Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18473
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
But, um... | Ancak... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I thought a lot about what you said about me quitting, and... | Bırakmam konusunda bana söylediklerini çok fazla düşündüm... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
if you think that's for the best... | ...en iyisinin bu olduğunu düşünüyorsan. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
No, I didn't mean any of those things. | Hayır, hiç birinde ciddi değildim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Don't leave Ethan. | Ethan'ı bırakma. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
All right, let me... let me get this straight. | Şunu açıklığa kavuşturalım. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You're saying that you went to space alone for 13 months | Uzaya 13 aylığına tek başına gittiğini ve hamile döndüğünü söylüyorsun. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
And they took my baby from me prematurely. | Ve doğmadan önce bebeğimi aldılar. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
He had accelerated growth. | Hızlı bir şekilde büyüdü. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
But I really... | Ama gerçekten... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
thought he was dead. | ...öldüğünü düşünmüştüm. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
And now your grown half alien son is our perp. | Ve şimdi senin büyümüş yarı uzaylı oğlun suçlu. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
He's getting these women pregnant, which is, in fact, | O kadınları hamile bırakıyor, bu da onları öldürüyor. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You're right. My mind is blown. | Haklısın. Aklım başımda değil. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Now I need a drink. | Bir içkiye ihtiyacım var. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Or ten. | Ya da on içkiye. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You want one? | Bir içki de sen ister misin? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
JD, I'm really sorry you got involved in all this, | JD, tüm bunlara karıştığın için üzgünüm... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
but you're gonna have to go now. What are you talking about? | ...ama şu anda gitmek zorundasın. Neden söz ediyorsun? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You just told me we're in the midst of an alien invasion, | Az önce uzaylı istilasının ortasında olduğumuzu söylemiştin ve sana inanıyorum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
If ever there was time for a drink, it's now. | İçki içecek bir zaman varsa o da şimdidir. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Hey, are you all right? | İyi misin? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You're gonna have to go now. | Şimdi gitmek zorundasın. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
No. No, I'm not gonna go. | Hayır. Hayır. Gitmeyeceğim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
We're not done here. Yes, we are. | İşimiz bitmedi. Evet, bitti. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I liked it a lot better when that was on the table. | O masadayken çok daha iyiydi. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Get out of my apartment, right now. | Çık evimden, hemen şimdi! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Nice knowing you, Molly. | Seni bilmek güzel, Molly. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
System on battery backup power. | Yedek batarya sistemi açık. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Sir, there's some sort of surge. | Efendim, bir tür dalgalanma var. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
The whole neighborhood's gone dark. | Tüm semt karanlığa gömüldü. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
20 square blocks. There's a blackout. | Yirmi blok bir arada. Hepsinde elektrik kesintisi var. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Molly Woods' apartment is dead center. | Merkezi Molly Woods'un apartmanı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Toby, he's coming for me. I know. | Toby, benim için geliyor. Biliyorum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You asked me if I could pull the trigger. | Bana tetiği çekebilir misin diye sormuştun. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
But I don't know if I can. | Ama yapabilir miyim, bilmiyorum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Molly, you know what's at stake here. | Molly, konuyu çok iyi biliyorsun. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
It's the right thing. It's the only thing to do. | Doğru olan bu. Yapman gereken sadece bu. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
But he's my son. | Ama o benim oğlum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Is that what you want, to kill me? | İstediğin bu mu? Beni öldürmek mi? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
What I want is to know | Tüm istediğim... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
what the hell is going on here, why you're here, | ...burada neler olup bittiğini neden burada olduğun ve ne istediğin. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You want to know why I'm here? | Neden burada olduğumu mu öğrenmek istiyorsun? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Or you can just pull the trigger. | Ya da tetiği çekebilirsin. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Killing people isn't the nature of my mission. | İnsanları öldürmek görevimin doğasında yok. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Then what exactly is your mission? | Öyleyse görevin tam olarak nedir? Çünkü insanlar ölüyor, Ahdu. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You don't understand, Mother. | Anlamıyorsun, anne. Daha neyi anlamam gerekiyor? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
So very much. | Çok fazla şeyi. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Behold a vision of our destiny, Mother. | Kaderimizin hayalini seyret, anne. Tanrım! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
