Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19431
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
And a meal that included some form of food. | Ve içinde yiyecek ihtiva eden bir yemek. Ve içinde yiyecek ihtiva eden bir yemek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just a couple of days lying around. You with the bathing. | Aylaklık edecek birkaç gün. Sen yıkan. Aylaklık edecek birkaç gün. Sen yıkan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Me with the watching you bathe. | Ben seni yıkanırken seyredeyim. Ben seni yıkanırken seyredeyim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, if the captain says it's all right. | Kaptan kabul ederse. Kaptan kabul ederse. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What if we just told Mal we need a couple of days 'stead of asking him? | Sormak yerine, Mal'e birkaç gün izin istediğimizi söylesek? Sormak yerine, Mal'e birkaç gün izin istediğimizi söylesek? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He's the captain, Wash. Right. I'm just the husband. | Kaptan o, Wash. Evet, ben sadece kocayım. Kaptan o, Wash. Evet, ben sadece kocayım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Look, I'll ask him. | Tamam, sorarım. Tamam, sorarım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't forget to call him 'sir.' He likes that. | "Efendim" demeyi unutma. Hoşuna gidiyor. "Efendim" demeyi unutma. Hoşuna gidiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Who likes what? It's nothing, sir. | Kimin hoşuna ne gidiyor? Önemli bir şey değil, efendim. Kimin hoşuna ne gidiyor? Önemli bir şey değil, efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Has the ambassador checked in yet? | Büyükelçi geldi mi? Hayır. Sanırım programı çok dolu. Büyükelçi geldi mi? Hayır. Sanırım programı çok dolu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
After you talk to Badger, let her know we may be leaving Persephone in a hurry. | Badger'la konuştuktan sonra, acilen Persephone'dan ayrılacağımızı ona söyle. Badger'la konuştuktan sonra, acilen Persephone'dan ayrılacağımızı ona söyle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Inara has our timetable. She should be checking in. | Inara programımızı biliyor. Gelmek üzere olmalı. Inara programımızı biliyor. Gelmek üzere olmalı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can tell her to cut it short, meet us at the docks. | Kısa kesmesini ve limana gelmesini söyleyebilirim. Kısa kesmesini ve limana gelmesini söyleyebilirim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, no. Don't want to get in her way if we don't have to. | Yo, yo. Gerekmediği müddetçe engel olmak istemeyiz. Yo, yo. Gerekmediği müddetçe engel olmak istemeyiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Somebody on this boat has to make an honest living. | Bu gemide bari biri dürüstçe ekmek parası kazansın. Bu gemide bari biri dürüstçe ekmek parası kazansın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sihnon isn't that different from this planet. | Sihnon bu gezegenden çok da farklı değildir. Sihnon bu gezegenden çok da farklı değildir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
More crowded, obviously, and I guess more complicated. | Tabii ki daha kalabalık ve sanırım daha karmaşık. Tabii ki daha kalabalık ve sanırım daha karmaşık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The great city itself is | Şehrin kendisi Şehrin kendisi | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Pictures can't capture it. It's like an ocean of light. | Resimleri hakkını veremez. Işık okyanusu gibidir. Resimleri hakkını veremez. Işık okyanusu gibidir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Is that where you studied... to be a Companion? | Dam eğitimini orada mı aldın? Dam eğitimini orada mı aldın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I was born there. I can't imagine ever leaving. | Orada doğdum. Terk etmeyi aklımdan bile geçiremem. Orada doğdum. Terk etmeyi aklımdan bile geçiremem. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, I wanted to see the universe. | Evreni görmek istedim. Evreni görmek istedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Do you... really have to leave? | Gerçekten... gitmek zorunda mısın? Gerçekten... gitmek zorunda mısın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I My father is very influential. | ...babam forslu biridir. ...babam forslu biridir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We could I could arrange for you to be | Biz Ben burada kalmanı ayarlayabilirim Biz Ben burada kalmanı ayarlayabilirim | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The experience has been more than It was very good. | Deneyim son derece Gayet iyiydi. Deneyim son derece Gayet iyiydi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Thank you. The time went too quickly. | Teşekkür ederim. Zaman akıp gitti. Teşekkür ederim. Zaman akıp gitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, your clock's probably rigged to speed up and cheat us out of our fun. | Saatin herhalde ileri gitmeye ve bizi eğlencemizden mahrum etmeye ayarlıdır. Saatin herhalde ileri gitmeye ve bizi eğlencemizden mahrum etmeye ayarlıdır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Serenity, this is Shuttle One. What's you E.T.A.? | Mekik 1'den Serenity'ye. Varış vaktiniz nedir? Mekik 1'den Serenity'ye. Varış vaktiniz nedir? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Inara, hey. We're touching down at the | Inara, merhaba. 10 dakika içinde... Inara, merhaba. 10 dakika içinde... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Eavesdown Docks... in about 10 minutes. | ...Eavesdown Limanı'na inmiş olacağız. ...Eavesdown Limanı'na inmiş olacağız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll join you there. Thanks. Lookin' forward to it. We missed you out here. | Orada size katılırım. Teşekkür ederim. Sabırsızlıkla bekliyoruz. Seni özledik. Orada size katılırım. Teşekkür ederim. Sabırsızlıkla bekliyoruz. Seni özledik. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yeah. Me too. | Evet, ben de. Evet, ben de. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This shouldn't take too long. Put us down for departure in about three hours. | Çok uzun sürmez. 3 saat sonra kalkabiliriz. Çok uzun sürmez. 3 saat sonra kalkabiliriz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Grab any supplies we're low on, fuel her up. | Azalan stokların ikmalini yap, depoyu fulle. Azalan stokların ikmalini yap, depoyu fulle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sure love to find a brand new compression coil for the steamer. I'd like to be | Gemiye yepyeni bir basınç bobini bulmayı çok istiyorum. Ben de Londinum kralı... Gemiye yepyeni bir basınç bobini bulmayı çok istiyorum. Ben de Londinum kralı... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Them as can pay. All right? | Ödeyebileceklerden. Tamam mı? Ödeyebileceklerden. Tamam mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The compression coil busts, we're drifting. Best not bust then. | Basınç bobini bozulursa, sürükleniriz. Bozmayalım o halde. Basınç bobini bozulursa, sürükleniriz. Bozmayalım o halde. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe | Zoe. Zoe. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We will. | Tamam. Tamam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Going on a trip, grandpa? | Yolculuğa mı çıkıyorsun, büyükbaba? Yolculuğa mı çıkıyorsun, büyükbaba? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You need safe passage? We're cheap. We're cheap, we're clean. | Güvenli bir gemi mi lazım? Fiyatımız ucuz. Ucuz ve temiz. Güvenli bir gemi mi lazım? Fiyatımız ucuz. Ucuz ve temiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The Brutus best ship in the 'verse. | Brutus evrendeki en iyi gemidir. Brutus evrendeki en iyi gemidir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What's your des, grandpa? Come on. We're hittin' the outer rings. | Yolculuk ne tarafa, büyükbaba? Sınırdaki gezegenlere gidiyoruz. Yolculuk ne tarafa, büyükbaba? Sınırdaki gezegenlere gidiyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Uh, I never married. | Hiç evlenmedim. Hiç evlenmedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm not a grandpa. | Büyükbaba değilim. Büyükbaba değilim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Let me see your teeth. | Dişlerine bakayım. Dişlerine bakayım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're late. You're lying. | Geciktin. Yalan söylüyorsun. Geciktin. Yalan söylüyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What did you just say to me? | Ne dedin bana? Ne dedin bana? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're well aware we landed two hours before we planned to | Planladığımızdan 2 saat önce, peşine yolladığın mallarla... Planladığımızdan 2 saat önce, peşine yolladığın mallarla... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
with all the goods you sent us after intact, ready to roll. | ...birlikte indiğimizin sen de farkındasın. Alışverişe hazırız. ...birlikte indiğimizin sen de farkındasın. Alışverişe hazırız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So your decision to get tetchy, say we're late means | Geciktiğimizi söyleyerek huysuzluk etme kararın... Geciktiğimizi söyleyerek huysuzluk etme kararın... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
