Birimi kendin oluştur. Ama elini çabuk tut. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Ekström, prosecutors. | Başsavcı Ekström. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
We need to talk about two things. Should we publish daily content? | Birkaç şeyi konuşmamız lazım. İlki günlük içerik yayınlanması hakkında. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Can we publish? What Mike and I just discussed. | Bunları basabilir miyiz? Mike ve benim tartıştığımız buydu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
We don't know why the killings took place. It might be something private in their lives. | Cinayetler niçin işlendi bilmiyoruz. Belki hayatlarındaki özel birşey yüzündendir. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
But we can't exclude that it might be their job. | Ama hayatlarının, işleri olduğu gerçeğini gözardı edemeyiz. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
But, Mike, you described the killings as mere executions. | Ama Mike, cinayetler infaz amaçlı olarak tanımlandı. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Who on this list are capable of that? And then get away with it? | Listedekilerin hangisi bunu yapabilir? Hangisi bundan yakayı sıyırabilir? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
We're about to publish the names of several persons | Gün yüzüne çıkmaktan çekinen birkaç kişiyi... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
who'd prefer to stay out of the spotlight. | ...halka açıklamak üzereyiz. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Some of them had already been contacted by Dag. | Zaten bazıları Dag ile irtibat kurmuş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
It's speculation. Shouldn't we give the list to the police? | Bunlar spekülasyon. Listeyi polise vermemiz gerekmiyor mu? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Yes, I suppose we should. No. | Sanırım vermemiz gerekiyor. Hayır. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
They can have the names of some customers, but we must never reveal our sources. | Bazı müşterilerin isimlerini verebiliriz. Ama kaynağımızı asla açıklamamalıyız. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
It's for the safety of the girls Mia interviewed. | Mia'nın görüştüğü kızların güvenliği söz konusu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
It's a matter of life or death for them. | Ölüm kalım meselesi bu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Back to the first question: Are we printing this? | İlk soruya dönecek olursak: Bunu basacak mıyız? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I think that's what Dag would've wanted. Yes. And I like it. | Bence Dag böyle isterdi. Katılıyorum. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Okay, sure. | Bence de. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Hello, Armanskij. | Merhaba Armanskij. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
What do you want? Do you need a job? | Ne istiyorsun? İşe mi ihtiyacın var? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Do you work some place else? | Başka bir yerde mi çalışıyorsun? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I've been traveling. I just recently returned to Sweden. | Seyahat ediyordum. İsveç'e yeni döndüm. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Where have you been? Here and there. | Neredeydin? Orada burada işte. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Australia, New Zealand. The last few months in the Caribbean. | Avustralya, Yeni Zelenda. Son birkaç aydır da Karayipler. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I don't know why I didn't say goodbye. | Neden veda etmedim bilmiyorum. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Because you don't really care about other people. | Çünkü diğer insanlar pek de umurunda değil. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
You treat people who are trying to be your friends like shit. | Arkadaşın olmak isteyenlere pislik gibi davranıyorsun. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Blomkvist has been looking for you. | Blomkvist seni arıyordu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
He's called at least once a month to inquire about you. | Seni sormak için ayda en az bir kere aramıştır. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
He cares as well. Just like Holger Palmgren. | İlgileniyor da. Tıpkı Holger Palmgren gibi. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
He got his stroke two years ago and you haven't visited him. | Kalp krizi geçireli iki yıl oldu ama sen onu ziyaret etmedin bile. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
You don't even know if he's dead or alive. | Yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorsun. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
You've been missing. | Kayıplara karışmıştın. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I've been traveling. I had to run away for a while. | Seyahatteydim. Bir süreliğine uzaklaşmam gerekiyordu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Have you been worried? | Endişelendin mi? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
No. You can do anything. | Hayır. İstediğini yapabilirsin. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Armanskij was worried. | Armanskij endişelenmiş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
How are things with the new... | Peki şu yeni veli ile... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
...guardian? | ...işler nasıl gidiyor? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Bjurman. He's okay. It's okay. | Bjurman. İyi. Gayet iyi. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
And your still under guardianship? Don't worry about me. | Peki hâlâ bir veli gözetiminde mi kalman gerekiyor? Beni düşünme sen. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I'll fix it. It's no longer your job. | Başımın çaresine bakarım. Bu artık senin işin değil. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
No, I'm too old. | Doğru, bu iş için çok yaşlıyım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I'm just a silly, old fool. | Ben sadece aptal, yaşlı bir budalayım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Yes, you are. Truly silly, if that's what you think. | Evet öylesin. Ciddi anlamda aptal hem de. Demek istediğin buysa tabii. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
We've received a preliminary report about the murder weapon. | Cinayet silahı hakkında geçici bir rapor aldık. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
It's illegal? No, it's perfectly legal. | Yasadışı mı? Hayır, gayet yasal. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
It belongs to solicitor Nils Erik Bjurman. | Avukat Nils Erik Bjurman'a ait. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Acquired in 1983. He's got an address on Gardet. | 1983'te alınmış. Gardet'da bir adresi var. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
There you go. | Bak şu işe. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
We identified two fingerprints. Right thumb and forefinger. | Ayrıca bir çift parmak izi saptadık. Sağ başparmak ve işaret parmağı. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
A woman born in 1981. | 1981 doğumlu bir kadın. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Arrested for assault in Gamla Stan in 1998, when the fingerprints were taken. | Parmak izleri 1988 yılında Gamla Stan'da bir saldırı olayında tutuklanınca alınmış. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Do you have a name? Her name is Lisbeth... Salander. | Elinde bir isim var mı? Adı Lisbeth... Salander. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I found nothing about a foster daughter that Holger Palmgren would've had. | Holger Palmgren'in evlatlık kızıyla ilgili hiçbir şey bulamadım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
It's me. He took care of me since I was 13, until he had a stroke. | O benim. 13 yaşından beri bana o baktı. Ta ki felç geçirene kadar. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I'm his next of kin. | Ben akrabası değilim. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Is he ok? | İyileşecek mi? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I'll be honest with you. | Size karşı dürüst olacağım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
He could've had a stroke last night or lived for 20 years. | Bir gece ansızın felç geçirip ölebilir de, ya da 20 yıl daha yaşayabilir. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I really don't know about him. | Gerçekten bunu bilebilmek çok zor. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Is there no specialist? | Bu işin uzmanı biri yok mu? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I'm afraid we're specialised care. | Korkarım bakım konusunda yeterince deneyimimiz var. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I wish we had better resources and didn't have any budget cuts ... | Ama şu bütçe kesintileri olmasa ve o da daha iyi imkânlara sahip olsaydı... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
What kind of care would you give him then? | Peki daha sonra ona nasıl bir bakım verilmesi gerekecek? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Yes ... The ideal for a patient like Holger would be | Aslında onunla beraber çalışacak tam zamanlı bir fizyoterapist... | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
A personal trainer who could work with him full time. | ...Holger gibi bir hasta için ideal olurdu. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Employing someone. Yes | Bir fizyoterapist demek. Evet. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I'll pay. Hire a personal trainer. | Terapisti kiralayın. Ben ödeyeceğim. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Do you have any idea what it costs? | Bunun maliyeti hakkında bir fikriniz var mı? | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
The gun owner attorney Bjurman isn't at his home or office. | Silahın sahibi avukat Bjurman, evinde ya da ofisinde yok. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
According to a colleague lawyer, he's sick and has disposed of his business. | Bir avukat arkadaşına göre, hastaymış ve bu yüzden işlerini tasfiye etmiş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I've put Sonja on the matter. | Bu konuyla Sonja ilgilendi. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Bjurman's 56 years old and has impunity. He's a corporate lawyer. | Bjurman 56 yaşında ve sabıkası yok. Şirket avukatlığı yapıyormuş. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I haven't looked into his background, but there's more. | Geçmişini araştırdım ama dahası da var. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Sorry, I'm a bit late. | Pardon, geciktim biraz. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
I had to spend a few hours with the chief guardian. | Baş gardiyanla bir kaç saat geçirmek zorunda kaldım. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |
Lisbeth Salander seems quite disturbed. | Lisbeth Salander oldukça dengesiz bir tipe benziyor. | Flickan som lekte med elden-3 | 2009 | ![]() |