This can't be happening. | Böyle bir şey olamaz. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
This is the future, Molly. | Gelecek bu, Molly. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You're gonna have to make a choice soon. | Çok yakında bir seçim yapmak zorunda kalacaksın. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Are you with them... | Onlarla mısın, yoksa bizimle misin? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Oh, no, God. | Hayır, Tanrım! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Keep your hands where I can see 'em. | Ellerini görebileceğim bir yere koy! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Whoa. Don't shoot. | Ateş etme. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You know, if today's the day you've come to tell me | Bugün ne kadar rezil bir baba olduğumu söylemeye ya da... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
what I crappy father I am or to borrow money... | ...benden borç para almaya geldiysen... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
let me tell you something, you picked the wrong day. | ...sana şunu söyleyebilirim; yanlış günü seçtin. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, Ahdu, | Üzgünüm, Ahdu. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
but I'm with them. | Ancak onlarlayım. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my God. Toby. | Tanrım, Toby. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Everything changed when I went to space | Her şey uzaya tek başıma on üç ay süren göreve gittiğimde değişti. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I didn't come home alone. 1 | Eve tek başıma dönmemiştim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I'm pregnant. How is that even possible? | Hamileyim. Bu nasıl mümkün olabilir? 1 | Extant-1 | 2014 | ![]() |
was unlike anything the world had ever seen. | ...dünya daha önce böyle bir şey görmemişti. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Some people say I've gone crazy. | Bazı insanlar delirdiğimi söylüyor | Extant-1 | 2014 | ![]() |
before it's too late. | ...çok geç olmadan. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Previously on Extant... | Extant'ın önceki bölümlerinde... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
All of which trace back to your son. | Hepsi de bizi aynı hedefe götürüyor. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Dad? I'm pregnant. | Baba? Hamileyim. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
All we have to do is power her up. | Tüm yapmamız gereken gücünü açmak. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
No, I printed it out. | Hayır, kendim çıkardım. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Ethan? Are you all right? | Ethan? İyi misin? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I am really sick here. | Gerçekten hastayım. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Something is happening to me and I think I'm going crazy. | Bana bir şeyler oluyor ve delirdiğimi düşünüyorum. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You're going to have to make a choice soon. | Çok yakında bir seçim yapmak zorunda kalacaksın. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Are you with them or us? | Onlarla mısın, yoksa bizimle misin? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, Ahdu. But I'm with them. | Üzgünüm, Ahdu. Ancak onlarlayım. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my God! Toby! | Aman Tanrım! Toby! | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Laser Groomer 3000 set to level three. | Lazer Tarayıcı 3000, üçüncü seviyeye ayarlandı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Right hand complete. | Sağ el tamamlandı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Please insert your left hand. | Lütfen sol elinizi yerleştirin. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Left hand complete. | Sol el tamamlandı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
If you've become pregnant in the last three months, | Son üç ay içinde hamile kaldıysanız... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
you may be at risk of carrying the EVH 789 virus, | ...deney ortamında geçen ölümcül bir patojen olan... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
a deadly pathogen passed in vitro. | ...EVH 789 virüsünü taşıyor olma tehlikeniz var. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Please appear at any one of these government clinics to take a free... | Lütfen ücretsiz tarama için bir sağlık ocağına görünün... | Extant-1 | 2014 | ![]() |
If you're infected, we can help. | Enfeksiyon kaptıysanız, size yardım edebiliriz. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
But time is of the essence. | Lakin vakit nakittir. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
You wore your vest? | Çelik yelek mi takıyordun? | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Oh, God, Toby! He was here. | Tanrım, Toby! O buradaydı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
He was here and I thought you were him, I'm so sorry. | O buradaydı ve onunla birlikte olduğunu düşündüm. Çok üzgünüm. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
At least now we know you can pull the trigger. | En azından artık tetiği çekebildiğini biliyoruz. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Security, Gina? All doors and windows secured. | Güvenlik, Gina? Tüm kapılar ve pencereler güvenli. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
New locks. Installed and engaged. | Yeni kilitler. Yüklendi ve bağlandı. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Mom usually doesn't allow chocolate in the morning. | Annem aslında sabahları çikolata yememize izin vermez. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Well, while Julie's in DC, there's gonna be special provisions. | Julie DC'deyken, özel istisnalar olacak. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
Chocolate will be served all day long. | Gün boyu çikolata verilecek. | Extant-1 | 2014 | ![]() |
I don't understand why I couldn't go. | Neden gidemediğimi anlayamıyorum. Bir hata yaptım. | Extant-1 | 2014 | ![]() |