you're lookin' to put us on the defensive right up front. | ...hemen savunmaya geçmemizi istediğin anlamına geliyor. ...hemen savunmaya geçmemizi istediğin anlamına geliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Which means something's gone wrong. It didn't go wrong on our end. | Bu da bir şeylerin yolunda olmadığı anlamına geliyor. Bu da bir şeylerin yolunda olmadığı anlamına geliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're later than I'd like. Well, I'm sorry to hear that. | İstediğimden geç geldiniz. Bunu duyduğuma üzüldüm. İstediğimden geç geldiniz. Bunu duyduğuma üzüldüm. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You'd gotten here sooner... | Daha erken gelseydiniz... Daha erken gelseydiniz... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
you might've beaten the bulletin that came up | ..."Firefly sınıfı haydut bir geminin... ..."Firefly sınıfı haydut bir geminin... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
sayin' "Rogue vessel, classification Firefly was | ...enkaz halindeki bir nakliye aracından yasadışı mal çaldığı görüldü"... ...enkaz halindeki bir nakliye aracından yasadışı mal çaldığı görüldü"... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
spotted pullin' illegal salvage on a derelict transport." | ...yazan bültenden daha önce varmış olacaktınız. ...yazan bültenden daha önce varmış olacaktınız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Didn't I.D. us. Doesn't lead to you. No, it doesn't. | Kimliğimizi tespit edemedi. Ucu sana dokunmuyor. Hayır, dokunmuyor. Kimliğimizi tespit edemedi. Ucu sana dokunmuyor. Hayır, dokunmuyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But a government stamp on every molecule of the cargo just maybe might. | Kargonun her molekülündeki devlet damgası sayesinde dokunabilir ama. Kargonun her molekülündeki devlet damgası sayesinde dokunabilir ama. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, you noticed that. | Fark ettin demek. Fark ettin demek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You were gonna hand over imprinted goods and just let me twist? Is that the case? | Damgalı malı teslim edip, beni kıvrandıracaktın, olay bu mu? Damgalı malı teslim edip, beni kıvrandıracaktın, olay bu mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We didn't pick the cargo. I didn't flash my ass at the gorram law. | Kargoyu biz seçmedik. Ben de kanunlara kıçımı göstermedim. Kargoyu biz seçmedik. Ben de kanunlara kıçımı göstermedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's no deal. That ain't fair. | Anlaşma yok artık. Haksızlık ediyorsun. Anlaşma yok artık. Haksızlık ediyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Crime and politics, little girl the situation is always... fluid. | Suç ve politika, küçük kız, vaziyet daima... akışkandır. Suç ve politika, küçük kız, vaziyet daima... akışkandır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The only fluid I see here is the puddle of piss refusing to pay us our wage. | Gördüğüm tek akışkan, paramızı ödemeyi reddeden bu sidikli. Gördüğüm tek akışkan, paramızı ödemeyi reddeden bu sidikli. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It doesn't have to go this way. You know you can still unload those goods. | Bu şekilde olmasına gerek yok. Malı yine de elden çıkartabileceğini... Bu şekilde olmasına gerek yok. Malı yine de elden çıkartabileceğini... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So I can't help thinking there's something else at work here. | ...biliyorsun bu yüzden başka şeyler döndüğünü düşünmeden edemiyorum. ...biliyorsun bu yüzden başka şeyler döndüğünü düşünmeden edemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What were you in the war? That big war you failed to win. | Savaş sırasında rütben neydi? Kazanmayı beceremediğin savaş. Savaş sırasında rütben neydi? Kazanmayı beceremediğin savaş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You were a sergeant, yeah? Sergeant Malcolm Reynolds. | Çavuştun, değil mi? Çavuş Malcolm Reynolds. Çavuştun, değil mi? Çavuş Malcolm Reynolds. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Balls and bayonets brigade. Big, tough veteran. | Top ve süngü tugayı. Güçlü, katı eski asker. Top ve süngü tugayı. Güçlü, katı eski asker. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Now you got yourself a ship, and you're a captain. | Şimdi kendine bir gemi edindin ve kaptan oldun. Şimdi kendine bir gemi edindin ve kaptan oldun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Only I think you're still a sergeant, see. Still a soldier. | Ama bence hâlâ çavuşsun. Hâlâ askersin. Ama bence hâlâ çavuşsun. Hâlâ askersin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Man of honor in a den of thieves. | Hırsızlar yuvasında onurlu bir adam. Hırsızlar yuvasında onurlu bir adam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, this is my gorram den... | Burası benim yuvam... Burası benim yuvam... