Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19154
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Or I could wake up in the future, | Aslında bunların hiçbirinin seninle alakası yok. Ya da gelecekte uyanabilirim... | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
and you won't be next to me. | ...ve benim yanımda olmazsın. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
If that happens, will you forgive me? | Eğer öyle bir şey olursa, beni affedecek misin? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I'll try but what if I don't remember this? | Denerim ama ya bütün bunları hatırlamazsam? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Listen to me. What? | Beni dinle. Evet. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I want you to remember this moment. | Bu anı hatırlamanı istiyorum. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I don't know what's going to happen in the future, | Gelecekte ne olacağını bilmiyorum... Yapılacak en kötü şey. Seni kırdığımı biliyorum... | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
but I'm sorry for what I did. | ...ama yaptığımdan dolayı özür dilerim. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
It was stupid, immature. | Aptalca ve çocukçaydı. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
And it was unforgivable. | Ve affedilmez bir hareketti. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
But you have to find a way to forgive me. | Ama beni affetmenin bir yolunu bulmalısın. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I don't know how. | Nasıl yapacağını bilmiyorum. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
But you have to. | Ama bulmak zorundasın. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Because I don't want to live my life without you. | Çünkü sensiz yaşamak istemiyorum. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I think she's waking up. | Galiba uyanıyor. Yattığımızı söyledim. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Felicity, are you awake? | Felicity, uyandın mı? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Oh, thank God. She's alive. Hey. How do you feel? | Çok şükür. Hayatta. Hey, nasılsın? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I'm... I'm fine. What's going on? | İyiyim. Neler oluyor? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
You were sick last night. Noel! | Dün gece hastalandın. Noel! | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
You're... You're okay. | İyi... iyisin. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Of course he's okay. You're the one who had the 104 fever. | Tabii ki iyi. 40 derece ateşi olan sendin. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
You were sweating and talking. It was like The Exorcist, only scarier. | Ter içindeydin ve sayıklıyordun. Exorsist gibiydi ama daha korkuncu. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Noel almost postponed the wedding. That's right. You're getting married. | Noel neredeyse düğünü erteliyordu. Doğru ya. Evleniyorsun. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
To Zoe, right? | Zoe'yle değil mi? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Oh, my God. I just had the weirdest dream. | Tanrım, çok garip bir rüya gördüm. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Oh, my God. I thought you died in that fire. | Aman Tanrım. O yangında öldüğünü sandım. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I couldn't get him to go. Do you want me to... | Bir türlü gönderemedim. Eğer istersen | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
No, no, no. It's okay. | Hayır, hayır. Ziyanı yok. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
You were actually in my dream, too. | Rüyamda sen de vardın. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
You rescued me from a psych ward. | Beni akıl hastanesinden kurtardın. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Oh, Benjamin. Always our hero. | Benjamin. Her zaman bir kahraman. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Can I talk to you? Can you guys give us a minute? | Konuşabilir miyiz? Bize biraz müsaade eder misiniz? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
It's fine. | Tamam. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Noel. | Noel? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Um... you and Zoe are going to have a great life together. | Zoe'yle çok mutlu olacaksınız. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Thank you. Weird that she dreamt Noel was dead. | Teşekkür ederim. Noel'un öldüğünü rüyasında görmesi ne tuhaf. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
What do you think that means? | Ne anlama geliyor acaba? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Can I stay, please? Promise I won't say a word. Promise. | Burada kalabilir miyim? Hiçbir şey söylemeyeceğime söz veriyorum. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Okay, I get the message. Say goodbye to Javier. | Tamam, anladım. Javier'e güle güle. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
You had a rough night, huh? | Zor bir gece geçirdin, değil mi? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Look, I know you don't want to hear what I have to say... | Bak, söyleyeceklerimi duymak istemediğini biliyorum... ...seninle konuşmak istedim. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
but I am so sorry for what I did. | ...ama yaptığımdan dolayı özür dilerim. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
It was stupid and immature. | Aptalca ve çocukçaydı. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
And I know this is an impossible thing for me to ask, | İmkânsız bir şey istediğimin farkındayım... | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
but you have to find a way to forgive me. | ...ama beni affetmenin bir yolunu bulmalısın. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Oh, my God. That's exactly what you said in my dream. | Tanrım. Rüyamda da aynen böyle söyledin. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
What did you say? | Sen ne cevap verdin? | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I didn't say anything. | Cevap vermedim. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
But I know what I was thinking. | Ama ne düşündüğümü biliyorum. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Which was that I don't want to live my life without you either. | Ben de sensiz yaşamak istemiyorum. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
I'm so sorry. I'm sorry. | Özür dilerim. Çok üzgünüm. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Does this... mean? | Bunun... anlamı... | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Yes. I forgive you. | Evet. Seni affediyorum. | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* I will remember you * | Ama şimdi kelimelere kaldım... * Hep hatırlayacağım seni * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* Will you remember me? * | * Sen de hatırlayacak mısın beni * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* Don't let your life * | * İzin verme hayatının * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* Pass you by * | * Boşa geçmesine * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* Weep not for the memories * | * Anılar için gözyaşı dökme * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* Remember the good times that we had? * | * Yaşadığımız güzel günleri hatırla * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* I let them slip away from us when things got bad * | * Yok olmasına izin verdim, hayat zorlaşınca * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* How clearly I first saw you * | * Seni ilk gördüğüm günü * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* Smiling in the sun * | * Gülümserken güneşin altında * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* Wanna feel your warmth upon me * | * Sıcaklığını hissetmek istiyorum içimde * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* I wanna be the one * | * Ben olmak istiyorum hayatının aşkı * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
* I will remember you * | * Hep hatırlayacağım seni * | Felicity-1 | 1998 | ![]() |
Triple 0. What service do you require? | Ne tür bir yardıma ihtiyacınız var? | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Ambulance. Emergency. | Ambulans. Acil. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Ambulance emergency. What suburb? | Acil Ambulans. Hangi bölge? | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Kings park. | Kings park. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Okay. And what's the exact address in kings park? | Tamam. Tam olarak Kings Park'ın neresi? | Felony-1 | 2013 | ![]() |
I'm on epson road | Ben Epson Yolundayım, | Felony-1 | 2013 | ![]() |
and the nearest cross street is... | ...şeyin karşı sokağı... | Felony-1 | 2013 | ![]() |
we can come back to that. 1 | ...buna daha sonra döneriz. 1 | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Quarry... quarry road. | Quarry... quarry yolu. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Okay, so it's epson road with a cross of quarry road. | Pekala, Quarry Yolunun karşısındaki Epson Yolu. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Is it in kings park? Is that in Sydney? | Kings Park'ın içinde mi? Sydney'de mi? | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, yeah, yeah, yeah. | Ever, evet, evet, evet. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Exactly what's happened there. | Orada tam olarak ne oldu. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
There's a boy and he's on the road | Yolun ortasında bir çocuk var, | Felony-1 | 2013 | ![]() |
and he's had a... he's fallen off his bike. | ...ve o... bisikletten düşmüş. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Copy that. | Çeviri; ThePacev İyi Seyirler. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Alright, we're in. We're in. Come on. Go! Go! | Pekala, içerdeyiz. İçerdeyiz. Hadi. Girin! Girin! | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Get down! Get down! | Yere yatın! Yere yatın! | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Over there! Go, go, go, go! | Bu tarafa! Hadi, hadi, hadi, hadi! | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Get him on the floor! | Yatırın onu yere! | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Oh! Get down! | Ah! Yere yat! | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Hey, hello! Got a picture of you on my wall. | Hey merhaba! Duvarımda senin bir resmin var. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
How are we doing out back? | Arkada durumlar nasıl? | Felony-1 | 2013 | ![]() |
We've got a runner! We've got a runner! | Bir kaçağımız var! Bir kaçağımız var! | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Do you have a description of the suspect, delta 1? | Delta 1 şüphelinin eşkalini alabildiniz mi? | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Repeat, do you have a description | Tekrar ediyorum, Delta 1... | Felony-1 | 2013 | ![]() |
of the runner, delta 1? | ...şüphelinin eşkalini alabildiniz mi? | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Delta 2 3 is approaching | Delta 2 3 binanın doğu, | Felony-1 | 2013 | ![]() |
on the eastern side of the complex. | ...tarafından yaklaşıyor. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Oi! Stop it, mate! | Hey! Dursana adamım! | Felony-1 | 2013 | ![]() |
I'm on you! | Peşindeyim! | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Oi, who's out the back exit? | Hey, arka çıkışta kim var? | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Back and the side exit. We've got a lone runner. | Arka ve yan çıkışları tutun. Bir kaçağımız var. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Go, go, go, go. Go. | Çekil, çekil, çekil, çekil. | Felony-1 | 2013 | ![]() |
Down! Down on the ground! Down! | Yere yat! Yere yat! Yat! | Felony-1 | 2013 | ![]() |