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and I don't like the way you look down on me. | ...ve küçümseyerek bana bakman hoşuma gitmiyor. ...ve küçümseyerek bana bakman hoşuma gitmiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm above you. Better than. Businessman, see? | Senden üstünüm. Daha iyiyim. İşadamıyım, görüyor musun? Senden üstünüm. Daha iyiyim. İşadamıyım, görüyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Roots in the community. You're just a scavenger. | Toplumda kök salmış. Sen ise sadece bir artıkçısın. Toplumda kök salmış. Sen ise sadece bir artıkçısın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Maybe I'm not a fancy gentleman like | Senin gibi kaliteli şapka takan... Senin gibi kaliteli şapka takan... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
you with your... very fine hat... | ...şık bir beyefendi olmayabilirim... ...şık bir beyefendi olmayabilirim... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
but I do business. | ...ama ben de iş yapıyorum. ...ama ben de iş yapıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're here for business. | İş için buradayız. İş için buradayız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Try one of the border planets. They're a lot more desperate there. | Sınırdaki gezegenlerden birini dene. Buradan daha çaresiz durumdalar. Sınırdaki gezegenlerden birini dene. Buradan daha çaresiz durumdalar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Of course, they might kill you. | Seni öldürme ihtimalleri var tabi. Seni öldürme ihtimalleri var tabi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But you stay here, and I just know the Alliance will track you down. | Ama burada kalırsan, İttifak'ın izini bulacağına eminim. Ama burada kalırsan, İttifak'ın izini bulacağına eminim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I have that feeling. | Böyle hissediyorum. Böyle hissediyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wheel never stops turnin', Badger. | Çarklar hiç durmaz, Badger. Sadece kenarda duran insanları bağlar. Çarklar hiç durmaz, Badger. Sadece kenarda duran insanları bağlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're gonna come with us. | Bizimle geleceksin. Bizimle geleceksin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Excuse me? | Anlayamadım? Anlayamadım? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You like ships. You don't seem to be looking at the destinations. | Gemiler hoşuna gidiyor. Varış noktasına bakmıyor gibisin. Gemiler hoşuna gidiyor. Varış noktasına bakmıyor gibisin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What you care about is the ships, and mine's the nicest. | Senin için önemli olan gemi ve benimki de en güzeli. Senin için önemli olan gemi ve benimki de en güzeli. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She don't look like much. Oh, she'll fool ya. | Pek bir şeye benzemiyor. Dışarıdan insanı kandırır. Pek bir şeye benzemiyor. Dışarıdan insanı kandırır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You ever sail in a Firefly? Long before you were crawling. | Hiç Firefly ile uçtun mu? Sen emeklemeden çok daha önce. Hiç Firefly ile uçtun mu? Sen emeklemeden çok daha önce. Sürekli haklı olmak ciddi bir yük. Bu ne böyle? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not an aught three though. Didn't have the extenders. Tended to shake. | Üçüncü nesil modellerden değildi ama. Uzantıları yoktu. Çok sallanırdı. Üçüncü nesil modellerden değildi ama. Uzantıları yoktu. Çok sallanırdı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, uh, how come you don't care where you're goin'? | Neden nereye gittiğin umurunda değil? Neden nereye gittiğin umurunda değil? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
'Cause how you get there is the worthier part. | Çünkü oraya nasıl vardığın daha önemlidir. Çünkü oraya nasıl vardığın daha önemlidir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Are you a missionary? | Misyoner misin? Misyoner misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm a shepherd from the Southdown Abbey. Book. | Southdown Manastırından bir rahibim. Book. Southdown Manastırından bir rahibim. Book. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm called Book. | Adım Book. Adım Book. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |